m Tercüme eden: H. Alas Fransa ve Belçikada çalışan casuslara itimad edemiyordum Hiç beklenmeden bağı aksiliklerden çekinmeseydim, İngiltereye yığınla ha- erler uçurmak mümkündü: Çünkü bu “haberleri o gönderenden şüphelenmek hiç kimsenin aklına #elmezdi: Fakat ben Fransa ve Belçikada çalışan ajan- larımızdan pek âzına itimad ediyor - dum: Bunlardan -ister erkek ister kadın olsun- belki her üç kişiden ancak bir tanesi samimi olup casusluğu İngiliz altınları için yapmıyordu: Fakat bu &- çünden hangisinin samimi olduğunu bana kim & bilirdi?. Bu rabıta işi Casusluğun en güç, en tehlikheli işle rinden biridir. (1) Ben burada bir defa deha, basma ka- Nb casusluk romanları aleyhine itiraz sadasi yükseltmek istiyorum.Bu gibi rTomanlarm muharrirleri, umumiyetle, fevkalâde kurnaz, hattâ tasavvurun fevkinde,kurnaz bir takım wsullerle md'ümat elde edildiğini! ballandıra bal- landıra anlatırlar; Fakat oasusluğim daha mühim ve daha güç bir şubesi o- lan bu eide edilen malâmatı istenilen yere ulaştırma işinden pek sathi olarak bahsederler... Ben daha işe başlarken, pek nadir vak'alarda, hususi olarak casusluk iş - lerinde kullanılmak üzere elde edilmiş «kuryeler» den istifade etmeğe ve bas- ma krlıb casusluk romanlarının kul - lanmasını pek sevdikleri gizli mürek- keblere, şifrelere falan kat'iyen itibar etmemeğe kat'i olarak karar vermiş - tim. Benim kendime göre, bizrat buldu - ğum, fantastik casusluk romanlatında- &inin tamamen aksine olarak çok basit fakat buna karşılık gok emin ve Alman sensörünün keşfetmesine hemen he - men imkân olmıyan bir takım «Haber gönderme» usullerim vardı. Bu usulle- rin muvaffakiyeti benim buluş kabili- yetime ve bu haberleri alacak olanla- rın zekâsına bağlı idi. Maamafih o za- manlar mevcud olan umumi kanaate rağmen o devirdeki İngiliz Milt Mü- dafaa Vekâle'i hiç de baştanbaşa aptal insanlardan mürekkeb değildi. Çünkü o zamanlar benim, kendi evi- me gönderdiğim haberlerin istisnetiz olarak hepsi de gayet doğru bir şekil- de deşifce edilmişlerdi. İznim bittikten sonra bana, sabık Al- man umumi erkânıharbiye reisi, yani fiili olarak bütün silâhlı Alman kuv - vetlerinin başkumalndanı olan general Fon - Falkenhayn'in erkânıharbiye re- isi liva generali Zelner'e müracaat et- mekliğim bildirilmişti. Malüm olduğu üzere o zamanlar ismen umum Alman ordularının başkumandanı Alman im- parâtoru idi. Fakat bütün harb deva - miınca Alman imparatorunun, ordunun sevk ve idaresindeki rolü daima ikinci derecede kaldı. Ordunun sevk ve ida - resine aid ana meseleler halledilirken imparatora müracaat etmek kimsenin Aklına bile gelmezdi. Sırası gelmişken burada, e devirdeki Alman ordusunun yüksek idare kadro- su hakkında biraz malimat vermek herhalde faydadan hali değildir. O za- manlar her Alman ordusunun başında ya Alman prenslerinden biri veyahud yüksek rütbeli bir general bulunurdu. Ordu Kumandanlarının maliyetine de, yardımcı ölarak biner erkânharbiye reisi verirlerdi, İşte Alman ordularının Hili kumandanları bu. erkânıharbiye reisleri idi. Nitekim, meselâ, Alman ve Bavyera veliahtı olan prens Rup - reht'in kumanda ettiği grupa mensub ordular bir taarruza hazırlanırken, bu taarruza old muhtelif meseleleri görüş- (0) Umumi Harb esnasinda (İngilterede yakalanan Alman casuslarından hemen he, men hepsi de. tatbik etmekte oldukları ha- talı irtibat usulü yüzünden yakalanmışlardı. Core Aston bu keyfiyeti casusluğun en güç ve en tehlikeli ielerinden biri olarak say - maktadır. Core Astonun: «Secret Berrlode #simli çok enteresan eserine balla . Umumi Harbde. Garb cephesindeki mek, yapılan toplantılara bu orduların maruf kumandanları değil de, erkânı harbiye reisleri gelirlerdi Hindenburg ile, onun erkânıharbiye reisi olan Lüdendorf arasındaki müna- sebet, bugün, artık herkesçe malüm - dur. (2) Talihimin her hususta yaver olaca- Kını ummak, tabiatile yanlış bir hare- ket olurdu. Beni, umduğum gibi, hare- kât şubesine değil de istihbarat şube- sine verdiler.. bu şube, bilhassa Alman ordusunda, fevkalâde inkişaf etmiş ol masınz ve İstihbaratın verdiği malüma- ta, itilâf devletlerinkinden fazla ehem- (9) Bu satırlar yazıldığı zaman Hinden - burg le Lodendorf Rus cephesinde bulunu- yorlardı.. Daha sonraları Windenburg, U - mum Alman orduları başkumandanlığına tayin olununca, tabiatile bütün Alman ordu- ları umumm erkânharbiyesi relsi de o oldu. Hakikatte Alman ordularının asl kurman - danı olan Ludendorf ise o zamanlar karar- gAh kumandan: (invanını haizdi. Günün Bulmacası 4! al “ Dm Lİ Baldan sağa ve yukarıdan aşağı: 1 — Baharda açan mor çiçek-aynl, 2— Âmirin sözü-hissettirme, 8 — Yarım-çabuk, 4 — Nefer-şalr-sonunda bir oO<Ra olsa «sokaktan aldım bir tane, eve ge-| tirdim bin tane> bilmecesine cevab olan meyva. 5 — Coşmak. 6 — Kendi şecaatinden bahsetme, 1 — Yıkıntı.beyaz, 8 — Vüüyet-İzmirli kız ismile Türkçeye adapte edilen piyesin hakiki isminde «İzmir» yoktur. Bu vardır. Amerika askerlerinden bir kıt'a İmiyet verilmesine rağmen ehemmiyet itibarile ikinci derecede geliyordu. İngiliz ordusu istihbarat kısmının da çok büyük işler yapabileceğini ve bir çok hâdiseleri önceden haber verebile- ceğini kendi tecrübemle gördüm. Fa- kat bütün bunların büyük bir kısmı i harekât şubesi tarafından kat'iyen nat zarı itibare alınmazdı. Bu sahada Fran- sız ordusundaki vaziyet İngiliz ordu - sundaki vaziyetten daha kötü idi. Bu yeni vazifemdeki doğrudun doğ- ruya âmirim albay (3) Nikolaydı. Al- bay Nikolay, o devirde harbeden ordu- tan bir istihbarat şefi idi. Nikolay beni büyük bir nezaketle yanına kabul etti. (Arkası var) ca Alman istihbaret inin başında bulu- nan, Almanyanın «Casusluk ve mukabil ca- #usluk, teşkilâlarını idare eden çok tanın- miş bir tipidir. Bir doktorun günlük notlarından Yumurta Bon senelerde büyük ve küçük bir çok- larında yumurtadan bir korku bir tahaşi hali görülmektedir. Küçüklerde karaci- Ber frerine olan bazı musir tesirlerden ve eld hastalıkları husulü korkusile bir Çok ailelerde çocuklara yumurta yedirli. mekten çekinilmektedir. Büyüklerde de kimisi böbreklerinden, kimisi karaci - Berinden bahsederek kendilerine yumur- dan âdeta uzaklaşma hali vardır. İşte bizim burada dokunmak istediğimiz nok- ta burasıdır. Demek lâzımdır ki yumurta taze olduğu müddetce eidedn çok nefis bir gıdadır. İçindeki vitaminlerinden ma- ada fosfat, demir kalsiyum, azot ve sair uavi şekilde birleşmiş mevaddı madeniye e çok kiymetli bir kuvvel gıdaiyeyi ha- idir. Taze olduğu zaman hazmı çok ko - laydır. Bühassa kemik hastalığı olan $0- cuklara, dişlerini geç çıkaranlara, kan- sz ve vayii olanlara yumurta vermek gok lâzımdır. Yumurtay! ancak doktorların menetfi. # mman yememelidir. Ban vardır ki bazı gıdaları menederiz. Rt gibi, © — Başında «Ha olsa şimdicik-tavla oy- mıyanların a . 10 — Sporcu alkışı-ayıklamak masamın - dan müzari - üçüncü şahıs müfred. be e Le gibi ve saire, fakat bunları her saman yemeyiniz (O demeğe hakkımız yoktur. zaman yemeyiniz demeğe haklı yoktur. Yumurta da böyledir. Bu mevsimde çok taze yumurta vardir. Memleketimizde çok ucuz ve mebzuldür. Bu güzel gıdadan bu hilesiz nefis maddeden Lstifade etmesini bilelim ve yumurta yiyelim. ların içinde en kabiliyetli, en göze ba-|'aY (8) Abay Nikolay: Bütün harb devamın-| 5 Finlandiyada al Milli güreş takımımızın Norveç ve acağı neticeler Bütün ümidlerimiz Ankaralı Celâl, Mersinli Ahmed ve Çoban Mehmeddedir. Her üçünün bu seferki karşılaşmalarda iyi derece almaları beklenebilir Uzun bir hazırlık devresinden sonra| milli güreş takımımız Cumartesi gece-! si Romanya yolile Norveçe hareket et- miştir. Avrupa güreş şampiyonası 25 Nisanda Norveçte Oslo şehrinde başlı- yacak ve 28 Nisanda bitmiş olacaktır. Mill takımımız bir hafta sonra Finlân-| diyaya giderek Finlândiyalılarla ara - mızdaki şildin son karşılaşmasını ya - pacaktır, Bundan evvel Finlândiyada yapılan müsabakayı Finlândiyalılar, Ankarada yapılanı da bizimkiler ka - zanmışlardı. Bu sene kazanan şildi a - lacaktır. Güreş kafilemiz başkan Veh- bi, asbaşkan Tayyar ve antrenör, Pel - linen tarafından götürülmektedir. Gi - den güreşçilerimizi ve son vaziyetle - rini sırasile yazıyoruz: 56 kiloda Kenan: Oldukça tecrübeli ve teknik bir güreşçimiz olan Kena - nın formu da yerindedir. Kendisinden iyi neticeler beklenebilir. 61 kiloda Ankaralı Mustafa: Ası) 56 kilo güreşçisi iken 6! kiloya elemah| bulunamaması yüzünden bu sıklette güreşmeğe mecbur kalacaktır. Şimalin bu sıkletteki kuvvetli güreşçileri kar - şısında Mustafadan bir şey beklene - mez. 66 kiloda Ankaralı Yaşar: Bu sık - İette de ümidimiz yoktur. Yaşatı An - karada mağlüb eden ve hakikaten kuv- li bir güreşçi olan İstanbuldan Yah- madığımız bir sebebden do £ 'ülmemiştir. 72 kiloda Ankaralı Celâl: Bu genç ve çevik güreşçimiz son senelerde ge - rek İstanbulda, gerek Ankarada yaptı- İği, ecnebi temas da dahil, bütün| bekalarda Üzü ağartmışt Avrupa şampiyonasında iyi bir dere - ce almak şansı fazlddır. 79 kiloda Mersinli Ahmed: Güreş takımımızın yıldızı olan Ahmed,'bu 86- İne çok iyi bir forma sahibdir. Güreşin başından sonuna kadar cıva gibi yap - tığı hücuralar karşısında daysmabile - cek güreşçi azdır. Eğer bir şanssızlık olmazsa takımımıza en iyi dereceyi ka- zandırması muhtemeldir. 79 kiloda Adnan: İhtiyat olarak git - mektedir. 87 kiloda Mustafa: Takımımızın en Spor muharririmiz Güres takımımızla Norveçe gitti Eski atlet ve Son Poslanın spor muharriri Ömer Besim evvelki ak- şam milli güreş kaflemizle birlik- te Norveçe gitmiştir. Arkadaşımız Norveçte yapılacak Avrupa şampi- yonağını ve Finlândiya! karşılaşma” larıni günü gününe takib edecek ve muntazam bir şekide gazetemize yazacaktır. ronasında üçüncü olan Çobanın karşı * â Estonyalı Palusaudan başka cld* di bir rakib yoktur: Kendisinin ikindi olması kuvvetle muhterdeldir. i lere bu çetin çarpışmaları8? da muvaffakiyet dileriz... * M.TÖ. Türkiye bisiklet birincilikleri 8 haftadanberi yapılmakta olam böl « ge bisiklet müsabakaları bu hafta bit miş olacaktır. Bu haftaki müsabaka get ne 150 kilometrelik mukavemet yarı ıdır. Türkiye bisiklet birinciliği bütün bölgelerin iştirakile 19 Mayısta İstan - bul - Edirne arasında gidiş - geliş 0 * larak yapılacaktır. Yarışın favorisi İs tdnbulda o Haralambo ile Ankarada Orhandır. Kırkpınar güreşleri Çocuk Esirseme Kurumu menfaatis “İne yapılacak olan meşhur Kırkpınar #* laturka güreşleri Mayısın 5, 6, 7 sin “ de Edirnede, Sarayiçinde icra edilecek, bu müsabakalara bütün meşhur pro - fesyonel pehlivanlarımızın girmesi 1 “ çin Mayısın birinden on beşine kadar başka yerde pehlivan güreşi tertib e * dilmiyecektir. İngiltere - İskoçya milli maçı İngiltere - İskoçya milli takımları Giaskov şehrinde karşılaşmağlardır. Müsabakayı 130 bin kişi seyretmiş, 17 bin İngiliz lirası hasılft olmuştur. Bİ - kuvvetli güreşçisi olan Mustafadan, Avrupa şampiyonu Kadya'yı İstanbul- da mağlüb ettiği de gözönünde tutu - larak, parlak bir netice beklenirse de kendisinin bundan evvelki şempiyona- lardaki gibi büyük şassızlıklara uğra - ması, hastalanması, bazan da kendi 0 - yununa kurban gitmesi ihtimalleri bizi düşündürmektedir: Ağırda Çoban Mehmed: Tecrübeli ak ğır sıkletimizin kazanma şansı daha faz rinci devre İskoçların güzel oyunu e geçmiştir. İskoç Douga), bir gol atma ve birinci devre 1-0 İskoçya lehine ne ticelenmiştir. İkinci devrede İngiliz * ler mükemmel bir futbol göstermiş “ lerdir. Sol iç beraberlik sayısını yap © tıktan sonra devrenin sonlarına doğrü İngiliz millt takımının yeni ve (geni santtforu Lawton kafa ile galibiyet g9 Yünü atmıştır. Maç, İngilterenin 2 - ladır. Bundan evvelki Avrupa şampi -İ galebesile bitmiştir. (Ankarada kız talebeler voleybol müzaYakası ) Ankarada kız talebeler voleybol müsavakası İl Ankarada Gazi Terbiye Enstitüsile Hukuk Fakültesinin kız talebeleri * rasındg voleybol müsabakası yapılmış tır. Alâka ile takib edilen bu karşıla$” mayı iki devrede de galib çıkmak suretile Gazi Terbiye Enstitüsü kazakımı#” tir, Resim, oyundan heyecanlı bir safhayı gösteriyor. i