Hergün Beynelmilel ahlâk Fikrinin umumi iflâsı NK... Yazan: Muhittin Birgen Imanya, Çeko-Slovakya mesz- İesini iki iün içinde halletti. * Başta İngiltere olduğu halde, Almanya-| ya karşı yapılan nutuk bombardımanı devam ededursun, bu arada öğrendik ki| Memel, meselesi de halleditivermiştir! Hem de o kadar kolay ha i devam eğen riütuk ve diplo- rasında Memel ve (ki meşele bizi a ğini bile görüyoruz. melik gürültü mev. buk ve kolay halled'lişlerine insan hayret ediyor ve kendi söyleniyor: «— Madem Xi bun davalardı, neden dı rültü mevzii 6ldu?, | Evet, neden dolayı Avrupa, yirmi se- nedir bu meseleler üzerinde bu kadar çok 1Af söyledi. münakaşa etti, büyük mua- bedeler yaptı ve imzalar koydu? Bu uk- deyi, makul bir mantıkla halledebilene aşkolusun! bu kadar ça baktıkça kendisine lar kolay halledilir i bü kadar çok gü- * Hakikat şu ki, cihan harbini tekiben ortaya atılmış olan beynelmilel ahlâk mefhumu, bütün Avrupada toptan ve u-| #muml bir iflâs karşısında bulunuyor. Ak| manyaya, Münihte vermiş olduğu sözü tutmamak kabahati isnad ediliyor. Değ-| rudur, haklıdır; fakat ekiler Resimli Makale: dan beklemektedir. Boks meraklısı Bir at dikleri si imzalad 1 Bunlar niçin tutulmadı? Milletler Cem yeti müessesesini yaratan ve bunun etra- vü cüde getirip dünyanın bütün zi ni bü muühitin adalet prensiplerinin" içi- ne almayı taahhüd eden siyaset ne oldu? Çeko-Slovakya, Meme) ve Danzig, bü- tün bunlar bidâyette eğer birer haksızlık eseri idiyseler bü haksıytıklar Man irtikâb edilmemek fcab ed Şar böyle değil de bunlar birer haklı varlık. lar 'diyse hepsi de birer birer, daba baş- Mirken müdafaa edilmek lâzım gelmez miydi? Millet Cemiyet: müessesesinin al tına elli bu kadar millet imza koymuştu. Bunların en büyükleri Avrupada ve ek- seriyeti de gene orada idi. Bunlardan yel nız İkisinin hepsine karşı isvan etmesi eğer haklı bir isyan idiyse Cemiyet davayı hak bakımından bir kere daha tet- kik edebilirdi. İsyan edenler haksız ola- rak ayaklanmış oldukları takdirde ise ö- tekilerin vazifeleri isyanı tedibde elbir- Bit yapmak değil miydi? Hülâsa, hangi taraftar bakılsa, ortada bir hak davam değil, milletler tarafından öynanan karşılıklı bir aldetms, bir hak- gızlık, bir kuvvet oyunu bulunduğu ne- ticesine varılır. Bu da beynelmilel ahlâk fikrinin umumi iflâsı demektir, * Bu iflâs karşısında, bugün sen #örlerin, yüksek prensiplerin, büyük in- sanlık iddialarının hiç birinin bizce kiv- meti yoktur. Hepsi yalan ve dolandan i baret bir siyaset oyununun tezshiir) den ibarettir. Bizim gibi, bü kendi hududları içinde sakin bir sulh ha- vası ile yaşamaktan ibareş clan millet ler. cebir ve tahakkilme karşi da, yalan ye dolan oyunlarına karşı da azami dere| eede dikkatli olmak ve eşeğimizi kabi, ej- duğu kadar sağlam bir kazığa bağlamak vezifesile mükelleftirler. Türkiyenin elinde bulunan kuvvetler sayısız've hududsuz değildir. Bununla beraber, Türkiye bu kuvvetleri beynel- milel hak ve adalet davasının ve bu dava üzerine kurulacak bir Avrupa sulhunun müdafaası emrine #made tutmaya her zaman hazırdır, Fakat bir çer ile: Bu dava evvelâ iştirak eden bütün milletleri çok aamim! surette etrafına toplıyan bir dava olmalı ve sonra da bu hak ve ada- Jet davacılarının teşebbüs ettikleri hâre- ket gayeyi elde etmeğe kâfi şartları bir araya getirmeli. Aksi takdirde Türkiye. nin akıtabileceği bir damla kan dahi yok- tur, İ söylene * Son günlerde Bay Ohamberlainin iraâ ettiği nutuklardan birinde İngiliz başve- kili, Münih konuşmalarından bahseder- Avustralyalı bir #ata aidolan bu at dehşetli boks meraklısıdır, Me - necerile, hergün idmanlarını ya - par, Hesab kaidelerile ağırlık anlaşılabilir mi ? Vaşingtonda Smithsonion enstitüsü a- zasından biri, tartı kullanmaya hacet görmeksizin, sırf hesab kaidelerini tat- bik ederek, denizlerde yakalanan balina balıklarının ağırlığını tesbit edecek bir muadele vücude getirmiştir. ken, o sıralarda Hitlere Avrupanın şark ve cerubu şarki taraflarında Almanyanın kendisine geniş bir iktısad sahası yapa bileceğini söylemiştir. Bu, bizim bu sü- tunlarda o zamandanberi dalma İşaret edegeldiğimiz. «Gizli konuşmaları a aid mühim bir ifşant noktasıdır. Demek olu- yor ki Almanya, bu saharin İktisadi ya. yılma hareketini İngiltere ile mutabık o- larak yapıyor. Herkes bilir ki, her iktı- sadi hareket bir siyasi hareket demektir. Şu halde bu iktisadi yayılma esnasında bu siyasi yayılmaya İngiltere daha o za“ man muvafskat etmiş demek olmez mı? Dünyanın ağır ve müşkül bir devrin- deyiz, Yarın belki de mühim kararlar ve- recek zamanlar gelecektir Tür e kararları verirken kuvvet ve zorbalık metoduna karşı da, dünyayı politika o- yünlarile kendi. hesabına idare etmeler siyasetine karşı da ayni derecede müte- yakkiz olmayı unutmamakla mükellef tir. Çünkü, eihan harbinden sonra bir a ralık teessüs edeceği Ümidle tüğü. müz beynelmilel ahlâk fikri ta halindi Muhittin Bi İSTER SON POSTA Avrupada siyasi ufuk karardı, harb tehlikesi el'ile tutula- enx kadar yakımdır. Bu vaziyette de bütün gözler Amerika- ya dönmüştür, felâketin önüne geçecek tedbiri, kuvveti on- Avrupa karşısında en emin yol. 8 Amerika yarın menfaatleri tehlikeye girerse belki vaziye- tin: değiştirebilir, fakat buğün Avrupayı binbir hırsla kay- niyan bir kâzan gibi görmekte, en emin, en rahat yolun bi- #araflık olduğunu düşünmektedir. Hergün bir fıkra Neye yanlış olsun ? . i Evli bir erkek bir mâcliste anlatı - yordu. O tarihte başıma bir evlenmek $ gelmişti, Mecliste! bulunanlardan biri tashih etti; — Yanlış cümle yaptınız, Başıma bir felâket gelmişti, bir kaza gelmişti; denilir amma, başıma bir evlenmek gelmişti denilmez. Evli erkek kendini tashih baktı ve söylendi: kullandım, a | rüs etmiş bul Servetin geriye kalın yedide sekizi de İngil iflâs | çocuğun annesi, tey: İNAN, Gazeteler Şehir Tiyatrosundan bahsederlerken: — Kış temsilleri sona ermek üzeredir, şimdiden yaz türnesine hazırlanmaktadır. Yakında memle- ket içine seyahat yapacaktır, dediler, İç memleketi tiyatro zevkinden mahrum bırakmak aklı- mızdan geçmez, bilâkis yurdun her köşasi için tiyatro göre- bilmek Grsatlarının artırılmasını istiyenlecdeniz, İSTER INAN, dingin vasiyetnamesi açılmıştır. ding Vasiyetnâtcesini yazdığı mamıştır. Babasını aşla Şehir Tiyatrosu Tarihi vesika el a ie yar ey ere yiz me ep a Ti trop, Çekaslo Petrol Kralının vasiyetnamesi açıldı Bundan bir buçuk ay evve: ölen dün- unmaktadır. İSTER Fakat bizim bild bu yıl binanın t hastalik yüzünden bir aralık temsillerine fasıla vermeye mecbur olmuştu, şimdi de seyahate çıkmaya hazırlanmak tadır. Bu vaziyette tek tiyatronun bütün memleket şöyle edene — Neye yanlış olsun, ben belki © kelimeyi; kaza, jelâket o—menasında” ae EET ŞAN N Almanya, Berlin sinemalarına satılan Dazırı tarihi) SOZ ARASINDA İstikbalin tayyaresi Nasıl olacak? | Yarının tayyaresi nasıl olacaktır. İn- gilterede yapılan bu tayyarenin kuyruğu yoktur. Tek satıhlıdır. Almanya Amerikan filmlerine karşılık olarak ne veriyor ? , Amerikan filmlerinin bedeline karşılık Burada Çekoslovakyayı birkeç saat i- olarak, Amerikaya döviz müsaadesizliği çökde dünya haritasından silen ve altında | YÜzÜnden bir vapur dolusu ağız armoniği Hitler, Riber a burreisi Haha ile Çek hariciye Çvalkovskinin #mzaları bulunan vesikayı görüyorsunuz. ile bir aded diri gergedan yollamıştır. Londradaki Filistin konferansının masrafları Son Filistin konferansı sıralarında Ku- düs Başmüftüsü Em'n Elhüseyninin mü- messilleri sfatile, hapsedildikleri Hind Okyanusunda, Seyşel adalarındaki mah- peslerirden alınarak İondraya getirilen İyanin meşhur petrol krallarından Deter-| ve konferansın devam ettiği müddelçe, Deter- | İngiliz hükümetinin misafirleri bulunan sıralarda) 3. Arab, müzakerelerin neticesiz bir su- henüz doğmamış olan çocuğunu da unut-İrette bitişinden sonra huğud harici edil.| görmiyecek 9-İmişlerdir. Bunlardan, sabık Kudüs bele. lan bebek, geçenlerde dünyaya gelmiş, | diye reisi Dr. Hüseyin Halidi ile Yakub tir. Şimdi de vasiyetname hükümleri mu. | Efendi Hüseyin Kahireye, Cemal Efendi ince, milyonerin servetinin sekizde | Hüseyin de Beruta gitmişlerdir. ani 2 milyon İngiliz lirasına teva- 28 Arab mümessilinin Londrada bulun. dukları müddetçe, hükümet 11 bin İngi-|” liz Mirası harcamıştır. Konferansa 3 bin lirası sarfedilmiş, Yahudi heyeti i. teyzelerinin| masraflarını bizzat kendileri ödemişler- İNANMA! ğimize göre İstanbulun Şehir Tiyatrosu yüzünden işe geç başlamıştı, sonra da dursun, yalnız İstenbulu bile tatmine kifayet ettiğine: İSTER İNANMA! Sözün kısası Hele bir daha E Tal ocukluğumda meşhur bakkaban Ç bir Çiçekçioğlu Kendi yaşımdaki afacan arkadaşlarla ramazan- da seyrine gider, henüz pas tutmamış gö- nüllerimizin gür neş'ssile bol bol güler. dik.. Çiçekçioğlunun muhtelif oyunları ara- sındaven çok bize kahkahalar attıran, 0- run, yardekçısile kevgâya tutuşmasıydı. Bir aralık, hörhangi bir sebebden do öfkelenir, yardakçının cascavlak ensesine elindeki şakşağı olanca huzile indirive - rirdi. Öteki, bu darbenin altında güyâ kilir, gözlerini büyüte biyüte ustasınm üzerine doğru yürür ve sanki bir şey va- pacakmiş gibi, gülünç bir tavirla: — Hele bir daha vur! derdi... Şakşak bir daha iner,; herif ayni bitabı* tekrarlar: — Hele bir daha vur!. — Şak! — Hele bir daha vurt, Ve bü kuru sıkı tehdidlere aldırmyan! Çiçekçioğlu önündeki cilâl enseye muti tasıl ve Muttasıl dayağı indirir, seyirci « leri 'katıltırdı, Hepimize de öyle gelirdi ki zavallı yardakçı böyle âczinden başka bir şey ifade etmiyen tehdidini savur « maktan vazgeçse, bu kadar dayak yemis yecekti, Aradan şimdi uzun yıllar geçti, Fani « ler arasından el etek çektiklerini zannet- tiğimiz Çiçekçloğlu ile yardakçısını Av« vardı. İ (Pupa siyaset sahnesinde gene ayni iptidai repertuvarı azıcık farkla tekrar eder gös rüyoruz, Usta, ağaç dibine, dökülmüş mevva toplar gibi bir bir ülke devşiriyor.. — Rür... — Hele bir daha al! — Ren... .— Hele bir daha all — Avusturya... — Hele bir daha all. — Südet bölgesi. — Hele bir daha al! — Çekistan.. — Hele bir daha alt — Memel... — Hele bir daha al! Nasıl? Oyun ayni değil 1812. Sade bh var ki ötekinin sonu gelirdi.. halbuki bu nun sonu geleceğe pek benzemiyor. He. men Cenabı Hak, yol üstüne tesadüf e « denlere acısın! Sa — sassanenssamasaasananaş, Kaçan eroin kaçakçısı yakalandı Paşabahçede ölü Sahib Mollanın çift. liğinde kurulan ve birkaç gün evvel meydana çıkarılan eroin fabrikasının şe- riki cürümlerinden Lâz Kasım vak'a ma halinden kaçmıştı. Zabıta tarafından yapılan araştırma sonunda, Lâz Kasımın saklandığı yer bu» lonmuş ve kendisi dün yakalanmıştır. Beyoğlu Halkevinde konferans Beyoğlu Halzevinden: 1 — 23-3-939 Cu marlesi günü saat 16 da Evimizin Tepeba- şındaki yrerkez binasında Ankara o Hukuk Fakültesi profesörlerinden Mazhar Göknü tarafından «İleri denir #icareti hukukunun Avcılar Kurumunun kongresi İstanbul Avedar Kurumu senelik toplan, tasını önümüzdeki Pazar günü yapacaktır, Resmi sene 1939