ğe silkzlnkğ,..- um esi Bave ve azar rejimin değiştirilmesini İstediler (Baştarafı 1 inci sayfada) Kralın son zamanlarda büyük bir mes- uliyet ve otorite deruhde etmiş oldu - ğu kaydedilmekte ve milletle doğru - dan doğruya temas halinde bulunacak bir milli birlik rejimi tesisi istenilmek tedir, (AA) Kral Bratyano'yu kabul etti Bükreş 28 (Hususi) — 33 eski Baş- vekil ve nazırlar (tarafından verilen muhtırayı müteskıh Kral Karol eski Başvekillerden ve mefsuh liberel par tisi lideri (o Bratyano'yu kabul etmiş, kendisile bir müddet görüşmüştür. Rumen Başvekilinin beyanatı Bükreş 28 — Milli kalkınma partisi meclisinin dünkü toplantısında hükü - met azası mühim beyanatte bulunmuş lardır. Başvekil Kalinesko beyanatmın ha - rici siyasete aid olan kısmında hükü - metin son enternasyonal! hâdiseler cs nasındaki vaziyetini anlatmış ve de - miştir ki: — Son Çeko - Slovakya hâdiseleri sr- rasında Macaristan, Rütenyayı ( ilhak etmek Üzere bir yandan oraya girer - ken diğer taraftan seferberliğe basla- mıştır. Yeni vaziyet karsısında ve Rüten “| yanın Ramanyaya ilhakı istenilmesi - ne rağmen bunu da retldettik. Bunun- la beraber Macaristanın ekseriyeti ya- banecrler tarafndan ikamet edilen bir; toprağı ilhak etmesine de mümaneat etmedik. Macaristan seferberliğp O faaliyetle devam etmiş ve Romanya hududların - da 5 Macar kolordusu tahsid edilmiş» tir. Hadiseler karsısında gafil avlanma mak için biz de silâh altına birkaç sı- nıfı çağırdık. Başvekil, son Alman - Rumen ikti - sed amlaşmasını mevzuu O baksederek bu anlaşmanım kat'iyen normal oOve son siyasi hâdiselerle hiçhir. alâkası olmadığını kaydetmiş ve memleketin y e hiçbir suretle ohalel getirmedi kativen şökonomik mahiyette olduğunu teyiden beyan ey” lemiştir. Rumen hariciye nazırının beyanatı Başvekilden sönra söz alan hariciye nazırı Gafenko, üç ayn harlef si" Almanlar istanbuldan pırasa eliyorlar (Baştarafı 1 inci sayfada) rin İstanbuldaki müttehid satış teşkilâtı olan «Yaş Sebze ve Meyva Konperatifle- ri İttihadız yaptı ve ihracatın iy: şartlar içinde oereyanını temin eden bu koope- ratif, ilk safhadaki mesaisile iyi neticeler almaya muvaffak oldu. Ötedenberi A'- manyaya vâsıl oldukları zaman büyük nisbette çürük veren portakallarımız bu teşkilâtın ihtimamlı elile sevkedilmeğe başlandığı zamandunberi ya hiç çürük vermiyor, yahud da cüz'i bir nisbette çü- rükle gidiyor. Haber aldığımıza güre Almanya, son zamanlarda bizim yaş sebzelerimize kar. p da alika göstermiş ve bu arada pırasa e de meşgul olmuştur. Almanlar bazı mmtakalarında yeni tanınan bu kış seb- zesinden nümuneler elip götürmüşler, fenni surette totk'k ve tahlil etmişler, yaseti hakkında etraflı izahatta bulun r, Gafenko, Belgrada (Oo ve Varşovaya yaptığı ziyaretleri Balk#n Arnfantının Bükreş toplantısını, Romanyanın bu memleketlerle olan dostluk ve ittifak bağlarım daha ziyade sıkılaştıran hâ - diseleri hatırlatmış, Romanyanın Al * manva, İtalya, İngiltere, (Fransa ve Sovyetler Birliğile olan münasebetle - İrini gözden geçirmiş ve Balkan mem - leketleri hakkında şöyle söylemiştir: Türkiyenin dostluğu Sıcak ve heyecanlı bir hava içinde Bükreşte toplanan Balkan konferan - sı, Türkiye ile Yunanistan ve Yugos - lavya ile olan antantgrızın bugünkü şartlar içinde gitgide artan bir ehem- mriyet aldığını isbat etmiştir- Son buh- ran sırasında bütün müttefiklerimiz!e testi ettiğimiz dostluk teminatı ove bilkassa Türk hükümetinin hakkımız- da isbat ettiği halisane (ve sadıksne dostluk hisleri (şiddetli alkışlar) üze rinde ısrar etmek benim için güzel bir vaffedir. Buryar, Belkan Antarfının. ber hâdisede ihtiva ettiği devletler i « çin sağlam bir esas olabileceğini pös - terir, Bulgar Basvekilinin Ankara seyahati Bulgar Basvekili ve herleye nazır” nin geçenlerde Ankaraya yaptığı ziy& ret bütün Balkan devletlerinin kendi - İlerini biribirlerine beğlyan müşterek menfaatleri anladıklarını isbat için çok İ güzel bir vesile olmuştur. (Alkışlar). İ Bu ziyaret sonunda neşredilen teb- iğ memleketimizde fevkalâde derin ve fevkalâde sempatik bir alâka uyan- dırmıstır. Nihavet hariciye nazırı hüzür ve me- denivetin esası olan entemasyonal ah ilâk prensipleri üzerinde umumi bir anlaşma yapılması lüzumuna işaret et- tikten sonra şöyle demiştir: Romanya, herhangi bir tecavüze karşı koyacak Bütün bu prensipler arasında en mü himmi her milletin milli hürriyet ve huzuruna olan hürmet prensipidir, Ro- manva hududlarım ve istiklâlini silâh- la müdafaaya karar vermiş olduğunu isbat etmiştir. Romanya kendisine kar- ş: yapılacak herhangi bir tecavüze kar şı dövüşecektir. (Garib bir aşk macerası (Başlarafı 1 inci sayfada) lerden birine haftada bir gün çamaşırla- rını yıkatmaktadır. Perihan isminde otuz beş yaşlarında bulunan ev, sahibi kadın bir müddet evvel Denizlide uzun zaman beraber bulundukları İsmail adında bir zatın yanından ayrılmış ve talebe Mus- #afa ile sevişmeğe başlamıştır. Mustafayı delicesine seven kadın nihayet ona bir gün şu teklifi yapmıştır: «— Daha fazla okuyup ta ne olacaksın? İşte sana istediğin kadar para! Gidelim, İstanbulda yaşıyalım!» demiştir. Bu teklif Mustafaya hoş ve cazibeli gö- rünmüş olmalı ki trene binmişler, bera- berce İzmire giderlerken bir tesadüf (Sa- rayköy) de Mustafanın rayısını karşılâ- rına çıkarmıştır. Mustafanın bir kadınla İstanbula gitmekte olduğunu gören dayı- sı derhal Buldandaki babasma telgrafla vaziyeti haber vermiş ve hayrette kalan babası da yıldırım telgrafla Nazilli istas- pırasanın - biz'm eskilerin tâbirlerince «İ yonu ve jandarma kumandanlığına Mus- pürhaamsa olduğunun farkma varmışlar 0- lacak ki bu sene tecrübe olmak üzere, bi- sim İstihsalâtımıza göre hayli mühim ye- kün tutabilecek bir tecrübe siparişi ver- mişlerdir. Fakat, mevsim geçmiş olduğu için onların almak istedikleri miktarın yarısını bile vermek kabil olsmamıştır. tafanın yakalanarak geriye gönderilmesi ve masrafının ödeneceğini bildirmiştir. Denizli - İzmir postası 11 de Nazilliye gelince zabıta derhal araştırma yaparak Mustafayı ve kadını yakalamış, ifadeleri alınarak ayni günün akşamında Söke - Denizli trenile bir jandarma refakatinde Dün, ilk defa olmak üzere Türkiyeden | Mustafa Surayköydeki dayısına gönde- Almanyaya pırasa ihraç edilmek üzere bir | rilmiştir. vagon yüklenmiştir. Bu sene için sevki mümkün olan miktar ayrıca sevkedile- cektir, Gelecek sene bahçelerimiz pırasa istihsallerini arlırırlarsa Almanyaya da- ha geniş sevkiyat yapılabilecektir. Fakat, Almanyanın almak istediği seb- zeler yalnız bundan ibare! değildir. Tür- kiyenin kolaylıkla ve mebzulen yetişti- rebileceği bir takım kış sebzeleri vardır ki Almanya bunlara da talibdir. İstanbul ve Marmara civarındaki sebze bahçeleri için çok güzel iş imkânları verecek olan Ön beş yaşındaki Mustafa trenle geri dönerken hiç te tasalı görünmüyordu. Yolcuların mütecessis bakışları arasında gülüyordu. Vaziyeften haber alamıyan babası Halil Sarayköyden hususi bir otö- mobille İzmire koşmuş ve Mustafanın Nazilliden geri çevrildiğini Oöğrenince tekrar Buldana dönmüştür. Bu macera da böylece kapanmıştır. — © —— ———mm.n. bu ihracatın önümüzdeki senelerde inki- Şal edeceğine şüphemiz yoktur. Malatyalılara telgrafı (Baştarafı 1 inci sayfada) rinden namzed gösterilmeleri bu tetssü- rü hafifletmiş. buna rağmen şehir halkı kendisine bir telgraf çekerek Malatya meb'usluğunu yeniden ve lütfen kabul etmeleri ricasında bulunmuşlardır. Mili Şef bundan mütehassis olarak Malatyalılara şu telgrafı o göndermişler. dir: Malatya belediye reisine Reisicümhur olarak devlet merkezin- den namzedliğimi koymağı Partinin rk yaset divanı münasib gördü, Malatyah hemşerilerimin gösterdikleri o muhabbet ve teveccüh benim için kıymetlidir. Çok teşekkilr ederim, Malatyaya muhabbetim ve ailevi irtibatım bakidir. Riyaset diva nının minasib gördüğü tedbiri değiştir. meğe imkân yoktur, Cümlenizin görle- rinden öperim, hemşerilerime muhabbet ve selârumı tebliğ ediniz. Valiye ve Be- lediye reisine, vamtalarile hemşerilerime yazılmıştır. İsmet İnönü Ankara Vilâyet Meclisinde tezahüret Ankara, 28 (Hususi) — Ankara vilâ- yeti Umumi Meclisi azaları bugün öğle- den sonra Belediye binasında avukat Zi. ya Sidal'in reisliğinde top! k Meclis azaları Mi Şefin Ankara meb- usluğunu kabul buyurması münasebetile heyecanh tezahürlerde bulunmuşlardır. Meclis Ankara vilâyeti halkının sonsuz saygı ve minnet hislerinin Milli Şefe ar. zını ayakta sürekli alkışlar arasında ka- rar atma almıştır. Azsdan Veli Necdet ( Hilrai Athoğlu, avukat Emin ve Sald söz almışlardır. , Bundan sonra ruznamedeki diğer mad- delerin görüşülmesine devam edilmiştir. Meclis yarın tekrar toplanacaktır. Almanya ve italya Yugoslav hududuna asker yığ.yorlarmışl (Baştarafı 1 inci sayfada) «Hududlarda Alman ve İtalyan kirvvet- lerinin toplanması, Yugoslavyada endişe İtevlid etmektedir. Belgradda günün mevzuu olarak gu sw- ar sorulmaktadır: 1 — Almanlar, muhtemel müdahalele- rini haklı göstermek için, Yugoslavya daki Alman ekalliyetinden kendi kendi- lerine karar vermelerini istiyecekler mi dir? 2 — Ve gene, Yugoslavyayı parçalamak için, Hırvat ekalliyetini kendi hımayele- ri altına girmeleri yolunda kandıracak- Jar mıdır? Yugoslavyada yarım milyona yakm Alman vardır. Bunlardan pek azı hadud yakınlarında oturmaktadır. Bunları w laşmak için de Alman askerleri ya Bır. vatistan veyahud da Macaristandan da geçmek mecburiyetindedirler. Eski İktisad Vekili bir şeker İşind muhakeme mi edilecek ? (Baştarafı 1 inci sayfada) ise hâlâ meb'us bulunmaları dolayısile i- fadelerini tesbit etmek mümkün olamâ- muştır. Bunun üzerine hükümet, Büyük Millet “Meclisine müracaat ederek bu 70- vatın teşrii masuniyetlerinin kaldırılma- sını istemiştir. Büyük Millet Meclisi de o zaman nizamname mucibince bu işin ta- kib ve muhakemesinin devre sonuna ta- İlikine kârar vermiştir. Şimdi haber verildiğine göre, eski İktı-! sad Vekili ve Tekirdağ meb'usu B, Şakir i Kesebirin son intihabatta meb'us seçilme. ! İmesi üzerine hükümet tahkikata devam olunmak üzere bu mesele hakkındaki £ez- leke ve merbutatının geri verilmesini Büyük Millet Meclisinden istemiştir, Hü- kümetin bu talebinden anlaşıldığı veçhi- le Büyük Milet Meclisinin kararı muci- bince, B. Şakir Kesebir mevzuubahs me- seleden dolayı muhakeme edilecektir. Şakir Kesebir ne diyor? Bu mesele hakkında eski Veki! Şakir Kesebirin ne düşündüğünü öğrenmek is- tedik. Kendisini gece Ankaradaki evin- den telefonla aradık, ne düşündüğünü sorduk ve kısaca kendisine gezetelerde yazılanları anlattık. Şakir Kesebir tele- fonla verdiğimiz malâmatı dinledikten sonra bize dedi ki: «— Mevzuu bahsettiğiniz yazıyı henüz okumadım. Anesk yazıyı tamamile oku- duktan sonra buna aid mütaleamı söyl» yebileceğim, Binsenaldyh şimdilk bir şey söyliyemem.» Ahmed Ağaoğlunun sözleri Meseleye ismi karışan Ahmed Ağaoğlu de diy İstanbuldaki evinde kendisile ko- nuşan bir arkadaşımıza şunları söylemiş- tir: «— Evvelâ bu meseleye ismimin karış- tırılmasından. bilhassa bu şekilde yazıl- masından duyduğum teessürü söylemek isterim. Çok müteessir oldum, üzüldüm. Bu çok eski bir hâdisedir. Öyle zanne- diyorum ki 1925-1926 senesinde vukubul- muştur. Şeker imhizarı - güya şirket - bu ve alelümum herhangi bir şırketin idare heyeti azası olmak için hiçbir teşebbüste | bulunmadığım gibi, hiçbir kimseye rica da etmiş değilim! Şeker inhisarı şirketinin idare heyeti azalığına tayin edildiğimi gazetede okur okumaz hayret ettim. O zaman Maliye Vekili olan Hasan Sakaya müracaatla; — Benim şekeri yemketen başka, şe- kerle hiçbir alâka ve münasebetim yok- tur, Beni ne diye buraya tayin ettinız? Dedim. — Başvekilden sor! Cevabını verdi. Gittim Başvekilin yanına, Başvekil bana şöyle dedi: — İnhisarlar tesis ediyoruz. Memlekete karşı bir takım mes'uliyetler Üzerimize Bu Almanları «kurtarmak: hususunda | alıyoruz. İlimad ettiğimiz Fırka azaları İtalyanın ne diyeceği henüz bilinmiyor. |bu mes'uliyete bizimle beraber iştirak et. Bilinen bir şey varsa, o da Mussolininin | mek vazifesile mükelleftirler. tarihlerde kurulmuştur. Ben bu şirketin Yugoslav hududu boyunca asker yığdığı| Mesele böyle vazolununca, bilâtered. ve ordusunu Fiume, Zara ve Dalmaçya |düd kabul ettim. Şurasını da ilâve ede- adaları açıklarında topladığıdır. yim ki, o senelerde bazı kimselerde bir Yugoslav erkânıharbiyesi hududlarda | zenginleşme ihtirası başlamıştı, Biraz mukabil tedbirler almakta, askeri silâh. | sonra gene beni Ajans şirketi heyeti ida- ları yeni baştan tensik etmek işile hum-| re reisi tayin ettiler. Benimle beraber o malı bir surette meşgul olmaktadır. | heyette Falih Rıfkı, Yakub Kadri, mer- Yugoslavyada Alman ekalliyetleri (|| bum Siird meb'usu Mahmud da bulunu. Belgrad, 28 (A.A.) — Yugoslavya &ya- | yorlardı. mından Grasslin Alman ekalliyeti namma| Ayni zamanda Hakimiyeti Milliye ga- Almanyaya bir seyahat yaptığına dair| Zetesi de benim elimde idi. Bununla be. bazı ecnebi gazetelerinde çıkan haberler| raber Ankara Hukuk mektebinde de hu- tamamile asılsızdır. Grassl, son günlerde| kuku esasiye profesörü idim. Bütün bun- çe müzakerelerine iştirak etmiş ve bütçe. ! du. Bu altı ay devam etti, Gördüm ki, be- nin kabulü lehinde rey vermiştir. Muma-|nim benliğim değişmeğe başlıyor. Haya- İ — sine kapılıyordum, o ı Bu hali, ben, k ği larım ispanyada dahili harb lk pi za : düm. Eskidenberi arkadaşım olan Ham- bitti, Mac'rid teslim oldu dullah Suphiye müracaat eltim ve kendi- kın bir müddettenberi devam etmekte o- | Gm. İlâve ettim; lan İspanya dahili harbi, bu sabah Mad-| usulü selâm vermektedir. Yiyecek yüklü sile b'lfül sona ermiştir. mek ve et tılmaktadır. Şehrin müdafaasile mükellet bulunan! Madrid Prg v raklar çektikleri siperlerini terkederek narak, bu şehrin teslimi hususunda mü- şehre dönmüşlerdir. zakerede bulunmuşlardır. Komite aza- maruz kalmadan şehri işgal etmişlerdir.| ne nezaret etmek üzere uz | ş şehirde kalmıştır. Madridin her tarafında şimdi Frankonun Valensiyanın da yarın sabah teslim 0- Yugoslavya Ayan meclisinde yapılan büt.|lârdan elime külliyetli paralar geliyor. ileyh şimdi Bolgradda bulunmaktadır. len para hesablıyor, paralı olmak heve- ve bütün muhitimiz için çok zararlı gör- Londra, 28 (Hususi) — Üç seneye ya, | vine ıztırablarımı, düşüncelerimi söyle- ridin Frankist kuvvetlerine teslim olma-| kamyonlar Madride gelmiştir. Halka ek- cümhuriyetçi askerler, üstüne beyaz bay-|dafaa komitesi azası Valensiyada topla- Farkist kuvvetleri, hiçbir mukavemete | sından bir kişi, Madridin devir ve teslimi. bayrağı dalgılanmaktadır. Halk, faşist| Jacağı muhskkak sayılmaktadır. terketmiş olan mü-İ neral Frankoya — Bu hususa aid Gazi Paşaya bir rapor yazmak istiyorum! — Yazma.. kendisile şifahen görüş! Dedi, O zamahlar bazı meb'uslar arasmda komisyonculuk vesair kârlı işler yapmak (hevesi hergün artmakta idi ve fazla kas İzanılan paraların İcna vaziyetler tevlid ettiği görülüyordu. Gazinin hururuna' çıktım. Bir saat kas dar bütün bunları kendilerine anlatım, O sirada eski Şeriye Vekili Mustafa Fevzi İ gelmişti. Ayağa kalktım. Gazi: — Söyledikleriri- yaz, bir suretini de İsmet Poşaya ver! Emirlerini yaptım. tında topladım: . 1 — İnkılâb yapanlarda kanaati nefis Tüzumu... 2 — Mürakabenin gittikçe gevşemesi, binnetice sulistimallere yol açması. Raporun birini Gaziye, diğerini de İs- met Paşaya takdim ettim. İki, üç gün sonra İsmet Paşa beni Başvekâlete davet ettiler. Orada kendilerile çok uzun, 8 atlerce süren bir müsahabe yaptık. Gazi ise, on, on beş gün sonra büyük bir toplantı tertib etti. Yaveri Muzaffee re benim raporumu okutmuş, bunun Ü- zerine o mesliste bulunanların bazılarını işaretle; — İşte bu gibilere ve böyiz hâdiselere yer veren siz ve aktabalârınızdıri.. Demişler. Tabiatile bundan sonra bir husumet hölesile'muhat oldum. “ Buyurdu. j Fikirlerimi bilhassa şu noktalar etr& Bu hâdise üçüncü Intihab devresinin arifesinde oluyordu. Umumi intihabata takaddüm eden bir beyanname ile Gazi, umdeler hamile prensipler vazederek, meb'us olanların komisyonculuk, heyeti İdare azalığı vesaire gibi işlerde bulun- ittabi, bizdebütüne vazifelerden çekildik, Bu suretle benim © il de kaldığım müddet bir seneyi yadan alınan şeker meselesi vardır. Vilâ- yeti şarkiyede halk son derece muztarib bir haldeydi. Gerek hükümete gelen ha- berler, gerek valilerin raporları vaziyet$ çak feci bir şekilde gösteriyordu. dr Oraya behemehal şeker yetiştirmek mübrem bir ihtiyaç halini almıştı, Bu nün üzerine Ruslarla anlaşıldı ve Erzu- rum yahud Kars vilâyetine şeker gönde. rilerek depo edildi. 2 İstanbuldan şeker sevkine imkân yok- tu. Trsbzon yolile göndermek pahahya | malölacaktı. Burada da okkasi 70 kuruş tu. Ruslar Kafkasya tarikile getirdikleri için daha ucuza maloluyordu. vi O zamana göre benim heyeti idare «- yalığım esnasında bu teşebbüsün “zarar veya İaydasma dair bir netice alınmış değildir, Hiçbir malâmatım da yoklar. Aradan yıllar geçti. Ben 1931 senesinde İstanbul Üniversitesine profesör tayin edilerek buraya geldim, yerleştim, Meb- |us olmadım. O meyanda teftiş heyeti ben- den malümat istedi, Bu da vaki ola $ sene kadar oluyor. Yeniden ifademe mü- racaat edilmek gibi bir vaziyet sö Yalnız bu iie ler e e *g ni çok derin teessüre garketti. Ne garibdir ki benimle birlikte ismi | tikredilen Şakir Kesebir o zamandanberi kaç kere Vekil olmuştur. Neden bu iş so- rulmamıştır, uzatılmış, bu kadar tutuk | muştur da şimdi mevzuubahs oluyor? Ga. zetelerde teşkilâtı esasiye kanunundan bahsedilmektedir. Halbuki teşkilâtı esa- siye kanunu bir meb'usun veyahud bir Vekilin malümatına adliyenin müracaat etmesini menetmiyor. Masuniyeti teşri. ye refine lüzum yoktur. Bu şeker işi haddi zatında çok karışık Bi» işdir. AL pullu fabrikasına devlet altı milyon hira vermiştir, Bu da tetkike değer bir işdir. Tekrar edeyim, benim bu işlerde katı © yen alâkam ve haberim yoktur.» Hiler ve Mussolini'nin tebrikleri Tondra, 28 (Hususi) — Mardirin tesi mini müteakib, Hitler ve Mussolini Ges tebrik. telgraflar çek. | mişlerdir, 3; Romada Mussolini, Venedik sarayının önünde toplanmış olan binlerce halka hi: taben, Madrid zaferinin istihsalinde İtal. yan kıta'larınn rolünü tebarüz ettirmiş ve bolşevizmin. bütün Avrupada bu su- velle ezileceğini söylemiştir. iü le bulmadı, Fakat o bir sene içinde Rus. i