19 Mart 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

- İaeim 1 aei aa YÜK AA CI . —- Na ni * ALMA NYADA 'BiR İNGİLİZ Tercüme eden: H. Alaz Beni Alman askeri kıyafetinde esirler arasına sokacaklardı Bizim devriye Alman askerlerinden üçünü öldürmüş, birini de yaratı olara k esir almıştı, Emirberin Albay Hilton hakkındaki bu tahminlerini bir saat sonra bem de tasdik ettim. Karşılıklı kahvaltı eder- ken, harbden maada her şeyden bah - settik.. kahvaltıyı bitirdikten sonra al- bayın çalışma odasına geçtik. Albay ba na yer göstererek: ı — Oturunuz Neuman, dedi. Şimdiye kadar hatırınıza hiç istihbarat işi gel- di mi? — Siık sık, ser. Albay Hilton. bu cevabıma hayret e- der göründü: — Ya, öyle mi? dedi. Doğrusu ya, siz çok güzel Almanca — biliyorsunuz; bu kabiliyetinizi böyle — hedretmek cid - den yazık, Fırka erkânıharb reisliğine gelişimin ikinci günü istihbarat işleri- le uğraşacak bir sübay istedim. Fakat | bu emelime muvaffak olamadım. Hem galiba da hiç muvaffak olamıyacağım. Esasen Fransadaki fırkaların yarısın - dan fazlasının istihbarat — sübatyları yoktur. Halbuki bu deliliktir. İstihba- rat servisi olmıyan bir ordu dimağsız bir insana benzer. Albayın fikirlerini tasdik — ettim. O sözüne devem ederek: — Sicillinizi tetkik ettim, dedi, ku - mardanınızın hakkınızda verdiği not çok iyi.. Albayın bu son sözleri beni hayrete düsürdü. Ben, bizim kumandanın her- hangi birimizi, bilhassa beni, beğene - ceğini hiç ummuyordum. Tabit hayre - timi albaydan gizledim. Kim bilir, bel- ki de albay benim ağzımı arıyordu... Albay gene sözüne devam etti: — BSöonra, dedi, dün akşamki oyunu- nuz da dikkatimi celbetti. Aktör oldu- gunuzu biliyorum; hem ihtimal ki çok iyi bir aktörsünüz!. Siz sahnede bir Al- man askerini taklid etmediniz, kendi - niz Alman oluverdiniz!, Benim bir fik- rim var.. bu fikir üzerinde biraz daha düşünmek istiyorum, Biz düşmanlar - dan esir aldığımız zaman onlara bir yı- ğin sualler soruyoruz, fakat maalesef aldığımız cevablar pek mahduddur. Be nim ne düşündüğümü, ne yapmak iste- diğimi keşfettiniz mi? Doğrusunu isterseniz, albayın neyi kasdettiğini anlamamıştım. O fikrini İ- zah etti: — Ben sizi Alma'n askeri kıyafetinde Alman esirleri arasına — sokmak istiyorum. Şimdi maksadımı anladınız| mı? Şimdi tabit meseleyi anlamıştım. Bu, tam benim istediğim bir işti. İşte bir âmir ki, seve seve maiyetinde çalışıla- bilir.. bizim alay kumamdanı —nerede, Albay Hilton nerede? Aralarında dağ- lar kadar fark vardı. O gene sözüne devam etti: — Tabit bu işe başlamaklan önce e - saslı birkaç meziyeti haiz olmanız lâ - zımdır. Çünkü istihbarat servisinde ça lışan bir sübâyın başlıca üç meziyete sahib olması lâzımdır: Evvelâ, zeki ve alkıllı olmalıdır. Malüm a, herkes zeki| olamaz., Size gelince, siz zeki ve akıl- lısınız!, Saniyen, bir istihbarat sübayı .| mutlaka dil bilmelidir. Sizin bu imti - hanı da muvaffakiyetle vereceğiniz a - şikârdır. Bahusus sizin aktörlük san - atiniz dil sahasındaki bilginizin kıyme- tni büsbütün arttırmaktadır. Bir istih- barat sübayının haiz olması lâzım ge- len üçüncü meziyet askeri bilgidir. İş- te sizin bu tarafmız eksiktir. Binaena- leyh bu eksiğinizi süratle tamamlatna- nız lâzımdır. Ben size burada kısa bir | ne harb akademisi kursu geçerim. Siz bu- na razısınız, değil mi?.. Büyük bir sevinç içinde — verdiğim muvafakat revabından sonraflır ki za- vallı Meyzonu hatırladım: — Ser, acaba siz her ikimizi birden istihbarat servisine — alamaz mısınız? dedim.. Benim tabur arkadaşım Mey - zonu kasdediyorum. Vakıâ onun Al- mancası benim kadar kuvvetli olma - makla beraber o da sizin için çok fay- dalı bir insan olabilir.. O, hariciye ne - zateti memurlarındandır. Bu itibarla esirleri isticvab etmek hususunda bir haylı iş görebilir.. Meselâ, onun diğer esirlerin gözü önünde beni isticvab et- mesi gayet enteresan olur. Onun teh - didlerine rağmen benim inad —ederek cevab vermeyişim, diğer esirlerin gö - zünde mevkiimi fevkalâde yükseltebi - lir. Albay bu fikrimi yabana atmadı: — Bu da entresan bir fikirdir, dedi. Fakat ben ayni bir taburdan iki sübayı birden geri hizmetine çekemem.. biraz sabrediniz!. İngiltereden takviye kıtaaltı aldığımız zaman onu da emrimize alı- rız.. şimdilik ben sizin hakkınızdaki müzekkerevi tabura yazmakla iktifa edeceğim... Hakkımda iyi bir not vermiş olma- sına rağmen kendisine bu meseleyi aç- tığım zaman tabur kumandanım küp- lere bindi. O, benim gibi genç sübay- ların kerarsâh hizmetlerinde « dalga geçme» lerini kat'iyen tecviz etmiyor- du. Ben onun bu «Dalga geçme» tabirin- den neyi kastettiğini bilmemekle bera- ber, karargâhta hiç de dalga geçmek niyetinde olmadığımı kendisine söyle- dim. Biz, her ne bahasına olursa olsun, har bi kazanmak istiyorduk. Ben bu büyük davavya, en faydalı en verimli bir şekil- de yardım etmek arzusunda idim, Ça- müurlu siperlerin içinde oturabilecek ve göğsünü kurşuna siper edebilecek kadar cesarete sahib yüz binlerce insan bulunabilirdi. Fakat bir Alman kadat Almanca konuşabilen kimsefler pek azdı... Tabur kumandanım, geri hizmetler aleyhinde bir sürü attı, tuttu. Hattâ li- va kumandanı generale bile telefon ev derek bu mesele hakkındaki itirazını ona da söyledi. Liva kumandanının ©- na ne cevab verdiğini bilmiyorum; lâ- kin aralarındaki telefon konuşma&ı birdenbire kesiliverdi. Ertesi gün taburdan ayrılırken, hakkımda hiç bir merasim yapılmadı; tabur mizikası, şerefime hiç bir şey çalmadı. Ben takımımla, lokarita arka- daşlarımla vedalaştım. Meyzon'a da «orevuar» dedini. Tabur kumandanı ©- rada voktu.. a zamanlar bu adamdan kadar nefret ettiğimi hayal meyal hatırlıyorum... (Arkası var) Cünün Bulmacası 12 53-4-6 6 78 9 do 1 & (at | : 5 Pa & B | '_i 4 Wler E” S ES”D eemimi el ekalim — " LAkİ (3 & |(- | t Ti |a uL HM -=_ .. ——— — SOLDAN SAĞA: - '1 — BSu taşıyan - Tecrübe et. 2 — Bilgili - Kapıların önündeki tahta. 3 — Biyah - Büyük anne. 4 — İnanmak masdarından emri hazır - Başında «D» si olsa ele batar. T — Zekâsı olan - Gölge, 8 — Emniyetli - Emniyetli. 9 — Defa - Kokulu bir nebat. 10 — Cereyan eden - aken» öolsa en erken. YUKARDAN AŞAĞI: 1 — İcki dağıtan - Zekide bulunan. 2 — BSaha - Gayret. $ — İcar - İcar. & — İstimdad nidası - Çıkana zid hare - ket yapan. ? — Denaet işleyen - Yıl. 8 — Kapıların önündeki tahta - İstimdad nidası. 9 — Büyük anne - Şimdi de. 10 — Zer'eden - Sonunda — «ken» olsa en erken. do e © S ö M 4& © 9 M 1 K E S A D Ü F İ Li Iz>x—lllzüa ZAl>liml>|x—lalelm>iril « >İzZİAİ—|İ> x- (x- Aİ>lizi>izizi»izi—İmi » İ—lA> ZM >|İ—)——İ—İ & rılnlmF—n>— İSİ—Zİ>İZİRİZİ—nlrİ « İ—İzi»|welMlz)—z| —e » i c İ Bvvelki bulmacanın halledilmiş şekli F Galatasaray ve Fener milli kümeden çekildiler Bu hususta Fener ve Galatasarayla beraber karar veren | Beşiktaş ve Vefa son dakikada kararlarından caydı!ar | Bugün başlaması mukarrer olan milli küme müsabakaları evvelce de haber verdiğimiz gibi maalesef yapılamıyacak- tır. Dört İstanbul klübü bu seneki milli küme talhimatnamesine itiraz etmişler ve itirazlarına da hiçbir cevab verilmemiş- tir. Bunun üzerine Fenerbahçe ve Gala- tasaray klüpleri milli küme müsabakala- rıma girmemeğe katt olarak karar ver- mişlerdir. Yalnız son dakikada Beşiktaş ve Vefa klüpleri bu husustaki kararları- nı değiştirerek müsabakalara iştirak et- maktedirler. Buna nazaran bugün Fener- bahçe sahasında Vefa, Taksim sahasında da Beşiktaş seremoni yaparak hükmen galib sayılacaklardır. Her iki sahada yak nız birinci kümeden geriye kalan takım larla gayri federelerin — teşkil muhtelit takımlar birer müsabaka yapi” Fenerbahçe ve Galhatasaraylılara nir zaran futbol federasyonunun verdiği yan | hş bir kararın tashihine imkân ve zamafi mevcudken bunun yapılmıyarak klüple rin müşkül vaziyette kalması bu neticeyi doğurmuştur. Maçların bu şekilde parça” lanmasile zevkle seyredilecek — müsaba* kalardan mahrum kalınması spor efkârl umumiyesini çok üzmüştür. Pera dün Şişliyi yenerek kupzyı aldı Dün Taksim stadında muhtelif futbol maçları yapıldı. İlk müsabaka Galatasa- ray lisesi - San'at mektebi arasında idi. İki takım da penaltıdan yaptıkları goller- le 1-1 berabere kaldılar. İkinci maç Askeri Tıbbiye - Yüksek Ti- caret mektebi arasında oldu, Askeri Tıb- biye takımı son dakikalarda bir gol ya- parak 1-0 kazandı. Günün son ve en mühim müsabakasını Şişli - Pera takımları yaptılar. Bu müsa- baka Taksim liğinin finali idi, İki takım da cidden güzel oynadılar. Pera çok tek- nik, Şişli sadece enerjikti Müsabaka baş- Jar başlamaz Peralılar sıkı ve kömbine hücumlarla hâkimiyeti ellerine aldılar. 15 inci dakikada Büdurinin mükemmal pasını Bambino köşeden Şişli kalesine soktu. Şişli buna müukabele etmek için birkaç tehlikel hücum yaptlıysa da neti- ce alamadı ve birinci devre 1-0 Pera le- hine neticelendi. İkinci devrede Şişli sert ve enerjik a- ,|taklarla Pera kalesini zorluyor. Devre- nin 14 üncü dakikasında Diran beraberlik golünü yaptı. Bu göl Peranın hâkimiye- tinin devamıma mâni olamıyor.. devrenin 30 uncu dakikasında Peradan İngiliz Art- /hur mükemmel bir şütle galibiyet sayı- smı attı. Bu sıtalarda hakem dışarı çıkıp sevircilerle kavga eden Sulduru saha dı- şında bıraktı ve netice değişmeden Pera müsabakayı 2-1 kazanarak Stadyom ku- pasını aldı... 4 : Pera — Cafatino - Mesinezi, Etyen - ) ya V Yeni neşriyat Cingeneler — Osman Öemal Kaygılının en güzel eseridir. Bugünlerde kitab halinde çı- kacak olan (Çingeneler) romanı okuyan - larda fevkalâde hayretler uyandıracak ka - dar emsalsiz ve orijinal bir eserdir. YÜRÜYÜŞ Münir Müeyyed Bekman Münir Müeyyed halk için yazdığı şliirleri - nl kitab halinde neşretti. Münir Müeyyedin bu kitabındaki şiirler, vatan aşkile yazılmış güzel birer eserdir. «Yürüyüş» de, istiklâl ve onu — takib eden inkilâb savaşının her safhasını ayrı ayrı gör mek, ayrı âayrı dinlemek mümkündür. Münir Müeyyedin temiz bir türkçe ile, fl- kir ve his terennüm ettiği şiirleri arasında mekteb kitablarma — almacak çok güzelleri vardır. Atalar sözü Sadi G. Kırımlı'nın topladığı Atalar sözü çok zengin bir eserdir. Hemen hemen işitil- miş, yazılmış bütün Atalar sözü bir araya toplanmış bir vaziyettedir. Mukaddeme ve Bibliyoğrafyası Selim Nüz- het Geçek tarafından yazılmıştır. İkbal kü- tübhanesi tarafından n_eşrodılmjş'dr. ŞEHİR TİYATROSU Tepebaşı Dram kısmi Gündüz #saat 15.80 da Gece sant 20.30 da KORKUNÇ GECE B porde İstiklâl eaddesi Komedi kızmı Güzdüz saat 15.80 da gece ssat 20.80 da — YÜZ KARASI 8 perde d Ordu mensubları, askerl 1 — Muvazzaf sübaylar, askeri mel” tebler talebesi sivil klüplere hiçbir SW retle giremiyecekler, yalnız yedek sübay"” lar, Yedek Sübay mektebi talebeleri V€ | orduda hizmeti mecburiyelerini —yapati efrad bulundukları yerin âmirinden mü* saade almak şartile izinli günlerinde ev“ kalarında yer alabileceklerdir. 2 — Ordumun bütün mensubları bulum" de almak şartile stvil spor teşkilâtınd! fenni ve idari herhangi bir vazife alabi- leceklerdir. 3 — Ordu mensubları muhtelit ve mill takım müsabakalarına, müsaadeye bağlı olarak, girebilirler. gelen doktor 've pul masrafını klüpler & diyorlardı. Hazirandan itibaren sıhhf mur ayene teşkilâtın göstereceği doktorlaf tarafından meccanen yapılacağı — gibi klüpler pul masrafından da muaf tutul muşlardır. , Culafi, Angelidis, Çiçoviç - Arthur, Bamr bino, Buduri, Murad, Taleas, Martyan, Nobar, Arşevir - Hraç, Şavafı Suldur, Mikrob, Diran... Hakem — Necdet (Karagümrük). M. T. Ö. Ankara borsası Açılış- kapanış fiatları 18 - 3 - 939 ÇEKLER Açılış 5,93 İSTİKR Türk borcu ! peşin D . M » » » l şadeli et dütünüĞüNüCERERUUR BAA AA ÇAA AAA ' TURAN Tiyatrosu Bugün saat 15 de geca 2080 da umuma Ertuğrul Sadi Tek ve arkadaşları Öündün : OTELLO & P. 1 Tabla Gece; GEZA KANUNU 3 P. (Sı) Atila revüsü - Miçe Poenaçof varyetesi ettikleri | telebeler ve spor — $ velce intisab ettikleri klüplerin müsabir | 4 — Şimdiye kadar teşkilâta kaydolr 'i : nan her idmancı sıhhf muayene çlmal Tnecburiyetinde idi ve bunun için lâzımi m Şişli — Armenak - Vlastardi, Alber * — _—'!m Ü ea n | FKN

Bu sayıdan diğer sayfalar: