iğ ie 17 Fin 166) Emekli general H. Emir Erkilet | “Son Posta,, nın askeri muharriri . İnlândiyanın imdadına çağırdığı Milletler Cemiyeti yeni bir aciz, İd, teşettüt ve hodbinlik nümüne- *i daha gösterdi. Mütecavizin, ne kadar Wak ve az olursa olsun, mubtemel bir Sağ ve intikamından ürken ve çeki- 1, sözde ihtiyatlı, birçok devletler zu- vi etti. Bunlar ya müzâkerelere hiç iş- Tik etmediler veyahud müstehkif kal- Bereket versin ki dünyuda Sovyet Rusyanın kol ve bacağının erişemiyece. dir Cenubi Amerika vardır; ve bura- Yaşıyan Lâtin devletler, başta Arjan- » mütecavizin Milletler Cemiyetinden man korkup çekinmeden istiye- ilmişlerdir. Fakat, belir ve Fransa bile, bunla- BR taleblerine ancak zaruri uymuşlardır; uymasaydılar Cehubi Amerika dvletleri Cemiyeti terkedeceklerdi. EL il hiçbir kimse esmayı üstüne sıçrat- k İstemiyor. Ve eğer Cenubi Amerika etlerinin kat'i talebleri ve diğer ba- # devletlerin bunları takviyeleri vaki ol- Td Milletler Cemiyeti mütecavizin Dağ masına da karar veremiyecekti, ey doğrusu Rus Sovyetler Birliği Mik. er Cemiyetinin bu defaki toplantıları. o gelmemiş ve cemiyetin, muha- kn tatil ile Fin topraklarındaki as- ln İ geri çekmesi ve Firlândiya İle o aş Mtilâfının hallinde bu müessesenin Ki, assutunu kabul etmesi yolundaki tek- vi 8 red cevabı vermekle Milletler Ce. Yeti misakını hiç sayarak kendi ken- İ çıkarmıştır. Milletler Cemiyeti, bu **le, bu sefer de tecavüze uğrıyan bir kg ti koruyabilecek herhengi nesir karar verememiş ve neticede Finli. Lİ yalnız kaldığı değil, artık yalnız ağı dahi tamamile arlaşılmıştır. e alândiyaya maddeten yardım etme- Yana lenen devletlerin ilk safmda bu- Me İskandinav devletlerinin Milletler iyetinin müzakere ve kararlarında e, mkif kalmaları zavallı Finlândiya Ey bilâkis yeis verecek bir manzaradır. Dpi Tin - Rus harbinin ilk günlerin- Mi bihassa İsveçte Pinlândiya lehine gö- Mn tezahürler oldukça kuvvetli ve Fin- çimi için ferah verici idiler. Fakat an- kari İsveçteki hükümet tebedölile e hazırı Sandlerin yeni kabine dı- “oy kalması neticesi bu memlekette Pin harbine müdahale etmemek T: verildiği anlaşılıyor. Bu da göste. 1 Rusyanın Pinlândivadan e tasrruz etmiyetefine © Dün $ Olmuş ve onun için başkaları vö- ia Kendini ateşe atmak istememiştir. aletler Cemiyetinin bu seferki tep- larının Fislândiyaya herhangi bir Bryan ettiğinde şilpheliviz, fakat keçe Diril Milletler Cemiyeti bağlarından tamamile serbest az çok bir ziyanı olduğuna ka- Amma denecek ki Milletler Cemiye- kayıdları Sovyetler Birliğini Pin- yİYA taatruzdan hami alıkoyamadıysa | İçin beslediği ve besliyeceği te-! mel ve hareketlerinden de zaten değ bakamayacak maalesef bu da eya çünkü defsatla görüldü. ki, aş, yerler Milletler o Cemiyetin- Me İNndearı kalmadığı zaman bu mü- terketmekten çekinmediler. a şüphe yok ki çok silâh vel ei t ister; tank, ocak ve her türlü! e Maltemesi ister; fakat, © ayni za Ve biç olmazen İskandinav dev. İN örn ordularile takviye olunduğunu nay ek o buna şiddetle ihtiyacı Şe Pakat bir şimal ehlismlibi artık bir hayaldir. Gerçi Amerika ona e İngiltere silâh ve uçakca yar. kp himeyorlar ve daha da buluna- oi Fakat Yalnız bunların - evvelce imz İ e « Pinlândiyayı kur- Pek şüphelidir. Şiz - Helsinkiye giden isti- #ziben 80.80 Km. boyundaki hattı kapamaktadır. Fakat İN Siman. 1200 Km. den fazla bir . SON POSTA Sovyet harlı YAZAN doğru gidiyor? EN Fin - Sovyet harbinde son vaziyeti gösterir harita (siyah çizgi ve okler Fin cep- helerile mukabil taarruz istikametlerini, içi boş ok'ar da Sovyet taarruz istika- metlerini göstermektedir) budud mıntakası vardır ki tzmamile a-| bulunmaktadır. Bu mukabil taarruzların çıklır. Ve işte bugün bu muntakada 56 seyyar Tin fırkası en az 15 Rus tümenine karşı harbetmektedir. Gerçi arazinin göl ve ormanlarla kesik olması ve kışın faz- lalığı Finlere fevkalâde yardım etmekte- dir, Ancak pek mahdud ve pek az olan maddi Fin kuvvelterinin nihayet tüke- nebilecekleri gün gelecektir. Tin barb sevk ve idaresi bugün hattâ Jevkölbeşer addolunan şeyleri yapmak'a- dır. O küçük fakat seri ve kebiliyetli ih. yet ordusunu Botni körfezinin şimal doğusunda Ouluda toplamıştır. Bu mev- ki Ladoga gölile Şimal Buz denizi ara- sındaki 1200 Kim. lik hudud cephesinin ortamı gerisindedir. Bu saretle ve ihtiya- ca göre buradan conub doğu istikame- tinde demiryolile ve doğu ve şimal doğu /istikamelterinde kara yollarile süratle | kuvvetler sevkedilerek münferiden iler- liyen Sovyet kollarına muksbil taarruz- lar yapılabilmektedir. Finleri Owlu etrafında bir ihtiyat or- dusu toplamağa sevkeden âmil Rusların ez Finlândiyanın her tarafından fafk kuvvette müteaddid kollarla gerek Oülu- i berdopol demiryoluna ve gerek Rovanie- mi bölgesinden Botni körfezinin şimali- ne doğru yürümeğe başlamaları olmuş- vur. Petsamo bölgesindeki Rus kuvvetleri de yavaş yavaş kuvvetlenerek cenuba sarkıyorlar. Bunlar bu mevkiin 60 Km. kadar cenub batısındaki OSalmijârviyi aldıklarını bildirmişlerdir. Kezalik Rus haberlerine göre Rus kıt'aları Fin nikel madenlerinin merkezi olan Kuolajarviyi işgal etmişlerdir. Da- ha cenvbda yani Rusyanın Uhtua bölge- sinden Fin arazisinde Jakijârviye ilerle- mekte olan diğer bir kol şimdi Finlerin yeni bir mukabil taarruzuna uğramış her defasında mahalli muvaffakiyetler temin ettiği ve edeceği malümdür. An. cak çok üstün sayıdaki Rus ordularının Şimali Finlândiyada ilerliyerek nihâyet Botni körfezine varmalarına ve dolayısi- le Cemubi Finlândiyayı İsveçten keserek karadan tamamile sarmalarına mâni ol mek Finlândiya için imkânsız gibidir; meğer ki ona ordularia yardım edilsin. Fakat Milletler Cemiyeti bu sefer âleme de, Pinlindiyaya da yeniden öğretmiş ol- du ki zayıfı kaviye ve hakkı kuvvete karşı müdafaa ve siyanet edecek dünye. vi bir müessese yoktur ve insanlar böyle bir milestese kurmaktan âcizdirler, EH. 2. Erkilet Teneke buhranına karşı tedbir alınıyor Dahilde teneke mevcudunun azalması ve ithal imkânlarının zorlaşması yüzün- den başlıyan teneke buhranınm önüne geçmek üzere fiili hareketler başlamıştır. Tereke Mhalâtcılam ve konserve fabri- katörleri İtalyada teneke fiatlarının da- ha yüksek oluşuna rağmen gerek mesafe yakınlığı ve gerekse ithal kolaylığı do- layısile bu memleketten itbelâtı karar- laştırmışlardır. Esasta mutabaket ta hâsıl olduğundan slâkadar firmaların mümesetileri fiat hu- susunda görüşmek üzere İtalyaya git mişlerdir. Diğer taraftan iş sanayiin muhtaç ol duğu teneken'in Amerika ve İngiltereden daha ucuza alınacağı anlaşılmış ise de döviz zorluklarile karşılaşmış ve bunun da Merkez Bankasi kanalile halli ve bu memleketlerden de bir elden ithelât ye- pılması kararlaşmıştır. 1 (kırmış oluyor, | SIRA ÇUVALDA n htkâr ve fat yükselmesi, sari bir hastalığa benzedi. Eşyadan eşyaya sirayette devam edip gidiyor. Şimdi de çuvala sirayet etmiş. Dün. kü gazeteler yazdılar; «Çuval #iatları birdenbire yükseli - vermiş.» Dokunmuş emtia arasında en hor gö rülen çuvalın pahalılanması: — Kumaş bulamazsak, nihayet çu - val giyeriz. diyenlerin bile ümidlerini Gerçi bundan böyle, çuvala mızrak Jsaklamak istiyenler arzularında mu - vaffak olamıyacalklar amma, umumi! havatta. bilhassa giyim bahsinde bü - zararını ihtikârın piyasada yaptığı her değişiklikte olduğu gibi, halk çekecek. Bir kumaşçıya gideceğiz: Kumaşçı kumaş çıkaracak, elimizle tutup baka. cağız. Gayet seri, tüylü; dokunuşu fena, rengi berbad bir şey: — Canım bu nasıl kumaş, diyeceğiz; âdeta çuval! Kumaşçı bizi tepeden tırnağa kadar! süzecek, — Kumaştan anlamadığınıza birşey demem.. Yalnız son günlerde sazete de mi okumuyorsunuz? Gazete okumuş ol İsaydınız. çuval fiatlarının arttığını öğ. renirdiniz. Bu 1 pahahlığında ben size çuvalı; kumaş diye çıkarır miyım? — Birşey mi alacaktınız? 7 Cevab vereceğiz: — Fasulye almak istiyordum amma, daha dün ayni fasulyeyi kilosunu mi kuruştan almıştım. Bir günde yüz de yüz zam! “ — Fasulye pahalılanmadı, — Üzerindeki etikette «40 kuruş» yazılı. — Yirmi kuruşu çuvalın fat farkı... Fasülyeyi çuvalla alıp dükkâna çuval- İla koymak mecburiyetindeyiz. Ça fiatları arttı. — Peki amma ben çuval alacak de. ilim kil — Ne yapalım efendim, biz çuvalla almağa mecburuz. Nihayet avucumuz- da dükkâna getiremeyiz yat, Bunlar zararlı tarafları. fakat zarar. sız, eğlenceli tarafları da olacaktır: Eskiden rinin giydiği omantonum kumaşını beğenmiyenler: — Onün giydiği mantonun kumaşı da kumaş mı; âdeta çuval. Derlerdi. Şimdi çuval gibi kumaştan manto giyeni kıskanacaklar: — Görsen bir manto yaptırmış ki mükemmel, sanki halis çuval! diye « cekler. Eskiden: — Ben çuvalcıya kız mı veririm! Diyen, kız anne babaları bir çuvalet kızlarını istediği oOyaman şepkalarını göğe atacaklar. Öğünecekler. Bakkala gideceğiz. Mr gün evvel ki. losunu yirmi kuruştan aldığımız fasul yenin üzerinde «$0 kuruş» ya e bir etiket göreceğiz; oşaşırdeağız. Bakkal soracak: At'a çalışan sabık hükümdar Bazı kimselerin İiddia ettiklerine h göre sabik Alman (0 Kayzeri Vühelm, Holândadaki mali- kânesinde o çalış- mak istediği za- j manlar, at şeklinde yayılmış bir koltuk üstüne çıkmakta ve orada çalışmaktadır. İkinci Giyom son harb vaziyetlerinin | tetkikini, Almanyanın birkaç sene zar- fında yaptıklarını hep bu at üstünde tef kik etmiştir * Kuşları kandırmak kolay Bazı kuşlar kafese konuldukları 2a-! Iman yalnız kalmış olmanın üzüntüsünü | çekerler, yemezler, içmezler, zayıflarlar. Bunları kurtarmak gayet kolaydır. Kafe- ns bir ayna koymakla her şey girer. Aynada kendi aksini gören başka kuşla beraber olduğunu! zanneder ve artık yemeye, içmeye başlar, sin bir yal kuş, bi G Okuyucularıma Cevablarım Babaeskide 5. G. M. 5. ye: kinecek, sıkılacak, bir nokta Mei aldi. D. M. rümurüne: Cevab istiyen Tedikleri pek nadir görülür. İkalma, bir tek w- Yaş farla var. Fakat bu kadar y'$ farkı fazla addödilmez, evlenmeniz İ- çin mahzur değildir. Mademki kendi- ii Jesine söylemelidir. Bunda — kendi al Tr. çe ayıb addedilecek okuyucuma! Asıl mesele yaş, ve ailevi vaziyetler nişanla- nanların, bir kaç sene birbirlerini bek- Tur, — Kızımıza öyle bir kismet çıktı kiğ sormayın. Adam bügüne bugün çu - valcı! DA A döş rmu idiniz? | Havadan 110.090 lira Londrada topla- nan (o beynelmilel <para ilmi> konfe- ransı esnasında ©$- ki o Sirakuslardan | Bunları biliyo fak paraya sahib olan bir kimse bu para yı bizim paramızla 110,000 liraya sat mıştır, * Menekşe kokulu böcek Sisindel İsmi verilen bir nevi böcek vardır. Bu böcek menekşe kokusu neş- reder. Çok hareketlidir. Güneş ışığın. dan mahrum edilirse felce tutulmuş gibi olur. Bunun için böceği yakalar İyakalamaz, karanlık bir yere sokup Çi- 'karırlar. * En zengin Alman En zengin Alman, son Alman krah ikinei Giyomdar. Servetinin miktarı yir- mi it milyon lira tahmin edilmektedir. NÜLİŞLER Bir tarafın daha İyi bir kısmet çık- tiğı zaman iyi kısmete gitmek için ni Sa görülmemiş şeyler de « r. b Bence birbirinizden uzaklaşmanız daha doğru olur. * İstanbulda Bayan B. A. yat Kocanızı kabahatli addetmekle be « Teber, sizin de pek kabahâtsiz olma - dığımza hüküm vermiyeceğim. Er - kek nihayet bir makine değildir. Onu bir makine haline getirmek istemek de kadının hakkı olamaz. Size karşı ha « şin davranıyorsa, onun bu İuşune- tini biraz da siz körüklüyorsunuz. E .. ve bu mütenddid defa tekrar edilirse nihayet erkek de haşin davrrmebilir. Ve kocanın bir kere biraz haşin davranmış olmasını, onunla e d mek için sebeb göstermek çocukca