17 Aralık 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

17 Aralık 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

17 Birincikânun Rama anma. Galatasaray - Yugoslav takımını İ-0 yendi Yugoslav takımının hücumları dün fevkalâde oynıyan Galatasaray müdafileri tarafından kırıldı Dünkü Galatasaray - Yugo sav maçından bir intiba Memleketimizde yaptığı üç maçı da kazanan Belgradın Yugoslavya | takımı dördüncü karşılaşmasını dün Taksim sta- nda Galatasarayla yaptı. Maçın uyan- dırdığı alâka ve havanın güzelliği stad- öm kamamile dolmasına sebeb olmuş- Birinci devre G. Saray oyuna başlıyarak derhal Yu- sav müdafaasını zorlamağa o başladı. Galatasaray hatlarında görülen büyük Sânlılık ve yerinde paslar ümid verici bir etti. Üç bek halinde oynıyan Yugos- > müdafaası bocalamakla beraber uzun Ylu santrhafın Cemili yakından marks i dolayısile sayı yapılmasına mâni *lüyor... Yugoslavyanın hücum teşebbis. ise dün fevkalâde oynıyan G. Saray Wüdafileri tarafından her an kırılmakta Soldan inkişaf eden seri bir G, Saray nda çok müsald vaziyette topu ka- Pin Eştak önünde kimse olmadığı halde #9ele ile topu dışarı atarak bir gol fırsa- öldürmüş oldu. Bunu Cemilin ayni #kilde kaçırdığı bir fırsat takib etti. Yu- #slavlar arasıra ve bilhassa sol açıkla” Tile oynyarak G. Saray kalesine iniyor. Yarma da, Faruğun ve bilhassa Adnanın mükemmel oyunu karşısında hiçbir like yaratamıyorlar. Bu şekilde de- «den oyunda tevazün hâsıl olduğu Sralarda birinci devre 0-0 beraberlikle RiaYet buldu. İkinci devre g Ylikin yerine Bedtiyi alarak uytuyan Saray bu devrede oldden üstün bir 0- Yi tutturdu. Budurinin mükemmel ida- vi ve Sâlimin büyük gayretile G. Saray Bcumları Yugoslav müdafassını yorucu la bir hal aldı. Yoruldukça sertliğe Yugoslav oyuncuları arasında dü- Vi kalka uğraşan Cemil kendini oyunun Maçtön evvel ikt takım kaptanı arasında bayrak teati edilirken başındanberi sert bir şekilde mwarke eden santhafı nihayet 20 inci dakikada mağ- SON rosT4 TİYATRO | Şehir tiyatrosunda Yelpaze Yazan ; İsmet Hulüsi Oscar Wilde, 1856 da Dublende doğdu, Periste öldüğü zaman benüz 4$ yaşında idi. İlk eserini yirmi beş yaşında iken neşretti. «Ledi Vindermerin yelpszesi> (otemsil edilirken otuz altı yaşını bulmuştu. Bir sene sonra «Salome» yi Sara Bernarın oynaması için yazdı. Oscar Wilde tiyatro hayatının kurak senelerinde bu safhada çalıştı ve tiyatro. da yeni bir hayat, yeni bır ruh oldu. Yelpaze bizim suhnemize 47 sene son- ra geldi. Tercümeyi yapan ismini ilân etmedi. Her kimse türkçesi temiz ve der- li toplu... «Yelpaze», adından da anlaşılacağı ü- zere yelpaze, esas etralındu dönen bir piyes, daha doğrusu piyesteki en büyük rol yelpazede. Otellodaki Dezâemonanın mendili neyse, Ledi Vindermerin yalpa- zesi de odur, başta bir hediye olan, son- radan bir hakarete alet gibi kullanıla” cakken kullanılmıyan ou yelpaze, üçün- cü perdede bir suçun göze görünür de- Mli halinde #ken fakat ana sevgisinin, &- nenin kızını kendi yoluna gitmekten ke- ruyan hislerini ortaya çıkmasına sebeb olur ve son perdede hediye olarak ves! rilir, i * Dört perdelik piyests her perdede de- kor değişiyor. Birinci perde: Lord Vindermerin evinde bir odadır: Belli başlı sahneleri lordun karısı, Lordun Erlen isminde bir kadına para verdiğini ve bu kadının evine sık sık git- tiğini duyar. Ledi Vindermer kocasından şüphelen- miştir. Çek defterlerini açar. Kocasının bir hakikattir. ini karıştırır- bu kadına para verdiği Lord karısını çek defteri ken görür. O gün Led'nin şam balo var, Lord bu kadın: baloya da- vet ediyor. Fakat karısı yelpazesile ke- dının yüzüne vuracaktır. İkinci perde: Muhteşem bir hol, Ledi misafirlerini lüb etmeğe muvaffak oldu ve rakibinin | Karşılıyor. Ledi Erlen de geliyor. “Yelpa- ayağından söktüğü topla kuleye inerek| P€ Ledi Vindermerin inden düşüyor. mükenrmel bir şütle G. Sarayın galibiyet | Kocasile bu kadın arasında muhakkak . golünü yapmış oldu. G. Sâray bu anlar. |bir bağ olduğuna kani olmuştur. Evini diğini kabul ediyor mu idi? Çehresinden daki parlak oyununu 45 inci dakikaya kadar devam ettirmişse de başka sayı ya- pamamıştır. Devrenin son on dakikasın- da beraberliği temin için çırpınan Yu- goslavlar fevkalâde bir oyun çıkaran G. Saray müdafaasını delememişler ve 1-0 mağlübiyetle ashayı terketmişlerdir. Yugoslavya — Lovriç - Ancelkoviç, | | bırakıyor, Kendisine kur yapmak istiyen Tord Darlingionun evine kaçıyor. Ledi Erlen haber alıyor. Ledi Vindermeri geri getirecektir. Çünkü o kendi kızıdır, Ken- di de böyle bir zâf altında bütün haya- tını mahvetmiştir. Üçüncü perde: Lord Darlington evinde vok.. Ledi Vin. «Son Posta» nın zalmta romanı: 24 Kavga nihayet bertaraf (o edilmiş. polis menwuru ile şolör arabaya dönmüş- lerdi. Orada kendilerini polis memuru- mun hiç te hoşuna gilmiyecek bir sürpriz bekliyordu. Tüksinin içi boştu. Mukabil taraftaki kapı açıktı. Necdet bu kapıyı u- sulca açmış ve kalabalığın içine karışa- rak svışmıştı. Polis mamuru bu ihtiyat- sızlığından dolayı tevkif edilmiş, Pan- galtı merkezi â.nirleri de suçluyu bir tek memurla sevketmek şuretile gösterdik- leri ihmalden dolayı tecziye edilmişlerdi amma olan olmuştu. Hikâyesini bitiren serkomiser: — Haydi bakalım, bir avanak )den işe şimdi yeniden başla! diye söylen- di. Ben böyle netameli mesele görmedim. Hay Allah belâsinı versin! Cinayet masası şefinin verdiği mü- temmim izahata göre Necdetin eşkâl bü- tün merkezlere bildirilmişti. Ayrıca Par- galtıdaki eve de yeniden gözcüler kanul- muştu. Delikanlının saklanabileceği bü- ifin yerler yarın araştırılacaktı. Rıdvan Sadullah düşünüyordu, Hesab- ları altüst mü olmuştu? Necdetin, firarı ile hakkındaki hükmü tamamile değiştir- hiçbir şey anlamsk kabil değildi. Nihayet serkomisere hitab etti: | — Gardiyan Kenanı istıcvab ettiniz mi Osman bey? | — Evet, fakat faydasız oldu, hocam. | Herif inkâr ediyor. Birkaç defa Raif be- yin evine mabpustaa mektub götürmüş İamma son hâdiseden zerre kadar malâ Stokiç - Atanaskoviç, Eroçiç, Çiriç - Sa- dermer orada, nefsile mücadele ediyor. | matı yokmuş. Zaten ayni işi yapan başka viç, Rakar, Petroviç, Donavatz, Perliç... G. Saray — Osman - Faruk, Adnan - Müsa, Enver, Celâl - Salim, Eşfek, Cemil, Buduri, Sarafim... Hakem — Tarık Özerengin. Mekteb maçlarının bir kısmı dün yapılamadı # Vefa - Şişli Terakki ile Hayriye - İs- liseleri arasındaki maçlar Fener nizami saha verilmediği için Bager tarafından tehir edilmiştir. İdaresi bu maçların, küçük sahada Mp mannı istemiş, hakemler de buna olmamışlardır. Serie SAHASI: :z lim azamndaki maç baştan sona ka- Ye gk takımının hâkimiyetile geçmiş Big devreyi 3-0 bitiren Işık takımı ma- çim San'at 1 — Taksim lisesi O Medakg mektebi ile Taksim lisesi sra- Baray “Yun çok zevkli oynanmış ve Mektebi 1.0 galib gelmiştir. Kış yürüyüşleri Halkevinden: Evimiz spor şube- yel stadında yapılan Işik - Erkek dar tüh, van 0g Pazar her on beş günde bir bu kış yürü. 'evam edilecektir. e İştirak etmek istiyenler 24/ Yür Bigi pan dir. Bu beraber kış yürüyü- Kadıköy stadında oynanması icab ©-| "üyüş programının tatbikine 24/| gününden itibaren beşlıya- | işık - Muallim mektebi maçından bir intiba İ Niçin geldi? Bir kadın giriyor. Bu kadın Ledi Er- len Bir annedir. Kızı annesini tamı- imadı, tantmıyacak, fakat anne kızmı kur- tarmak istiyor, onu evine gönderecek. Ledi Vindermeri ikna ettiği anda eve bir kalabalık gelir, Lord Dar'ington ar- Kadaşlarını da yanına almış, beraber gel- mişlerdir. Bu arkadaşlar arasında Lord'ç Vindermer de var. Kanapede unutulmuş yelpaze görülür. Lord Vindermer karısı. İna hediye ettiği ye'pazeyi tarımıştır. E- vi arayacak, tam bu sırada Erlen orta. yea çıkar. Yanlışlıkla o aksam Ledi Vin- dermerin velpazesini alp geldiğini söy- ler ve Ledi Vindermer kimseye görün- meden kacar. Evine döner. Dördüncü perde: Lord Vindermerin evindeki geniş hal. Ledi Vindermer, kendine iyilik eden kadına teşekkür edecek, Halbuki kocası bu kadının bir daha evlerine gelmemesi- ni İstiyor, Erlen geliyor. Güzel bir sahne, bir re- sim istiyor. Ledi Vindermer kendi res- mini verdi, Çocuğile beraber çıkarılmış bir resmini de istiyor. Onu getirmeye giti. Lord Vindermerle, Ledi Erlen yalnız kaldılar. Lord kadına karşı ateş püskürü- yor. Onu ne diye himaye ettiğine pişman, fakat kadının bir istediği yok. O sadece kızına vedân gelmiş. Hakaretlere cevab bile vermiyor. Fakat erkek karım der- ken, o da kızım, diyor. Çünkü bunu söy- lemiye artık hak kazanmıştır. Neden, riçin? Lorda söyliyemez. Kendi biliyor ya, şüne işlirak edecek ârkadaşların her ak.) Erlen gidiyor. Karı koca kalıyorlar. Bu komitesine müracaatlar: rica olunur. Mar günü saat 7 de Evimizde) şam saat 18 den 20 ye kider Evimiz spor |sır da gene ortaya çıkmıyor. (Devamı 10 uncu sayfada) gardiyanlar da varmış. Yaptığımız bütün itazyikler boşa gitti, Nuh diyor, peygam- ber demiyor. — Hapishanedeki tahkikat ne aafha- da? — 'Tam bir çıkmaza saplanmış dene- bilir. — Demek Raif beyi hapishaneden ka- gardi meydanı çıkarılamıya- le görülüyor, ne haber? — Hiçbir hâber vok, bulumamıyor. Ye- şilköyle #öhir arasında denize atılmş olması ihtimali fle sahillerde de taherri- yat yapıkyor — Parmak izi mütehassısları — yuzma makinesi üzerinde *etkikat yaptılar mı? — Yarın sabah yapacaklar. Bu tetki. katın mahallinde icrasını muvafık gör- düm. Makine evde duruyor. Yemek vakti gelmişti, Radvan Sadu'- Jahın ısrarı üzerine müddelumumi muâ- vinini de yemeğe kaldı, Sofrada bir müd- det, son yirmi dört saatin vekayli üzerin» de konuşuldu. Serkomiser hazin bir es ile şikâyet ediyordu. Son senelerde, tâ (32 İlk Teşrin) vak'asındanberi bi mesele görülmemişti, Davanm bütün &- nasırı civa evsyfını tasyorlardı, Zata «iste nihavet bir sey #'e geçirdim» diye parmaklarını sımsıkı kapıyor, foka sonra avucunu açtığı zaman hiçbir şey bulamıyordu. Birçok ipyeları vardı. Fa- kat bunlara ayni zamanda yok ta derile- İraz sapla adullah ger du, Nihi Rıdvan S si değistirmek isti vaffek da oldu. Bir gazete haberini mev- zuubahs ederek müzelerde yapılan meş İ —| görmü; Genç kız: «Hela şükür gelebildiniz, korkudan ölecektik; dedi bur sirkatleri anlattı. Bu meyanda (Mo- naliza) nm çalınışına dair hayli merak - ki tafsilât verdi. Yemek bittiği zaman saat 9 du. Müd - dejumumi zmuavini biraz daha oturduk - tan sonra serkomiserle ertesi sabah do » kuzda adliyede buluşmak kararile kal kıp gitti. Rıdvan Sadullah bir kitab ala - rak köşesine çekildi. Biz de serkömiser « le gazeteleri paylaştık. Osman bey bu ak şam da bizde kalacaktı, Derin bir sessizlik içinde vakit ağır a- Iğır geçiyordu. Dışarıdagene yağmurlu ve fırtınalı bir gece vardı. Odamız o ka- dar sessizdi ki saatler zarlında çevrilen gazete sayfalarının hışırtısından o başk en ufak ses duyulmadı, diyebilirim, Ni hayet koridardaki saat ağır ağır on ikiyi vurdu. Hayır, mütaleaya karşı gösterdi büyük alâkaya rağmen hiç birim zım müddetini tatlı bir rehavet içinde geçirmek isteyen ve uyumaya hazirla - nan müsterih bir adamin heli yoktu, Ü - İşümüz de, sanki ayhi kablelvuku hissin tesiri altında bir şeyler olmasını bekli İyorduk. Yaşadığımız vakayi öyle ser: ce. reyanlı idi ve biz de buna öyle alışmış » İtık ki böyle bir inlizarı gayet tabii bul « dum. Saat on ikiyi çeyrek geçe Rıdvan Sa « dullah kitabını kapadı, ayağa kalktı. — Ben yatıyorum, artık çocuklar! de. idi. Siz daha oturacak mısınız? Serkomiser cevab vermeğe hazırlanır. ken birdenbire telef: zili çaldı. Bu İsaatte bizi kim arayabilirdi? Yüzde yüz biliyordum ki bu telefon (Zehirli gölge) davasile slâkadardır. Telefonu açtım. Uzaklardan gelen, tits rek, heyecanlı bir kadın sesi kulağırsa çarptı. — Rıdvan Sadullah beyi istiyorum, siz misiniz? — Hayır. ben Cevad Fehmt.., Biraz tozlı konusun lütlen... Rıdvan Sadullah beyi çağırayım mu?. Telefondaki ses yükseleceğine telâkis daha fazla kısıldı: — Hayır, hayır, lüzum yok, kındisine söyleyiniz... Daha hızlı konuşamam... Duyuyor musunuz? Ben Neelâ... Bura « da çok mühim şeyler cereyan ediyor, det hal geliniz... Gelecek misiniz? Rıdvan Sadullaha sormaya Jüzüm gör meden: — Şimdi geliyoruz. On dakika sonra oradayız... Merak etmeyin! dedim. Genç kız tek kelime ile olsun mukabe- le etmeden telefonu kapadı. Hayret içinde mükâlemeyi Rıdvan Sa- dullak ile serkomisere önlattım, Çok mü him şeyler... Acaba bunlar ne idi? Rıdvan Sadullah tek kelime söyleme « 3 * İden öne düştü, Biz de kendisini takib ete | tik. Rıdvan Sadullah ile ben 2rkamıza bi. rer müşamba geçirdik, Serkoniser de ar İka cebini yoklayıp tabancasının yerinde İ durduğuna kansat getirdikten sonra pal İ tasunu giydi. Sür'atle aşağı indik, Gara- İz açarak otomobili çıkardık. Genç kıza söylediğim gibi tam or dakika sonra Ras "4 beyin evi önünde idik. Rıdvan Sadullah otomobüi Obinsdan &dim ölede durdurmayı münasib Oradan eve kadar yaya gel- dik, Babçe kapısmdan içeri girdik. (Arkası var) 20.

Bu sayıdan diğer sayfalar: