| NEŞE A AŞ SON POSTA İntihar eden zırh © Almanyanın hâkim olmadığı denizlere, bilhassa bu kadar uzaklara münferid zırhlılar göndermesi ve bunlardan faydalar umması aklın ereceği bir iş değildir p———— YAZAN i Emekli general Hi. Emir Erkilet! i ! “Son Posta,, nın askeri muharriri ırhlı intiharı Almanyada yeni bir şey değildir. Büyük Harbin sonunda mürettebatı ihtilâl eden 74 harb gemisinden mürekkeb Alman do- nanması İngilizler tarafından, müret - tehatlarile birlikte, Scapavlo'ya pötü - rülmüştü. Fakat ayni mürettebat, ih - tlâlleri dolayısile alkışlanacak yerde vatanın bütün deniz kuvvetlerini biz - zat kendi ellerile galib düşmana tesli. me memur edildiklerini görünce akıl- ları Bâşlarına gelmiş ve hareketlerinin nasıl büyük bir ihanet olduğunu niha- yet anlıyarak gemileri İngilizlere tes- lim etmektense cümlesini batırmışlar- dı. Sonra, 1939 harbinin başlangıcın - danberi, teslim olmamak için kendi kendilerini batırmış olan Alman tica. ret gemileri 17 yi bulmuşlardır. Ge - çen Çarşamba günü Montevideo açık- larında üç İngiliz kruvazörünün taar- rTuzuha uğrıyarak Uruzuayın merke - zine ilücaya mecbur kalan Admi Graf Spee adlı Alman ceb zırhlısı da 20 yıldanberi intihar eden Alman harb ve ticaret gemileri kafilesine, Pazar akşamı, iltihak etmiş bulunmaktadır. Admiral Graf Spee Alman ceb zırh- ısının Montevideo o muharebesindeki hareket tarzı kadar kendi kendini ba- tırma keyfiyeti de bütün dünyada herkes tarafından merak ve münakaşa ediler bir hâdise olmuştur buda pek tabildir Ancak bu meseleye temastan evvel şunu tesbit etmiş olalım ki, bir barb gemisi harbetmek imkânlarını kaybettiği takdirde teslim olmaktansa kendini o batrrabilir. Bahusus Alman ceb zırhlıları gibi inşa tarzları Alman- yaca mahrem kalması iltizam olunacak bir geminin velevki bitaraf bir devlete tesliminden içtinab olunması pek tabi. idir. Bu itibarla Graf Spee'nin intiha- rında fazla taaccüb edilecek bir cihet yoktur. Bizce asıl taaccübe lâyık olan cihet Admiral Graf Spee'nin üç İngiliz kruvazörü tarafından harb ve hareket edemiyecek bir hale getirilmiş olma - sıdır. Bundan başka Graf Spee'nin bu mukabil onun geçen Çarşamba pünü Rio de la Plata nehri ağzında çarpış - tığı Exeter İngiliz ağır kruvazörünün — Haşşöyle, insaflı davranmıyorsun; bari insaflı konuş... — Neden insaflı davranmıyormuşumm? — Ayol; benim pijamalık 240 kuruş ya tutar, ya tutmaz; senin ropluk dediğin neme 1500 kuruştan Az kalsın, gülüşmeler arasında, mevzu kaybolacaktı. Bereket versin ki kadın, başka bir kadın için aleyhte konuşmağı unutmaz. Bu sebeble bay direktörün ks- rım devam etti: noksansa 6 zaman dün, Maontevideo'nun 1200 mil cenu. bunda bulunan Falkland İngiliz ada - larındaki deniz Üssüne varabilmiş ol - ması Montevideo deniz muharebesinin Alman zırhlısı bakımından ne kadır gavri müssid şartlarda cereyan etmiş olduğunu gösterir. Elhasıl Montevideo deniz muharebesi küçük bir deniz sa- vaşı olmasına rağmen gitgide daha çok enteresan ve meraklı safhalar arzet « mektedir. Bu deniz muharebesinin hakikt taf- silâtına tamamile vAkıf olacağımız 2za- man şimdi duyduğumuz hayretlerden belki daha fazlasına maruz kalacağı - mızı tahmin ediyoruz. Muharebeye da'r şimdiMk teraşsuh eden bazı taf - sllâttan öğrendiğimiz cihet Graf Spe- e'nin daha Exeter'le yaptığı muharebe esnasında kendini sislemeğe mecbur olması ve bu sislemeden istifade eden| Achiller ve Ajax hafif kruvazörlerinin| Alman ceb zırhlısına fevkalâde fazla (1,5 mil?) yaklaşarak onu iki yanın - dan pek yakın bir top ateşine tutabil- mis olmalarıdır. Söyle ki; ceb zırhlısı etrafımdaki sis tabakasile kendine bü. vük bir sürat ve meharetle yaklaşan kruvazörleri (o göremivor, fakat zırhlı kruvazörlere hedef oluyordu. Elhasıl Montevideo deniz muharebesi küçük- lüfüne rağmen birinci derecede me - raklı ve faydalı bir deniz savaşı şöh - retini muhafaza edecektir. Graf Spee'nin intiharı meselesine tekrar avdet edersek görürüz ki evvelâ bu zırhlı öyle 75 saatte tamir edilemi. düvel malzeme ve vasıtalarını tamir edemez- di. Muharib bir devlet zırhlısma bita- ral bir Mmanda müsaade edilebilecek tamirat onun betekrar denize açılabil. mesine yarıyacak kadardır. Graf Spee, Montevideo limanına Çarşamba günü akşam varıp Pazar akşamı kendini ba. tırmış olmasma göre burada öç gün kalmıştır ve eğer yarsları haf? olsay- ı bu müddet tamirata kâfi gelebilir - Bundan başka Graf Spee'nin fevka- ren en bariz delil bizzat onun Monte- «Son Posta nın tefrikası: 35 video'ya iltica etmiş olmasıdır. böyle olmasaydı İngiliz kruvazö ni batırıncıya kadar veyahud harb - den haric kılıncıya kadar harbe de - vam etmesi iktiza ederdi; gece bura mâni değildir. Graf Spee'nin İngiliz kruvazörlerile tutuştuğu muharebe neticesinde Mon- tevideo'ya (iltica etmiyerek vaktile Emden, Alman kruvazörünün yaptığı gibi, batıncıya kadar harbe (devam etmesi lâzım gelirdi iddiasma gelince! #ilvaki Graf Spee'nin makinesile top- ları işlediği müddetçe harbe devam et mesi iktiza ederdi; hem de karşısında. ki herb gemilerinin sayısı üç olmasına rağmen bunlar teslihat itibarile onun | durunda idiler. Fakat onun Montevi -; deo'ya İticası ve sonra da intiharı kat'1| surette gösteriyor ki muharebe esma- sında harbe devam edemiyecek kadar E: Birincikenun 175” Almanya ve Holândâ Almanların Holândayı işgale hazırlanmaları"f niçin ihtimal verilemez ? Ajanslar Almanların Holânda hudu- durda külliyetli miktarda tehşidat yap- tıklarını haber veriyorlar, Buna rağmen Almanya Umum! Harbde olduğu gibi bu harbde de Holândaya hücum etmiyecak- tir. Bumun sebebleri tamamile tiğari ve iktısadidir. Holânda sbbula altında bulunan Al manyanın deniz aşırı memleketlerle ti- caretine vasıta olur, Holândalılar kendi besablarına sipariş ettikleri pamuk, yön, kauçuk gibi Almanyanın Avrupadan te-; darik edemediği iptidai maddeleri, Al "İmanyaya satarlar, Almanyadan ithal ets! tikleri menşei kolaylıkla tayin edilemi-| | yecek bazı mamul maddeleri de deniz &- şırı memleketlere (hruç ederler. Umumi Harbde İngilizler, Holândanın sulh zamanımda ithal ettiği iptidai mad- de miktarını tecavüz etmemesini | İste- mişlerse de, bunun kontrolu çok müşkül olmuştur. Holândanın ticaret vasıtası olmak hiz- metinden başka, Almanyaya doğrudan doğruya serbest döviz temin etmek hu-| susunda da büyük yardımı vardır. Eylülde başlıyan harb Holândanın İn- giltere ve Fransa ile ticaretine çok fena tesir etmiştir. Bu memleketin İngitere- den ithalât: yüzde kırk ve Fransada yüz- de altmış nisbetinde azalmıştır. Alman- yadan itbalâtı ise $e 6 nisbetinde küçük| bir tenezzül göstermiştir. 1900 senesi ilk sekiz ayı içinde Holân-! harab olmuştur. Bu da, İngiliz filetil- lâsının muvaffakiyetinin böyüklüğü - nü gösterir. Graf Spee'nin zıyaı şimdiye kadar batırdığı yalnız (9) ticaret gemisine tekabül eder mi, etmez mi meselesi Al manların bileceği bir iştir. Yalnız akla gelir ki Almanyanın kuvvetli olduğu kara hartiini obırakaruk müttefiklere| nazaran zâyıf bulunduğu denizlerde harbe girişmesi temamile ters bir İş - #r. İngiliz ablukasına karşı Almanya- danın muhtelif memleketlerle (ticareti! şudur: i İthalât İhracat 25 © Milyonflorin (Ii florin 69 kuruştur) 169 O Milyon florin! 57 41 » , Polonya » > > a 9 4 » » Almanya Holândaya sekiz ayda 116; milyon İlorinlik (80 milyon Türk lirası) aldığından farla mal satmıştır ve bunla-| Almanya İngiltere Fransa 83 Roterdam limanından bir görün Mayn tehlikesile İngiliz - Holânöf careti azalınca, Holândalılar g Almanlarla ticarete mecbur kali dir. Almanların mütemadiyen Hol yapurlarını batırmalarının sebebi b zl kilde de izah olunabilir. şel Geçen sene Almanlar fihal sira | 3.640.000 ton rafine petroldan 1-5 a tonunu Holânda Vasıtasile temin © lerdir. Almanlar harb dolayısile b # avını yapamıyacaklarından, her se? tiyaçları olan 100.000 ton balina F*” da gene Holânda sayesinde temin€ şacaklardır. Holânda harbe girers* a faydaların hiç biri temin edilemez sa ticari ve iktisadi sebeblerden ÖĞ Almanya, Umumi Harbde olduğu e bu harbde de Holândayı tamamil£ “y best bırakecaktır. Almanların EO hududunda tahşidat yaptıkları havi lerine gelince bunun, Holândalılar! İl yk armusundan tevellüd ettiği 1 olunabilir, i Vehbi BİZ vi nın denizaltı, uçak ve maynle harbet-İrin bedelini serbest döviz olarak YASİN | smeeeeesassasssyersamasamasasansasasenn y mesine birşey denemez, fakat hâkim olmadığı denilre ve bilhassa bu Kac| Bir arnelik bir müddet hesablanıma! Zirant Vekâleti, zeytincilik kanl dar uzaklara münferid zırhlılar gönder) Almanyanm Holândaya 200 milyon flo na ek olarak bir nizamname haf vecek bir vaziyete düşmüştür. Hukuku |mest ve bunlardan faydalar umması İrinlik bir iıracat fazlası temin ettiği an-| maktadır. Zirast Vekâleti bu Pİ ve icabı bu zırh: Montevideo'da| aklın ereceği bir iş değiller. Almanya|laşılır. Bu miktarın ehemmiyetini anla-İname hakkıman fikirlerini almak “g ne toplarını ve ne de taret vessire harbİbu fikirde devam ettikçe daha birçok)mak için uzmum Türk ihracatının 1088 re muhtelif mıntekalardaki zeytii 4 Zeytincilik kanununa ek (0 gemilerini biraz da şöhretile beraberİsenesinde 145 milyon liraya baliğ oldu- mütehassıslarını Ankaraya GE kaybetmeğe mahküm olacaktır. H. E. Erkilet Kitab tetkik komisyonu toplandı Orta okul ve Hselerde okutulan türkçe ve edebiyat kitablarını tetkik etmekte olan 9. debiyat musllimlerinden müteşekkil komik. yon, dün de öğleden sonra İstanbul Kız Li. sesinde toplanarak çalışmalarına devam et- miştir. sarlanmıştar, ÖLDÜR ğunu hatırlamak kâfidir. j Almanlar Holândayı işgal etmekle en kuvvetli malt ve iktisadi bir yardımcıyı | kaybetmiş olacaklardır. Holânda işgal, altına girince, İngiliz ablukasına dahil o- Icak, harici ticareti duracaktır. Holânda Almanyaya daha başka ve; geniş sahalarda da yardım etmektedir. | Holânda #racatının 6 24 ü zirai ipti- edemiyecek bir hale geldiğini söste -| Vektlete gönderilmek üzere bir rapor ha . |sullerdir. $e 22 i doğrudan doğruya ga e MEDİM Yazan: Zeynel Besim Sun — Ben kumaşı alırken tezgâhtar «şuna İzmüracast ederek konağın vekilhurçlığı - |kasında itibarımız olacak. «Bizi göstere-| Kimseden saklıyacak ve seklanacek bir da baksanıza bayan; biraz evvel Bayan Ferhunde Sevgi Iki ropluk birden kes - tirdi, dedi. Fiatını sordum: Metresi 14 Era. Bir öğretmenin sırtına metresi 14 Yralık İkumaş'pek dar gelir; öğretmenlik- ten istifa eden varidatsız bir kıza ise hiç gelmemesi Yâzım: hayret ettim. Galiba hayretimi yüzümde izhar et - miş olacalım ki tezgâhtar izahat ver - mek lüzumunu duydu. «Biraz pahalıdır bayan amma cidden enfes kumaş.. ma - Müm a; Bayan Ferhunde artık zenginleş - His. «Nereden zenginleşti, dedim; «ha - beriniz yok mu efendim: değ, bugün kâğıdları bile aşıldı. Bayan Bay Danişle evleniyor... Gördünüz mü kâfir kızı? Nihayet de - diğini yaplı yavrum... Kültür direktörü bu fırsatı da kaçır - madı: i — Şimdi eski Amiri #fatile kendisine Ferhunde derece harab ve mutazarrır e i — Neder olacak hânımcığım; aylığı çekeriz; günlük mübaysatlan beş on ku- Tuş hisse ayırırız; eh bayramda seyranda bahşiş te çıkar; sayesinde biz de şu dün- yada iki odalı bir ev sahibi oluruz. Aksi takdirde kira evinde vefatumız mukâd - der ve mukarrerdir. — Ciddi mi söylüyorsun Allah aşkı - na?. — 'Tabif ciddi karıcığım; bundan daha ciddi ne olabilir?. Düşün bayan, kürel arz üzerinde bizim de iki odalı bir evimiz o- lacak, Bütür bizim gibi olan arkadaşlar bize gıpta ile, hattâ hasedle bakarak «kültür direktörleri zengin insanlar; dün ya umurlarında değil; koskoca evleri var» diyecekler. Bakkalın, kasabın, mani rek» bu züğürt adamlarla bunlara ben - ziyen kiracı makulesi kesan biz ne söy - lersek «evet efendim» demek mecburi - yetini duyacaklar. —Oneden. — Mal sahibiyiz be hatun!, «Bize hi - taben» ne olacak; dedesi ressam, babası muharrir, kocası öğretmen. Mal sehibi ne demektir anlamaz ki... Bir kahkahayı basınca, bavan işi am - Uyarak müsterih oldu. Yoksa kültür di- rektörüne epeyoe çıkışmağa hazırlandığı halinden belliydi. * Artık her gün parkta buluşuyor ve kâh yürüyerek, kâh yan yana kanapelerden birisine oturarak konuşuyoruz. Neclâ be- ni seviyor; ben de bütün varlığımla ona tapınıyorum. Bu münasebetimiz, resmi faturacının yanında, hatti Emlâk Ban -İbir kur halinde, alenen devam oediyor.)tadım. suçumuz yok. Her türlü dedikodu ihtimalini düşü - nerek keyfiyetten kültür direktörünü de şahsen heberdar ettim, Hayretle başını kaldırarak: — Nasıl; dedi; Bayan Neclâya kur mu yapıyorsun? Babasının hahberi var mı?. — Bilmiyorum efendim. Yalnız Neclâ «ben babama söylerim, dedi. — Aman yehul, Bekârlaşmunın bir yo- Tunu bulan yok mu?. Bu sene muallim - lerin yıldını keçi burcundan galiba Teke burcuna intikal etti. Ferhunde sevgi ba- basını vuruyor, sen kızını.. gelin, damad artik müştereken Daniş Bayi kuyruk! yağı gibi sızdırırsınız. Senin istifaya ni-| yetin yok mu?, i Ciddiyetle cevab verdim: | — Ben evlenirseni Bayan Neelâ ile ev- leneceğim; babasının servotile değil ös İle çalışırken. tar. Yoni nizamname yakında Şürasının tasdikinden (o sopr& mevkiine konulacaktır. y Zirast Vekâleti bu nizamnani” 4 yurdun ber yerinde yabani zeytin e haların; tahdid ve tesbit ei lüye dağıtacak, köylüler bunlar! yal kyacak ve milyonlarca deli zeytil 44 ğaçlar: kabili istifade bir hale | | iş i 10? Jâde zararlara uğrıyarak harbe devam| Dünkü toplantıda son çalışmalar hakkında |dal maddeler, hayvan ve balıkçılık mah-lecektir. Yabani zeytin sahalar! çi raksız köylüye - parasız olarak lecek ve tapu ile mal edilecektir. — O da ayni yola çıkar, Ben 181 mem.. zengin komşunun yedi ma? faydas; olurmuş... ; — İstirham ederim bay direktör , — Zararı yok, senin dediğin işi nasıl becerledin arlat bakalım» Direktöre ne Lizbet Zaydeldel; Ferhunde Sevgiden, ne de Lizbet delle Neciâ arasındaki tam müşs' ten bahsetmedim; sadece; — Anlaştık efendim, yekdi beğeniyoruz. Demekle iktifa ettim. * “ — Babamın yaptığını işittin Mİ © met?.. Yüzünden keder fışkıran parkta, kanapeye oturttum; bir * haberdar değilmişim gibi apoğıi — Ne var canımın içi; bir şey 4 miş?.. yi — Daha ne yapsın iki gözüm — Evleniyor mu, kiminle?. — Dilğün akşumı Halkevinde kin, çirkin bekan bir kadın yok — Evet; Ferhunde Sevgi!.- — İşte onunla... vi Neclâ ağlamiğa başladı. O, ipek wnondilile göz yaşlarını di ziyetini yabancı nazarlardan (Arkası # yi ei |