Bakın Rayan Gül -) #ümün kazı bu iddianın doğru olmadığı.! Dı ortaya koymuştur. Bayan Gülsümün kazının, soğuk havada uzun zaman, sud kalmak yüzünden sesi kısılmıştı. Halbuki © karnı açıktığı zaman: — Vak vak! Diye bağırır, Bayan Gülsüm de, ona yiyecek,ywerirdi. Vak vak diyemediği için yiyecek verilmiyordu. Bu gidişle açlıktan ölecekti. —İ yk İuzun boyu var.. şişmanca.. zh/, | amm! | Bayan Gülsümün bahçeli evinin bah- çe kapısında bir otomobil durmuştu. Kaz otomobilin kornesini gördü. O kornenin sesini tanırdı. Kendi sesine çok benzerdi. Hemen kornenin üzerine zıpladı. Ayakla-| rile bastı. Korne kendi sesi gibi bir sı çıka Bayan Gülsüm: ıyordu. İ Benim sevme, Siz siyahlı komşu bayanı ta. nır misiniz? Ti mı, nasıl ölür € yamadınız m, hani up- ha- ni canım yüzü buruşmuş. Tuhaf şey, siz de bir şey bik miyor muşsunuz?, Hani kış dalma elinde bir şemsiye ta - ır. Hani yüzü hiç gülmez. gülmediği de iyi ya, siyahlı kamşu bayana gülmek pek ya. raşmıyacak sanirim. Tanıma - yazık. ben de bü lar her şeyi bilir, tâ- nır zannederim. Her ne İse ben anlatırım: İnsanlar bazı şeyi severler, bazı şeyi sevmezler, meselâ ben kuru fasulyeya bayılırım da, ıspanağı sevmem, meselâ ablam, m renge bayılır da pembeyi sevmez, meselâ ba - bam susmuya bayılır da konuş. mayı sevmez, meselâ annem konuşmıya bayılır da susma- sevmez. Meselâ gene ben her gün başka renk rob, kostüm, manto! giyen kom na bayılırım da h man soba borusu gibi başlan aşe giyinen siyahlı komşu bayanı sev m için olacak zahir, si- yahlı komşu bayân da beni sevmez, nemi de sever mi bilmiyorum nedense ikide bir biz: ker Mi. acak de- 0 J ÇE LZ A ba benim yaramazlık yaptığımı İ nemin hoşuna gidiyor kl; ia nın suali mazdır, ur mu, no Ş Bunu İ ayan, bana ni bilseniz bizim siyahlı komş ihat ver- siyahlı olmaktan kurtarmak çaresi aklıma ge Hemen baba koştum. Babamın ir. Kendine gel tubları ayla dosyalara koyar. De tubların delik yerlerinden çı « kan toparlak kâğıdlar zımba - i ır. Zumbayi ğrd olduk - unun renk teye beri » yi aradı! kâğıd lar buldumi. Bunları zımbanın altına sokup deldim. Zımbanın içi renk renk toparlak kâğıd - Jarla dolmuştu. Hepsini avucu- ma aldım, götürdüm. Siyahlı komşu bayanım şemsiyesine koydum. Siyahlı komşu ba odasına buyu mek » deler, b zım ve yanın gitmesini bekledim. Ka « pıdan çıkarken ben de kapıya kadar inmiştim. Siyahlı kom * şu bayan, yğsmur yağdığını nde şemsiyemi almi- şım. Almasaydım, şimdi ıslanacaktım. | , yeyi açlı, Şemsiyeyi aç - masile siyahlı bayan olmaktan çıkması! bir olmuştu. Şapkası, mantosu, renk re! olmuştu, yakışmıştı da ha. m şaşi dı. Siyahlı komşu bayan sevi ye hiddetlendi. Üzerime hücum İlikede olduğunu görmüş, ona yardı Otamobildekiler, bir tavşan görmüğlü peşine takılmışlardı, Otomobildekiler: — Hah şimdi tavşanı yakalıyacağı” Derlerken sircab dostu tavşanın © vl mek istemişti. Tavşan koşuyor, otom? “İbildekiler kovalıyorlardı. Sincabın VE “ İlunduğu kestane ağacının altından ”İceklerdi. edi, ben kaçtım. uslu ols! Sonradan öğrendim. Annem fırçayla İistünü başını temizletip gene siyabl: ba.| İsafir gelmesine gelsin, ona karış İğilim.. fakat anneme kızıyorum. Her ne| e İzaman o bize gelse; bana: şlar: Yaramazlar sevlim mak lâzunmış. Daha bu O arkasına dönmeden kaz otomobil - deki kornenin üzerinden aşağı atlamıştı. Bayan Gülsüm: — Vah, kazım vah, dedi, acıktın de - mek, şimdi senin karnını doyururum. Ve hemen ona yem serpti. Kaz da güzelce karnını doyurdu. Haydi Metin gel komşu bayanın e- sıkar, si - Der, işte bu benim canı yahlı komşu bayanın bana W - zik bolluğundar, kuyumcu dükkânrın camekânına benziyen elini öperim. O da bana: — EL öpenin çok olsun! Der, bü kadarla bitse neyse, sanki o. nun üzerine vazife imiş gibi anneme dö- nüp sorâr: —— Bu odads biç kim. Tr katen içeride k p yok mu, haydi ço - cuklar, siz m, 0 dada kimse varsa ci duğu yere bir işeret tane cep projektö eni Bilim ecemiz | üç kız okuyucumuza birer tane Şirley albümü, diğer elli okuyucumuza dâ ayrı güzel ve kıymetli hediyeler vereceğiz. Bilneceye cevab verme müddeti on bej gündür. «Bilmece» kelimesini ve bilmecenin gönderdiğiniz zarfların üzerine çıktığı tarihi yazınız. Bilmece cevablarıı gazetede bize mez birçok şeyler, Allah aşkına siz söyleyin, böy yahlı komşu bayan, hiç sevilir mi İben de sevmiyorum. | * | Siyahlı komşu baye İamma, benim bir huyu: meyi rim. Amma sevdiğime de, sevmedi mek hoşuma gider. Si ni sevmeme! aklıma geldi. Asıl iyiliği ona değil, casma yapmış olacaktım. Benim ii sayesinde ben bil kumşu bayan caktı. Siyaklı olmaktan kurtul: İkışacak muydı bilmi İ Hele kocası ömründ İyahlar giymemiş old kim bi na sik etmediği şemsiyeyi bize gelince an- tredeki portmantoda bırakırdı. Bir gün Be) ne bırakmıştı İenun elini öptürmüş, o anneme gene ysra- İmazlığım hakkındaki her vakit sorduğu suali sormuştu. Annem de önün hoşuna Bun de nihayet salondan dışarı bırakılmışt Bahçeye çıkacaktım. Yağmur başlamıştı, çıkama - dım. Tem o sırada siyahlı komşu bayani, — e Gene salonda annem bona giden cevabı, vermi yan olmuş. Böylelerine iyilik te yaramaz. | İşin fenası, o gün annemden, akşam ba-| İbam eve gelince babamdan işittiğim azar- ları, ne siz sorun, ne de ben söyliyeyim. 4* Geçen bilmecemizde kazananların hediyeleri Geçen bilmecemizde kazananların isimleri Pazartesi günü çıkacak sayı- mızda ilân edilecektir. Hediye kaza. nanlarden İstanbulda bulunanlar, he- diyelerini Pazartesi ve Perşembe gün: leri öğleden sonra idarehanemizden alabilirler. Taşrada bulunanların ho- diyeleri posta ile gönderilir. Birinci ve rımızdan birer fotograf isteri: fotografları gazeteye koyacağımız ». çin iyi çekilmiş olmaları şarttır İs- İ tanbulda buliman ukuyuclarımız fo- tograflarını, hediye almaya gelirken . Taşradakiler posta e i göndermelidirler. DİKKAT Bil e hediyeleri hakkında bir arzunuz veya şikâyetiniz olursa bil mece cevabını koyduğunuz zarftin ayrı bir zarf içinde bize gönderiniz ve bu zarfın bir kenarına «İdare» keli- mesini yazınız. ş - a 2 Sincab tam otomobil geçerken si deki bir kestaneyi kopardı. Kestane © | mobili kullanan şoförün gözüne düştü — Ay! o Diye bağırdı, etrafını göremiyorü!” ay tomobil ağaca çarptı, parçalandı, * sa MİC Olanca hizile sopayı salladı. sopa, topa gi memiş, ayukkabısına çarpmıştı. Bu sefer yö gene top yerinde kalmış, ayakkabısı hav firlamışta. Bilârdo oynıyanların yaptıkları gibi yaptı. Gene beceremedi. Top yerinde kaldı, Ayağını topun üzerme koydu. — İşte şiradi elimden kurtulamazsın. Buy Tekin golf oynıyacıktı. Bir türlü beceremiyordu. Topa sopasile vurmak isti - yor, fakat vuramıyor, supa boşa sallanıyordu. — Acaba ne yapma - lıyım ki topa vurayım da top gitsin.