Hadiseler e Matbaanın telefonu çalındı, açtım: — Alo, sizin gazetenin muharrirlerin « den birile tanıştım, adını pek beceremi - yorum, O adımı beceremiyordu amma, ben onu sesinden tanımıştım. Bizim merakli #., — Gene mi sen? — Sensin ha dostum, bugün tesadüf e demediğime çok müteessirim, Bir şey s0- racaktım. — Gene mi sorgu, sual? — Evet amma, uzun sürmiyecek. Ga - yet az, — Bor bakalım. — Aksiyon ne demektir? — Şey. bir kaç manası var amma, pek İyi bilmiyorum. — Aksiyon kahramanı ne demektir. o nu da bilmiyor musun? — Bilmiyorum, — İdeoloji ne demektir? — Şey demektir, şey, yanımda lügat! kitabı yok.. bakarım söylerim. — Complexe d'inforioritâ ne demek - tir? — Hiç duymadım. — Crise intellektuelle ne demektir? ONDA — Bilmem! — Plâstik ne demektir? — Şey demek galiba, — Onu da bilmedin. Sentez ne de » gmektir? — Sentes, işitmişliğim var ammal. — O da olmadı desene7. Unifome ne demektir — Üniforma olmasın? — Hayır canım, Unifome... — Bilmiyorum, — Sen ne bilirsin? — Bunları bilmemekliğim, bir şey bil- mediğime mi delâlet edar? — 'Tabli sen hiç gazete okumaz mısın? — Okurum. — Gazetelerde çıkan makaleleri de 6 » kur musun? — Tabit okurum. — Amma okuduğunu anlamazsın. — Anlamaz olur muyum? — Ben, bu sana sorduğum kel'meleri akşamları çıkan bir gazetedeki mekale- lerden aldım. Eğer makale okuyân, ve okuduğu mekslenin manasını anlıyan bir kimse olsaydın bu kelimelerin de mana. larını bilmen lâzımdı. İsmet Hulâsi | Bunları bi'iyor mu idiniz? | Avustralya hindisi nasıl yavrular? Bu hayvan Avus. 4 e «alya hindisidir. Bildiğimiz kuşlar m tavuklar - nabatatın yem yumurtiar. buradan hâml olan hararetle bu yumurtalar ha- yatiyet kesbeder ve nihayet yavru yu- murtadan çıkar. # | Zulu kadın'arının saç tuvalet'eri| Zuluda yaşıyan evi Oo kadınların kendilerine has bir baş tuvaletleri var dır, Zulu kadınlar rı hayatlarında bir çok kere evlendik- Jeri için başların. daki kuvafür git- Kadın da çalışırsa Ankaradan bir kadın imzasile şu mek- tubu aldım: Efendim, «Sekiz senelik evliyim, beş yaşında bir da çocuğum var. Bu sekiz sene içinde İyi geçen .günlerim o kadar az ki mes'udum demeğe yetmiyor. Kendimi o mervd hissetmemekliğime Sağdan ve soldan ayni şakilde okunan isim Bu kızın ismi, sağ ve soldan ay- ni şekilde okuma » pa Ena Lolande, Bu ismi babası La takma - muştır. Çocuk mek tebe başlayıp o - kur yazar hale gelince kendi kendine bul- muştur . * İngiltere tarihinde ilk defa görülen bir hareket İngiltere tarihinde iPr defa olarak kra-| Bçe Elizabet, Avam Kamarasında galeri- de oturarak meclis müzakeralırı dinle miştir. İngiliz anayasası hükümlerince İngiliz kralları Avam Kamarasına giderek mü. çalışmasam bem evime, hem kocama da. ha Iyi bakabileceğimi, © zaman beni her- gün evimden Soğutan geçlmalzliğin de ortadan kalka- cağıni saniyorum. Vasiyetim o kadar güç ki bazan düşünmekten zihnim duruyor, halbuki karşımda beni anlıyan yok. Sonra tâ genç kızlığımdanberi başlayıp bu za- mana kadar devam eden bu çalışmadan da maddi, manevi hem bıktım, hem yo- ve kocamdan biraz daha ruldum. Artık ben de evimin kadını öl- mak İstiyorum. Bu ise, öyle zannediyo - 4 — Kocam çok asabi, Sinirlendiği 7a- man gözü hiç birşey görmiyen bir adam» «Banim ii pek tabii olarak $u #inirlenmelere daha sık olarak yol a- Şıyor. Çünkü vaktimin darlığı yüzünden onunla ve evimle, hattâ çocuğumla, onu tasmnun edecek şekilde meşgul olamıyo- tum. O ise hiçbir mazeret tanımıyor. Göm leğindeki eksik bir düğme, yahud en ba- Gt bir İntizamsızlık beni birkaç gün ken- &ime gelemiyecek kadar kırmasına kâfi geliyor. Çalışmıyayım, her arsuyu derhal yeri. be getirebilmek için ancak bu Jâzim diyo- rum, ona da yanaşmıyor. Parayı seven bir adam da değildir. Kendisinin mevkii ve kazancı iyidir. Beni çalıştırmakta devam etmekle ne dü- gündüğünü bilmiyorum, yalmz bildiğim birşey varsa o da bende, ev İle çalışmayı telif edecek tahammülün çok azalmış ol- mamdır. Çünkü bütün vak'alar üstüste gelerek bende ona karşı mevcud hürmet ve sevgiyi hergün biraz daha azaltıyor, istemediğim halde ben de ona mukabele» ye mecbur oluyorum, bu halin gitelde a- tamizda sevgi namına birşey bırakmıya - sağını, o zaman da yuvamızın yıkılmak tehifkesine maruz kalacağını acı aci dü- günüyor ve Ümidsizliğe kapılıyorum. Ayrılmayı birkaç defalar düşünmedim deği, fakat çocuğuma karşı vazife - lerim olduğunu onu bodgümlığına kur- ban etmeğe hakkım olmadığını da idrak eden bir kadınım. Kihasl ne yapacağımı şaşırmış vaziyetteyim. Benim dışarıda ça- hışmamı yüzünden çocuğuma da bakılmı- yor, hizmetçi elinde sefil oluyor. Halbuki rum ki en samimi, en temiz ve sarih hak- kımdır. Halbuki her #ikâyetimin arkasmı, beni biraz daha bezdirmekten başka bir- şeye yaramıyan bir münakaşa takib edi- yor ve her defasında kocam (herşeyin za- mani var, bunu ben de düşünüyorum) söz lerile beni oyalıyor. * «İşte size, belki benim gibi daha birçok kadınların da rahatını kaçıran bu müş- terek içtima! derdimisden şiküyelte bu- lundum.Haddi zatında besit gibi görünen bu derdin, sile sandetinde ne büyük ya. ralar artığını Yukarıdaki yamlarımdan da hüsnüniyet sahibi bir kadın olduğum anlaşılmıştır. Ne yapayım ki hem iyi memur, bem de Iyi ev katımı olmak mümkün olamıyor. Bu vaziyet karşısında mami hareket meklifim lâzım geldiğini bana bildirir - #eniz minnettar olacağımı» takdir edersiniz, sanırım. Kızım, Kocanın senin çalışmanda niçin israr ettiğini bilemediğim için sarih bir şey söy- Miyemiyeceğim. Pakat aklıma şöyle bir teş rübe geliyor. On günlük bir müddet için işinden izin sl, bu on gün içinde istediğin gibi bir ev hanımı ol. Çocuğuna bak, ko- canın daha az asübileşmesine çalış. On - dan sonra kendisini karşına alarak bu ne» ticeyi ve bunun neye mtevakkıf oklu - Bunu göster. Tecrübeyi yaparken de ko- sana bunu sezdirme...... de fazla yorgunluk himettiğin-için aldığını söyle... Meselâ kendin- izin Öyle ganmediyorum ki bu tecrübeden fayda göreceksin. kızım, Çi Kadın Köşesi Keten masa örtüsü Güzel bir örtü yapmak için mükem- mel brode bilmiye lüzum yoktur. Sırf jürle süslenmiş bazı örtüler vardır ki a- ğır işlemeli birçok örtülerden daha şık- tırlar. Mesele güzel bir model bulabil mektedir ve işte bugünkü modelimiz bu- nu temin edebilecektir. Ortadan itibaren başlıyan ve birbirini amud olarak kesen her iki jur, on beşer sıradır. Kenarlara da ayni şurdan ücer sira geçirilmiştir. Ketenin rengi mobil. yaya uydurulur. Piyano örtüsü Piyano evlerimizin kıymelti bir eşyası, çok masrafla alınan bir müzik aleti, bir süstür, Onu tam bir dikkat ve itina ile korumak icab eder. İyi kullanmak, konu» lacağı yeri İyi seçmek. iyi örtmek, haşe- ratn karşı korumak, taşlarını temiz tut- mak, yapılacak başlıca ihtimamlardandır, Piyanoyu iyi bir halde tutmak için: Her istiyene çalmaya müsaade etmemeli, her zaman onu kim çalıyorsa mümkünse hemen da'ına o çalmalı. Her rasgelen in- san veya çocuğun eğlencesine terketmek piyanoyu öldürmek demektir. Sesini bozmamak için: Üstüne ağır ve- ya titreyen biblo nevinden eşya koyma- yınız. çok soğuktan, çok sıcaktan, derecei ha- raret farkından, İrütubetten müteessir olur. Bu sebeble pencerelerin vanına kovmaktan, rad'yatörlerin yakınında bu- | undurmaktan sakmmalıdır. Rülubetsiz koymalıdır, Nani korumak? En iyi koruma çaresi piyanoyu baştan aşağı örtmektir. Örtü onu en iyi muhafaza eden bir vasıtadır. Haşerata karşı korumak için, Kordla- rın altındaki kırmızı vün kumas va vakit güvev! öldürecek ilâçlar pü'lver'se etmeli. Güve bu kumaşların en fena düş. mahıdır. Çalmmadığı zamanlar derhal onlara hücum eder. Tuşların bakımı: Tuşları beyaz temiz ve hemen arkasından bir güderi parça- sile dikkatle üzerlerinden geçmelidir. Bakır kınmların temizliği: Pedal ve menteşelerini temizlemek için bakır ten- cereleri temizlediğiniz maddeleri kula. nımız. Fakat iyice parlatayım diye peda- Ja çok dayatmayınız. Piyanonun oturacağı yer: Sesi akset- tirmemeli ve rütubetli olmamah, E# böyle ise her ayağının altına camdan bir ayak koymalıdır. Fer kadın bilmelidir Süt kesilince ne yapmalı? İçine biraz tuz atıp kuvvetli ateşe keyunuz. Süt es. ki haline gelir. Yalnız dalgınlıkla bu sü- tü kahvenize karıştırıp ta tuzlu kahve içmeyin: Piyano evde nereye konmalı? Piyano| İve derecei harareti değişmiyen bir odaya | bir bezi hafifçe petrola banarak silmeli! otobüs şoförü tekerlekleri arasına Dün asliye 1 nci ceza mahkemesinde Sofiya isminde 80 yaşlarında bir kadının feci ölümile neticelenen bir otobüs kaza- sınin duruşması yapılmıştır. Hâdişede suçlu olan otobüs soförü Fuad hakkındaki iddiaya göre, vak'a şöyle ce- reyan etmiştir: Fuadın idare etmekte olduğu otobüs bir akşam vakti Fener civarindan geçerken, durak yerine geldiği sırada birdenbire ö- İnüne bir kadın çıkmıştır. Şoför, bir kaza olmaması için gayret sarfetmişse de, mu- vaffuk olamamış, kadın otobüsün teker. lekleri arasına düşmüştür. Derhal Balat Musevi hastanesine kaldırılan kazazede Sofiya, iki gün sonra bu kazada aldığı ya- raların tesirile ölmüştür. Suçlu şoför mahkemede kazayı anla : tırken: Ben önüme birdenbire çıkan kadını kurtarmak ve bir kazaya sebebiyet ver- memek için icab eden tedbirleri aldım. Fakat, kadın beni şaşırttı, çiğnenmesine kendi sebebiyet verdi, demiştir. Dünkü celsede ise, mahkems kazay'| müteakib otobüsü muayene eden seyrü- sefer mühendisi Fethi ile, Sofiyanın ce - sedi üzerinde yapılan fethi meyi* ameli- yesi hakkında rapor veren Tıbbi adli dai resi, Morg müdürünü dinlemiş ve ken- dilerinden bazı malümat istenmiştir. Seyrüsefer mühendisi tetkik ettiği oto- büsün frenlerinin bozuk olduğunu söy - lemiştir. Morg müdürü de, mahkemede- ki beyanstında, Sofiyanın kalçası üze - rindeki bir yaranın gazlı kangren olarak, septi semiden öldüğünü işaretle: — Bu gibi vak'alarda hesta nadiren İkurtulur, tedavi tesirsiz kalır. Ölüm, ek- İseriya muhakkaktır, demiştir. Muhakeme, iddianamenin serdi talik edilmiştir. /Sapan'a taş atarak bir çocuğun gözünü kör eden 20 yaşında bir kız muhakeme edildi için, Bir kadının ölümüne sebebiyet veren! mahküm edildi Şoför, kazaya sebebiyet vermemek için bütün tedbirlere başvurduğunu ve kadının otobüsün düştüğünü söyledi panını almış, bununla komşu çocuğuf taş atmış» dedi. Reis, şahide: — Büyük kızından mı, yoksa kü kardeşinden mi bahsetmek istiyordu, di: sorunca, Halime: — Artık bilmem, Kazık kız dediyei göre, zahar büyüğünü kasdetti, demiş # tir, j Suçlu genç kız ise, şahidin ifadesini ka bul etmiyerek, vak'anın cereyani sira # sında başka bir evde olduğunu ileri sür“ ve bu iddiasını teyi ksadile bazli afan şahidlerinin dinlenmesini iste * ir, Mahkeme, bu şahiğlerin celbi duruşmayı başka güne bırakmşıtığı Bir neşriyat davasına bakı'dı Ekrem König meselesinde ismi geçeli Mefkürenin ailesi tarafından bazı neşri yatı dolayısile, Tan gazetesi aleyhine a # çılan davaya, asliye 3 Üncü ceza mah $ kemesinde hafi celsede; dün bakılmıştır Toplantılar: Bakırköy Halkevinde konferans ve konser Bakırköy Halkevi başkanlığından: 9.4-98 tarihine rastliyan Pazar günü saat 17 de vimiz salonunda Dr. İbrahim Zeti Özet ta“ rafından (çocnk ocürümlerinin menş mevzuu hakkında bir konferans ve bunüi tâkiben Halkevi bandosu tarafından bir ko8 ser verileceği ifân olunur. Davetiyeler Evimiz idare memurluğundas Ü verilir. Sişli Kızılay müsameresi $işii Kımlay Cemiyetinin Maksim salonla” rmda tertib ettiği gece eğlencesi bu senenin en muvaffukiyetii ve parlak bir müsamerosi' cimuş ve büyük bir hasılat bırakmışlar. Bütün sen'atkârlar, bu eğlentiye derin bi memnuniyetle iştirak etmişler, ve hiçbir mad di menfaat düşünmemişlerdir. İstanbulun Garden, Kendra, Şen, Turan, Florya gibi mü esseseleri bütün varyete numaralarını yol* Jamak, Park Otel Mazarik orkestrasile işti “ Ağırceza mahkemesi dün 20 yaşla - rında Mebruke isminde bir kızı, tatili “İnzva sebebiyet suçundan muhakeme et- İmiştir, Mebruke hakkındaki iddia. Kasımpa - şada lâstik bir sapanla attığı taş neticesin de, 10 yaşlarındaki Özer adlı çocuğun sol i gözünün rüyet hassasını kaybetmesine s2- ibeb olmuştur. Gene bu iddiaya - göre, vak'a şöyle cereyan etmiştir: Özer arsada oynamakta iken, Meb - ruke evinin penceresinden çocuğa: — Özer, dur şöyle, bak ne yapacağım, demiş ve sapanımdaki taşı atarak, ma - lüm neticeyi hazırlamıştır. Bilâhare, küçük kardeşi Memnunenin bu kazaya sebeb olduğu ileri sürülmüş - tür. Dün, mahkemede şahid olarak dinleni- len Halime vak'a etrafında bildiklerini şöyle anlatmıştır; — Bay rels, ben bu hidisey: gözlerim- le görmedim, fakat suçiu Mebrukenin a- nası Macide anlattı: «— Bir gün mutfakta yemek pişir - mekle meşguldüm. Bizim kazık kız, sa - bahtan akşama kadar top oynadığı ye - tişmiyormuş gibi, kücük kardeşinin sa- rak etmek suretile Kızılaya karşı büyük bif nezaket ve fedakârlık göstermişlerdir. Büyük ve kıymetli san'atkârumız Münif Nureddin de müftehiren iştirak ettiği Dü müssmerede en yeni parçaları büyük bir mü raffakiyet!e okumuş ve dakikalarca alkış ta fanile karşılanmıştır. Müsamerede İstanbul Valisi ve İstanbulun en maruf aileleri bulunmuşlardır: Şişli Halkevinde konlerans Şişli Haikevinden: Bu akşam saat 21 dö Şişli Halkerinde profesör Dr. Muzaffer Esad Güçhan tarafından ihtiyarlık ve #htiyarlam& mevzsulu bir konferans verilecek ve bunu bi” konser takib edecektir. D rüşşafaka mezunlarının kongresi Darüşşafaka mezunları kurumunun yıllık toplantıs; ekseriyet olmadığından tehir e * dilmişti. Kongre, Martın 8 inci günü saat 19 te Eminönü Halkevinde yapılacaktır. Itriyatcılar bir toplantı yaptılar * Şehrimiz itriyat toptancıları dün Sa * nayi birliğinde bir toplantı yapmışlar * dır. Toplantıda şişe ve cam fabrikasının iriyatçılar için lâzım olan çeşidlerde şiş8 çıkarmadığı mevzuu bahsedilmiş ve bu” nun temini Eş e