1 Ağustos 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

1 Ağustos 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ky e e sgm ye & gr Sergide Lünapark ve gizli haberler sergisinin,j tırlar 14 Haziran tarihli gazetede ge- Bu seneki Yerli Mallar Lünapark kısmında «— Hasan almaz basan alır... Bu - raya gelin buraya. — Al gözüm seyreyle Avrupayı, As yayı, Afrikayı, Okyanusyayı.. Paris - teki Eyfel kulesi, Misırdaki ehramlar, Londrada intihab edilen beynelmilel dünya güzeli. — Boş yok baylar, boş yok bayan - Jar. Çeyreği veren ipi çekiyor.. oyun - okumların envsı cakların cafcaflısı, çıkıyor. yneli, görme! da, Japonyada, ada seyre - denleri hayrete düşürmüş. Yarısı kız, yarısı balık. — Haniya bayanlar, ha ne varsa burada. asker çocuk Ya, başıbozuk beş kuruş! Şu yanda atlı karınca, y kayik satıncak. Çığırtkanlar avaz arı çıktığı kadar bağırıyorlar. Dudakları boyalı, saçları boyalı göstermelik mat mazeller kendi bulundukları tarafa mişteri celbetmek için sağa sola te- bessüm yağdırıyorlar ve ellerinde ma- cuna benzer yiyecekler bulunan ço - cuklar dolaşıyor, koşuyorlar.» Aşağı yukarı bu. Böyle olacağını evvelden de biliyordum... İnanmıyor musunuz? İsbat ederim. Yukarıdaki sa- | Bunları biliyor mu idiniz? | İsveç ile Norveç birbirlerinden ne vakit ayrıldıldr 2... İsveç - Norveç eski zamanlarda müş | O Amerikada bir «klüb aleyhfarları» terek bir devlet halinde idiler. Son kralları İkinci Oskar idi. Her iki mem leket "birbirlerinden 1905 sehesinde ayrAdilar. Bu ayrılma harben değil, bir anlaşma neticesinde vukubulmuş- tur. İsveçin şimdiki kralı Oskar'ın oğ- Tu Beşinci Güstav'dır. Norveçin şim - diki krah ise Danimarka Kralı Seki. zinci Fredrik'in oğlu Yedinci «Ha - kon> dur. Bir falcılık Meselesi Orta Anadolunun güzel bir kasaba- sından mektub yollayan bir genç er- 'kek okuyucum şöyle diyor: «— Kizın ailesi talebime evvelâ red cevabı verdi, sonra muvafakat etti. Benim ailem de ayni yolu takib etti. Fakat babam olân muarızdır. Halbu- ki en mühüimmi de o. Ne yapmalıyım?» Gönül işleri kalbin sergüzeşti. ile uğraşır. Fakat 20 nci asırda kalbin sengüzeşti de az çok «madde» ye te- mas eder. Okuyucum ise mektubunda «madde» den hiç bahsetmemiştir. Fal Gi değilim, elde bir muadelenin «ma- Mir kısmı olmadan «meçhu!, lerini bulup çıkaramam. — Babasının muvafakat etmeyişi- nin sebebini bilmiyorum ki, evvelâ haklı olup olmadığını düşüneyim, son- ra da meselenin çıkar yolunu grâşti- reyım. Okuyucum kendisine müfid ok maklığımı istiyorsa evvelâ bu nokia- yı tenvir etmelidir. * Bay Hüsameddin kendisine taallâk etmiyen meseleler ile uğraşmayı s€ wer görünen bir okuyucumdur. Bana tamdığı ailelerden birine mensub iki kız (kardeşten bahsediyor: — Mutlak surette temiz, orta halli bir aileye mensubdurlar. Namuslu ol .İtirm.. kimsecikler yok. Kremi nasıl sürmeli ? ne bu sütunda çıkmıştı. * Kadın sokağa çıkmış, dönüşte evi “ nin pencerelerine bakmış ve avazı çık tığı kadar bağırmağa, ağlamaya baş- Tamış: — Kocacığım ölmüş, ben şimdi yaparım, nerelere giderim!... Konukomşu koşmuşlar, kadını te - se : — belli eönale AE r Krem sürmek te bir nevi hafif masaj Komşularından biri sormuş: sölslilebilir. Buruşuk ve kınşıklari 2- zaltır. Hattâ hafiflerini bütün bütün #i- Pek gençler cildlerini beslemek usulü tatbik etmelidirler. Ma- kça zordur. Meharet ve bilgi ktan çekinenler haklıdırlar. 1 edilece ne — Nereden bileyim, ben sokağa Çi- karken o pencerenin önünde oturuyor du. Eve dönüyordum. Pence Çok okuyanlar, gözleri zayıf olan- veya herhangi şekilde ıztı- r bir endişesi olarlar ilk iş! olsrak kaşlarını çatar, alınlarını buruş- lar. Bu hal uzun sürerse alın deri- ıkkak az çok çizgiler. kazşı acak tedbir şudur: Besleyici kremi sürdükten sonra al- nımıza İki elinizin parmağile kaşlar- nızdan saç diblerine kadar hafif h sıvayar#k bu kremi derinize iyice içir- — Kocanın öldüğünü bun ladın, ya başka odaya göçtü t Kadınm hıçkırıkları kesilmiş, göz «| ,, lerinden akan yaşlar dinmiş; — Sahi bak bu hiç aklıma gelmemiş- #, demiş. Pazardan Pazara Server Bedi olan Peyami Safa, Son Postanım birinci say fasında gizli haberleri göremeyincelmek, (Sakın yukarıdan aşağıya sıvama- gazetesine: yınız.) Her sibuh 10 dakika kâfidir. «Son Posta gizli haberler sütununu * kaldırdı.» Burun da dalmi bir i yici kremden sonra b: nuz açıp kapayarak burnunuzu aşağı- dan yukarı (20) ke afif, pek hafif sı- varsmız. Yani bir nevi belli belirsiz çim- dik. Diye bir yazı yazmış. Gizli haberler Son Postanın ücüncü sayfasındadır. İsmet Selis * Ya gerdan!.. Ne kadar körpe kağınisr- da, kızirada bile onün vaktinden çok ev- vel çizgilendiğini görmüyor muyuz? Hai- buki bu çizgileri önlemek ve âzalmak güç değildir. İki elin tersile ortadan ve en aşağıdan başlıyarak dışa ve yukarı doğru bütün gerdanı sıvazlamalı. Tabit hafi? hafif... Bu da (10) dakikadan fazla istemez. Görüyorsunuz ya mühim sayılan bir gok kusurların önünü almak hiç o kadar dhemmiyetli değildir. Yeter ki pek gecik- miş olmayınız, ve yapmaktan çabucak bılkkmayınız. Çünkü: Yavaş yavaş beliren, aş derinleğmeye başlıyan bu çizgiler öyle bir günde, beş günde geç- mez. Ancak yavaş yavaş - hattâ belki de oluşundan daha yavaş - geçer. Güzelliğe çalışırken kremleriniz, Amerikada “'Klüb aleylitarları,, klübü açıldı klübü, tesis edilmiştir. Amerikanın ba m munlakalarında klüblerin sayısı o kadar artmıştır ki nihayet bir eklüb aleyhtarları klübü» açılmasına lüzum hisıl olmuştur. İlk partide bu klübe $,350 aza kaydolunmuştur. Şimdi klüblerinden bıkmış olanlar bu klüb- de toplanıp derd yanmaktadırlar. Wsyonlarınızdün rınız olması lâzım. Yoksa - biraz aci o- lacak ömma - muvaffak olamazsınız. duklarma da kat'iyen eminim. Fevkâ- Wide cazibeleri olduğu söylenemez, fakat «güzeb sıfatını gülünç olmadan taşıyabilirler. Buna rağmen biri (40), diğeri (30) yaşını buldukları halde herüz evlenememişlerdir. Niçin acaba? Her kadın bilmelidir Pirinç, buğday, mercimek gibi kuru sebzeleri böceklenmekten kurtarmak içn onların bulunduğu kübin içine bir avuç tuz atınız * önce bitmek, tökenmek bilmiyen bir sab-! * Okuyucum karşımda olsaydı mera- karş Bir yaz gecesi buyün hava çok sıcak, kmın sebebini öğrenmek isterdim, 3 N e pencereleri açık bırakayım, biraz hava maalesef benim tecessüs bissim de tat alayım 'der yitarsnız. Yazın zehirli 2 min edilememeye mahküm. Bahsedi İK * ak allayi öneriye MEİN Ea ke e ey ay e pe Kllilenli HE SA Eğ İlardar çekinmek lâzımdır. Tabit sıcekta “ez İİ “İÜ Jda yatılmaz. Pencereleri açmalı, fakat ön reketin bir amili ve her teşehi hepsini i ia İri faik dll oniki vel TE ce hepsini ince ts! ye apatmalıdır. vur edilemez. Bu, doğrudur. Fakat diğer taraftan gözümüz görür İ ki, bir kızım kocasız kalmasının muh- telif sebebleri olmasını mukabil di- ğer bir kızın kocasız kalmasının biç sebebi yoktur. Bu vaziyette; — Talih, tesadüf, şanssızlık vesaire diye hatırımıza gelen kelimeleri sayıp dökeriz, amma tekrür mantığın sesi işitilir; — Sizin göremeyişiniz, bulamayışı- nız sebebin mutlaka olmadığını gös termez. Muhakemenizde kuvvet, gö- zürüzde nüfuz bulunmaması da müm- kündür. İşte okuyucumun suali hatırıma gelen şeyler. karşısmda TEYZE annesine teslim edikli Nermin kendisinin ikiye bölünüp bir parçasının Mehmed Aliye, diğerinin Fatma İlhana verilmesini istedi Nermin, adliyeden bu şekilde çıkarıldı Senelerdenberi adliyeyi ve efkfiri ü -İmaş ve kendisine antesile beraber git » mumiyeyi işgal edip nihayet hakiki ana -İmesi söylenmiştir. smın Fatma İlhan olduğu kararile neti- veye vardığı sanılan paylaşılamıyan Ner- min meselesi, haflalardanberi gene be - şingi iora odalresile müddelumumiliği meşgul etmektedir. Dün beşinci icra dairesine ve müddei- umumiliğe müracuat eden Nerminin an- nesi Fatma İlhen, kendisine teslim edi - en göcuğunun Mehmed Ali tarafından kaçırıldığı ve çocuğunun bulunarak ken- disine iade edilmesi hakkındaki talebini tekrarlamıştır. Mehmed Ali ise çocuğun nerede oldu- ğunu bilmediğini ve kendisi tarafından kaşırılmadığını iddia etmiştir. Bir aralik artık 10 yaşına gelmiş olan Nermin, yanmda Mehmed Alinin karısı Fatma Nezahetin kardeşi Semahat ol - duğu halde adliyeye gelmiştir. 14 yaşır- daki Semahat çocuğun akrabalarından E- yübde Otakçılarda oturan Nazifede mi - safir olduğunu ve bugün kendilerine ge- lince buraya getirildiğini söylemiştir. Çocuğu tekrar gören Fatma İlhan bü- yük bir tahassürle kollarını açarak Ner- mine doğru koşmuş ve: — Yavrum gel, diye bağırmış ise de, senelerdenberi Mehmed Aliye ve Sema- hate alışan Nermin: — İstemem, 'ben seni istemem, ferya- dile ortalığı velveleye vermistir. Bu arada küçük Nermin yaşından u - mulmşyan bir şekilde; Beni ikiye bö'sünler, yarımı Fatma İİibama, yarımı da Mehmed Aliye versin- İler, demiştir, Nihayet icra ceza mahkemesi tarafeyni çağırtmaş ve Fatma İlhanın çocuğunun Mehmed AH tarafından kaçırılmış oldu- ğunu ve kendisine teslim edilmesi hak - kındaki istidası okunmuştur. Mehmed Ali kendisinin çocuğu iki de- fa teslim ettiğini ve fakat kaçıp geldi - ğini söylemiş, Fatma İlhan ise bu iddiayı reddederek, Mehmed Alinin kömürcü kı- yafetine girerek çocuğu kaçırdığım söy- lemiştir. Bu iddianın isbatı için Fatma İl- han şehid de göstermekte olduğundan, mahkeme bunların dinlenilmesine kârar vermiştir. Fekat Nermin tekrar feryada başiamışı — Ben o kadını istemem. Verirseniz kendimi denize atarım, demiştir. Bu vaziyet karşısında duruşma talik 64 dilmiş ve nihayet Mehmed Ali uzaklaştır rılarak Fatma İlhan da gizlice bir takat tutup adliyenin önüne getirmiş ve çocur ğa da babasına gönderileceği söylenerek, Nermin otomobilde bekliyen Fatma İl « hâna teslim edilmiştir. Satiye tahkikatı evrakı müddeiumumi'iğe verildi Satiye tahkikatı 4 üncü sorgu hâkim « İiğince ikmal edilmiştir. Tekemmül edep evrak mütalea edilmek ve iddia hazır “ lanmak üzere müddelumumiliğe tevdi o- Tunmuştur. Bugünlerde iddianame suç « lulara tebliğ olunacaktır. Bu tebliğata suçluların vereceği cevabdan sonra, 8Op- gu hâkimi kararnamesini hazırlıyacaktır. Koltukçu ile oğlunu yaralıyanlar tevkif edildiler Evvelki göce Kumkapıda Ömerin lo - kantasında koltukçu Ali ve oğlu Musta - fayı tabanca kurşun!le yaralıyan İbra » him ve Abdülvehhab müddelumumiliğe teslim olunmuşlardır. Evrakı tehkike 4 üncü sorgu hâkim « Diğine verilmiş, sorguya çekilen suçlular hakkında tevkif kararı verilmiştir. Askerlik işleri: Mi balz şubemize mensub tam ehiliyetna “a melerinin 1 Eylül 930 da hadarlık iutasınn da bulunabilmeleri için 1 Ağımtce 939 dan vesikalarile birlikte şubeye mürecaa'leri &

Bu sayıdan diğer sayfalar: