Rumen ve Bulgar kralları görüşecekler Romanya ile Bulgaristan arasındaki münasebatta salâh emareleri görülüyor Bükreş 31 — Son zamanlarda Ro - matbuatta geniş tefsirata yol açmış “| başvekil Çemberlayn, demiştir ki: manya ile Bulgaristan arasmdaki mü- masebetlerde hafif salâh görülebilmiş fir. Veliahd Mişel'in Sofyadan geçerek Prens Kiril tarafından «elâmlanması Bükreşte azçok hayrete karşılanmış ve tır. Bükreşte dönen şayialara yöre, Kral Karol'un, doğu Akdenizindeki seyaha tinden dönünce Bulgar Kralı ile mü- lkatta bulunması müstebad değil - dir. 50,000 Japon vatanperver Tokyoda İngiltere aleyhinde nümayişler yaptılar Halk İngiliz sefarethanesi önünde: “ Siyasetinizi değiş- tiriniz, kahrolsun Büyük Londra 31 (A.A.) — «Stefani: Tokyodan bildirildiğine göre bu sa - bah İngiliz sefarelhanesinin önünde halk Şiddetli tezahürlerde bulunmuştur. Polis birçok kişileri tevkif etmişlir. Hibiya parkta toplanan ve İngiliz si- Yaseti aleyhinde hazırlanan karar suret - derini kabul eden muhtelif vatani teşek - küllere mensub 50,000 kişi İngiliz sefare- Gine doğru yârümeğe başlamıştır. Nü - Mayişçiler ellerinde: «İngilizler, siyaseti- Müzi değiştiriniz», «Kahrolsun Büyük Bri- inhisarlar Vekili Ankaraya döndü (Baştarafı 1 inci sayfada) Gümrük ve İnhisarlar Vekili dün ak - . saat 19 da ekspresle Ankaraya hare- <et elmiş ve Haydarpaşa istasyonunda buhisarlar umum müdürü Adnan Hölet Taşpınar, gümrük, muhafaza ve inhi -| Sarlar erkânı ve dostları tarafından u - Burlanmıştır. Vekil Ankaraya hereketinden evvel İrhisarlara aid muhtelif işler hakkında Şu beyanatta bulunmuştur: — Kuvvetli içkilerle mücadele için İcab eden tedbirleri alıyoruz. 40 derece- lik rakı piyasa karılmak üzere buğün İnhisar toplan satış depolarını gönderil- iştir. Perakende satışları iki üç güne başlanacaktır. Şişeleri 25, 50, 75 ak üzere üç boyda yapılmış-!n “İnn he tır, Piatı 45 derecelik ra 4 Ucüz olacaktır. Bunlar lara tercih edileceğini umuyoruz. mast hakkındaki Beş- Tiyatta yanlışlıklar vardır. Vekâlet bu usustaki tetkikatını bitirmiş, biranın Maliyet fiatını, inhisar resminin ne ka - dar İndirilmesi lâzım geldiğini tesbit et- Miştir, Hazırladığımız tenzilât projesi Vekil- heyetinden geçtikten sonra tatbikata Biçilerdctir. Henüz günü belli olma - Mâkla bersber yakın zamanda biranın u- çuzluyacağını kaydedebilirsiriz. Yeni fiat henüz kat'i olarak malüm değildir. Fa « Kat her halde 20 kuruştan fazla olmiya « Suk ve belki daha ucuz olacaktır. Ankaradaki bira fabrikasının “İnhisar İâresine devri muamelesi bugün tamam- caktır,» Büyük Millet Meclisi Reisi dün şehrimize geldi üyük Millet Meelisi reisi Abdülhalik Renda dün muhtelit trenle Ankaradan iza gelmiştir. Meclis reisi Haydar- istasyonunda vilâyor, belediye ve Parti erkâm, dostları tarafıdan karşı - mmiştır. Abdülhalik Renda şehri - Mizde bir müddet istirahat edecektir. ariciye Vekâleti umum! kâtibi Nu - Rifat Menemencioğlu da dün sabah esle Ankaradan şehrimize gelmiştir. Nafia Vekili yakında Hataya gidecek Birkaç gündenberi hafif bir surette ras) 87 bulunan Nafia Vekili General All Cebesoy dün Perapalas otelinde is- t etmiş, bir yere çıkmamıştır. Sig Vekili General Ali Fuadın ya - 3 Hataya gideceği haber verilmekte- Miraha Britanya !,, diye bağırdı tanya» ve «Craigie Asyanın düşmanıdır» #barelerini havi levhalar taşımakta idi - ler. Japonların #şgali altında bulunan ve Shantungun merkezi olan Tsinglou'daki İngiliz aleyhtarı komite bu şehirde otu - ran İngilizlere bir mektub göndermiştir. 'Mektubda çöyle denmektedir; «10 Ağustostan sonra vukua gelecek hâdiselerden mes'ul değiliz. İsterseniz Çang-Kay-Şeke yardım etmeğe devam e- diniz. Fakat Çang-Kay-Şekin idaresi al- tındaki Çine giderseniz daha iy! edersi - niz. Ortaköy sinemasında dün geceki facia (Baştarafı 1 inci sayfada) nesine kâldırılarak ilk tedavileri ya - pılmıştır. Beyoğlu Belediye ve Şişli Çocuk hastanesile Şifa Yurdunda tedavi al- na alınan yaralılar şunlardır: Ortaköy “Kapalısokak 3 mumarada oturan Manoel oğlu Şevarel, Sadi oğ- hı Rüstem, Mehmed kızı Güzin, Rüs - tem kızı Saadet, Rüstem oğlu Coş - kun, Yasef oğlu Avram, İsak oğlu N sim, Nimet, Niyazi; Ahmed; Melâhat İve Yasef. Zübrta dün gere yarısından sonra *ah- kikata devam ederek sinema sahibi, ma- kinist ve yaralıların ifadelerini tesbit et- iştir. Zabıta tahkikat sırada sinema- türlü fenaf şeraiti haiz oldu ve bâdisenin yatıgını gören halkın k kuya kapılarak birdenbire kapılara hü - cum etmesinden İleri geldiği anlaşılmış- tır, Dün gece hâd'se yerinde kendisile gö- rüşen bir muharririmize sinemanın elek- trikçisi Niyazi vak'ayı şöyle anlatmıştır: — Filmin bitmesine bir çeyrek küla $€- İrid birdenbire ateş alarak yanmağı bas-| Yadı, yangının sebebi filmin gösterilirken | durmuş olmasıdır. | Yangın çıkar çıkmaz makinist derhal beton olan makine dairesinin kapısını ka- Pamış ve dışarı çıkımıştır. Biz de derhal elektrik cereyanını kestik. Halk bu sı - rada karanlık içinde filmin yarmağa baş ladığını görünce büyük bir heyecana kâ- pıldı ve kapılara hücum ett:. Biz yangın| başlar başlamaz sinemanın iki kapısını! açtık, sinemada ekserisi kadın ve çocuk olmak üzere 500 seyirel vardı. Ben de k9-| lumdan hafif surette yaralandım.» Ankara mıntakası Parti Müfettişi işe başladı Ankara 31 (Hususi) — Ankara muhta- | kası Parti müfettişliğine tayin edilen E-| sad Uraz şehrimize gelerek (vazife: başlamıştır. Önümüzdeki Çarşamba g Ankara vilâyet parti idere heyeti reisi seçilecektir, | m dir. General Ali Fuad Cebesoy Hatayda! İ Nafia işleri üzerinde tetkiklerde bulu -| nacak, bilhassa İskenderun limanı ve A-İ muk gölü işile meşgul olacaktır. Vekilin Hataydan sonra Suriyeyi de ziyaret e deceği söylemektedir. «| kese telkin eti ingiliz - Fransız askeri heyetleri Moskovaya hareket etmek üzere! (Baştarafı 1 inci sayfada) Müzakerelerdeki müşkül nedir ? Bu tenkid ve istizahlara cevab veren «— Moskova müzakerelerinde rastla- nan başlıca müşkülün hangisi olduğu bir| sır değildir. Bu müşkül, «bilvamta teca- vüz» ün tarifi meselesidir. Müzakerelere iştirak eden üç devlet, «bilvasıta teca - yüz» ün doğrudan doğruya yapılan teca- vüz kadar tehlikeli olduğunu müârik bu-| Tunmakta ve bundan dolayı da vaziyetin sarahaten tesbit edilmesini arzu eyle - mektedir. Sovy. in, bu meseleye verdikleri &- hemmiyeti tamamen takdir ediyoruz.» Danzig ve İngiltere Danzig mese'asın» gelince, 16 Tem - muzda yapmış olduğum beyanata hiç bir şey ilâm i etmiyeceğim. Danziş statüsü nün zorla değiştirilmesi, mahalli bir mesele değil, Polonyanın istiklâline mü- teveocih bir hareket sayılarak, İngilte- renin fiili müdahalesini intaç edecektir. “Geçen Eylü vaziyetinde değiliz ,, Bu münasebetle bilhassa kaydetmek is- terim ki, İngiterz geçen Eylöldeki v yetinde değildir. Bugün, herhangi bir ih timali kendimizden emin olarak kar$ılı - yabiliriz. Hususile ki, Fransa da berabe- rimizde olduğu halde Türkiye ve Polon- yardım anlaşmaları ak- detmiş bulunuyoruz. Danzig hakikında gazeteler tarafından verilen haberlerin de hayli mübaliğalı olduğunu ayrıca kaydetmek isterim.» İngiltere ve Japonya 7 İi Muti , | filosunun büyük manevralarının ha - tekrarlamış ve Çindeki İ lerinin hiç (bir veçhile fe ni ve Japonyaya muhari5 hakkı yeceğini söylemişti, Propaganda ve söz harbi Başvekil sözletine devamla, demiştir ki; ıv «— Bugün korkunç bir mahiyet almış bulunan propaganda ve söz mücadelesi- ne nihayet verilmedikçe, hakiki bir sul- hün teessüs' edebileceğine inanmıyoruz. Sulhün başliea ârili, mületler arasın- daki mütekabi! #timaddır, Bu ıtımadı her! liyiz. En selelerin dahi müzakere Bütün bu kanaat:erimize ve hüsnü ni- yelimize rağmen bir harb patlarsa, galib veya mağlüb her kim olursa olsun. bu harbin insaniyet için en feci ve cn zalim bir ıztırdb membsı teşkil edeceği şimdi - den bilinmemelidir. Binaenâley temenni edelim ki, ge - pek milletler, gerek bu milletierin idare - cileri bütün bunlurı gözönünde tutarak, henüz vekit geçmemiş iken, sulhün rurlu yoluna dönsünler!» İngiliz gazeielerinin neşriyatı Londra 31 (Hususi) — Moskovada ya- pılan müzakereleri mevzuubahs eden «News Chronicles gazetesi şunları yazı- yor: > — İngiliz - Fransız - Sovyet anlaşması imzalandıktan ve bu suretle sulh cephesi | tamamlandıktan sonra ne olacak ve ne yapılması icab edecektir? Yalnız bu anlsşmanın tahakkuku kâfi değildir. Avrupa, bugün içinde yaşamak- ta olduğu harb iktısadiyatından çı! malı ve tekrar eski sulh yoluna geti melidir, Sovyet Rusyanın da iştirakile sulh cep- besi tamamlandıktan sonra, bu cepheyi! teşkil eden milletler, harbin patlamasını beklemeksizin kendi sulh şartlarım Al - manyaya bildirmelidirler. Çemberlayn veya Hudson tarafından münferiden yapılan böyle bir teklif ye kadar yersiz saydırsa, sulh cephesi dev - letlerinin müştereken yapacağı teklif te © kadar makul ve düşündürücü telâkki e- dilecektir. İtalya, Yugoslav hududundaki gölü niçin kurutuyor ? Londradan bildiriliyor: İtalyan mü- tehassısları şimal OArnavudluk ile Yugoslavya arasındaki hududu teşkil eden Üsküp gölünü kurutmak imkâni- nı aramaktadırlar. Yugoslavlar askeri | sebeblerden dolayı bu karardan mem- nun olmuş görünmüyorlar. İtalyanlar | buralarda hububat ( yetiştireceklerini söylemekledirler. Alman ordusu erkânı arasında çıkan ihtilâf Londradan bildiriliyor: Alman yük-| sek kumanda heyeti azaları arasında, bir şimşek harbinin neticeleri hakkın- da hoktai nazar ihtilâfi başgöstermiş - tir. General Mileh başta olmak ve İ - talyan meslektaşları tarafından müza- heret görmekte olan bazı hava gene- ralleri, daha hâlâ müstakbel harbde hava silâhlarının en müessir silâh o -| lacağı ve bunların başrolü oynıyaca -| gı bir şimşek harbinin kazanılacağı fik rinde idrar etmektedirler. Başta General Keitel ve birçok Al- man fabiyecileri olmak üzere kara or- dusu ise aksi kanaatte bulunmakta - dır. ingiliz donanması 180 parça gemi ile manevralara başlıyor Londra 31 (Hususi) — Ağustosta başlıyarak Eylülün sonlarıa Okadar devam edecek olan İngiliz ana vatan : r. Manevralara iştirak müretteblerine hareket etmişlerdir. Asri bir şekilde tadil ve teçhiz edil. miş olen ihtiyat donanma da birkaç güne kadar ana vatan filosuna iltihak | edecektir. Sayısı 130 u aşacak olan bütün bu harb gemileri, 9 Ağustosta Veymuth körfezinde Kral tarafından teftiş edi- lecektii 4 Diğer taraftan İngiliz kara ordusu- na mensub 130 bin asker de, gene A- ğustos ayında kara manevralafı yapa- caktır. Bohemya ve Moravyada, Almanlarla Çeklerin ır. - edecek olan harb .| gemileri, bugünden itibaren mahalli KEKE © Türk istiklâli ve Almanların endişesi ! Yazan: Selim Ragıp Emeç içbir gün geçmiyor ki bir kısım Alman veya İtalyan matbu tında memleketimizi alâkadar edecek bir yazı çıkmasın. Fakat bu yazılar, ma- hiyet itibarile ya bir tehdiddir, yahud da bir iftira, Kararını verirken bu kararın bütün icablarını da hesaba katan mewleketimi- in herhangi bir tehdidden* çekinmiyeco- ğini kaydederken İftiralardan da korku- muz olmadığını ilâve etmeliyiz. Çünkü beynelmilel siyasi hayatta o övedenberi muhafaza edildiğine memnuniyetle şahid olduğumuz © an'anevi nezaketten eser kalmamıştır. Milletleri temsil etmek iMi- barile onların en müşahhas ve mütebariz mümessilleri sayılan reisleri dahi, sıra- sina göre, bu nevi hücumlara uğramak tan kurtulamıyor. Bu hal, beynelmilel matbuat hayatında öyle bir anarşiye yol açmıştır ki nerede duracağını kestirmek güçtür. Nitekim Danzigde çıkan Danzi- ger Voyssten gazetesinin son nüshaların- dan birinde neşrettiği bir yazı işte böyle bir İftira mahsulüdür. Bu gazeteye göre Türkiyeyi zaman zaman ziyaret eden İn- giliz ve Fransız askeri heyetleri. bu ha- reketlerile, Avrupanın bu kısmında sul- bü tehlikeye sokmaktadırlar. Ege deni- zinde, İngilterenin mahud çemberleme $i- | yasetini takviye maksadile vücude geti- rilen deniz üssü de İtalyayı lâkayıd bıra- kemaâz. Bilhassa Türkiyenin son zamanda takib ettiği siyasetin manasını anlamak güçtür. Bu siyaset, Akdeniz statükosunu bozmakta ve bu tarzı hareket taham- mül edilmez bir şey olmaktadır. Yukarıya mücmel bir surette hülösa ettiğim Dânziger Voysstenin yazısından başka Almanyanın Essen şehriride çıkan Netional Zeitungda oldukça garib bir fıkra vardır. Bu gazeteye göre Türk si- yaseti hari bugünkü tarz. cere- yanı esef edilmeye lâyık bir haldeğir. Türkiye de, İngiltere ile Fransaya karşı yakınlık göstermekle «lstiklâ, inden fe- ragat etmiş bulunmaktadır. Avrupa sul- bü-bakımından Türkiyenin istiklâlinden feragat göstermesi lâkaydi ile karşılana- maz. Çanakkale, beynelmilel menfaatle- rin temerküz noktasıdır. Boğazların fi serbestiyi başkaları kadar Almanya ve İtalyayı da alâkadar eder, Sureti haktan görünerek yazılan yu- Karıki satırlar gösteriyor ki Türkiyenin takib ettiği siyaseti hariciyenin aydınla tılması yolunda ileri sürülen esbabı mu- eibedem hiç birini Alman ve İtalyan bay- ları anlamak istemiyorlar. Onlar min menfant ve iştihaları namına her hare. keti kendileri için mübah görürlerken karşılarındakilerin nefislerini müdafaa etmek için şu veya bu tedbiri almaları arası gittikçe açılıyor (Baştarafı 1 inci sayfada) Alman matbuatının birkaç kere Çek- leri kansızlık ve ataletle itham etmesi üzerine «Poledni List» gazetesi bu - gün Çeklerin Almanlarla işbirliği yap mak istediklerinin bir delili olmak ü- zere Südet partisinin kanun lâyibala- rile metalibatınm iki millet arasın. daki münasebetlerde €sas olarak ka. bul edilmesini teklif etmektedir. Bu gazete şöyle demektedir; «O zaman beyaz olan şimdi siyah olamaz, Almanlar Çekleştirme hare -İ ketini protesto etmişlerdi. Biz de Al-| manlaştırma hareketini bugün protes- to ediyoruz.» Müânalı bir nümayiş Prag 91 (A-A.) — Dün 30 bin kişi Bohemya Krallart#nm mezarını &lay halinde ziyaret etmişlerdir. Merasim Kral Wenceslassın marşı ile nihayet bulmuştur. cephesine iltihakı şarttır.» Londra 31 (Hususi) — Başvekil Çem -! berlayn Avam Kamarasında Kamaranın tatilinin iki, yahnd üç haftaya inhisar et-) esini istiyen meb'uslara kârşı şunu | wlemiştir: — Bunun herhangi bir faydası olaca - ğini zannetmiyorum. İki, üç hafta içinde, yahud bundan sonra muayyen bir müd - det zarfında vehim hâdiseler zuhur ede- Ancak, bunun için Sovyetlerin de sulh |ceğini gösteren hiç bir emare yaktur, ik (Devamı 10 uncu sayfada) Denize uçan motosiklet (Baştarafı 1 inci sayfada) Her iki arkadaş Taksımden bir moto - siklet kiralamışiar, direksiyona Sabahad- din geçmiş ve Habil de arkasına oturarak Tarabyaya doğru yola çıkmışlardır. Seyahat Tarabyaya kadar arızasız de- vam etmiş ve molosiklet kullanmağa eh- liyeti olan Sabahaddin bir aralık ârkada- Şının motosikleti biraz da kendi kullan - mak hakkındaki teklifine muvafakat et mmemiğtir, Fakat Habil ısrar etmiş ve nihayet Sa- Bahaddin arkaya geçerek, motosikletin idaresini Hâbile terketmiştir. Bu setle sahil boyunca bir müddet ilerledikten soura motosiklet birdenbire denize doğru korkunç bir süratle ilerlemiş, iki genç motosikletle beraber denize yuvarlan - mışlandır, Gerek Hâbil ve gerekse Sa haddin yüzme bildiklerinden her ikisi de yüzerek sahile doğru ilerlemişlerse de, Sabahaddin karaya yaklaşmağa muvaf - fak olmuş, Hâbil yüzememiştir. Bu vaziyet karşısında arkadaşının *ho- Bulacağını anlıyan Sabahaddin tekrar ge- ri dönmüş, fakat Habili kurtaramamış « tr. Hâdise yerine etraftan yetişenler git- tikçe kuvveti tükenen Sabahaddini sahile çıkarmışlar ve bir müddet sonra da HA - bilin cesedi bulunmuştur. Kazaya zabıta ve müddeiumumilik el