k 1 BATTAL GAZİ Bizansa son hücum Bittar Gazi, — Ony. mektubu, gizli okuyalım. oyan, ki, herkese duyurulması caiz Deği, ır vardır. Bar, Mak, üs böyle bir tavsiyede bu- Mi isabet etmişti. Çünkü Tİ ge» Şok büyük bir felâket Me işti. eğ (halife, Örer İbni Abdülâ- eğ bulunuyordu ve şu meali işe ge Miteş . Süleymanın vefah üzerine, ix İŞ elan Sen ki, Abi Emir Müslime eği elisin. İşbu mektubu - layt olduğu zaman derhal e YP Horasan vilâyetine valisi Yezid bin S€çirip benim katıma gön Yezid; Horasdnda çok iş hayli servet edinip Ka- €rişmiştir. Bu azim ser- weyhimizde de fesad Ni az muhtemeldir. O- bil davranmak elzemdir şbu emrimize der- z# e DE 74 z z / ge .İ Emir m zar Üteessir etmişti. Fa - dah Meşa, Klanberi her türlü bak, lk içind, > mahrumiyet ve fe- #n "zans surlarının dibini Mt tİce aş Fa, bundan hiç bir fay- m orduyu toplayıp umandan Müslimeye da- b ece, hiç uyku uyumadı. İle beraber çadırına kadar hiç kimseyi almadı. müzakerelere Nü ordu der- nee efradı, Kâmilen kılıç hik veri Müslime, Batar Ge iğ gizledi. tophyacağız ... şekilde toplıya- X hareketimizi u- biye r. Olabilir ki, Metin ba ge bulunurlar... Birişiriz Üzerinde bir mü- eye müzakereyi, şerefli Pağlıyarate çekim niz > Mstime, Battal Si Gazinin derecede beğendi. Va- Bakı, Bene ona terketti, BE ece aş, ka» Sada yok... sükü, : yalnız nö - hüzengiz bir ihlâl e- uzaklara kadar le — getiriyor.. ve Bap 2 detçilerinin 2 i isi ; teberler, oklar, sapanlar ve bütün cenk aletleri hazırlanmıştı. Arab kumandanlarının en kudretli ve dirayetlisi olan (Hebire) bütün bu hazırlıkların başında mühim bir vazife almıştı. En büyük faaliyet, Battal Gatinin çadırı etrafında görülüyordu. Kâmilen manda derisinden zırh giymiş olan seç- me askerler, çadırın önünde toplanı - yordu. Battal Gazi, bu askerleri.birer birer gözden geçiriyor. sonra bunlara: — Sessiz, sadasız.. yerde sürünerek, hendeklerin kenarına kadar gideceksi- niz. Orada, beni bekliyeceksiniz. Diye, emir veriyordu. Battal Gezinin bu askerleri sevk et- tiği hendek, (Avos Românos kapısı) (1) mukabilinde idi: Battal Gazi, kırk sekiz saattenberi gizliden gizliye yap- tığı keşiflerde, Bizanslılara oynıyacağı oyuna, burayı sahne intihab etmişti. Çünkü, Bu kapının önündeki hendik, diğer yerlere naz hem dar, hem de de pek fazla derin değildi. Fakat buna diyoruz. İdan (Hebire) ile gö İmukabi), Bizanslılar, kapımın iki te- rafmdedki kulelerini tamamlle kuv - vetlendirmişler.. burâya en nişancı as- kerlerini yerleştirmişlerdi. Kapının muhafaza kumandanı, ken- dine ve askerlerine o kadar güveniyor- du ki, diğer kapılarda olduğu gibi, fev- kalâde tedbirler almıya lüzum görmü- yordu... Başka (o kapılarda, ve surun muhtelif woktalarında, kale bedenlerin- den ip merdivenlerle inen nöbetçiler, böhdeklerin kenarına küğar gelerek nöbet bekledikleri halde, (Ayos Roma- nos) kapısının kumandanı, bu ihtiyat tedbirlerine zerre kadar ehemmiyet vermiyordu. * Gece yarısını bir hayli geçmiş: artık Çamlıca sırtlarından hafif pembelikler belirmişti. Her taraf, gene sakin ve ge- ne sessizdi. Battal Gazi, son defa olarak kuman- ükten sonra, imenin - çadı- İ harekete ge başkumandan Emir Müs rına da uğradı: — Eh. Allahtan, hayırlısı. biz, artık Dedi (Arkan var) Hergün: Türkiye 'ktısaden teşkilâtlanma yolunda büyük hamleler yıpmıya niçin mecburdur ? (Baştarafı 2 nci sayfada) Bu memleketlerde başlamış olan bu modern teşkilâtlanma (hareketinin - ki petrol gibi bir servete dayanmak sayesin” de alâkadarlar için maliyeti gayet ehem- miyetsiz bir $ rafını zikrediyorum; (diğerlerini, imkân olmadığı için, burada tafsile lüzum gör - medim. Si Hatay meselesi çıkıp tâ bizim Suriye meselelerile alâkalandığımız zamandan - beri yirmi sene evvel içinden çıktığımız Mmemieketlerde neler cereyan ettiğini an- lamak üzere, İrak, Suriye ve Mısır mat bualını muntazaman ve dikkatle takib e- derim. Gördüğüm şeylerden çıkardığım neticeler şunlardır: 1 — Petrol bu memleketleri pek yakın bir zamanda çok zenginleştirecektir. 2 — İngiliz . Fransız sermayesi, bilhas- sa petroldan istifade ederek bu memle - koloni veya yarım koloni âlemi yarata - caktır. 3 — Bugünkü İslâm - Arab kükür ve duygusu, çok süratli bir tedriç ile koz- mopolit bir kültür ve duyguya mevkiini terkedecektir, Yeni nesliller, Arabdan zi yade İngilize benziyecektir. 4 — Türkçenin Arabistandaki nüfuzu kaybolup bunun yerine İngiliz ve Fransız dillerinin, bilhassa ingilizcenin hakimiyeti gelecektir. 5 — Arabistanda askerlik te ayni isti - heleyi geçirecek, kozmopolit ruhlu bir A- rab - İngiliz askerliği vücude gelecektir. lacaktır. - Yalnız bir ta-) lemeğe şiddetle lüzum ve ihtiyaç vardır ki, bütün bu istihale, on, on beş sene için- de vukua gelecek ve o zaman conub hu- dudlarımızda büsbütün yeni bir âlemin teşekkül etmiş olduğunu göreceğiz. İşte, Türkiyeyi Avrupai bir sistem için. de çalışıp modern bir iktisadi teşkilât şe-| bekesi vilcude getirmeğe ve böyle bir şe- beke sayesinde süratle kalkınmıya mec- bur eden sebeblerin, hiç hesobda olmi - yan, bir kısmı da buradadır. Küçük, dar| ve miskin işlerle bu tarzda hesablar ü - zerinde kaybedilecek vaktimiz yoktur.| İyi hesablı, geniş plânlı, uzak görüşlü bamlelere muhtacız. Hamle! Hamle! Mütemadiyen hamlel Muhütin Birgen Radvo haberleri (Baştarafı 8 inci sayfada) | Bu anlaşmaya göre İtalyan radyosu ketleri pek kısa zamanda bütün temel «İşimdili lerile değiştirecek, bu kıt'ada modern bir| iki defa olmak üzere Ame- caz örkestralarının neşri- şimdilik riksdaki bü neşriyatın haftada bir defs yapılması da düşünülmektedir. Aer'kan radyosunun hasılatı... Amerika Tadyo istasyonlarının hasılat- larının en mühim kısmını ilânlar teşkil etmektedir... 1938 senesi içinde bu ilânat hasılatı: 212.400.000 Türk lirasına baliğ olmuştur. (N.B.C), (C.B.S)), (M.B. S) işaret- İerile anılan ve Amerikan radyosunun te melini teşkil eden bu üç mühim grup bu hasılata evakit kirası, ismini vermekte- Son Posta'nın tefrikası: 118 ii Yeni Padişah B aron de Tott'un hâlırala Egem Babıâli padişahın Kâgıthaneyi ziyaret edeceğini bana haber verirken yeni hükümdarı münasib bir tarzda eğlendirmemi de Bu sahadaki mesainin bu nok- tadan ileri gitmemesini tasvib et- miştim. Bize yalnız sahra mühendisleri ve irtifa alabilmeğe kabiliyetli mühen - dişler lâzımdı. Geminin yolunu hesab e - debilmeleri kâfiydi, 60 yaşındaki mek - teblilere de bundan faziası öğretilemez- di. Bu tahsilin tatbikat ile mükemmelleş - tirilmesini Sultan Mustafa ile kararlaş - tırmıştık. Damii surette müsellâh iki drögater İstanbulu adalardan (ayıran deniz parçası üzerinde muttasıl talimler yapacaklardı, o Gemilerin inşaatını da en iyi prensipler Üzerine (inşa ettirmek lâzımdı. Benden plânlar istediler. Bun - ları derhal verdim. Fakat verdiğim plân- ların yalnız provaları tertibine taallük e den tarafları kabul ettiler, Güvertelerin irtifamı azaltan nisbetler reddedildi. Di- reklerin irtifamı arttırmak o hakkındaki teklifin reddalunmasına sebeb (gemiyi yatırarak taylayı rahatsız edeceği mü - taleası idi. Tersanede, bana işte bu zor - Tuklar çıkarıldı. Padişaha verilmiş olen La Ferme ge * misi dümen saplarını düzelitmeğe bile yas ramadı. Çünkü her şeyi mahvedebilen müstebidin kuvveti ıslaha? yapmak için kâfi değildir. Yeni dökümhanelerin tesisi eskisini ortadan kaldırmadığı görülmüş tü, Topçuluğa ayrılmış olan tahsisat o - raya tesviye ediliyordu. Daha faydalı ol. duğunu teslim eden işler için we tahsi - sat koparmakta zorluk çekiliyordu. Milli emlâk idaresine mensub olan mühen - disler heyetini, yeni mekteb hiç teşvik görmüyordu. Bütün yenı müesseseler için de yalnız daimi surette vücude getirilmiş olan süratçiler heyeti kendisinin inşesi için lâzım gelen tahsisata malik bulunu - yordu. Fakat yukarda da söylendiği veç- bile, bunları toplamak için ikinci dere - cedeki hilekârların elinden kurtarmak lâzım gelmişti. Bunların haiz oldukları nüfuz hiç şüphe yok ki irtikâb mahsulü olarak ele geçi; ri menfaati muhafaza edecek kadar kuvvetli değildi. Daha iyi himaye edilmiş bahriye idare. sinde mevcud olan sujstimaller ve zor * İluklara hücum edilebilirdi. Maamafih ge milere direk tedariki için, bir makine nok- sanı yüzühden, ihtiyar edilen çok ağır masraflar hükümeti böyle bir makine in- şasmı benden ricaya sevketti. Bunun İçin İkalafat yeri civarında bir yer tahsis o - | ME Tundu, Bahriye emini yaktıran “olaki eki al a Vm ein iile tavsiye ediyordu Terclime eden: Hüsay.n Cahid Yalçın Talebe arasında devam ve gayret art tı. Çok geçmeden, orduya gidebilmeğe kas biliyetli bir talebe yetişti. Hep Babadağda duran ordu eskilerinden daha faa! bir ses fer yapağacına dair biç bir Ümid vermi « yordu. Hattâ biz bu atalete o kadar alış“ mıştık ki askeri harekât hakkında veğirt lere hiç bir susl sormuyordum. Sırf ter * sanelerde ve mektebde çalışmakla meş « gul olduğum için orduda cereyan eden ahvale dair bana da bir suâl irad edil» memek lâzım gelir gibi görünüyordu. Halbuki vezir bir gün Osmanlı ordusu çok kalabalık mıdır diye bana ciddi ciddi sordu. — Bunu bilmeyi, dedim, merak etmiş olsaydım, ben sizden soracaktım, — Ben bilmiyorum, dedi. — O halde ben nereden bilirdim? — Viyana gâzetesini okuyarak, Şaşırdım kaldım. Bu kadar manasızlm ğın bir araya gelmesini ancak Sultan Mus tafamn yeni yeni peyda ettiği vukuf bir dereceye kadar tashih edebiliyordu, Bu imparatorluk için en yazık olan cihet sıh- hati bozuk olan, yalnız faaliyet ateşile kendisini tutsbilen bu hükümdarın nihâ- yet vefat etmesi ve tahtını kardeşine bi « rakmış olmasıdır. Ahmedin çocuklarından yalnız bu kardeş kalıyordu. Babas fatındanberi mahpus bulunduğı ma sükün arzu eden yumuşak bir buya tahttan rahat rahat isülade etmek © melini de zammediyordu. Çünkü kır sene korku ve yalnızlık içinde yaşamış « tı, İlk işi bilmediği kendi sarayını dolaş « mak, rastgeldiği bi sandıkları açmak, kıymetli gördüğü eşyayı etrafındakilere dağıtmak olmuştu, Mahpusiyetten kurtu- lunca hissettiği fizik değişiklik bir sene « den fazla müddet şark prenslerinin en ©« #saşlı alâkalarım tezyid suretile kendisini gösterdi. Onları kendi istibdadları, ancak müstebid yetiştirmeğe tahsis etmiş gibi « dir, Taç giyme merâsiminin tafsilâtı yukâ « rıda görülmüştü, Abdülhamidin tahta çık masında göze çarpacak yegüne hâdise ilk hattı olmuştur. Bunda mutad olan bütün basma kalıb sözlerden sonra, nazırlarına saltanatın bütün yeni müesseselerin itin na ve ihtimam göstermeleri emrolunu « yordu. Bu cümlenin yazılmasına saik olan düşünce padişahın ilk saraydan çıkışta topçu mektebini ziyaret etmesini icab € « (Arkas var) nin teminine memur oldu. Tezgâhı mü- nasib bir sundurmanın altında kurdum. İrtifa 120 kadem olarak tesbit ettim. Arsanın zemini çürük olduğu için, te meli kazıklar üzerime tutturmağa karar verdim. İşin sağlamlığı bu tertibata tâbi olduğu için buna gayet itina göstermek mevkiinde idim. Kazıklara demir kaplat- tığımdan dolayı amiralin beni muaheze ettiğini söylersem buna çok hayret eder- siniz, Bu, padişahım parasını denize at - maktır diyordu. Bu kazıkların sayısını Yü. zumsuz yere fazla tuttuğumu da söylü - Daha saymıya lüzum yok. Fakat, söy » dirler. Yüksek Ziraat Enstitüsü Rektörlüğünden : 1 — Kurumumuz talebe ve müstahdemininin 1 Haziran 839 dan 31 Mayıs 1940 tarihine kadar bir senelik jaşeleri aşağıda güsterildği üzere ve kapalı zarf usulile eksiltmeye konulmuştur. 2 — Azami aded «580» talebe 10 muit «1505 müstahdemin Günlük iaşe Muhammen bedeli «54» kuruş 105,329,70 8 » 1.971,00 db » 16,425,00 123,725.70 bedel üzerinden beherinin günlük taşelerinin «1» Haziran 1939 tarihine müsadif Perşembe günü saat «lis de Rektörlük si yapılacaktır. binasında müteşekkil komisyonda #hale- 3 — Muvakkat teminat «7438,30» Tiradır. Teklif mektubları ihale #aatinden bir sâat evvel kabul edilir, 4 — Fazla izahat ve parasız şartname dürlüğüne müracaatları, © «1692» almak. istiyenlerin Enstitü daire mü. «01733 / a X yordu. Padişah inşaatın sağlamlığını bu küçük tasarrufa feda etmeyi tensib et - medi. İnşastın idaresi tamamen benim re- yime terkolundu. Babıâli Tiyaziye mektebi talebelerine bir meslek tesbit etmek ümidini bana ve riyordu. Böyle bir şey yapılmıyacak olur sa kendilerini bu tahsile vakfedemerler di. Fakat BabıAli hiç leraata geçmiyordu Genç talebe, önlerinde hiç bir istikbal & - midi olmadan, kendi masraflarfle tehsilde devam etmekten yorulmağa başlamışlar. dı, Maamafih, bu husustaki maruzatım, Darbhane emini vasıtazile, altın madalye- ler istihsal etmeğe müncer oldu. Madal - yeler bir tarafında armasfle, diğer tarafında mektebe ald mabkükât Me darbedildi. Reis efendi ilk imtihanda ba -İ! zır bulunmak, tayin edeceğim talebeye bunları tevzi etmek emrini aldı, Bu ma dalyaları altın bir zincire merbut bir hal- de takacaklardı. Talebeye terakkileri ve istfkballeri hakkında gayet müsbet te - minat ta verilecekti, ii Aldanmayınız. Rağbet gören her şeyin taklidi ve benzeri vardır. GRİPİN yerine başka bir marka verirlerse şiddetle reddediniz.