Kadıköyünde şüpheli bir Ermeni evi | " basılırken, içeriden evi yaktılar — Tarihi roman: 1 MUSA ÇOCUKLARI Yahudi tarihinden canlı menkı- beler ve Ibrahim Peygamber Yazan: M. Râsim Öznen T |örakim Başlangıç Yahudilik.. Yahudiler. Beni.. tâ mektep mralarındanberi alâkadar eden iki mevzu.. Öyle mevzular,. ki sırlardan ö - rülmüş Direr hayal ağı gidi, her yanında parıldayan renkli safha - larla, insan heyecaninı kapıp sü - tüklüyorlar. Yahudilik.. Otuz asırlık dinamik bir macera,. Daha evvelleri de var yağ Fakat daha eski asırların ka - ranlıklarına dalmış bir gölge.. İbranilerin büyük ceddi İbra- him peygamber... Çocuk kafemla, Tevraltar mektep - kitaplarımıza geçen, onun hikâyesini okurken, ©e için için, mest olurdum. İbra - him peygemberin karıları: Mısırlı cariye Hücer.. öteki, Süra... Sonra oğulları İsmail.. İshak... We hazin ve fırtınalı bir hayat hikâyesi! (1) İbrahim peygamber, Yahudi di- lesinin ceddidir; peygamberi de - gil. O, Yahudi cemiyetinin ilk şah- #i timsalidir. İhrahim peygeamber- le, yahu tarihte şahışlaşıyor. Ona şahsiyet veren Musa peygam- bere Allahm eliyle uzanan Tevrat- tır. Muza peygamber.. O ne — hayal kavrıyan.. heyecan yenan efsane- vi bir tarihtir! Musa - pel müacerala: gdoğuyor; Maceralarla — büyüyor; maceralar içinde ölüyor. O, dalga- h bir deniz gibi uzanan dir zaman.. Sajha safha dalgalanan bir mesa - fe- Baştan başa kaymıyan bir düs- taon İbrahim — peygamberle. — sonra Musa peygamberle eski Mısıra. Firavunlara.. mavi sularını sürük- liyen Nile temas ediyoruz. Fizavunlar Masıri, ne - tilisimla bir diyar! Orada yerleşen yahudi- lik, Musa doğduğu zaman, Fira - vunların ihtiraslarına oyuncak o - lacak kadar düşmüş, zedelenmiş bulunuyor. Yahudilik. Musa peygamberde, yeni, orijinal bir tarih yaratıyor: Yeni doğan erkek çocuklar, her gün, yüzlerce kesilirken, Musa, bu adsız nevzad, Nil sularının teren- Hüt ettiği tatlı ninninin ahengi ile sallanarak Firavunun saray bah - çesi içinden geçiyor. Hükümdarın karısının gözüne ilişiyor; kurtulu. yör ve saray nan be nimeti içinde büyüyor. Birgün, bilmeden, Ya - hudiliği kabarıyor ve bir kıptıyı .tepeliyor. Kaçıyor (2). Harun. Musanın büyük birade- vi. Musa, çoban ve pastoral bir ha- yat.. aşk ve lirizm... Genç ve hara - “retli hisleri sarhoş eden teriht bir arla eisünem. (3) Yahudilik,, muhaceret — serenca- Feggamoc miyle yeri bir cazibe alıyor: Fi - ravun ordusunun Şap denizinde boğuluşu.. «Türi Sina.. «yedi bey- ade-Ak el>.. Tevrat ve bütün Mu- $0 ümmetini sarsan dini heyecan.. ne tatlı ve ateşli bir menkibe! Ya, o altın buzağılar, o «Mennül Selva> ları ile o rahat bâdiye ha - yatı. Sanra, o felâket ve göç asır- lamı.. Bütün Yahütdi cemaatinin o hazin romanı ne lezzetli bir masal- dır! ç Yahudilik. Yağküp ve Yunuf peygamberleri.. Zelihaları.. rüyala- T Misir ve firavunları. Musa ve Hârun'arı Süleymanları.. Bi leri sahra ve beyabenları ile ve diğer ta- riht ve efsanevt vak'alarile bu gü- nün gençlerine, arlarıma.. bil- hassa genç kızlarına ve ninelerine söylenecek en tatlı hikâyelerden - « olttüz üç asır, Yahudi » sergüzeştleri orkasından, kâh | içlenerek, ve üzülerek.. kâh heye- canlanarak ve İiltriyerek.. arada gülerek, neş'elenerek ve hişlene - rek, ateşlenerek, sürüklenmekle bugünkü Filistine ulaşıyoruz. Ve orada yeni Yahudi cemiyeti içinde yeni Yahudi dini ile karşılaşıyoruz. Eski yahudi? Ben, en eski yahudi tipini, ço - cukluğumda, — Fransız romancısı Eugöne Sue (Öjen Sü) nün «Ser- seri Yahudi. tomanında buldum. O kocaman roman üstünde, gün - lerce, yorularak dürdüm — ve bir çok geceler kâbuslarla yoruldum. Serseri Yahudi.. Musa kulları: gin, Uzun asırlar, yersiz. yurtsuz, serseri bir hayat sürmelerinin rem- zidir, Rioayete göre, İsa peygam- ber, bir gün, elinde kaç, sırtında yük iki büklüm, Ahasverils ismin- de bir yahudinin kapısı önünde dinlenmek istemiş. Bu adam, onu, hakaretle kovmuş. İsa peygamber de ellçrini semaya kaldırarak, ona: «Ben, yeniden dünyaya gelinciye kadar sürün!» diye beddua etmiş. Allah, bu bedduayı kabul ederek, yohudiyi, o anda, yola düşürmüş. Yahudi, inenilmaz Bir. kuvvetin sevkiyle ve bir yerde durup din- Tenmek Hakönem bulamadan yürü- müş, yürümüş ve bugün de yürü- yor ve sürünüyormuş. (Devamı var) (1) Tefrikamızın ileriki kısımla- yenda bu hayata ait bidlik ve yeni telâkkilere göre lüzumu kadar taf- silât vardır. (2) Tejrikamızın içinde bu ba- his etraflı bir şekilde anlatılmıştır. (3) Tafsilüt sönraki fasıllarda... (4) Tejrikamızda bütün bu hi- kâye çok dikkatle tesdit olunmuş- tur. Dün saat beşe doğru Kadıkö- yünde Küçük Paris mahallesin- de 94 numaralı evde bir yangın çıkmıştı. Pek esrarengiz bir ma- hiyet gösteren bu hak » kında bugün bir muharririmi - zin yangın yerinde yaptığı tah - kikatı ve alâkadarlardan aldığı malümatı aşağıya yazıyoruz: Hüdise şudur: Küçük Paris mahallesinde 94 numaralı evde Bayan Ziruhi, kızları Marya ve Haykanuş on sekiz senedenberi oturmakta - dırlar. Marya 40 yaşlarındadır. ve hâlâ kızdır. Haykanuş duldur, kocası öl- müştür, Kavga ediyorlar Komşuların riyayetine göre, bu aile arasında geçimsizlik hü- küm sürmektedir. Son zaman - larda bu kavgalar çoğalmıştır. Siyasi ihbarlar Fakat bu kavgacı ailenin va- ziyeti de şüpheli görülmektedir. Etraftan nazarı dikkanti celbet - tiği için polise ihbarlar vaki ol- muştur. POLİSLER EVİ SARIYORLAR Bu ihbarlar üzerine dün bir kaç Ppolis aldıkları emir üzerine bu evi tarassuda başlamışlardır. Polislerden birl kapıyı çalmış, fakat kapi açılmamıştır. Evin arkasında bir bahçe var- dır. Bu bahçe tren yoluna na - zırdır. Polislerden bir. kısmı bahçenin arka tarafında taras - sutlarına devam eti edirler Yunus Nadi Etem İzzet Davası Ehliyukuf bugün toplandı ve ilk tetkiklerini yaptı Açık Söz gazetesi sahibi ve baş muharriri Etem İzzet Benice ile Cumbhuriyet gazetesi baş mubarriri Yunus Nadi arasında karşılıklı açıe lan davalara İstanbul asliye üçöne ü ceza mahkemesin'de devam edil- mektedir. Mahkeme ber iki tarafın davanın tavasidine karar verdik- ten sonra Ethem İzzet Penicenin vekili Mahmudun teklifi ile bir eh- lihibre teşkilini kabul etmişti. Eh. ibre bugün saat onbeşte mahke- me naibinin buzurunda toplanarak Açık Sözün neşrettiği karikatürle. rin hakareti ümiz olup olmadığı hakkında ilk telkiklerini yapmıştır. Ehli hibreye ressam Çarlı İbrahim, Münif Fehim ve İsmail Hakkı se- çilmişlerdir. Davaya 6 Mart Cumartesi günü saat on birde üçüncü ceza mahke. mesinde devam edilecektir. Camburtvet: Çok mühim b'r san'at şubesi: Tiyatro Başvekilin Ankara musiki mual. lim mektebi tiyatro şubesini ziya. reti esnasında, Türk tiyatrosunu teşvik edici sözlerinden ilham alan Cumbhuriyet refikimizin baş muhar. riri Yunuş Nadi, bu sabahki ma kalesinde aynı mevzua temas ediyor. Diyor ki: *Tiyatroyu benüz hakkile kurma- ga muvaffak olmaktan çok uzakta lunuyoruz. Düne kadar İstanbul şehrinin bu branşa gösterdiği alâ. ka daraya çıkarılsa — ve bir kısım halkevlerinin - amatör - temsilci'eri olmasa tiyatro memleketimizde lâyık olduğu ehemmiyet nisbetinde dik. kat ve ihtinaya mazhar olmaktan kül. liyen mahrumdu. Maarif vekâletin in Ankarada uçuğu tiyatro mektebile kstanbul — şehri Uyatroya kiymet vermekte yalnızlıktan kurtuldu, di. yebiliriz. Tiyatronun büyük kıymet ve ebemmiyeti er geç devletin ona bütün kuyvetile hız vermesini icab edeceğinde şükhe aolmadığı için memleketteki kır ve erkek istidatlı gençliğin nazarı dikkalini güzel san'atların bu emsalsiz güzel şubee si üzerine çekmeği vazife, biliriz. , Acık söz Harp olmaz kehanâti “Açık Söz, de Şakir Hazım Ergökmen birçok kimselerin “harp* olmaz, diye neye istinat ettiği pek iyi anlaşılmıyan kehanetlerinden 4 bahsediyor, Bir vergi memuru | kapıyı çalmış, bu sefer de birne- | tice elde edilememiştir, «Yanıyoruz!'» Bu sırada evin içerisinden | feryatlar duyulmuştur. | «Yanıyoruz!» sesleri üzerine 4 polislerden biri ikinci katın pen- ceresine tırmanmış — vo içeriye girmek istemiştir. i Polis yaralamıyor Fakat bu memur yaralanmış ve yarslı halile bahçeye atla - mak meeburiyetinde kalmıştır. Şu polisin adı Muhittindir. Bir | Yivayete göre, içeridekiler ta - rafından bıçakla, — bir rivayete göre de kırılan camlardan ya - ralanmıştır. Kapı kırılıyor Hâdisenin kanlı bir şekil al - dığını ve içeride feryatların ve koşuşmaların devam ettiğini gö- ren polisler sokak kapısmı kır- mışlar ve içeriye girmişlerdir. Kız ateşler içinde! Polisler içeriye girer girmez Mari şaşırıyor, her nedense e - linde bulundurduğu bir ustura, © şaşkınlık içinde yere düşen kızın boğazına tesadüf ediyor ve kadın bu sefer büsbütün şaşı - rarak kapıya koşacak yerde, a« levlerin içine gidiyor. İki kadın yakalanıyor Polisler Ziruhi ile sağ kalan kızı Hayganuşu — yakalıyorlar ve karakola götürüyorlar, Yangın söndürülüyor Mari ölmüştür. Cesedi bir ta- rafa çekiliyor ve tutuşan ev o sırada yetişen itfaiye tarafından söndürülüyor. Araştırma başlıyor Polisler evde yaptıkları araş- tırma neticesinde bir sandık bul- muşlardır. Bu sandığın içinde :ı'r çok muhabere evrakı var - ar. Palisin söylediğine göre, bu evrak husust mahiyettedir. Fakat rivayetlere göre de si- yasidir. Botmba'da hulundu? Etraftan lendiğine göre polisler iki tarafı kulplu bir san- dik bulmuşlardır. Bu sandığın ictnda de bombalar vardır. Hat- tâ Zirnhi bunu Stiraf etmiştir. B - Diğer bir rivayete göre de yi- ne poüsler araştırma netlicesin- de bir torba altın bulmuşlardır. i geliyor Bugün saat 11,30 da polis mü- dürü Salih Kılıç hâdise mahal - line gelmiş ve tahkikatla bizzat meşgul olmuştur. Kadıköy müddetumumisi Şe- kip te tahkikü:l koymuştur. -a altın *Herpı dostlarile birlikte Alman. anın bazırlık'arını bitirdiği ve here kesin — sulh hulyalarile uyuduğu gün patliyacaktır. ve o günüzek a u Son Posta ı Vatandaş — Fransızca konuşmat | Muhiddin Birgen (Hergün) - süte nunda - bir kaç gündenberi umum? mahallerde — türkçe — kozuşu'ması tnecturivetl hekkında cıkan şayiâe lar etrafında fikrini sövlüyor. Muhiddin Birgene göre: Umumt | maha'lerde — türkçe konuşulması | mecburiyelini kabul etmeği ve bu. Nu ceza İle müeyyidelemek — bir az müşkül olacaktı Esasen — vavaş yavaş yaban. © Psan ku'lanan vatandaşların da Tı-rlgee konuşacakları gün gele. cektir. , Muhiddin Birgen biri asıl sinirlendiren — meselenin Tumların, ermenilerin Avrupalılık, medenilik tar'amak için Franuzca konuşma. Tarıdır. Diyor ve ilâve ediyor: *Ermeninin ermenice, Rumun rumca konuşmasını ben, bunlarda Türk vatandaşlığı Şşourunun daha ziyade inkişahına ve Türkün iktısadi| hayadtı kunha vvetli zaren şimdilik ne gavri çirkin 'a ne görüyorum. Çünki kültür işe | lerinde iberal ve 'akalliyet hake bir adamım. Fakat Levanten i: de bir millet, böyle birmilet için. da bir anadili bulunmadığına göre bize geçmek kapitülüsyonunu, geçe mişin Türkegayri Türk - müslüman- Hristiyan ayrılıklarını hatırlatan bu Levanten dilinin düşmanıyım. Mubarrir — devletlerin teslihatın siyasi, askeri ve coğrali vaziyete lerini göz Öönünden dikten kı bahamda ralik düşünen sonra şunları söylüyor: ! Siyasi bir hâdise mi? Yangının çıktığı evin bahçe- sinin tren yoluna baktığını kay- detmiştik, Bu bahçedeki ağaç ların kesildiği görülmüş ve bu nazarı dikkati celbetmiştir. Bir konserve kutusu? Bundan başka evin arkasın- daki duvar bağdadisi arhsın - da bir konserve kutusu bulun - muştur. Bu kutu kibrit başlarile daldurulmuştur. Kutu ayrıca bir telle sokak tarafındaki oda- da bulunan bir akümülâtöre | bağlıdır. Söylendiğine göre, icabında bu suretle de yangın çıüarmak suretile başkaca tertibat alın - mıştı. Bomba patladı mı? O civar halkının rivayetine göre evde bulunan bombalardan biri patlamıştır. Bir infilâk sesi i Salih Kılıç hâ- dise mahallinde tahkikatla meş- gul olurken bir muharririmize şunları söylemiştir: — Meselede siyasi bir mahi - yet yoktur. Bu, tıbbı adliyi alâ- kadar eden bir hâdisedir. Ailenin hususi hayatından i - leri gelmiğtir.» İntikam mı? Söylendiğine göre, Mari, be- kâr kaldığını ve yaşı ilerlediği için bu yüzden hayata küskün - dür. Oturdukları evin tapusu kendi üzerinedir. Bu evi anne - sine ve kız kardeşine bırakma « mak için yakmağı tasarlamış « tır. Tahkikat devam ediyor Müddeiumumt ve polis geç vakte kadar tahkikata devam et- mişlerdir. Tahkikat neticesinde bu çok karışık hâdisenin iç yü- zü aydınlanacaktır.. Son dakika Saat 14e kadar yapılan araştır. mada yanan evde bomba — bulun. mamıştır. Son Telgraf Niçin Çıkıyör (Birinci soyfadan devam) olur ki, Son 'Telgraf'ın fiatını 3 ku. ruş olarak tesbit ederken, büyük fodakârlıklara katlanmış bulunuyo. ruz, Yalnız okuyucularının tevecefih vo rağbetine dayanarak bu fedakâr. hığı yapan Son Telgraf, muvaflakı. yetinden emin bulumuyor. Soan Telgraf a DA * İngiltere Filistinde yüz bin lira sarfile askert yollar yaptı - racaktır. * İngilterenin 1937 deniz büt- I çesi 105.065,000 İngiliz lirasına | baliğt olmaktadır. ——— —— Sabah ve akşam başmuharrirleri ne yazıyorlar? TAN ; Umumi yerlerde Türkçe Umumt yerlerde Türkçe konu. şulması lüzumu gazetelerde günün mevzuudür. “Tan, Baş Muharriri Ahmet Emin Ya'man bu sabahki yazısında bu mevroa temas ediyor, Memleketin muhtelif yerlerinde. ki belediye'erin Türkçeden başka bir dile konuşalmasını yasak et- meleri üzerine, bu tedbirin İstanbu'. da da tatbik edilmesini isteyenler olduğunu söylüyor. Ahmat Emin Yalman Türkiyenin başka tanbul arasında bu fark görüyor. Memlekete muhacir sıfatile haric. ten gelen vatandaşların başka dilk. lerle konuşmalarle mücadele et. mek zaruridir. Fakat İstanbul bü. yük bir iktisadt merkerdir. Böyle büyük bir ticaret şehrinde hiç bir zaman ifrat ve sıkıntı havası bu. şehirlerile İs. bakımdan bir Misir Kuran'da Asım Us baş makalesi. ni Mısırda kapitülâsiyonların ilgası maksadile — Montröde konferansa hasretmiştir. Mısırda kapitülâsiyonların ilgasının bu memlekette yeni bir devir aça- cağını ve Türkiyenin bu yeni deva rin bir gön evvel başlamasını ar» zu ettiğini söylüyor. gün M l. . 'Taplantısı — | — İtalyan faşist partisinin Yük. sek meclisi, ayın birinci Sünü, Romada Musolininin başkanlığı altında toplandı. Her zaman « kinden daha fazla olarak, bu toplantıya, bütün devletler ga « yet büyük ehemmiyet veriyor. | lardı. O derecede ki, bazı İngi - | Hz gazeteleri, yüksek fasist mocs lisinde alımacak kararların Av- | rupa muvazene ve Mükaddera- ti namına çok bayatt olaca - gazeteleri, baş maâkâlelerinde, Alman teslihatının attırılmasını bahane eden İngilterenin, dört yüz milyon İngiliz İirası daha sarfetmeğe karar verMesini şid- detle tenkit etmektedirler. Bu gazeteler, İngilterenin bu ka - dar büyük bir sür'atle bu ka - dar geniş mikyasta, karada, de- nizde, havada silâhlanırsa kuv- nizde, havada silâhlanıp kuy - korkusuna — hamletmektedirler, İtalyanlar, İngilizlerin, Akdeniz hâkimiyetini ellerinden kaçır - mak istemedikleri ve İtalyanın Akdeniz havzasına mücavir top raklar üzerindeki Nüfuzunun kırılması için böyle bir hareke- te giriştikleri iddiasındadırlar. Fransız gazeteleri .::gı hllı l;uıua. ta, İngilizlerden alma - maktadırlar, Bu gazeteler, cihan sulhunun — yeniden, asağı doğru yuvarlanmağa başladı - ğını, kollektif emnivet sistemleri yerine, umum! teslihat sistemi- nin kabulünü beşeriyet namma bir felâket olarak kabul etmek- tedirler. Fransızlara göre, fa - şist meclisinin kararları Avru - panın mukadderatı “ile alâka - dardır. Ve bu meclis, İtalyanın silâhlanması için müthiş Para - lar tahsisine karar vermiştir. Almanlar da, iki gündenberi bu meclisin toplantısı ile fevkalâ- de meşgul - olmaktadırlar. Bu gazetelere göre, Yalr ta içinde İtalyan milli mü faa komitesi, Musolininin tiya « seti altımdartam sekiz defa 'top - lanmıştır. Faşist moelisi; İtalya da her müessesenin üstiinde sa- yılan, kat'i kararları ve İ na- mına en büyük devlet işlerine salâhiyetle bakan bir meelistir, ki bu meclis azası İtalyayı 19409 yılında şimdikine nisbetle üc de- fa daha kuvvetli yapacakları ni söylemektedirler. vE Ahmet Ranf biecaği ——— —e İngilizler vatan mü- dafaasında birleşti İngiltere var küvvetile — $ilâhlan, maya devam ediyor. Avam kamas rasındâ kabul edilen yeği .l'h“l |ğle bu silühlanma - faaliyeti —biramı bir kat daha arttırmışlir. | mdiye kadar hükümetin . tesli. halı arttırma proğramına Mühalefeş | eden südece işçi yarlisi İdi. _B..g_-_ | Lonüradan şu' baber gelmiştir: Londra, 4 (A, A.) — '1Ç Z nin parlâmento grubu SÜh'anan meselesinde hükümete Muhnlefet. ten vaz geçmeye karaf VeTMiştir, Maamalih grub, silâhlanın * bötçesie nin mühte'if fasılları müZakere edi. Tirken hükümet aley inde Tey vem mek hakkını muhafaza eylemekie, Gi vam kamarasında DUgün hafa. retli müzakereler olmuşlur. Müza, kore esnasında mcî“:;:’“ Bazle le harkırmışlardır. h"—şîıîıeneıçın;“ Iîn::; ııvîı ıl:ı:;: a i t t:ı'şıyıewııle Tırî.ıc kınüîl“)':l müdalaa mecburiyeti altına sokmak İstek meyiz, —— — Cumhuriyet Ve Kurur gazetelerinde gaflet! Bugünkü Cumhuriyet —ve Kurun göeleleri Masrif Vekâletinin. ye- ni bir İnkılâp Bııt'-ı'::u açmak ü- zere u yazmaktadırlar, wwufm!ıhüv Enstitüsü açıla- h üç yıl oluyor Ve O zamandan be- ri de tedrisata devam ediyor. Enstitünün ber dersinin radyo ile *i de bu enstitüye verflen büyük ehemmiyetin dere- cesini gösterir. Muhterem refiklerimizin üç se. neden beri bu enstitünün movcu « diyetinden bihaber kalışlarına şaş. mak pek yerinde bir hayret olur, Bu enstitü namına | Tun ilk Cersini tar. Halbuki, Hikmet Bayürun düm- kü dersi bu yıl verdiği derslerin on yirincisidir.