2 Sayfa Hergün Madalyanın bir tarafı ve Ölteki tarafı Ekrem Uşaklıgil inlâindiya murahhası Milletler sesinde: — «Ateş ve ölüm yağmuru altında- yız. Bu dakikada medeni dünyadan Cemiyetinin en ateşli bir cel- rici cümlelerden mi iberet kalacak?» demişti. Milletler Cemiyeti elinden gelebile- ni yaptı. Bu dakikada Rusya Cemiyet. mış, Cemiyetin her üyes Finlândiyaya mümkün görebilecekle - ri her yardımı yapınağa davet edilmiş- tir. Buna rağmen Finlândiya murâh - hası sorduğu suale müsbet bir cevab almış sayılamaz. Cem'yetin verdiği karardan umumi! bir netice çıkması da beklenemez. * Finlândiya hâdisesinde Rusyaya kar şı en İşüyük infial Rusyaya en uzak olan cenubi Amerika hükümetleri gös- terdiler. Harb sahası ile aralarında Ok- yanus vardır. Mukabele göremezler. Fakat fiilen yardım etmeleri de müm. kün değildir. Finlândiyaya en faydalı, en kolay ve en müessir yardımı yapa. bilecek vaziyette olanlar şüphe yok ki en yakın komşularıdır. Onların ise na- 7k bir durumda bulundukları mey - dandadır. * Finlândiya ile İskandınsv devletleri arasında sıka bir iş birliği vardır. M sat birliği vardır. Bu iş ve menfa birliği o derece ileri götürülm Rusya ile Pinlândiva arasında çıktığı zaman Finlân vereceği cevab İskandinav dev le birfikte tesbit edilmi son dakiksda Finlândiyanın Rus ü matomuna verdiği cevab onların fikri alındıktan sonra yollanmıştır. Bu va » ziyette Finlândiyanın uğradığı tecavü- zür İskandinavvada şiddetli bir reak. siyon yapması beklenebilirdi. Bu Te- aksiyonu hakikaten gördük. Nümâviş- ler yapıldı, mitingler yapıldı, nutuklar söylendi, iane defterleri açıldı, sevyar hastmeler yollandı. Fakat her şiddetli reşksivonu bir gevşeme takib eder. İnavyada bir gev- İsveçte kabine yada hay. W sukut doğurduğu söylendi. Milletler Cemiyetinin kararını tasvib eden aza listesine bakın İskandinavyahları Rusya ile hemhudud olan diöer küçük devletlerle birlikte müstenkifler âra - sında görürsünüz. LL Cenubi Amerika devletlerini bira » kalım. Rusya ile hemhudud olan kü - cük devletleri bırakalım. Finlândiyaya beklediği yardımı yapabileceklerin ba. şında sadece İngiltere ile Fransa ka - lir. Fakat bu iki devletin yardımları ne dereceye kadar yav:labilir ve st: si sahada ne gibi akisler doğutur? Bu iki sual başlıbaşına birer tetkik mev- zuudur. Londra radyosu Milletler Cemiye «- tinde verilen karardan çok evvel söy « lemişri: — <«Finlândivava vollanmış olan tay varelerin Amerikadan satan alınn İnsiltereden transit olarak geç: ol. duklarını s#vliyenler vardır. Tashih edelim: Bu tayyâareler doğrudan doğ - ruya ve tamamen İngiliz mamulâtın - dand'rlar» di Milktler Cemiyetinin kararından sonra bizzat İnciliz Başvekil de şü haberi verdi: — «Finlândiyava ilk parti olarak bir kısım tayyare yolladık. Bu iIk par- tiyi diğerleri takib edecek, ayrıca harb levazımı da yollanacaktır.» Pu İngilterenin karardır. Bu kara- fı İngiltere fle her sahada iş birliği yapmış olan Fransanın mümasil bir kararı da takib edebili bundan mı fbaret kalacak? Tayyare ve harb levazımı sevkine müteha yol. lanması dâ inzimam eder mi, etmez mi? Bu sahada henüz söylenmiş söz yoktur. Suale müsbet cevab veril diği takdirde Finlândiyada İspanya harblerinin bir benzeri başlyabilir. Ve bu başlanınıç daha geniş harblerin fik safhası olabilir. Dün gece bir rad. | Fükat yardım 1) Tup olmadıklarındadır. Meşhur İsveçli tayyareci Karl vo Rosen, Sovyetlere (karşı harbetmek üzere Finlândiya ordusuna gönüllü y zılmıştır. Tayyarecinin teyzesi, Feld Mareşal Göringin tik karısı idi. Bura- da kendisini annesi ve babasile birlik- Srüyorsunuz. Papanın naibi Pap, On İkinet Pi, V. bir gizli celsede mümessilini seç miştir. Bu zat Kardinal Lauri'dir. Kar- dinal Lauri Papa naibliğini yapacak, On İkinci Pi öldüğü zaman da, yenil pwpa intihab edilinciye kadar papalık işlerini idare edecektir. Hitlerin bir rekoru Paris « Soir gazetesine göre, Hitler nu- tuklarında «ben» kelimesini ' kullanmak! bakımından dünya rekorunu (kırmıştır. Çiçeron meşhur nutkunda topu topu iki “İkere «ben» demiş, halbuki Hitler bir Ey- ül nutlunda 78 kere «ben» kelimesini kullanmıştır. yo haberinden öğrendik ki Amerikada fukta teressüm eder görmeye başlamış lardır. Bununla beraber biz bu ihti - mali pek yakın görmiyenlerdeniz. Rus a Lehistanın yarısını aldığı zaman harekete geçmek zamanımın gelmemiş! olduğunu sânan İngilterenin şimdi ih-! tiyat ve teenni yolunu bırakması, Sov. yet Rusyanın da tehlfkeli bir maceraya girişmesi beklenemez. Harb sahasınm genişlemesi için daha başka hâdisele - rin de çıkması, daha doğrusu önüne ge- çilmez hal alması lâzımdır. Ekrem Uşaklıgil e e İNAN, İSTER Bir arkadaşımızın başmekalesinde su dümüzde kanın deverenını temin sarfeder. | için i Acaba vasati hayatta olan bir insanım doğduğu günden #tibaren ölünceye kadar kalbinin sarfetti, olsa ne eder? Fizyoloji âlimleri bunu hesab etmişler; böyle İNAN, İSTER Kadın, erkek ber insanın kendisine göre bir gizli günahı, bir gizli hırsı, zâfı veya kötü huyu vardır. Aralarındaki fark hastalıklarını bilip bilmediklerinde, saklamaya muvaffek o- anda ya -|P siyasi mehafil şimdiden bu ihtimali u.İrıda bırakmı «İnsan kalbini bir emme basma tulumbaya benzetiyorlar; göğsümüzün içerisine yerleştirilmiş olan bu tulumba vücü- SON POSTA Kölü huyunu bilmiyenden kork & Hastalığını bilen SÖZ ARASINDA Finlândiyada Farb eden İsveç'i tayyareci Mama Hergün bir fıkra Ben eskidim mi ? irkaç gün evvel yeniden bir kız kardeşi dünyaya gelen beş yaşındaki kız çocuk annesine: — Anne, dedi, buna bir bebek alsana! — Kızım senin bir bebeğin var ya! — Öyle amme bir tane daha isti- yorum, — O eskidi mi ki bir towe daha is- yorsun? Çocuk düşündü: — Anne, dedi, Den eskidim wi ki, oyuncak sen kendine benden başka bir bebek daha aldın? Bir deniz faciasının yeni anlaşılan sebeöi Geçen yaz ortalarında dalma tecrü. i yapan Thetis adındaki İngiliz tahtelbahirinin suya daldıktan sonra bir daha görünmediğini, nih 99 ay ile birl » Sulara gömülü kal - dığını hatırlars dan sonra The! 2 #ehassısların yaptıkları tahkikat tetkikat neticesinde denizaltı gemisi - nin bir kapınm ve bir de valv'in açık kalması yüzünden geminin içine sü dol masından dolayı battığı anlaşi Pu feci labilmi kazadan arcak 4 kişi kurtu- Doroti Lamur ve saç'arı Yeni bir filmde rol alan Doroti La. mur ile, çalıstığı kun ya arasında bir ihtilâf çıkmış ve cici yıldız filmi ya r. Sebeb de, kump: ın kendisine uzun siyah saçlarını est'rmesi hususunda ısrarda bulur - sıdır. Doroti Lamur ise bu uzun saç larının âdeta bir nevi «alâmet ka» haline gel y fari » ve kendisine şöhret iddiasındadır. Doktor Şaht # erdamdan haber ve e gö re, H Dr. Şahtı tekrar mali işle » rin başına geçmesi hususunda kandır. maya çalışmaktadır. temin A İSTER satırları okuduk: derecede muazzam | faydasız küvvet | vet kaynağı olursa ğer uzuvları ile bütün bir ömür müddetince sarfettiği kuv- vetlere göre ne müthiş bir enerji kaynağı olduğu tahmin edi- lebilir; böyle bir insan bir Eyfel Kulesini değil, yüzlerce Ey- fel kulesini yerinden oynatacak bir kuvvet demektir.» INANMA! iği kuvvet toplanmış A e da fazla endişe etme, hastalığını bilen tedavisinin yolunu da arar, hastalığını sıklıyan ise kötü huy'unun tesiri altında kal- maya vakit bulamaz. Kendi kendini bilmiyenden kork. ve! r. | kilis e — a bir küvvetin Paristeki Eyfel kulesini yerinden kaldıracak yarışlar, yalnız başıma bir kelb bu kadar büyük bir kuv- insandan korkma, saklama; ya çalışından | İngiliz harb Gemisinin Uğurlu kedisi İngiliz zırhlılarından birinin uğurlu ir kedisi vardır. Tayfalar gibi; bir ha- nağı, battaniyesi ve saati olan bu ke. !di, resimde gördüğünüz veçhile istira. hat ermesini pek sever. İsveçli'er ve alkol İsveçte alkol devlet inhisarına tâbi bu- lunmaktadır. Bu inhisarın doğru olup ol- madığı münakaşa edilmektedir, Malüm olduğu üzere İsveçte ne şarab, İne de bira yapılmaktadır. İsveçte yalnız İpatates ve buğdaydan bir nevi alkol ya- İpılmaktadır. İsveçte alkole devlet inhisarı vaz'ı şu sebebden ileri gelmiştir: * Bir müddet evvel İsveçte içki o dereceyi bulmuştur ki kadınlar bile lere giderlerken dua kitabları için- de alkol şişeleri taşırlarmış. Bu yüzden de sarhoşların sayısı da çoğal - ş i 1919 da kabul ve tasdik edil - miş olan kanınun lâğvı taleb edilmekte « İçlerinde birçok &lim buluran İsveçli- lere göre alkol kudret ve kuvvete hiç ha-! İlel getirmezmiş! İ İden fes tacirleri o mânayı bize Ö) iptilâsı |, Birincikâmın 17, kısası Yerli malı E. Ekrem Talu erli malı kullanmak bahsind?, senesinde uy milli şuurumuz meşrütiyetin * tuğumun, daha doğrusu Osmanlı mii Sözün Osmanlı imaparat9”” tinin o zayıf fakat ne olursa olsun şe hamlesine ket vurmak için Avustuff vrupanın elebaşısı mevkiine geçi o vâkte kadar ismen bize merbut bulu nan Bosna.Herseği birdenbire Kö? topraklarına ilhak edivermiğştir. 4 O tarihte başımıza fes giyerdik X fes Avusturyada yapılır, oradan &© di. Avusturyanın haksız hareketini P testo maksadile, Avusturya malla ve bu meyanda fese karşı boykota) edildi, Bu kelimeyi yeni işitiyor “l hasın: bilmiyorduk. Hareketi İri ler. Ayni zamanda da, alarazlanan Eğ vusturya fesinin yerine yerli malt a külâh giyer olduk. Lâkin bu uzun sür medi. Bosnanın gesiplarile araf? A barıs görüş oldu ve tekrar Avustur” feslerine avdet ettik. H Yerli mal kullanmak cereyanı İk” defa Umumi Harbde başgösterdi:. sefer iş daba ciddi ve daha şarildi” 7 çok eşya hariçten memlekete çel ei girmez olmuştu. Diriler elbiselik ls çö lüyordu. O seneler yesine tesir eden süpürge tohum” yapılmış ekmekle o tarihte ülfet € annesi. sml millet VU a Yerli malmı seve seve kull .. bulamıyorduk-! ü are: istikbalini ihmal ettiği kbalini de asl mişti. Bütün ihtiyaclarımız dan başka memleketlerin esiri yorduk. Bu sebeble, içimizdeki; mahı kullanmak iştiyakı kupkuru: yulu' İhuriyetin kurtarıcı ve feyz verici rine kadar sürdü. el Busün, bir harbe katışmak 124 karşısında bulumsak bile süpÜrğ” “e humundan mamul ekmeği bir daba İzi İ miveceğiz. Mübarek Anadolumüğ gi uçtan öbür uca bereketli bir abi” yi ii Pkmeklik unumuzu Ze Vİ dan getirten bizler, şimdi hariö€ dav satıyoruz. Milli fabrika ve vd larımız, kabiliyetli ve başarıcı aclarımızın vüzde seksenini vi cak mamulât ve masnuat $ Adını iftiharle aöl bir gave ile çalışan mill müesst miz ha en az zamanda iğne ! ipliğimize kadar her şeyimizi £ yl ti fabrika ve terBöi. inin emeğile VE elliden ziyadesi Türk iptidat m8 le vanılan kumaşlarımız, kundu? mız; dokuma! basma; ev eşyasi ji levazım yabancı illerden gelen" Una hatta bâzan faik bir nefs Ve bunların dahe da ilerle mızın göstereceği rağbete bal Yeri malı kullanmak vatan tanın refahına iştirak manda, en İleri milletler yerli pal Bir Nazi profesörü Münihteki Alman akademisinin re-| isi Karl Haushofer isminde mütekaid| bir orpeneraldır. Genç aristokratlardan müteşekkil olan Alman talebesine coğ- rafya ve dünya siyasetine dair Nazi noklai nazarını tedris eder. Haushofer istediği zaman telefonda Ribbentrop'la konuşur. Hess onun â - zâd kabul etmez müridlerinden biri - dir. İNANMA! bir enerji kütlesi teşkil ettiği neticesine bir insanın elleri, ayakları, kafası ve di- lanmayı bir izzeti nefis mes&” imışlardır. Hepsinden hassas © izzeti nefsi de bu meselede 89 siyeti göstermelidir. Bu; fazl İbizt bugünkü âli mevkie yüksel fi kardes rejime karşı bizim için” pet borcudur. C, Öbrem TAKVİM BİRİNCİKANUN ğ PAZAR Sİ EU Zilkade