10 Sayfa Sulh kurtarılmış mıdır ? (Baştarafı 7 inci sayfada) "ii Almanyanın Danzig meselelerinde Le histanla uyuşmak ve bu vasıta ile, zaten henüz tamam teşekkül etmiş sayılmıyan bu siyasi ve askeri cepheyi şimdiden az gök bozmak veya gevşetmek ihtimali de vardır. Bir cihet daha var ki, çok ehemmiyet. idir. Bu da Lehistanla Romanyanın neti- ,cede Sovyet Rusya ile Almanya arasında ezilip fakat yalnız biri tarafından yutul. ,malarıdır. Bu halde, mesele kimin tara. ifından yutulmağı tercih ettikleri haline irca edilmiş olur. Görülüyor ki küçük ve ,öria devletlerin durumu büyüklerin ya- şmında her zaman için birçok müşküllerle doludur. Balkan cephesine gelince, harice karşı Balkanları sıyanet edecek bir ittifak Bul- garistansız kurulamaz. Bu devlet ise te- 'reddüd içindedir ve Almanya ile İtalya- ,Bın bü şayanı teessüf durumdan istifade etmek istiyecekleri aşikârdır. Takdir etmeli ki Almanya ile İtalyanın komşusu bir Yugoslavyanın, bahusus iç Buhran karşısında siyasetini 4Baştarafı 2 üncü savfada) Mmüstemlekecilerinin fikirlerini temsil 'eyliyen cemiyet, gerek bu omMuahedenin tasdiki ve gerek Hatay hakkında Türkiye e Fransa arasında bir anlaşma hazırlan- makta olduğuna dair şayialar aleyhinde giddetli bir muhalefet yapıyorsa da, Del bos tarafından temsil edilen hareketin daha kuvvetli olduğunda hiç şüphe yok- tur. * Şamın siyasi mehafili, bu ahvale baka- rak, Akdenizde bir harb patlaması ihti- 'malinin Fransada ehemmiyetle dikkat, Slinmakta oldu EDEBİYAT: ? (Bastarafı 9 uncu sayfada) “Halbuki daha iyi bir teknik, muhakkak ki daha iyi randıman elde edilmesine im- 'kân verirdi. Vaktile Maarif Vekâletinm yüz kırk nüsha kadar çıkarıp sonra a - (çıkla kapadığı ve çıkırmaktan vazgeç - Eği (Hayat) mecmussı bu tecrübenin hü- a kanast getirmekte- #asından daha mükemmel bir teknik ta- kib olunabilseydi o mecmua muhakkak Ki bugün de sikmakta devam ederdi. Ni -| zevk ve bilgi ile tesise çalışırsak, mec -| betini daha da iyi anlıya tekim hâlâ o kıratta bir fikir mecmuası- | muacılık bakımından en iyi bir yola gi dl edeceğiz. | nın hasretini çekiyoruz ve hattâ bir za- manlar Ziya Gök Alpın nezareti altında gıkarılan (Yeni Mecmua) kadar bile bir Thtilâflarile meşgul iken, kendinâ ve !s- iklâline tamamile sahib ve dış siyase- tinde serbest olması çok güç bir çeydir. Bundan başka Macaristanı Macarlarla meskün bazı yerler dolayısile tatmin et- mesine karşı kendisine Makedonya ve Selânik istikametinde vadedileceek bir tevessüü reddetmesi de belki pek müşkül olacaktır. Berlin - Roma mihverinin Bul- garistanı da Dobrice ve Ege cihetinden tatmine çalışarak bu her iki Balkan dev- letini kendi menfaatlerinde kullanmak istemesi ihç te müsteb'ad değildir. Fakat neye yârar ki biz Balkanlılar, her türlü dış tesir ve siyasetlerine kapalı bir Bal- kan Birliği kurmak istiyorduk. Bugün de ona kaniiz ki Balkanları kurtaracak baş. ka bir çare yoktur. Hattâ bugün o fikir. deyiz ki şimdilik Yugoslavya © olmadan İ bile Romanya - Bulgaristan - Yunanistan | ve Türkiyeden mürekkeb bir Balkan bilek ve cephesi dahi Balkanları kurtarabilir İve bu iş gene Bulgaristanın dirayetine bağlıdır. H. E. Erkilet Fransa Suriyedeki değiştirdi dir. Bu kanaat, Suriyelileri ayrıca bir der- de sevkediyor ki o da şudur: Her ne ka- dar Fransa, gayet müşkül bir vaziyette bulunduğu için Suriyenin istiklâ! mua- hedesini tasdike meylediyorsa da Akde- nizde çıkacak bir muharebe neticesinde Suriyenin ne olacağı malim değildir. Böyle bir harbin, Suriyeyi yeniden meç- hul mukadderata doğru sürükliyece düşünenler, istiklâl muahedesinin tas ihtimali ile memnun olurlarken bu meç-| ! e | hul mukadderat karşısında da derin derin | pe İ endişelere dalıyorlar. ortada Mecmualarımız Icanlılık gösteren bir mecmuayı göremiyoruz. Netice olarak şunu söyliyebilir niş mikyasta muhtelif halk hitab ve hepsinin ayrı ayrı kültürlerine hizmet edecek olan mecmualara ihtiya « İcumız gittikçe ziyadeleşmektedir ve mev- mi için baskı ve hemen hepsi için tok- nik noktasından düşünülmelidir. Hele| | yenilerini ise daha mütekâmil ve asri bir| receğimizi şimdiden kendimize müjdeli. | yebiliriz. Halid Fahr: Ozansoy Çanakkale: Boğaz boğaza bir döğ'ş (Baştarafı & inci sayfada) Han dolayı çekildiklerini iddin etmiş - fir. "Taymis muharririnin fikri, tefsiri - niz gibi ise makul olabilir. Fakat, İn Biliz kumandanmın o sözü, askerlikte mazeret teşkil edemez. Çünkü muhare- bede. her asker, kendi topçu ateşinin tesiri altında kalabilir. Bundan kurtul- manın biricik earesi ise, mevkiini bi - rakıp geri çekilmek değil, bilâkis iler - İemektir!) Gurkaslardon bir tabur tepeye kadar çıkmıştır. Fakat o zaman, Türkler, bi- gim karmakarışık bir halde olmamız - dan hakkile istifade ederek büyük bir Kuvvet ile mukabil taarruza geçerek Cesur efradımızı bayırdan aşağı doğru sürmüşlerdir. Efradımızdan hevatta kalanlar, ud hakkında tafsilât Bunlar, çıktıkları te - ale boğazının mavi su - er ve Nâraile Kilidü n yıldırım ri, büyük tahassür n bu suları görecek an sonra orayı bi - imkisar olamaz! ki başka türlü ha - in'değil idi, Anzak kolordu- Devler muharel gibi koştu -| su aslanlar gibi muharebe etti ve tepe- lere tırmanırken bir misline daha te -|* sadüf olunamıyacak bir harikulâdelik be silâhını kullandı Fakat, İmalde Anafartalar tepelerinde bulu - nan efradımız.n mevkilerini muhafaza ledemeyişleri hasebile, düşmanın ate - İşini aksmete uğratamadı. (Taymis wnharririnin bu iddiası da doğru değildir. Çünkü İngilizler, Ana - |fartalar tepelerine hiç bir zaman yana- şamamıslardır.) Bu karışık ve muğlâk harb hareket- | tün tafsilâtı toplanıp iyice| tetkik edilirse, heyeti umumiyesi iti rile bu harbin en güzide ve renkli bir sayfası vücude getirilmiş olur. Bu mu- harebe, devler (o memleketinde devler muharebesi idi. Harbde, Avustralya ve Yeni Zelanda efradı şayanı hayret şe - câat ve metanet göstermiş ve hakika - ten ölümü istihkar etmiştir. (Arkas var) Yazan:Sabih Alaçam Akba kitabevi fer dilden kitab, gazete ve SON POSTA'nın Ankara bayiidir. U vud makinelerinin de ace: Doktor Hafız Cemal (Lokma Hekim) Divanyolunda 104 numarada "ergün İ kid etmek snobluğunu irtikâb edenler #ünlü bir nümunesidir. Mecmuscılık nok. | cudların ıslahı, bir kısmı için yazı, DİL) tamamile huksızdır. Şimendifer bu yurdu daha şi -|“ SON POSTA Serbest sütün (Baştarafı 8 inci sayfada) sonra da dersleri talebesine sevdirmesi İle hülâsa edilebilir, Herkesçe malüm olan bir hakikattir ki bir işin güzel olması, muvaffakiyetle yapılması ancak sevile rek yapılması ile kabildir. Yüzü dalma gülen, talebesine şefkat gösteren, dersle- rini talebenin anlıyacağı bir seviyede ve- terek hiç bir müphem nokta bırakmıyan. dersin cazip olmasına ve neş'eli geç:ce - sine çalışan öğretmen muvaffak olmuş, demektir. Ekseri arkadaşlar talebenin ça luşmadığından bahsediyorlar, Çocuk ak- şama kadar beş saat ders, ödev, müza - kere vesaire ile yorulmuş bir halde evi « ne dönmektedir. Dinlenmesi için oyna - mağa Hhtiyacı vardır. Bu istirahat anında tekrar çalışması, onun asabını bozuyor. Fikrimce ders, ancak ders saatinde öğre- tilir. Öğretmenliğin sırrı, belki en önem- lisi budur. Sonra terbiye ve tedriste gaye çocuğun uslu ve mahçup olması, dersine! çalışması, hattâ zeki ve malümatlı olması da değildir. manileri ezen bir a » zim, ölümü istihkar eden bir yurd cesa -| reti, çocuğun muhakemeli, müteşebbis, | hassas olması, doğru ve açık kalbliliği gi- bi vasıflar derslerimizin amaçlarıdır, Öğ- rTetmenlik yalnız ders vermek, ertesi ders- te ders almak, değildir. Çocuğun kim ol. duğunu bilmek lâzımdır. 50 kişilik bir s nıfta bilfarz 50 karakterin mevcud oldu - ğunu düşürmemek ve bunlara ayni ter. biye sistemini tatbik etmek ne dereceye kadar doğru olabilir? imliğin meslek haline ko - ç vardır. Öğretmen ye - tiştiren müesseseler muallim mektebleri- dir. Muallim mektebleri yalnız öğretmen yetiştirmekle de kalmaz. Mevcud müal - Timler için de bir tecrübe yeri, bir lâbo » ratuar vazifesi görür. İlmi ve mesleki konferanslar verilir. Mecmualar neşre. , kurslar açılır. Hülâsa öğretmen okul | ları terbiye ve tedris âleminin bir feyia kaynağı olur. Esasen meslek hakkındaki marutatım Maarif Vekâletimizce de - se- ree evvel - düşünülmüş ve Üniver- ibesi açılmıştır. Ancak bu şubenin de mesaisine hız vermek, maa rif ve terbiye işlerinde şümullü hizmet - lerine şahid olmak temenniye şayandır, Beykoz ortaokulu direktörü Cevad Palandöken Sözün kısası (Baş tarafı 2 nci sayfada) de pedagoji #kya etti ve ediyor. Siyasi ufuktaki bu. lutlâr daha da kararırsa, o vakit Cümhu- riyetin bu eseri vücude getirmekteki isa- ak ve takdis 60 yaşında bir kadın tramvaydan cüştü Mecidiye köyünde Bürhan sokağında 2 numaralı evde oturan 60 yaşında Lütfiye, Şişlide tramvaydan inerken altına alınmış, yapı- t isede kimsenin suçu olmadığı anlaşılmıştır. am —— Ankara hersası Berke henmış dirtin 1 2044939 iw Açılış 63 Kapanış | 0 196.7475 Açılış Kapanış hasta kabul eder, Telefon 21044-24393 Nisan 21 İstanbulda yaz hazırlığı (Baştarafı 9 uncu sayfada) İstanbulun bildistima her tarafında ayni hareket, ayni uyanış, süsleniş ve hazırlanış görülüyor. Sarayburnundan itibaren Floryaya kadar uzanan bütün sahilde görünen manzara şu... Saray- burnundaki gazino hazırlanıyor. Kum- kapıdaki sdhil kahveleri ve gazinoları İamir ediliyor. Kış rüzgürlarile devril- miş tahtaperdeler dikiliyor. Geçen Pazar bazı İstanbulluların de- niz banyosu yapmış olduklarını biliyo- ruz, fakat henüz deniz banyoları ku - rulmuyor. Sahilde bir yerde günlerden beri belki yirmi kadın kocstnan bir ba- Tik ağını tamirle uğraşıyorlar... Sahil- de birkaç adım ara ile sandallar görü - tesini tamir ediyor. Biri de camekân * ları, daha kenarda bir başka gazinodi iskemleleri boyuyorlar, Bir taraftan k» şın biriktirdiği molozlar sahilden tek rar denize dökülüyor ve orada grup ba linde sandalcilar, kadınlı erkekli KAH şakalaşarak, kfh kavga ederek, kâh da- ıp susarak sandalları çiy yeşile, haval maviye, sarıya, kırmızıya boyuyorlar. Bu faaliyet aynen Samatyada aynen Bakırköy sahillerinde ve aynen Yeşik köyle Florya civarında görünüyor. İs tanbulun hiç bir köşesi yok ki gelen ya za hazırlanmamış olsun. Sayfiyelerde- ki evler de temizlenip boyanmalta... 'Tellâllar şimdiden ev arayanları ka- pi, kapı dolaştırmakta.. yoruz.. Sandalcılar ellerinde ufak bo - ya kutuları, boya fırçdları sandal boya- yakla meşguller. Sandıkburnu büyük faaliyet içinde, bir taraftan bir gazino baştan aşağı y nileşiyor, diğer taraftan bir başka sa hilde yer kazanmak için denizi toprak la dolduruyor. Ötede bir gazinocu ten T. C. ZIRAAT BANKASI Kuruluş tarihli 1888 Sermayesi: 100.000.000 Türk Lirası Şube ve ajan adedi: 262 Ziral ve ticari ker nevi banka muame| Hani muharebe olacakmış diye halk endişe içinde imiş' İstanbulun yaz hazırlığını görenle - rin İstanbullular içinde ölümü bu yaz bekleyenlerin pek az olduğunu, hattâ De wi e - PARA BiRiKTiRENLERE 28.800 Lira iKRAMiYE VERECEK Ziraat Bankasında kumbaralı ve ihbarsız tasarruf hesablarında enaz $0 lirası bulunanlara senede 4 defa çekilecek kur'a ile aşağıdaki plâna göre ikramiye dağıtılacaktır: 4 Aded 1,000 Liralık 4,000 Lira 4 500 2,000 4 250 1,000 40 100 4,000 100 50 5,000 120 40 4,800 160 , 20:55 3,200 * ,, DİKKAT: Hesablarındaki paralar bir sene içinde 50 liradan aşağı düşmiyenlere ikramiye çıktığı takdirde $e 20 fazlasile verilecektir. Kur'alar senede 4 defa, 1 Eylül, 1 Birincikânun, 1 Mart vo | Haziran tarihlerinde çekilecektir. LGİLİ LL LL LL LL LİLLE e ” ” ”» ” " n Karoseri imali. Adapazarı Tohum ıslah ve deneme istasyonu direktörlüğünden İstanbulda bulunan bir tonluk bir Ford kamyonetine on kişilik bir karoser yaptırılması kapalı zarf usulile eksütmeye konulmuştur. Muhammen -kiymeti 800 Jira ve muvakkat teminatı 60 liradır. Eksiltme 27/4/939 Pergembe günü saat 14 te Adapazarı Belediye toplantı salonunda yapılacaktır. İstekliler şartnamesini Adapazarı Tohum ıslah İstasyonu müdürlüğündeh parasiz. alırlar. «2361» z Nafıa Vekâletinden: 71/4/9039 Perşembe günü saat 15 de Ankarada Nafia Vekâleti binası içinde Malzeme Müdürlüğü odasında toplanan Malzeme Eksiltme Komisyonunda Bolu Vilâyeti Düzce kazası Pomaktıdede Devlet Orme: n veya hususi mükavele- dan kesilmek ve ana hat üzerinde he bir istasyonda teslim edilmek şartile 8900 lira muhammen bedelli 1000 aded meşe köprü traversinin kapah zarf usulü ile eksilt yapılacaktır. Eksiltme şartnamesi ve telerrüatı bedelsiz olarak Maizeme Müdürlüğünden ahnabilir. Muvakkat teminat 667 lira 50 kuruştur. İsteklilerin teklif mektublarını muvakkat teminat ve şartnamesinde yazıl ve- salk ile birlikte ayni gün saat li e kadar mezkür komisyona makbuz mukabi linde vermeleri Yizımdır, «126ö» 42420,