Yapacağımı bilirim! ir dostumun evinde Ankara radyosunu dinliyorduk. Rad. yoda müzik bitmişti. Spiker, oldukça alâkalı bir mevzu hakkında bir kon « ferans verileceğini söyledi. — Dinliyelim! Dedik. Konferansı verenin sesi duyul du: — Sayın dinleyicilerim. Gayriihtiyari © birbirimize baktık. Konferansçının bu iki kelimeyi telâf. fuz şekli, Perşembenin gelişini Çar » şambadan belli etmişti. Belli ki çok İsna konuşacaktı. Konferans başlamış fi. Biri: — Fena ses! Dedi, bir diğeri: — Ne dediğini anlamıyorum. Dedi. Bir diğeri de: — Bu böyle devam edecekse yan - dık. Dedi, Ev sahibi ayağa kalktı. — Şimdi ben hallederim. Radyoya doğru yürüdü. Düğmeler. den birine elimi dokundu. Acaba'ne yapacaktı? Fena konuşanın, fena sesi. ni radyo cihazındaki benim -bilmedi Bim bazı tertibat sayesinde güzeilöş - tirecek miydi? Çıt. diye bir ses duyuldu. Radyo - nun kadranı sönmüş. sesi kesilmişti. Ev sahibi tekrar yerine oturdu. — Mademki radyo sustu, Şimdi ben size bir hikâye anlatayım! | Bunları biliyor mu idiniz? | Diyerek şu hikâyeyi anlattı: «Nasraddin Hoca eşeğine binmiş, bir köye rgisafir gitmiş. Köyde Hocanm eşeğini üstündeki heybe ile beraber bir ahıra çekmişler. Hoca bir müddet sonra dönecek olmuş, eşeğini getirmiş ler, eşekte heybe yokmuş. Hoca, heybeyi görmeyince hitdet - lenmiş: — Ya heybemi bulursunuz, ya ben yapacağımı bilirim! Demiş, hocanın bu tehdidinden kor. kan köylüler, öleyeberiye koşmuşlar. Aramıslar, aratmışlar, Hocanın hey - besini bulup getirmişler. Hoca mem « nun olmuş, fakat köylüler merakta İ- mişler, içlerinden biri kendini tutama miş, Hocaya sormuş: — Hoca, ya heybemi bulursunuz. va ben yapacağımı bilirim demistin. Hevben bulunmasaydı ne vanacaktın? Hoca, ne yapacağını anlatmış: — Eşeğin culunu kesip, bir başka hevbe yapacaktım.» Ev sahibi hikâyeyi bitirmişti. Radyonun yanına gitti. Actı. An - kara istasvonunda. ayni adam gene konuşuyordu: — Ben de yapacağımı bilirim! Dedi. Dalga detistirdi. Bir baska is tasvon çıkmıştı. Güzel bir müzik sesi duvduk! Yerine otururken: — İşte, dedi. Bunu yapacaktım! CTsmat Slsulüsi 32lira cezaya sebab olan kedi İngilizlerin hayvanları ne kadar sev. dikleri, hayvanları ne kadar korudukları malümdur. Hayvanlara eza ve cefa eden. Jer mahkemelerce çok şiddetli bir suret. te tecziye edilmektedirler. Sir Richard Whittington meselesi bu hususta size mükemmel bir fikir verebi- lir, Bununla, İngilterede bir kedi öldür. menin kaça malolabileceğini takdır ede. bilirsiniz. Sir Richard Whittington adın: taşıyan bir kedidir. Hem de Londranın meşhur belediye reisinin kedisi... Sir Richard Whittington sahibini, sa. hibi de onu çok sever. Belediye reisi mükellef arabası ile Londrada dolaştığı vakit gok defa kedisi, ni de birlikte götürürdü. Kedi de araba. nın içine gizlenirdi. Geçenlerde belediye reisinin kızı «Sir Richard» ı Wimbledon- daki sayfiye evine götürür. . Aradan çok geçmeden, kedinin ortada Okuyucularıma Cevablarım Bay S. Ö. yaz — Mektubunuzun zarfını kay « betmişim. Kâğıdın antenininden de müessesenin hangi şubesinden gel « diğini anlamak kabil olmadı. Lef fettiğiniz pulu saklıyarak cevabımı bu şekilde vermek mecburiyetinde kaldım: Gazetenin 18 Nisan ve 26 Mayıs tarihli onüslalarında iki şikâyet mektubu .çıkmıştır. Fakat her ikisi, nin de muhteviyatı anlattığınız şe « kilde değildir, imzaları ve mahreç » leri de başkadır. «Akseki'de Bay «A» ya: — Bu sütunun devamlı okuyucu. larından olmadığınızı tahmin ediyo. rum: Aksi halde obana gönderilen her mektubu bir esir» telâkki ettiği, mi, okur okumaz yırttığımı, müh , derecatını da hemen unuttuğumu bi lecektiniz. Bakınız, bu dakikada si, | “Lezzet,, in kıymeti Bazı © otomobil kazalâri hâkimleri çok müşkül mev. kide birakır. Buna bir misal olarak geçenlerde İngilterede Lussex şehrinde bir sigortacının başından anla. tacağımız şu vak'a geçer: Sigortacı mahkemeye müracsat eder ve bundan bir müddet evvel bir otomo. bil kazasına uğradığını ve kaza netice. sinde lezzet hassasını tamamile kaybey- lediğini ve sigara içmenin, viski, şarap içmenin kendisi için artık bir lezzet ve zevk ifade eylemediğini söyler. Hâkim ve azalar meseleyi uzun uza. dıya tetkikten sonra kazaya sebeb olan otomebilcinin kendisine 1,100 İngiliz ?i. rası tazminat vermesine karar verirler, olmadığı anlaşılır. Bir müddet bulun. maz. Nihayet komşunun birinden şüphe edilir, Yakalanır ve istintak edilir. Ni, hayet adam itiraf eder ve der ki; — Evet! Kedinizi ben öldürdüm. Bah. çemdeki kuşlara musallat olmuştu. Ben de onu öldürdüm. Hâkim suçluyu 20 İngiliz lirası nazdi cezaya mahküm etmiştir. Mahkeme mas. rafı 12 Hra olduğundan adam 32 lira ile kendini kurtarmıştır. din bana daha evvel yazıp yazmamış olduğunuzu < da hatırlayamıyorum. Mazur görürsünüz değil mi? Şöyle bir mektub aldım: — «21 yaşında bir genç kızım. 24 Temmuz tarihli Oo gazetenizin Gönü! işleri sütununda çıkan mek tuba kendimi tarr-men uygun bulu. yorum. Şu farkla ki, henüz... Maa şımdan gayri bir gelirim yok. Haya. tımızı birleştirdikten sonra yine ge. çinebiliriz sanırım. Seyimlilik meselesine gelince: Bu bir zevk meselesidir. Şahsa göre de. ğişir. Birisinin sevim$ bulduğu bir tipi başkası hiç beğenmez.» Bu okuyucum (mektubuna sarih bir adres de ilâve etmiştir. Yalnız bu mektub hakikaten adresi'yazılı genç kız tarafından mu yazılmıştır, yoksa onun fena lâtifeci bir arkada. ş» İarafından mı? Buna emin deği « Mim. Onun için adresi yırtacağım. TEYZE Kadın Köşesi Yiyeceğin cild üzerindeki mühim tesirleri Hiçbir kadın yoktur ki, güzelleşmek ve güzel kalmak arzusunu duymasın. Bu uğurda, bülçesinin ve yaşının müsaade ettiği imkânlara baş vurmasın. «Bütçesi. min» diyoruz, çünkü: Maalesef tuvalet malzemesi - iyi cinsten seçilir ve munta- zam kullanılırsa - oldukça kaberik bir yekün tutuyor. Fakat bütün güzelleşme vasıtalarını para ile alınan kremlerde, $u ve bunda aramak doğru değildir. Beş para harcamsdan b edilebilecek öyle tedbirler vardır ki faydaları en pahalı tuvalet malzemeleri kadar büyüktü Bunların başında yiyecek meselesi gel Evet yiyecek meselesi... Cildin Ye barsakla sıkı bir münasebeti mide vardır. yağ, bol sebze ve meyvadan mürekkeb bir yemek sistemi tene şeffaflık verir. Derinin uzun zaman normal halde kal - masını temin eder. Çizgileri geciktirir. inde o kadar m him tesirleri vardır ki, değil o günk veya bir gün evvelki hattâ bir hafta, bir ay, bir yıl önceki yedik'erinizin bile ci ve fena akislerini bulak Çok yağlı yemekler menla karaciğeri yorar, karaciğerin y İrulması cildin sararmasını mucib olur. Baharlı, biberli yiyenirrin yüzlerinde si. vilceler olabilir. Alkollü şeyler, y İgeçtikçe, burun ucunda inee ince, kırm zı damarların belirmesine sebeb olur. Yağda kızarmış yemekler mideyi yorar, cildi donuklaştırır. Cildle yiyecek ara- sindâki münasebeti belirten daha böyle birçok arızalar sayabiliriz. Şu halde ne yapmalı? Elden geldiği kadar hafif yemekler yemeli ve bol mey. vayı, sebzeyi yağlıya, hamür işine tere'h etmeli... Güzelliğe bu derece tesir eden balli büçtede en ufak bir | Yemek bahsi: Vişne kompostosu Taze vişneden yapacaksanız saplarını üzerinden almadan bol, soğuk suda yı. kayınız. Suyunu süzdükten sonra sapla. rını koparınız. İk! parmak arasında sikip çekirdeğini sapın yerinden çıkarınız. Koyuca kıvama getirilmiş şeker şu. rubünda bir iki taşım kaynatıp ateşten indiriniz. Vişnenin suyu şekeri biraz su- landırır ve komposto için istenilen kıvam hâsıl olur. Eğer vişne kuru ise bol suda yıkadık. tan sonra yarım saat ılık suda ıslatınız. Meyvalar yumuşayınca iki parmak ara. sında sıkıp çekirdeğini çıkarınız. Şurub. da kaynatırken taze vişneden bir taşım fazla kaynatınız. ermreraamsaznesesnsa suana kazanana 0809 UNANAAEAA 0008) ' Güzelliğin yarısını yapan ise cilddir. Az| muhakemesine dün başlandı Gerek katil ana ve gerek cürmün şeriki sayılan kadının babası, suçlarını inkâr ettiler Bundan iki ay kadar evvel Vartuhi isminde genç bir Ermeni kadını gayri- meşru olarak doğurduğu yedi günlük çocuğunu boğarak, öldürmek suçundan adliyeye verilmişti. Genç kadının ba. bası Serkis de ayni suça iştirakten maznun bulunuyordu. Hâdise uzun müddet müddelumumilik ve 4 üncü sorgu hâkimliğince tahkik edilmiş, ni. bayet gerek Vartuhinin ve gerekse ba. basının suçları mevcud delillere göre sabit görülerek, her ikisi de ceza ka » nununun 64 ve 553 üncü maddelerine tevfikan muhakeme ve tecziyeleri İs - tenerek, ağırceza mahkemesine veril. mişlerdir. Bu feci hâdisenin muhakemesine ta- til devresinde ağırcezanın işlerine ba. kan asliye 2 nci ceza mahkemesinde, dün başlanılmıştır. Mahkemede oku - nan son tahkikat açılmasına dalr karar dan, Vartuhinin evvelee Çemişkezek - te oturdukları sırada tanıştığı komşu - su Faruktan gebe kalarak İstanbula ldikten sonra, Yedikule Ermeni has. tanesinde sayrimesru çocuğunu dün - vaya getirdiği ve .bilâhare hastanenin kadinı taburcu ettiği ve yolda babasi - İle birlikte giderken, yavrusunu boğa - rak çayıra ettığı anlaşılmıştır. Suçlulardan 66 yaşındaki Serkis, dün yavılan sorgusu sırasında, vak'ayı lâsaten şöyle anlatmıştır: Vartuhinin gün geçtikçe karnının ini farkettim. Hemen, kendisini doktora gönderdim. Doktor, hami. e olduğunu sövlemiş. Halbuki ben ön ©e kızın karında ur var zannetmiştim. Ertesi gün. ben de doktora koştum: «— Aman doktor, bu işe bir çare Dul.» Dedim. Bana 30 lira hastane ücre - tini bulursam. kızı hastaneye yatıra - cağını söv'ledi. o Vartuhiyi hastaneye vatırdık. Bir ay sonra, tekrar hasta » neve giderek, man, bana şunları söyledi: «— Kızını doğurmak üzere Haseki hastanesine göndermiştik. Daha vakti gelmemiş diyerek, üc gün sonra ge - ne bize yolladılar. Şimdi ise, burada doğurdu.» O gün nizamnameye avkırı diye hasta kızı taburcu ettiler. Kızım ço - cuğu İle beraber o geceyi, hastane ci. vwarında, bir hastabakıcının evinde ge. çirdi. Ertesi rün eve dönmek üzere, vola ektik: Yedikule surlarından içe - ri girdiğimiz sırada, arkama döndüğüm de Vartuhiyi göremedim. Biraz sonra meydana çıktı. Fukat, çocuk kucağın. da yoktu. Sersemliğim tuttu, kendisi - ne çocuğun ne olduğunu sormak aklı. ma gelmedi. Yalmız ertesi günü evde: «— Çocuk, yolda yere düştü, öldü. Ben de, attım» Dedi. Çocuğumun katili Vartuhi ise mah. kemede herseyi inkâr etmiş ve: — Araba çarptı. Cocuk kucağımdan düşerek öldü, onu ben boğmadım. Demistir. Mahkeme, Ermeni hastanesi doktor. larından Vahram Balaban ve Hayre » amenna bms) iki ahbab çavuşlar Ressam ve arkadaşı doktoru gördüğüm za » ar betyan: şahid olarak dinlemiş, muha. kemeyi diğer şahidlerin celbi için, baş. ka güne bırakmıştır. Satiye yolsuzluğu davasına bugün or Ağıroczaya intikal eden Satiye yok suzluğu davasına bugün Ağırcezanın işlerine bakan asliye 2 nci ceza mah» kemesinde başlanacaktır. Askerlik işleri: 335 doğumlular son yoklamaya çağırılıyor Eminönü Askerlik Şubesinden: Askerlik çağına giren 335 doğumluların son yokla - maları 1 Eyidi 989 Cuma günü sabahtan iti- baren başlıyacak ve 30 Birineileşrin 939 gün nü nihayet bulacaktır. Bu doğumlular ve gerek bu doğumlularla muzmeleye tâbi bulunanların yukarıda yö nlı Eylül ve Birinciteşrin aylarının tek nmu- maralı günlerinde şubeye nüfus cüzdanla - rı, okudukları mekteblerin tahsil derecele- rini gösterir bir şehadetname İle gelmele - Tİ, mazeretsiz gelmiyenler hakkında cezal murmele tatbik edileceği ilân olunur. * Bu sene askerlik çağına girmiş bulunan 335 doğumlu delikanlılarla tahsil ve sıhhi abvallerinden ötürü ertesi seneye terkedi - lerek bu doğumlularla muameleye tâbi kal mış diğer “doğumlu mükelleflerin 1 Eyiii 99 günü son yoklamalarına başlanacaktır, Hangi günlerde ve hangi saatlerde yokla « ma yapılacağı ayrıca kaza kaymakamlığı « na gönderilecek olsn davetiye öetvellerin « de gösterilecektir. Bu cetvellerde gösterile - sek günlerde Jlk yoklaması yapılmış olan « Isla yapılmamış olanların şube merkezin. de teşkil edecek askerlik meclisine gelme « leri ve okullarda tahsilde bulunanların ân tahsil vesikalarının nümünesi veçhile okul direktör ve dekarlıklar tarafından muay « yen müddet içinde askeri'k meclisine gön « dermeleri, aksi takdirde kanunun tayin et- tiği cezalarla cczalandırılacağı ilân olunur, * Beyoğlu Yabancı Askerlik Şubesinden: 1 — Beyoğlu ve Beşiktaş kazaları dahi « inde bulunan 345 doğumlu ve bu doğumlu- )aria muameleye tâbi erlerin son yoklama sına 5 Eylül 959 Salı gününde başlanılacak” 2 — Yoklama günleri Salı ve Persembe günleri olup sant 930 dan saat 12 ye kadar devam eder. » Bu doğumlulurdan olup da İlk yok « ilamasını yaptırmamış olan erat oturduk - lari mahallenin mensub olduğu emniyet me murluklarından alacakları ikamet kayıd - larile ve ki fotoğrafla Cuma günleri öğle den evvel kayıdlarını yaptırmak Üzere mü- racaatleri, 4 — Bu eratın muayeneleri Birinelteşrin sevkine kadar devam edecektir. $ — Halkın askerlik kanununa göre cem görmeleri için yukarıda sörü geçen günler de şubeye müracaat etmelidirler, Adliye Müsteşarı Ankaraya gitti Bir müddettenberi şehrimizde bulu nan Adliye Müsteşarı Selim Nafiz dün Ankaraya dönmüştür. Atatürk köprüsü ikmal ediliyor Atatürk köprüsünün inşaatı Birin Giteşrinin 25 inde ikmal edilecektir Köprü Cümhüriyet bayramında mera simle açılacaktır. Bir fundalık tutuştu Sarıyere tâbi Akalay köyü ile Kal « fa köyü arasındaki fundalık evvelki gün yıldırım isabetile tutuşmuş ise de, köylülerin yardımile söndürülmüştün.