Battalın mi bi sahaya yayılmış olan ka - Morg, her tarafında, tellâllar bağı - İrt İki Kün sonra, ordunun hare - O çini ilân ediyorlardı. Mani Aydanberi, bu yabancı top - Li Yalçın kayalar gibi yükselen Meya, urlarmın karşısında, âciz ve Miten ii Vaziyette oturup bekle - e, öyni iŞ usanmış olan Suriyeli- Mina, Amanda vatanlarının, silele- a pp <tlerile de yanıp tutuşuyor - SN evvel, yurdlakna dön - İçin rini € Ve huzurlarına kavuşmak yarar Bi zâri inliyerek, Allaha dua e - Oku A, Mihayet Bay için, simi e olmuştu. bir Şimdi bütün Katargühta çıl- #evinç hüküm sürüyordu. üslimenin © çadırında, Tiyafet verildi. Kuvvetinin mi kaybetmekle bera - bir insan kütlesi teş- masıl avdet - edeceği Müzakere, «masında, Battal Ga - bir sükünet içinde bulunu - İştirdk etmi - muhafaza etmeyi, an- sonunda fikrini söy - AİN iğ bu hali, Emir Müsli — Aramada mn kini “ oelbetti Di Yi, Bat, ahavere geçti: ek ve atta, Senin de kıymetli İigyş,, Alealarmdnn “ietirade et - teşekkür ederim, Artık ben, fikir ve vaziyette deği - — Çok Düyi k : ri ei baş bir teessüfle söylerim me olursa olsun, avdet edildiği za - > fi ağ Vi BATTAL GAZİ d Yazn: ZIYA ŞAKİR Malatyaya dönüşü yapayalnız bırakan insanlarla ayni yok da yürüyemem... Ben, daha 6 zaman çıkıp gidecektim. Fakat (Bizanslılara karşı bunu yapmak istemedim... Artık Ve seslenirken, büyük bir hayretle gözlerini etrafa gezdirdi. Evinin pencereleri, (o sımsıkı kapalı bulunuyordu. Ve içeriden, biç bir 565 bitti. Benim vazifem de, hitama erdi. | gelmiyordu. Bilhassa Tevâbil, ortada Onun için serbest kalmak istiyorum, | görünmüyordu. o Halbuki o, Devzade yâ Emir JAşkarın kişnemesini o duyar duymaz, Dedi. dalma dışarı fırlardı. Büyük bir hara - Balta! Gazinin bu sözleri, Emir Müs | etle efendisini karşılardı. limenin üzerinde o kadar büyük bir! Battal Gazi, birdenbire kelbine çö - tesir husule getirdi ki; Suriye ordusu - | ken bir hüzünle, bir daha seslendi: nun namdar seraskeri, ve (Emevi hâ -| — Tevâhil!. He Tevâbil!... nedanı) nin mağrur ve azametli pren-| Gene ses gelm O z4man Battal k bir hicab © ile başını önüne | Gazi kendi kendine — Şu halde, şehirdeki eve göçmüş - ler. Bari, oraya gideyim. Diye, söylendi. Ve, sürüp şehre pit - mek için tekrar Aşkara binmek istedi. Ve tam ayağını üzengiye koyacağı za - man, evvelâ bir kapı gıcırtım.. sonra, pa karışan şu sesleri işitti; (Arkan var) YÂRAB .. BENİM MÜKÂFATIM, EBU MU OLACAKTI? Aradan, yirmi gün geçimişti. Battal Gazi, Devzade Aşkardan at - | lıyarak seslendi: 'Tetâbilt Hey, Tevâbi TELLİ LL LL Lİ LDL LL LL LL SELÂNİK BANKASI İlân Tarifemiz EA Tek an gezin! . Birinci sahife 400 kuruş İdare Merkezi : İSTANBUL (GALATA) İkinci sahife 250 » sizi Üçüncü (o sahife 200 » ; Dördüncü sahife 100 » Türkiyedeki Şubeleri? İz liiln” ö0EN eg Son sahife 0 » İSTANBUL (Galata ve Yenicami) MERSİN, ADANA Bürosu Muayyen bir müddet zarfında fazlaca miktarda ilân yaptıracak. lar aynca tenzilâtlı turifemizden istifade edeceklerdir. Tam, yarım ve çeyrek sayfa ilânlar için ayrı bir tarife derpiş edilmiştir. Son Pösta'nın ticari ilânlarına sid işler için şu adrese müracaat edilmelidir: İlâncılık Kollektif Şirketi Kahramanzade Han Ankara caddesi Yunanistandaki Şubeleri; SELÂNİK - ATİNA Her nevi banka muameleleri Kiralık kasalar servisi KA A e m tefrikası: 124 ron de Tott'un hâtırala 2 mam m — a e Ee e A e ve e e WE e ER TİTRE iskenderiye ve Kahire Çok geçmeden Fenerhisarını gördük. Dıamant'ı geçtikten sonra Feregal İskenderiye limanına demir attı Tercüme eden: Hüsayir Cahil Yalçın T ile Ni ö iyordu. Beylerle (4) arasında bir Uzun müddet Venediklilerin elinde ka gönderiyi , Bey ya lan in Sultan Süleyman tarafından bu|geçimsizlik yüz göstermişti Bilhassa Mus cümhuriyetin elinden alınan bu ada ken” rats'ın (5) hurucu benim emniyetim için disini müdafasya hizmet edememiş olan | böyle bir ihtiyat, elzem hale sokinuştu. kaleleri muhafaza etmektedir. Bugün bu| Biraz askere malik olan Murats, Şarkiye kaleler zalimlere birer ilticegâh hizmeti-| Arablarını itaat sltına almak bahanesile ni görüyorlar. En hafif bir ecnebi hücu-| payitahttan çıkmıştı. Fakat hakikatte Mi. İnurlar. Türklerin zâfı bu eşkiyanın teca- muna mukavemet edemezler. Ahali, yap- tıkları şekavet sayesinde, boğezlarda ve çorak dağlarda istiklâl elde edebiliyorlar. Çiftçiler bundan mahrumdurlar. Kandiye, Hanya ve Resmo < şehirleri üç paşalığın idare merkezleridir Osmanlı hükümeti bu adayı bu üç paşalığa taksim etmişti, Birinci paşa,-serasker ünvanı al- tınd diğer iki paşalığa hükmeder, Üçü de bu talihsiz diyarı birbirinden fena surette tazyik ederler, Kandiyeli Rumlar Türk milisi ile <Capin> (1) izdivacı vasıtasile yakın münasebetler peyda etmiş olduk- ları için bu zulüm ve tazyiklere bir had çekmişlerdir. Çünkü tecwvüzlere okarşı isyan etmekledirler. Fakat bu Rumlar, hemen daima, yeniçerilerle Karabetlerin- den istifade ederek ikinci derecede birer zalim oluyorlar; komşuları için daha teh- Jikeli bir hal alıyorlar ve hiç cezaya uğra- mıyorlar. Bu zulüm ve taaddi fle anarşi halitası bütün şimal sahilinde bir kargaşalığa ba” di olduğu gibi dağlarda birleşmiş olan bir eşkiya cemiyeti de efradı arasında intizam ve asayişi temin eyler, Bu cemiyet her türlü tecavüze karşı kendisini müdafa e der ve denizleri haydudlarla doldurur.| Bu bir nevi cümhuriyettir. Komşuları «Maniotes ler onların müttetikleridirler. Birbirlerine karşılıklı yardımlarda bulu. vüzleri altında inliyen insanlara hiçbir layda temin edemez. Kandiyeyi temadi ettiren bu dağların irtifa, bazılarının çoraklığı ve diğer dağ- ların üzerini kaplıyan nebatların cinsi Türkkuşu Genel Direktörlüğünden: 1 — Genel Kurmay Başkanlığının tensiblerile Turkkuşu Genel Direktörlüğü- nün emri altımda bu yıl açılmakta olan (Heva gedikli hazırlama yuvasına) orta okul mezunları almacaktır, 2 — Hava Gedikli hazırlama yuvasına girmek istiyenlerde aranacak belli başlı şartlar aşağıda gösterilmiştir. A — Türk olmak, anası ve babası Türk ve Türk soyundan olmak, B — Bekâr olmak ve yaşı en az 16, en çok 18 olmak. C — Sağlık durumu uçuculuğa elverişli olmak, D — İyi hal sahibi bulunmak, E — Ana ve babssınm yoksa, velisinin rızasını gösteren vazih adresli vesika göstermek, F — Hava Gedikli hazırlama yuvasını ve hava okulların, bitirdikten sonra hava birliklerinde 12 yıl hava gedikli erbaş olarak vazife görmeği taahhüd et- mek. (Bu taahhüd gedikli hazırlama yuvasına geldikten ve hava sağlık heye- tince yapılacak kat'i muayene iyi netice verdikten sonra masrafı Türkkuşunca ödenmek suretile yapılacaktır.) 3 — Gedikli olmadan evvel ve olduktan sonra alınacak aylık ve tayyareci zam- Tarımın miktarlarile diğer esas ve şar'lar hakkında dahâ fazla malümat almak istiyenler orta okul, lise ve Kültür Direktörlüklerine, askerlik şubeleri başkan- liklarıma, Türk Hava Kurumu ile Türkkuşu şubelerine gönderilen matbu broşür- leri görebilirler. 4 — Kayıd muamelesine 30 Haziranda son verilecektir. Lâzım gelen şartları haiz olduğu görülen gençler Temmuz ayı içinde Ankara'da Türkkuşuna sevke- dilecektir. 5 — Hava Gedikli hazırlama yuvasına girmek istiyen orta okul mezunları kaydedilmek üzere Türk Hava Kurumu Şubelerine, Ankara'da Türkkuşu Genel Direktörlüğüne müracaat edilmelidir. 438433 LL Türk Hava Kurumu BüYüK PİYANGOSU knci Keşide: 11 / Haziran / 939 dadır. Büyük ikramiye: 45.000 Liradır... Bundan başka: 15.000, 12.000, 10.000 liralık ikramiy. 20.000 ve 10.000 liralık iki adet mükâfat vardır. ie Yeni tertipten bir bilet alarak iştirak etmeği ihmal etmeyiniz. Siz d. piyangonun mes'ud ve bahtiyarları arasina girmiş olursunuz. > ge jrin birinci kısmında izahat verilmiştir. (2 mühtevi olduklarr maden cevherleri hak. kında hiçbir mana ifade etmezler. Her şey bunlarin sönmüş yanardağı oldukla- rını gösteriyorlar. Birçok dağların kra- terleri vardır. Salomon burnu (2) kurbun da beyaz mermer bir küçük ada bul - dum ki kısmen bir lâv tabakasile örtülü sıra zulmetmek emelinde idi. Aym on ikinci günü akşamı Rozeleye gitmek üzere yola çıktık, Katedilecek 13 fersahlık bir yol vardı, Hararetin şidde tine maruz olmamak istiyorduk, Katır lara binmiş olan küçük kervanımız otuz kişiden mürekkebdi. Yarı yolda, Maadis- de durduk. Seyyahlsr için istirahat mahalli olan Mardi$ vaküle mezru bir yerde inşa edilmiştir. Fakat uzun zamanı danberi denizin #eyezanlarıma ve bundan tahaddüş eden çoraklığa ve Arabların te- cavüzlerine maruz bulunuyordu. Birkaş isaat sonra buradan hareket ettik. Çok geçmeden güneş doğarak bize hurma & Haçlarının tepelerile beraber Rozetin mi. narelerini gösterdi. Bu şehrin içinden ge çerek Nil kenarına kadar ilerleyince, del- tanın karşı sahilde arzettiği hayret verici levhadan mütelezziz olduk. Akşam üzeri, yanımdaki adamlarla, şeyhülbeldin kayığına bindim. Baş tara- fı büyük bir tente ile örtülmüş olan bu kayıkta bir yatak odası ile minderli bir salon vardı. Hizmetçilere ve aşçılara tah- sis edilmiş olan diğer bir kayık yemek za- manlarında yanımıza yânaşıyordu. Nil sularını geri iten “rüzgârlar sayesinde bunlardan yukarı yelkenle Kehireye kâ- dar çıktık. Seyahalimizin üçüncü günü akşam üzeri buraya vâsıl olmuştuk. (Arkası var) (4) Mosırın inkisam ettiği yirmi dört viâ- yet birer bey tarafından idare olunur. Bun- Jarın birincisi Kahirede bilhassa hâkimdir, şeyhülleyid (memleketin prensi) OÜünyanımi haisdir. Beylerin birleşmeleri Divanı teşkil eder. Üç tuğlu bir paşa padişah namına bu divana riyaset etmektedir. Aşağıda vereceği” miz isahatta menşe itibarile müstebidane 0- lan ve zayıfladıkça daha menfur bir hale Siren bu hükümetin tam bir tasviri görüle. cektir. (5) Yirmi dört rahibden bir. O zaman bu idi. Biz Hanya'dan hareket ettikten sonra, fregat bu adanın teşkil ettiği siperde de- mir attı. Haziranın ilk günlerinde oradan yelken açarak İskenderiyeye gittik. O mevsimde garbdan çimale doğru esen rüzgârlar, denizde hiç dalga yâpmadan, gemicilere ne zaman Mısıra varacaklarını tahmin imkânını verirler. Bu seyahat es- masında; rüzgârın önümüzden sevkettiği bir buhar gördüm, Buhar güneşin cazibe- sine mukavemet ederek hergün daha ke- safet peyda ediyordu. Ancak Misir sahü- leri kurbunda sisli bulutlar haline inkı- lâb etti. Biz Misir sahillerini görmeden, Pompöe sütununun manzarası onların yaklaştıklarını bize anlatmıştı. Çok geçmeden, fener hisarını gördük. Diamant (3) 1 geçtikten sonra, İregat ye- ni İskenderiye limanında demir attı, Ay- ni gün, Kahire konsolosuna, muvasalâtı- mı haber vermek için, bir adam gönder- dim, Hükümetten payifahta kadar Ni nehrini çıkmak üzere vesait istiyordum. Kahire viskonsolosu yanında dört tacir ile Memlükleden bir ağa ile 11 Haziran sabahi Rozete geldi. Kendilerini getirmiş olan kayığı orada bırakmışlardı. Şeyhili- beld beni Kahireye nakil için bu kayığı (1) Bü nevi izdivaç hakkında bu hatırala- ) Adanın en şarki burnunda kâlndir. Sidâra burnu ile Morenne adasını ve daha beş küçük adayı vücude getirir. Pales-Oastro rumcada eski hisar defnektir. Bundan evvel- ki harblerde, bu mevkii zaptelmiş olan ve iki burun Üzerine bielm şimal ve cenubdakl gemilerimizi haber vermek için nöbelçiler koymuş olan bir İngiliz korsanı tcaretimize! çok zarar vermişti. (3) Fenerin bina edilmiş olduğu burun- dan biras uzaktaki bir kayaya bu ad verilir. İskenderiyenin iki Jlmanını bu kaya birbir- lerinden ayırır. Güzelliğinin Sırrı Yok Sebebi var. RADYOLİN Dişleri mikroplardan, çürükler- den, iltihablardan koruyarak sağlamlaştıran, hem de mine- lerinin bozulmasını ve sarar- masını mi o bir güzellikle mu! a as rın en kuvvetli diş macunudur. Her Sabah, Öğle ve Akşam yemeklerden sonra: GÜNDE (3) DEFA