Sayfa 13 i fr E 7 | Mİ arasından, boğuk bir , le: Diye beşarkadaş. üni e iyen kılıcının ucu ile *diyor, emirlerine devam ediyor- nn e o otuz arkadaş, şu koğuşun vE A arkadaş da, şu kapıya. 8sİZ.. kapılardan dişarı- sikmıyacak... Zorliyan olursa, “mir, derhal fera olun uyordu. O irlmetler içinde, insan kütlele - kara bulut gibi sessizce kek. üyordu. düm el bu tarafa ayrılsın... -- SİZ, burada kalacaksı- taraf Sıkışırsa, oraya koşa- kalan arkadaşları. Siz, be - R basacağız. Kapıdan €T İârafa dağılacaksımz. i. Mala yü mm Meyda yi yâ İmam.. me- İni ve Bir hamlede, sağ ta 7 sa dayan rafındaki koğu hali hali olmadığı için koğuş değildi. Kale içi, en emni- bip kerig, olduğu için de, di , dişarıda ve betçi bulundurulmasına lü - tta? Gaki ile arkadaş- karşısında kalmadan koğuşun her tara- m kandillerden hafif kale muhafızları, İçinde, bulunuyordu. mümkün da, GüzlerşiDebiyet hi le 5) Bekerlerden biri, Bat- e dilerinde Sung, lıçları ye gör « bastldık... ii başladı, Fakat möz- zmâ tikild, kaldı. ayrla, e kafası göğ - gan birkaç kişi, yatakla- atı Yük bir şaşkınlıkla ilar... Onlar da, der- darbesile kanlar içinde e # ği PEI! Eğri Eifi Ni İl Tİ F g e, Ve ölenlerin toğuk 1. pe Büştekilerin hepsini uyan varların kenarlarına sira- tn çe İN Yatakta, " © Gehre; rdan, sıra $ k X re e kalkmıştı. Ve btün İİ şe Ke ve gın e İİ sener | çi derhal ortasına kıhem v e bir ucunu yere da A, yektler hayır o İsun, patiryotlar! Miray 7 Uyamdırdık amma kusura dat raya, size dostçasına bir Ye geldim. Nasihatim şu- dünyada biraz daha tat- anek ve bol bol şarab içe- Emirleri, ez emek istiyoksanız, My e itaat ediniz... Bi - Yaeak € kimse, yerinden ki- Ra Gazi, anlaşıldı mı?. Ye en yakın olan Bizanslı * cevah verdi; İki aziz ile, katemizin Pat- Tüyamda seni görüyor - Battalım, diyordun. Ve A- le vermiş, hora tepiyor- İBATTAL GAZİİİ e IR TA | Kale kapısındaki karg ten evvel ben itaat ediyorum. Yerim- den kımıldamak şu tarafa dursun.. işte, yorganı başıma çekiyorum. Dedi. Bu sözler, Battal Gazinin o kadar hoşu- na gitti ki, sol elini kalçasına dayıya - rak: — Ben de yemin ederim ki, arkadaş- larının içinde en akıllısı sensin. Diye, mukabele elti. Duvarlarda asılı silâhlar, çabçabuk toplandı. Kapıdan dişarı atıldı. Battal Gazi, tekrar bağırdı: — İkinci emrim... Hiç kimse, dişarı çıkmıyacak.. kapıdan uzanan baş, der- hal uçurulacak,.. Dört kitab üzerine yemin ediyorum ki; emirlerime ataat edenlerin kılına bile dokünülmıyacak. Bütün bu işler, sür'atle cereyan edi- yordu. Yataklarına büzülen askerler- den hiç biri, muhalefet eseri göstermi- yordu. Battal Gazi, kanının önüne on arka- daş yerleştirdi. Ondan sonra, diğer ko- Buslara geçti. Zeki Türk kahramanı, vaziyeti bü- yük bir maharetle idare &tmek sureti- le, hiç bir hâdiseye meydan vermeden, ikinci ve üçüncü koğuşları da zaptetti. Buralardaki askerleri de silâhlarından koğuş kapılarına nöbetçiler Şimdi sıra, kale kumandanın bastı- Yazan ZIYA ŞAKİR aşalık rıp onu da teslim almıya gelmişti ... o- nüx için Battal Gazi, sür'atle Melik pehlivanın yanına gitti. — Kapıyı çalın. İçeridekileri uyan- dırin. Dedi. Kumandanın ikamet ettiği binanm İ kapfsz çalındı. Fakat içeriden, cevab veren olmadı. Bu hal, Battal Geziye garib geldi. Bir İhile Karşısında bulunduklarına hük - metti, — Kırın kapıyı. Diye emir verdi. Kendisi de, içeriden gelecek bir tehlikeyi derhal karşıla İmak için, kapının Karşısına bir yay gi- bi gerildi. Melik pehlivanm mafyetindeki a - damlar bütün kuvvetlerile yüklendi - ler. Demir kaplanmış olan ağır kapıyı, büyük bir gürültü ile devirdiler. Battal Gazi, bir kaplan gibi içeri atıl di. Kazandığı galebenin verdiği tafir bir nes'e i — Ölü müsünüz, be yahut. İçinizde, kiliç oynatacak kimse kalmadı mı ? Diye, bağırdı. Hayret... Oldukça ağır bir hakareti ihtiva eden bu sözlere de cevab veren olmadı Binanın dahilinde insan değil, bir ke- di bile kalmamıştı. (Arkan var) Hava Okulu Komutanlığından: Son Posta'nın tefrikası: 131 nde Tott'un hâtıraları Elan e Şe yi Mısır ehramları Bu ehramlar insanın gözüne hükümdarla tebaaları arasındaki bir misak gibi çarpar Tercüme eden: Hisayiı Cahi1 Yalçın Hava Okulları talimâtının 86. Maddesinde yazılı şartları haiz istekliler Dilek küğdı ve vesikalarile Temmuz başlangıcından Ağustos sonuna kadar okula baş vururlar. Okulun bulunduğu yerin dışında bulunanlar dilek kâğıdları ile vesikalannı posta ile okula gönderirler ve alacakları karşılığa göre hareket ederler, Madde 88 — Hava okulu gedikli kısmına girme şartları şunlardır. A » Türk olacak. B » Orta mekteb «Lise sekizinci sınıf; tahsilini bilirmiş en az 17 ve en çok 20 yaşında olmak. Bekâr bulunmak, C » Sıhhi vaziyeti uçuculukta ve uçuş işlerinde kullanılmağa elverişli olduğuna dair mütehassısları tamam olan bir hastanede sıhhat heyeti raporu olma k. Boy 1,65 den aşağı olmıyacaktır. Dışarıda bulunanlar: f Bulundukları yerin askerlik şubesine müracaatla muayeneye gönderilirler. Tam teşkilâtlı sıhhi heyet bulunan yerde o yerin en büyük kumandanına müracaatla muayeneye gönderilirler. D » Ahlâkı sağlam olduğuna ve hiç bir surette suçlu ve mah- küm olmadığını dair bulunduğu yerin emniyet müdürlüğünden veya polis âmirliğinden tasdikli vesika göstermek. E » Okula alınacak okuyucular, Gedikli erbaşlar hakkındaki 2505 sayılı kanun mucibince muamele göreceklerini mektebi bitirdik- lerinde 12 yıl müddetle Hava Gedikli Erbaş olarak vazife göre- ceklerini taahhüd etmek. F » Okulca yapılacak seçme imtihanında kazanmak. H » İstekli ndedi çok veya imtihanını kazananlar almacak mik- lardan fazin olursa bunların içinden riyaziyeye bilgileri daha iyi ve yabancı dil bilenler yenlenir. Hava okulları okuyucuları As- keri Hseler okuyucuları gibi yedirilir ve giydirilir. Kitab ve diğer ders için lâzım olanlar parasız verilir. V » Hava okullarına kabul edilenlerden birinci sınıfı muvaffa- kiyetle bitirenler arasından, kabiliyetlerine göre, uçucu. maki- nist, telsiz, fotografçı, atış ve bombardımancılığa ayrılırlar. 41039» «40443 la memur alınacaktır. sinde yapılacaktır. İmtihana girebilmek için isteklilerin MEMUR ALINACAK TÜRKİYE DEMiR VE ÇELiK FABRİKALARI MÜESSESESİ Karabük demir ve çelik fabrikalarında istihdam edilmek üzere Türkçeden İngilizceye ve İngilizceden Türkçeye tercüme yapabilecek kudrette imtihan. Seçme imtihan; 12 Haziran 939 Pazartesi günü saat 10 da Ankarada Sü- mer Bank Umumi Müdürlüğünde ve İstanbulda Sümer Bank İstanbul Şube- MÜDÜRLÜĞÜNDEN : birer dilekçe ile Sümer Bank Umumi Müdürlüğüne veya İstanbul Şubesi Müdürlüğüne müracaatla alacakları matbu iş talimatnamesini kendi el yazılariyle cevablandırmaları ve icab &den vesaikin asıl veya musaddak sutetlerini de ekliyerek 10.6.939 tarihine kadar Umumi Müdürlük veya İstanbul Şubesi Müdürlüğüne tevdi etmeleri lâ- Lise veya muadili mekteb mezunlariyle askerlik ödevini ikmal edenler, bü- ro işlerine vâkıf bulunanlar ve daktilo bilenler tercih edilecektir. Verilecek ücret imtihan neticesinde #lınâcak neticeye göre tayin edilecektir, Bu muharririn ehramların içi hakkında | kar. Artık bu ehramlar hükümdar ile te verdiği tafsilâtta hiçbir eksiklik yoktur. Yalnız araştırma yaparken ehramın mer- kezinde şakuli surette inen kuyuya ka- dar gidememiştir. Bunun yalnız ağzını işaret etmiştir, Bu kuyuya inmek için yö- pılan muhtelif teşebbüsler semeresiz kal- mışlardır. Bu da ya vesait eksikliğinden ya korkaklıktan ileri gelmiştir. Bu sebeb- le farz ve tahminlere açık bir saha kal mış oluyor. Masmafih, öyle görünüyor ki'bu kuyular hiçbir isyda temin etmi- yorlar, Bunlar bir esrarlı geçid gibi telâk- - |Ki edilmek lâzım geliyor. Bu fikir eski Mısırlıların ölüm hakkında besledikleri kanaat ile birleştirilecek olursa bundan sonraki müşahedelerle daha kıymet kesbedecektir, En alâkaya değerli olan cihet yukarıkl mezarların aşağıki mezarlarla olan mü- nasebetleridir. Her ehramın katakomp- ları vardır. Elli etoises bir uzunlukta, bi- rinci ehramın Te'sine ve ufki cepheye müvazi surette kelem ile yontulmuş olan kaya müteaddid delikler ârzeder, Bunla- rın içinde, yan tarafta olen bir delik o kadar mail bir istikamette kazılmıştır ki, Arablar içeriye girilmesine mâni olmasa. lar bile, iplerle bağlanınadan oraya giril meğe imkân yoktur, Başka medhaller üzerleri hiyeroglif. lerle ve barolyeflerle dolü uzun taşlarla kapanmış bulunuyor. Arabları mumya çıkararak sattıkları bu deliklerden biri ancak tahta bir kapı ile kapalıdır. Bu toprak altındaki mağaramın medhalht bit Arabın muhafazasma tevdi olunmuştur. Arab'orada oturur, Fakat bana gösterdi. ği hüsnü kabule rağmen, şüphesiz ki ken- disinin yaptığı bir pencereden içeriye bak- mak müsaadesinden başka bir şey istihsal edemedim. Geniş bir mağara gördüm. Burada nazar karanlıklar içinde kayboku- yor. Fakat istikameti ehramın kaidesine tekabül ediyor, Nökropolis'teki muhtelif dalbudaklar ve Mem, nasib vüs'at ve irtifa düşünülünce, bu o- yulmuş mahallin azameti tasavvur edile- bilir, Ayni derecede faydalı diğer bir müşa- hede de şudur: Ehramlar hiç şüphe yok ki ayni kayadandırlar, Katakompların buna taş ocağı hizmetini görmüş olduğu temin ediliyor, Bu muhtelif müşahedele- re hayatı ölüme hasredilmiş gibi görünen bir kavmin batıl fikirlerinin bizzarure ya- pacakları tesirler de ilâve edilirse, her saltanat değiştikçe, Memphis ahalisinin eski katakompları kapıyarak yenileri aç- tıkları, bu kazılan yerlerden çıkan taş- ların mevcud hükümdara mezar yapıl mak üzere saklandığı, hükümdarın tahtta kalmasının uzunluğu mezarının muaz- zam olmasını intaç ettiği neticesine varı- Jabilir, Tedrici surette müstevi satha nakledi.| len bu âyni cinsteki taşlar, bu abideleri vücude getirmek için, sayılarının hesabı üzerine ilk kaidenin genişliği tayin edil Bara sonra biraz geri çekilmiş bir vazi- yete yerine konmsktan başka bi, ihtiyaç göstermezlerdi. en Me yuların aşağıdaki mezarlara müntehi o- larak hükümdara saltanatı esnasında ve- fat etmiş bütün tebaalarile muvasala im- kânını temine Yaradığı da tahmin oluna- bilir. Bu hükümdara hayatı esnasında! kendisini tebaalarma sevdirmek gibi kıy. metli ve her zaman faydalı bir arzu tel- kin etmeğe hizmet eylerdi. Bu suretle, Mısır, krallarının krano- ojilerini adetâ riyazt bir hesaba tâbi tut- muş oluyordu. Muayyen bir ahali içinde ölüm nisbetinin vasatisi ile katakomptan çıkarılan taşların miktarı yekdiğerine müsavi olarak kabul edilirse Fir'vunlar- dan birinin saltanat müddeti ile abidesi- nin irtifamı bilmek bir tenasüb kaidesi sayesinde her Fir'avunun kaç sene hü- kümdarlık etmiş olduğunu tayin için kâ- #idir, baaları arasında son bir misak gibi gözg çarpar, Her ölünün defnedilmeden evvef huzuruna çıkarıldığı mahkemenin serili, ği tahattür edilecek olursa, büyük Gisa ehramının açılmasının sebebi tahmin © dilebilir, Kapalı olanlara Ga hürme, hissi beslememek elden gelmez. > Bu abidelerin malzemesi bu fikri tek kin ettiği gibi, daha teemmül ve mülâhas zaya müstenid bir tetkik te onu teyid © der, Yusuf kanalının inşası, yukarıki Mu sırdaki işler, meşhur Meeris gölü ve hâl8 aşağı Misiri zengin eden kenallar öyle abidelerdir ki mevcudiyetleri ehramlarıd mevcudiyetleri gibi şüpheden o azadedir. Bu nasıl olur da bir istibdadın eseri zane — nedilebilir? Beşeriyetin velinimetleri bir zaman ona zulmetmişler midir? Sır, mezarile meşgul, hattâ bu mezara bile şiddetli bir muhakeme geçirdikten son girmeğe razı olmuş bir kavimde bu eli ramları inşa için hiçbir türlü cebir ve tazi yik muhakkak ki tatbik olunmamış. tr (1). Ehramları teşkil eden taşların nisbeti yedi sekiz kadem uzunluk üzerinde üç kadem irtifa ve dört kadem genişliklin Bunlar alt sıradan üçer kadem (geriya konmuşlardır. Üzeri. sıvanmıştır. Fakaf bunlar tamamen dökülmüş bulunuyor, (Arkası var) (1) Yahudilerin Mısırda gülüm ve tazyikg maruz kaldıkları hakkında mukaddes kitab- Jarın verdiği malâmatı ve çalışmıya mah - küm edilmelerini tekzib etmek iddiasında katiyen değiliz. rerenamssmeame searmsaame 50 yaşında Olmama rağmen SOLMUŞ BİR CİLTTEN «Bütün dostlarım; bu derece genç gö rünmek için neler yaptığımı soruyorlar "Takriben üç ay evvel, 50 nci senci devri yemi tebrik için misafirlerim gelmişti, Tenim esmer ve sert idi. Gelenlerden bir çok kadınların, cildin unsuru olan Tokalon kreminin istimali ile memnuni, yetbahş semereler elde ettiklerini öğren dim. Benim mütereddid olmama rağmen tecrübe etmeğe karar verdim. Her ak şam muntazaman yatmazdan evve! pembi renkteki Tokalon kremini ve sabahları da pudralanmadan evveı beyaz renkteki Tokalon kremini kullanmağa başladım, Bir kaç gün sonra, cildimin yumuşayığ tazeleştiğini ve bir hafta nihayetinde da- he genç göründüğümü hissettim. Bugün, Üç ay oluyor, o derece cazib ve şayani hayret bir semer» elde ettim ki bütün dostlarım ancak 38 yaşında olduğumu söylüyorlar.» Cild unsuru olan pembe renkteki To kalon kreminde Viyana Üniversitesi pro- fesörlerinden doktor Stejskal idaresinde genç hayvanların cildlerinden (istihsal ve «Blocel» tâbir edilen ve tıpkı insan cildininkilerine müşabih genç ve sıhhatli, tengin ve kiymetli cevherler bülâsası vapdır. Beyaz renkteki (Yağsız) Tokalon kreminde ise taze krema ve saf Zeytin. yağı ve öair besleyici unsurlar vardır, Muntazaman her iki kremi kullanınız, Açık, yumuşak, düzgün bir cild temin etmiş olacaksınız. Faydalı semeresi ga. Bu bakımdan, şu muazzam teş kütlele- ri karşısında, her türlü zulüm ve tazyik, esaret ve istibdad fikirleri ortadan kal rantidir. Aksi halde paranız iade oluna. caktır. ©