© Tramvay kapıları ramvay durmuştu. Vatmanın bulunduğu sshanlıktaki demir kapıyı biraz güçlük çekmeme rağmen ge- ne açmıya muvaffak olabildim. Ben tram- vaydan indikten sonra basamakta ayak- ia seyahat eden yolcu ile vatmanın müş- tereken: — Babalarının uşakları var sanki, ka- © pıları açık bıraksınlar, biz arkalarından kapıyalım. , Sözlerini sarfetmelerinin önünü almak için de, açtığım kapıyı kapadım. ” o Birkaç adım yürüdüm, yürümedim. Bir görlekçinin eamekânındaki gömleğe gö- züm takıldı, hoşuma gitmişti. Üzerindeki etiket fiatı da keseme uygundu. Dükkö- na girdim: — Camekândaki gömleklerden çıkarır mısınız? Gömlekçi bir kutu gömlek çıkardı, ö - nüme koydu. Kumaşının cinsini anlamak « için bir tanesini elimle yoklıyacak oldum. Kumaş fena değildi amma, gömlek leke- Biydi. / —PBu gömlek lekeli! p — Bir başkasını veririz bay! Gömlekçi bir başka gömlek gösterdi. Puket yaplı, elime verdi, dükkândan çık- tım, Tanıdığım bir kadına rastladım. Be- yaz eldivenli elini uzattı, sıktım, Elini e İimden çekerken eldiveni gözüme ilişti. Kapkava idi. — Böyle kirli eldiven takıp sokağa çı- © kacağına eldivensiz çıksa daha iyi eder- di. 9 Diye düşündüm. Biraz yürüdüm. Ma - halle çocukları oyun oynuyorlardı. Beni görünce oyunlarını bıraktılar, Sırrta sı » rita yüzüme baktılar. Birbirlerine bir şeyler söylediler. Ve hep bir ağızdan, tempoyla: «Maskara, maskara» «Eli yüzü kapkara» Diye bağırmıya başladılar, Canım sı - © kılmıştı amma, mahalle çocuklarile kav - gâ etmek âdetim olmadığı için yürüdüm.. İ gittim. Yanımdan bir tramvay (geçiyordu. Genç, güzel ve şık bir kadın yüzüme ba- © kıp güldü. Tanımıyordum. Fakat bu te - © bessüm hoşuma gitmişti Ben de gülüm- — Geçmiş olsun birader, | Bunları biliyor mu idiniz? | YEMİŞLERİN LEZZETİ VE KİMYA Havagazi imalâtından husule gelen zift benzin istihsaline yarar. Benzin asidnitrik ile karıştırıldığı tak- dirde nitrobenzin husule gelir. Nitrobenzin ise ekseriya şekercilikte is- * mal edilmekte olan acı bademyağıdır. :İyaz eldivenini kirletmiştim.. Etmi yüzü - Karşımda durup bana geçmiş olsun di- yen eski bir arkadaşımdı: — Teşekkür ederim amma, neye geç - miş olsun? dedin! — Ne münasebetsiz adamlar vardır. — Olabilir amma, bana neye geçmiş ol- sun; dedin? — Parasını vermedin mi, borcun çok muydu? — Kime? — Kime olacak kömürcüye! — Kömüriüye mi, ne münasebet, — Haydi haydi, benden saklama, Mü 2 nakaşa ettiniz, o seni yakandan yakaladı. Sen ne yaptın bilmyiorum amma, suratı” na da bir tokat indirdi. — Sen çıldırdın mı? — Neye çıldırmış olayım, hakikati söy- Tüyorum. Muhakkak çıldırmıştı. Lâfı uzatmadan yanından çekildim. Evimin kapısını açan karım hayretle: — Aaa! Diye bağırdı. — Ne oldun, ne var? — Sen ne oldun, yözünün gözünün hali ne, üstüne başına da ne olmuş?. Aynanın karşısına geçtiğim zaman ken- di halime kendim de hayret ettim. Tepe- den tırmağa simsiyahtım, — Peki amma bu nereden başıma gel- d? Karım: — Elini bir yere sürme: 'Tenbihinde bulundu. Ejlerimın üste - rine, avuçlarımın içlerine baktım. Simsi- yahtılar, — Âcaba neden oldu? Biraz düşününce hatırladım. 'Iramvay kapısını kaparken yağlanmış kapı elle - rimi bu hale getirmişti. O ellerle göm - lekçinin gömleğini, tanıdığım bayanın be me sürüp, yüzümü gözümü kararttığım için çocukların: «Maskaradır maskara» Diye peşimden bağırmalarına sebeb ol- muştur. Tramvaydaki genç, güzel kadın. meğer beni beğendiği için değil, beni gü- lünç bulduğu için gülmüştü. Ve nihayet arkadaşım yakamdaki beş parmağımın izini yüzümdeki karayı görünce beni ala- caklı kömürcüden dayak yemiş olmakla ham etmişti. İsmet Hulâsi Nitrobenzin bir miktar asetat oxjde d'amyle ile halledilir ise armud lezzeti is- tihsal edilir, Ether butyligue ile tıpkı ananas lezzeti istihsal edilir. Valeriate d'oxyde d'amyleden de elma Kadın Köşesi Yorgun yüzlere nasıl makyaj yapılır? si Makyaj, her saman söylediğimiz gibi, yüzün tabii haline uymalıdır. Nasf bir esmerin bir sarışm gibi boyanması, pembe ve kanlı bir kadının saz benizli bir kadm gibi makyaj yapması doğru değilse, yorgun bir insanım da zinde ve canlı günlerindeki gibi boyanması © kadar yanlıştır. Yüzün ber mususiye- ti makyajda bir hususiyete Hüzum gös- terir. Yorgun'uğunuz yüzünüzden belli ol- duğu günler hergünkü boyanma tar - zanızı bir yana bırakımz. Her zaman- dan çok daha az allık sürünüz. Ve bu allığı yanaklarınızın mümkün olduğu kadar yukarısına hasrediniz. Yalnız el- macık kemiklerinizin üstünü, verevi- ne ve şakaklarınıza doğru hafifçe pem- beleştirmekle kâlmız. O gün için pudranızı da eksiltiniz. Az, pek az pudralanınız. Çünkü bol ai- hik pudra çehrenin yorgunluğunu fena halde ortaya kor. Fakat bu, gündüz için böyledir. Ge- celeyin bilökis her zamandan deha bariz bir makyaj yapınız. Göz kapakla- rınizm üstüne çok açık renkte bir far sürünüz ki gözlerinizi piiakdaştırıın ve bakışlarınızdaki yorgunluğu gizle - sin. Bu parlaklığa bir damla portakal su- yunun da çok yardımı olacağını iddia ediyorlor. Her göze bir damla. Yah - ma geçer geçmez göz parlaklaşıyor - muş. Her kadın bilmelidir Sapkalarm bu incecik sü - sü ne suya, ne de sabuna (dayarmak. Onu hırpalamadan o temizlemek için kullanılacak en zararsız madde yaka - cak ispittodur. Bir kabı ispirto ile dol- durmalı. Vualeti içine odaldırıp hafif hafif sıkmalı. Ve bükmeden çıkarmalı, lezzeti istihsal edilir... Okuyucularıma Cevablarım Bakırköyde bayan Sabihaya: — Bir erkek ki çok söyler müte - *nadiyen aşkından bahseder, her za- man coşkundur. Fakat aziz çocuğum. Karşındaki - nin hatslarım tutup bir kolleksiyon yapmak hevesindeysen memnun ol: * Çok söyleyen yalan söyler, çok hata yapar, sonra da söylemekten düşün- meğe vakit bulmaz. © Bir erkek ki hemen hiç ağzını aç- maz, sanırsmız ki bir heykel. Yalnız gözleri konuşur. Yalnız iniltisini du- yarsınız.. Çocuğum, bu da hoşuma gitmedi. Kabristana gidip taşların arasında oturmayı, eğer hatıralarımı ihya et- » meğe muhtaç değilsem öldüğüm za- : a saklarım. © Kulağını sağır veya kalbin! kap - kara yapmak istemiyorsan ikisine de “sırt çevir, bir. normalini obulmeğa * Bay Hasan Hüsnüye; — Sevişiyorduk, sevişirken ayrıl dık, diyorsunuz. Günül İşleri sütununa | yollanan mektubların bepsinde de birer mu- ammanm hikâyesi vardır, fakat hep- sinde de meçhul halletmekte fayda- $ı olarak bir malüm vardır. Seninki- nin içinde aydınlık tek nokta göre - miyorum. Biraz vazıh ol. ” Aksarayda Bayan «C. C.» ye: — İstanbulda (mi yaşıyorsunuz? Gönül İşleri sütununu takib mi edi- yorsunuz? Mektubunuzu okuduktan sonra inanamıyacağım geldi, zarfı - nın üzerine baktım, hakikaten öyle İmis, pulu şahiddir. Fakat çocuğum, bir def& noter öyle sened tanzim e « demez, kanunen omemnudur, sonra etse de hükmü olamaz. «Meşru metres» (o tabiri herhalde senin olmıyacsk, muhakkak o adam söylemiş, kendisi de bir Fransız ro- açık havada, temiz bir bez üstüne se - rip kurumaya bırakmatı. * İşte, kürkleri ve yünlüleri güveden korumanın basit bir yolu: Baştanbaşa gazete kâğıdına sarmalı. Kâğdım ke - narlarını sık sık iğnelemeli. * Mutfakta büyük bir kaplamadan bir çok eşyayı ortadan kaldıracak ve ko - layca taşınabilecek bir vasıla ister mi- siniz? Kalın telden üç, dört, beş katlı bir etajer yaptırınız. Tam duvar kö - şesine uyacak şekilde köşeye sıkıştırıverir, oher katına bir manında bulmuştur. Tavsiyem: Aldatılmak üzere oldu- Şuna inanmandır. TEYZE Bacaksızın maskaralıklar Geçen kış içerisinde, Ereğli limanın da feci bir vapur kazası olmuş, Millet vapuru, tayfalarile birlikte batmıştı (!7 Kişinin ölümü ile neticelenen bu fa clanın hukuki kısmı İstanbul asliye 2 nci ticaret mahkemesine intikal etmiş- tir. Hâdisede, davacı vaziyetinde bulu - nanlar batan vapurun sahibleri Barzi- lay ve Benjamen ile Assi oOGürasyoni Generale Sigorta şirketidir. Millet vapurunun batmakında rolü olduğunu iddia ederek, Nikola Nomi- kos vapuru kaplanı Dimitri Tökalobos ile, vapur sahibi Nikola ve vapur acen tasmi dava etmektedirler. Bu hâdisenin muhakemesine 2 nci İticaret mahkemesinde dün başlanılmış tır. Davacı taraf vekilleri, mahkemede Nikola Nomikos vapurunun, fili bir İ hareketinin kazada müessir olduğunu, Kmanda demirli bulunan «Miflets in idiğer vapurun üstüne yüklenmesi ü- zerine battığını iddia etmişlerdir. Di - ğer hatları mahfuz kalmak şartile, şim- dilik 52 bin 900 Tira tazminat istedik - Terini bildirmişlerdir. Sigorta şirketi de, Millet vapuru sa- hiblerine ödediği 25 bin Hra sigorta üc retinin tazminini taleb etmiştir. Karşı taraf vekilleri bazı itirazlarda bulunmuşlar; muhükeme, davacıları - nın davaran tekemmülüne aid vesaiki ibraz etmeleri ve diğer tarafın bunları tetkik etmesi için, talik edilmiştir. Bir İtalyan vapurunun batmesi'e neticelenen davaya devam edildi Çanakkalede İtalyan bandıra'ı Ka- popino vapurunun batmasile neticele-İ anlaşılmaktadır. i | Kültür işleri: Poliste : Bir tramvay hir ameleye çarptı Vefada Ekmekçioğhı medresesinde oturan amele Hüseyin, dün sabah sazft 6 da 'Tepebaşından geçerken vatman Sezai'nin idaresindeki tramvay araba- ,. |stnin safdmesine maruz kalarak sol â&- yağmdan yaralanmıştır. Bir asçı çırağına otomobil çarptı Tophanede aşçı Nurinin yanında çı- raklık yapan İsmaile Tophahe cadde - sinden geçerken şoför Nikolaidisin i - daresindeki 3763 plâka numarah oto - mobil çerpmıştır. İsmail yaralanmış ve şoför hakkında takibata başlanmış - tır. Bir tramvay kamyona çarptı Dün saat |! de vatman Sacidin ida- re ettiği Kurtuluş - Beyazıd tramvayı şoför Feyzi Gökalipın 3884 plâkalı kam yonu ile çarpışmıştır. Çarpışma neti - cesinde başka bir hasar olmamış, yal- nız tramvay arabasının camı kırılmış- tır. e —— — cins şey meselâ: Sebze, kuru sebze ve- saire sırâlarsınız. Hem kalabalık or - tadan kalkar, hem de kaldırdığımız şey- bir etajer. Birj'ler cinslerine göre istif edilmiş olurlar. |için mevcud imkânların arttırıla€” # Lâzım olunca kolay bulursunuz. Millet vapurunun sahibleri bir tazminat davası açtılar Vapur sahibleri gemilerine çarpan Nomi «os vapur! sahiblerinden 52 bin lira, sigorta şirketi d& 25 bin lira tazminat istediler hakkında malümat taleb etmek nen İtalyan ve İspanyol vapurla” Sa rasındaki müsademenin duruşu ağa ğ asliye 2 nci ticaret İ dün devam edilmiştir. İspanyol vapuru kaptan vel tahkikat ve keşfe ald ileri sür bazı itirazlar, mahkemece dava karara kalmıştır. Bir makarna hırsızı tevkif adi Sefer isminde biri Taşçılardâ çi ya makarna fabrikasına aid bir kapili! yondan, 6 kilo makarna çalmış. ken yakalanmıştır. veye Suçlu, dün adliyeye sevkedi Sultanahmed | inci sulh ceza MİX mesinde yapılan sorgusunda: i — Günlerdenberi işsizdim. e rım ve çocuklarım açtı. Bu işi, ha da ilk defa olarak, naçar kaldığı” yaptım, demiştir. haf” Mahkeme, Seferi | ay müddetle ” se mahküm ve tevkif etmiştir. Hapishana ve tevkifhan& kadrosu dün tebliğ edildi İstanbul adliyesinin senebaşi “ye nasebetile hazırlanari yeni ka nüz gelmemiştir. ” Yalnız hapishane ve tevkifhanei iğ id kadro dün müddelumumiliğe “e edilmiştir. Yeni kadroda memnu -& gardiyan olarak, 3! kişi açıkta be mıstır. Tevkifhane başkâtibi d€ ge kalanlar arasında bulunmakta”. g4. vaziyete sebeb, hapisane #le te . nenin birleştirilmiş olmasıdır. ai İstanbul adliyesinin diğer dj rinde esaslı bir tebeddül olm Üniversiteliler için iki kamp açil. Üniversite talebe kamplarına g# muzun 20 sinde başlanacaktır. BU neki kamplar biri Temmuzun Yİ eek de di Ağustosun beşinde üzere iki devre olacaktır. Toplentıilar : Kadıköy Halkevinde kokar ağ Dün akşam Kadıköy Halkevind€ © hukukçularımızdan Müştak Gren ratmdan (ceza hukukunda ant“ çer jik mekteb) mevzulu bir konferiN” gif rilmiştir. Ceze hukukunda ymühi ye bahse temas eden bu konferansı li balık ve münevver bir dinleyici alâka ile takib etmiştir. ——- yal Ihraç firmalarından mali istenildi : İktısad Vekâleti bazı ihraç firme iy dan İngiltere ile olan münaşebat © gi ça ii vaziyet alâkadarlar arasında ihr” ee İarımızın İngiltereye İezla mikyasi j j linde tefsir edilmektedir. ge i NK a a şe gün şey