İzmirde Bu yıl üzüm mahsulü bereketli, eski mahsulden kalan kısım satılmak üzere İamir, (Hususi) — Hafta başın. da bir sekolte heyeti yeni üzüm! rekoitesdin; telkik için İzmir kaza. yarına çakacaklır, Jleyete tanmmış zeval dahildir. Heyet evvelâ Kel malpaşa mıntakasında tetkiklerinel” büşlıyacakar, Samsunda alk dağıtma birlikleri halka' ucuz yiyecek maddesi dağıtmağa başlıyor Samsun, (Hususi) — Halk dağıt. ma birlikleri teşokikil etmiş oldu. Hfumdan pek yakında muhtetif gida! maddeleri tevziatına başlanacaki;r. İlk olarak, nüfusu ne kadar 0-4 Alâkadarlara gelen omalümata göre bu sene mahsulün O vaziyeti| çok. iyidir. Taneler büyüktür. Re. költenin takriben yüzde 60 ının 9işamil olmak üzere teşekküt etmiş numara üzüm olacağı anlaşılmak. tadır. 9.M2 mahsul yılı rekoltesin. den haleri tüccar elinde 9000 ton ü.| üm vardır. Bu B bin ton üzümün yeni mahsul borsaya gelmeden e. ritilmes; çareleri mms Evvelce 5000 ton üzürcün satılması kararlaştırılmış, satış mukavelesi icab eden hazırlıklarını ikmal et, miş olduğundan ha'kın ihtiyacı 0. S tile satışlara başlıyacaktır, Dört müsavi taksite ve yirmi ME, ini lira ödemek şartile <ortak» kabul de yapılmıştı. Bugünkü şartlar “4 eni Sai etnik Sli Mi tında satışın tatbikatına ( fsallüki eden esasların bir daha tesbiti icab)bir #40 uyandırmıştır. makamlar) nezdinde bu hususta teşebbüsler it ğ g apmiştır. Bubeşbin ton üzüm) Me vee veymdinbezl hakiki! mamsrslı mağazayı isticsr (etmişi » kooperatifin mağaza müdür. luk bir stok kalacaktır. Kansız getirimletir. Edirnede sebze fiatları YA e Edime (Hususi) — Piyasımiz| O İzmir sanat okuunda da (bollaşmağa başladiğinı bildirdi. değişmeler im sebze fadları on günlerde ya-İ Emir (Herst) vilâyet ve kazalara ibraç yap'll,, se; dan dolayi gene bir miktar Nihat ile becayiş yüksel k a e e katan eee nir asnat okulu başmuavin! Haydar 3.6 kuruş, bamya 40 kuruş, pata. 25.35, kabak 4.5 kı soğan, 20 kuruş; arasında sakil kiadir. MAN Sivas sanat okulu müdürlüğü.! saya kevun ve karpuz da gelme|ne, mobilye şefi Tevfik Çorum sa.! balamiştir. hat okulu müdürlüğüne tayin edil! mişlerdir. Aksekiden iki tayin okulu Harç, Konya san'at okulu mit Muallimler arasinda da mühim; Akseki (Hususi) — Akseki ka, değişmeler olacağı söylenmektedir. zasi ziraat bankasi müdürü Cemalİzmir sanat okulu tesviyehane şef Dirçkaf ile ayni kaza posta telgrefliğins Konya tesviyehane şefi Süyel, telefon şefi Osman Özkaya Beyşehri tayin edilmistir. Modelhane şefliği, ina nakil ve tahvil edilmişler.ne Aydin sanat okulu o modelhane 'şefi Fuad tayin ed süsaz mana, Veni riuranaye Mus misyonu Parartesi günkü içtimai «| da bu meseleri halledecektir piyasa fatı da derhal yüzde 5 nisbetinde düştü, iz satılırsa, j üç dö Pi sarılırsa, A iy Haddi müm ve basma tevzüna memur Hay. vedelin Taner, dağıtma b. a (Baştarafı 3/1 de) verir «Raşid Riza rini görürüz, Bu defa uzun bir Anadolu teme. si yaptı. Her gittiğ yerde büyük bir sempati gördü, bilhamı Ankara ierizine sicak bir ülüka gösterdi; temrilleri aylarca devam etti. müsemma, Pişkin bir kadin san'at. kâr tarafindan desteklenen mesaisi. ine İstanbulda, sabit olarak devam edeceğini duyduğum zaman, yaz mevsiminde tiyatnomuz kalan İstan. bullulam güzel bir firsat, demiştim, Fakat, iş ve dünya gailesi diyelim, bir türlü: Harbiyedeki «Belvüu bah 'çesinde başladığı temsi'lerin ilkleri. ne yetişmek kebil olknadı. Zaruri zamların, temaşanın beli ortasina bir tekme indirdiği bir sirada, “geniş kadrolu bir tiyatronun nasıl yasiya, bileceğine hayret ediyordum, hâlâ da devam eden bu Faaliyete baktik ça bir mucize görmüş gibi oluyo. rum. Niheyet, Türk sahnesinin, tam aktör yapılı, en ahenktar sesli ve en güzel Türkçe konuşan san'aikâ. «Beni öpünüzu ve «Saçlarından w- i kudreti ve olgunluğile kol kola, üğcalik, hareketli ve daha çok seneler âşık rolleri oyniyacak tazelik. kalan Hağde ile sahneyi çok güzel rtiyorlardi. bir aan'atkâr cilarak karşımızda bu. Tacağız» demistim. Atik bugün, Ve 'dad yerinin en büyük san'atkârların 'dan biri olacak, demekten beni me. İsi başlar Memleket haberleri ; Raşid Rıza tiyatrosu tiyatrosun nun'rek konuşuş, gerek Bilhasa Halide gibi, moyadileİp ve kabiliyetli arkadaşlarını, | boşazmaya başlamışız demektir. H zaman ve nerede olursa Hi olen, san'at aşkı daima bararetlili,,, dolduruyorlar, genç san'atkâr Ve.) 5 Nuri baban, Şark Deri hd hibe. balta; iy önler m le ma Re Bu genç san'atkâr| Levent, Damadzade Hakkı Hulkiİruğu çözerek o da hasmma bir üzerinde biraz durmulıyım. Beş 6e-İ Hikni Gürgün ve şürekâsi şirke me evvel, orun için, «yak'ada olgun! tren Hilmi Gürgün, Amed Na.İbele etti. Kavga başlamıştı. Ahe' e Biüün Gİ dina Veri nedecek hiçbir düşünce yoktur. Ge. aldiği rollerin kalıbına giriş | itbarile bu genç san'atkârdaki harikulâde kabiliyeti! bilhassa övmek benisa için bir zevk! J olacaktir. Vedadin Makyaj san'stin jdeki vatalıği da cabasi. «Belvüs bahçesinde mütevazı içen bu san'se topluluğu üzerine !tabulun alâkesini çekmek isterim. Tiyatro severler, Raşld Rizayı yeni) “ kadevsile sayeeiikteri zaman, benim) <7 AYP B küçük çütunuma slğdiramadiğim da) nail ağa da bağırıyorda: ba birçok memnuniyet verici huzusi| “İZ. Ml en yeller bulucaklardir. Güzide san'at) Mpayat Ahmed, boyunduruğu kâra gazasında muvaffakiyet temeni güç hal ile söktü, Fakat yüzü gö- ri edelim. R ği Neset Safa Coşkun pü Dosmor olmuştu. Dudağı da patlayıp kanamıştz İki pehlivan Ahlâk mücadelesi ve Hüsmenin bu, hâreketi biraz apesli, Güreş her ne kadar kıran kırana idiyse de bu derece gaddarlık usulden sayılamazdı. A. Sjbaz ginirlerdi, Bağırışmalar baş. kadi: — Bırak boyunduruğu .be!.., ense enseye gelir gelmez Ahmed, İbir aşırma boyunduruk vurdu. Bu, boyunduruk mukabelesiz ve durup vurgusculuk dururken bir boyucduruk vuru.) (Baştarafı 3/1 de) (maze, Ayıbdı, pehlivanlğa yaz) ve ahlâlsizlik kaynağı oldu. Eler ksmszi.. Atımed. hırsını almek ve açısını çikarmak için durup du. rürken hasmını öldüresiye boğu - yordu. Ahmed, hasmını öyle boğu. yordu ki, dişlerinin gicirtisini se. bl IN ahlâk hakkında (yirciler işitiyordu. Ahmedin gad. e dim larca ve mukabelesiz olarak bu. bogürkü soygunculuk ve vurgun. culuk dendlerine ahlâk yolile çare bulmak istiyorsak deniz &ova ile) İeomtedilerimde - gö imkâ,| ki düşüncelerimizi başka yazılar.| n olar bir elde etmiş rim Daha da inceleyeceğiz. Yalnız bu mevzu İyunduruğu seyivcler üzerinde na. ve Raşid Riza hakkıda, birbirini | vesilesile şu kadarını söyliyebi 'tutmiyan intibalar dinlemiştim. Ki.| Tim &i buhran devirlerinde ahlâkı) mi: «Biraz san'atinden kaybetmiş!» | düzelterek değil, fakat Kimi: o ulktiyarlamış da hâlâ Jön| kuvvetini çoğaltarak ve tedbirleri Pirömiye oymüyor.n Kimi «Her za.| en akli ve roalitelere en uygun xe. İmanki kudretli Raşid Rizan diyor.) Killer altıda alıp tatbik etmeklel du. Benim intibalarim, sonuncu hü. | vüngunculuğun önüne ömde toplanacak, Onu, her zaman | bildir. . B. İhoş bir hareket bıraktı, Birçok kimseler bağırmağa başladılar: — Ahmed, bırak boyunduruğu! — Haksızlık etme Ahmed... Ahmed, oralarda değildi Heamı. İni çekiştirip vuruyordu. Nihayet Hüsmen sinirlendi ve hasmının karnına yumruk vurdu. Ahmed, yumruğu yediği halde gene boyun. duru bırakmadı, Hüsmen, has. minin karnına bie yumruk daha İsavundu. Bunun üzerine Ahmed de İhasmını daha ziyade çekiştirip boğ hükümeti geçmek ka. A.H. ———— Ticaret ve Zahire Borsası yeni idare heyeti Ticaret ve zahire borsasında yenil var den heyeti idare inlibabı dün yaJmağa başladı. Akalinin sinin bo. Ipılmıştır. «H. Mustafa Öğütmen ve Nuri Kozikoğ, firmasından Nuri Kozikoğlu, mübayaacı Efdaleddin Tekiner) — Büyle güreş olmaz bırek!, — Vur Hüsmen! Nhayet; Hüsmenin sıkı bir yum. ruğu Ahmedi kızdırdı, Boyundu- ve — yuraruk vurdu, Hüsmen de muka- fiz Özalp, Şakir Kınacı ve ortak .İden bir çoğu da sopalarla meyda- ları kollekrit sirkesinden Mehsedlna uğramıştı, o Zaptiveler derhal Kınacı yeni idare heyetini teşkilltüfeklerile ahalinin üzerine yürü. elmişlerdir. İdüler ve dağıttılar. Cazgir de mey- ll m ve geri ör UY MEKANI TE fayayı m. yapı map. danâ uğradı. İki pehlivanın arası. na girerek ayırdı ve daş — Bu ce hal mill Hüsmen; — Kabahat bende mi usta? Du. rup boyunduruk çekti, Cazgir, e dönerek: — Ahmed, neden durup durur. ken boyunduruk çekiyorsun? — Neden çekmiyeteğim be?, O, yal, — Hüsmen, mukabele esti — Ne olursa olsun, Güreş kıran kırana değil mi? O da çeksin!, — Güreş kıran kırana diye kav. ga mi edeceksiniz? Kavgayı Hüsmen yapıyor, Neden yumruk vuruyor? Gidi sin boyunduruk... Hüsmen, kızlı ve cevab yerdi; — Pekj usta! Öyle ise bon de durup dururken çekeceğim boyun. duruk! ” — Peki amima... Neden yumruk. taşı uz?. Ahmed, hâfa karıştır — Yumruğu atan ken yunduruğu çüzemeyinee attı, ben de duracak değ''d Ahmed, bir bakıma haklı idi. Çünkü güreş aran kıvana olduğu için pehlivan istediği gib; hareket edebilirdi. Hasmı da bulursa ba. yunduruk alabilirdi. Ahmed, caz. gire: — Usta! Ele geçirirse o da vur. sun boyunduruk bet, Dişe meydan okuyordu, Cazgir, en son şu nasihabte bulundu: — Birbirin:ze yumruk vurmak yok... Ne isterseniz yepıniz, de. dikten sonra Hüsmene dönerek: — Hüsmen, sen de çek... Fakat yumruk binyrmçik yok, Haydi tatlı tatlı güreşin lim... Güreş tekrar başladı. Hüsmen, hasmından İntikam almak için bo. yunduruğâ girmeğe çalışıyordu. Kara Ahmed de boyunduruğa gör. memek için tetik güreşiyordu, İs. mail ağa, sinir içinde idi. O, söy. Jeniyondu: — Elbet te vuracak bel. Oda vursun be!... (Arkası var) larin, cemiyet nizamlarinin ders ha sekantuknmsıdi Şener, Kalanı oturacak me > İzmi sasıdır.Her günkü haya