16 Mart 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 13

16 Mart Son Postanın tarihi romanı: 12 Arkadan, Abdülvehab da yetişti. o| da, Battalın gözlerinden öperek: — Ey kahraman Hüseyin © Gazinin Ooğlu!.. Babanın ruhu, şâd olsun... Yü - Sümüzü ağarttın. Bir senedenberi ka - Taran bahtımıza, nurlâr saçlın... Ga 0 zÂn mübarek olsun. Diye, genç kahramanı tebrik etti, , Battal, nefsinde en küçük bir gurur duymayârak bütün bunları dinledi. Ve 4on i söylersiniz. Hoş ( söylersiniz. Fakat neyleyeyim ki, bu sözler, benim kulağıma girmez... Ben, ne mal için ve Be de şan için bu işlere girmedim. Sa" Gece, o dessas Şemastain, babamın ka” min: almak isterdim. Fakat ne yapa * Yur. ki onu ele geçiremedim. Onun i - Şin çok müteessirim. Diye, cevab verdi. Şamasın çadırının önünde, zafer da" ullar: çalınıyor, yanık sesli müezzin” Terin, ezen sesleri yükseliyordu. Bütün askerler, oradaki düzlüğe top İanıyorlar, arka arkaya saf bağlıyor - lardı. İmamlık makamına, Ömer bey geçti. Zafer şükranı olmak üzere, Iki rekât Bamaz eda edildi... Sonra Öner Obey Yüzünü askerlere çevirerek: — Yoldaşlar!.. Bize bu zaferi evvelâ Cenabıhak.. sonra, Battal kazandırdı. Şu andan itibaren kendisini serdarlığa Bağlar arasında gezerken gözüne ga- yet lâtif bir bahçe ilişti Bahçenin kenarından, billâr gibi bir ak sulu küçük bir dere akıyordu, Ka- vakların, salkımsöğüdlerin yeşil göl - geleri, oraya bir cennet manzarası ve riyordu. Her taraf, güller, yaseminler, şebboy» larla donarmıştı. Ağaçlardan altın top- ları gibi kayısılar, kıpkızıl elmalar, zümrüd gibi yeşil armudlar sarkmıştı. tayin ettim. Benden sonra, ona itaat e-| Ağaçlarda, türlü cinsten kuşlar ötü- deceksiniz. şüyor, o küçük dereciğin içinde süt gi- Dedi... Ve sonra Battala dönerek: (o | bi beyaz güvercinler yıkanıyordu. Bu cennet missli yeri, Battalın içi çekti, Ors#la biraz oturarak, bu lâtif manzaradın zevk almak istedi. Bahçede, çiçekleri sulayan bir ihti- yara: — Destur olursa, şurada biraz te- ferrüc etmek isterime Diye seslendi. İhtiyer Battalı görünce koşup geldi. — Ey muhterem gazi! Senin gibi mübarek bir zatın bahçemize ayak basması, bizim için dünyanın en büyük şerefidir. Buyur. Hoş geldin, safa gel- din. AAşkarı, kapının arkasındaki musura bağılayarsk Battalın koluna girdi. Bağ — Babanın ekmeğini istediğin za - man, buna mani olmak istediler. Fa - kat, mukadderatın önüne geçemediler, Görüyorsun ya, Allahın takdiri yerini buldu. Sözlerini ilâve etti, BATTALIN İLK AŞKI Battal, ganimet eşyasından ve Şemâ- sın hazinelerinden, bir şey kabul etme- di, Ömer bey tarafından kendisine ve- rilen bütün o kıymetli atları, silâhları, heybeler dolusu altınları, kâmilen as - kerlere taksim etti, — Bana, babamın ekmeği kifayet €- der Dedi. Onun bu tok gözlülüğü, kendisini! 8skerlere bir kat daha sevdirdi. Artık! herkes, candan ve yürekten Battala| bağlanıvermişti. Bu halden müteessir olan ve kalbi | | hased ateşlerile yanam bir kimse varsa, | © da Abdüsselâm idi... Muharebede gösterdiği beceriksizlik yüzünden, 78 - ten askerlerin muhabbet ve hürmetle- Tini kayhetmişti. Şimdi kendisi azledi- lerek yerine Battal (geçirilince, artık oralarda dursmadı. Atını sürerek; ten ba yollardan yalnız başına Malatyaya geldi evinin köşesine çekildi. Battalın başına geçtiği Türk ordusu, | büyük bir zafer alayı ile şehre girdi.| Erkek, kadın, genç ve ihtiyar, bütün! Malatya halkı yollara dökülerek, Bat- talın önüne geçtiler. Onun ellerini ve | dizlerini öptüler. Gazasını tebrik ede- e kendisine (Gazi) ünvanını verdi - SPORCULAR Düştünüz yaralandınız Mikroplar üzerinde Öldürücü tesiri haiz VİROZA iran. sürünüz. ve Tekrar Oyuna Başlayın ROMATİZMA LUMBAGO SİYATİK | ARKA BEL Ömer Meyan için şehirde bir ko- nak döşetip ona hediye etmek istedi |) ve BÜTÜN AĞRILARA KARŞI | Yakat Battal: — Babamdan kalan ev, bana yeter, Diye, bunu da kabul etmedi. İ Valldesi Salde hatun, zaptolunmaz bir sevinç içinde, adetâ kendini kaybet- b mişti. Kollarını kahraman oğlunun | boynuna dolamıştı. — Ne mutlu bana ki, senin gibi bir İ evlâd doğurmuşum. | Diye, feryad ediyor. şidumanlık göz yaşları döküyordu. İ * Aaradam kısa bir zaman geçti. | Bir gün Battai, Devsade Aşkara bi-* | nerek, Malatya bağlarında şöyle bir cevelan yapıp gönlünü ferahlandırmak | istedi. > | Yazan: ZİYA ŞAKİR attalın ilik aşkı Atını sürerek tenha yolla dan Malatyaya geldi evine giderek şilteler, seccadeler geti- 1ip dere kenarına serdi. Battal, bir müddet ihtiyar ile konuş- tu, Sonra, arkasından bir ayak sesi duydu. Başını çevirip baktığı zaman kalbinde, o zamana kadar hissetmediği bir heyecanı ve çarpıntı duydu... Çünkü, emsalsiz yüzelliğe malik olan dilber bir kız, oturduğu yere doğru geliyor. Elinde, büyük bir tepsi getiriyordu. İhtiyar adam, kızı Battala takdim etti; — Torunum, Zeyneb... Babası, on beş sene evvel, mübarek babanla bir cenge giderek, orada şehid düştü, O za- man Zeyneb, henüz beşikte idi. Onu, o zamandanberi ben büyüttüm. Dedi. Battal, hemen ayağa kalktı. Sağ elini göğsüne koyarak büyük bir nezaketle Zeynebi selâmladı. Zeyneb, meyva dolu tepsiyi, Batta- Im önüne yerleştirdi. Gümüş bir tas içinde bulunan tatlı nar şerbetini genç serdara takdim etti, Sonra, hürmetle eğilerek: — Memleketimizin yüzünü ağartan ve bugün de fakir &imize şerefler sa- çan Battal Gaziye küçük bir armağa - nım olsun. (Arkası var) İstanbul İkinci İflâs Memur murluğundan: Müfliş Cumanın masasına gelen alacaklı | Hanri ustun istediği 385 liranın 6 inci &- raya kaydına ve Antuvan Zahrabın kira o - larak istediği 138 lira 85 kuruşun sıra def - İ erine kayıd ve kabulüne karar verildiği gi- İbi Avram Haralambidis vekili Avukat Evye- İ aldisin istediği 418 liranın borcu olmadığı - İsa müflis bayan etmiş olmasına ve hüdise - İpin muhakemetön halli lâzım geldiğinden Evyenidinin müvekkiline izafeten istediği 418 lira hakkındaki talebin reddine ve sira def- terinin bu süretle düzeltilmesine iflâs ida - resinoe karar vermiş olduğu ân olu - (16017) Karaköy - Kemeraltı ALi RİZA GEBZELİ ak ee hakiki Ford yedek par, İN çaları gelmiştir. !B Kaynakçımız Amerikan sistemi gü- İ rantili Jâstik tamirlerine başladı Tataristan siye Hiçbir mem'ekette cinayetler Tataristandaki kadar az münteşir değildir. Suçluların kolayca kaçtıkları odada hırsı tahrik edecek hiç birşey yoktur İkindi izle ae Tercüme edin: Bir Yahudinin kölesi efendisini bağda katletmişti. En yakın akrabalar şikâyet ettiler. Suçlu yakalandı. Bu zavallının muhakemesi görüldüğü sırada, bazı sofu müslümanlar onu Türk olmağa sevketti. ler, Bu suretle affını temin edebilecekle- ri ümidinde idiler, Kam'ın verdiği idam kararına karşı mücrimin ihtidasım ileri sürdüler, Şurasını ilâve etmek icab ey- ler ki Tatar kanun mücrimin tecavüze maruz olan kimse, yahud varisleri tara- fından idam edilmesini âmirdir. Onun! için, bir Türkün Yahudilere terkedilemi. yeceği yolurkia itiraz ettiler. Fakat bey- hude yere. Kam şu cevabı verdi: — Eğer kardeşim suçlu olsaydı ben o- nu kendilerine terkederdim. Eğer ihti dası haksane ise bunun mükâfatını ver- meyi Cenabıhakka bırakıyorum. Ben yal- vız adulet vazifesini ifa etmekle mükel- lefim. Maamafih, sofu müslümanların entri- kaları hükmü Cuma günü öğleden son- raya kadar tehir ettirmeğe muvaffak ol- muştu, Bu de yeni müslüman lehinde bir hareketti, çünkü kanun, zarara uğramış kimseleri yirmi dört saat zarfında hük- mü icraya mecbur eder. Yahudileri gi- neş batınca yevmi sebt için evlerine ka- patmağa mecbur eden bir kanun da vardı. Böyle olmakla beraber, katli, pranga- ya vurulmuş bir halde, siyaset yerine gö- türüldü. Fakat burada da yeni bir mania çıktı. Yahudiler kan dökemezlerdi. Bir tellâl şehinde Molaşarak kendilerine ve- kâlet edecek birini, bulmak için mühim bir meblâğ vâdetti. Gayet fakir ve sefil bir halk arasmda bu İlân semeresiz kal- dı, Bu yeni hâdise Kam'ın mahkemes'ne arzolundu. Sofular bundan pek istifade edeceklerini ümid eyhiyorlardı. Fakat) eeeeessin: intizarları boşa çıktı, Maksoud Guirray Yahukillere müerimi ahdı atik ahkâmına göre idam etmek müsaadesin! verdi. Sah- ne mücrimi taşlama suretile nihayete erdi, Evvelce bahsettiğim Türk kanunu, ya- ni müerimi tecavüz görmüş kimseye terkeden kanun Kur'ana istinad eder. Kur'an maktulün en yakın akrabasma katilin kenanı bildiği gib: kullanmak hakkımı verir, Yukamda görüldüğü #ze- re, Türkiyede miiddei taraf #öamda ha- zır bulunur, Kur'an ahkâmına daha har. fi harfine riayet eden Tatar kanunu idam işini doğrudan doğruya müddei tarafa tevdi eder. Müşaherelerime nazaran, Türklerde cellâd darbeyi indirmek için mücrimi kurtarmak üzere teklif edilen meblâğın reddedilmesini bekler. Bir ka. idınm kocasının kanmı satması nadir de- gikiir. Tatarimtanda ise, bilâkis, bıçağı kendi elile batırmağa mecbur olan kadın hiçbir teklife kapılıp ta bundan vazgeç mez, İntikam almak işini kendisine bıra- kan kanun onu başka ttirlü hislere ku- lâk vermiyecek bir hale sokar. Prensin zabitlerinden biri, elinde gümüş bir bal tayı havaya ki; ak mücrimin önü w- ra yürür, onu siyaset meydanma götü. rür ve idamında hazır bulunur. Hiçbir memlekette cinayetler Tataris- tandaki kadar 22 münteşir de; ler. Suçluların kolayca banal EE larda hırs ve tamahı tahrik edecek biçbir $ey yoktur. Daha çok menafi arzeden Kırım yarımadası hergün kâpandığı için, cezadan kurtulmak hususunda hiçbir ü- mid bırakmaz. Bundan dolayıdır ki payi- tahtın emniyeti hakkında ittihaz edilmiş hiçbir tedbir müşahede edilmiyor. Payi. tahtta yalnız hükümdara aid muhafızlar. dan başka muhafız yoktur, Prensin otur. duğu saray vaktile tamamen Çin tarzın- da yapılmış olduğu halde Türk tarzına göre tamir edilmiştir. Hâlâ ilk inşa tar. zının güzelliklerini muhafaza ediyor. Şehrin bir ucunda kâlndir. Etrafında gü- yet yüksek kayalar vardır. İçinde su mebzuldür. Gayet hoş bir surette köşk- lere ve bahçelere tevzi olunur, Maama- fih, göze yalnız çıplak kaya mahzaraları arzeklen bu vaziyet Kam'r sık sık dağlara Hüsay'ı Cahid Yalçın İgiderek gayet mütenevvi sahnelerden zevk almağa sevkeyliyor. Kırım kıt'asını temadi en Nogay ovalarının bemen hemen deniz seviyesi yüksekliğinde bulunduğunu, berzahın O tuz, kırk kadem irtifaında yüksek bir se« viye arzettiğini yukarıda söylemiştik. Bu yüksek ova yarımadanın şimali yarı- sırı işgal ediyor. Sonra arazi kayalık bir bal alıyor, dağlar yükselerek garilan şarka Göğru uzanıyor ve Çadırdağı bun | Yara hâkim oluyor. Bu dağ denize pek ya- | | ikin bir » Onun için, kaidesi | hava yölielesınle pek yardım | Ğ i edemiyor. İkinci derecede dağlar arssi- ma idhal edilebilir. Fakat bizim yarım küremizin haritasına göz gezüirilirse Ça- dırdağının Alp dağlarını Kafkas ile bir« eştiren bir zincir teşkil ettiği kabul olu. | nur. Filhakika, Avrupayı gürbdan şarka © doğru kateden Apenin dağları kolunun İ Almanyayı İtalyadan, Lehistanı Maca“ ristandan ve Eflâkı eski Trakyadan ayırs dığı görülür. Nihayet, Karadenize dak aktan sonra, ayni istikamette, Kırımın cenub kısmında tekrar meydana çıkan, Sabach denidi ile Pont-Fuxin arasında pek dar bir geçid bırakarak, Kafkas na- mu altında, Haşırdenizine kâdar ilerler En sonra, Tibet namı altında bir daha meydana çıkarak Asyanm şark ai " kadar uzanır. Bu dağların silsilesi manalara, Ğ bünyelerine, ihtiva ettikleri müs ehased j lere, malik oldukları maden cevherleri © ne ald tafsilâtta da göze çarpar ve bune vi larla da sabit olur. Kırımda fik göze çarpan şey yeknesak bir kaya yatağını mevcudiyetidir. Ayn? İseviyedeki bütün dağların tepesinde bu vardır. , i il (Arkası var) ese senemsammsnamasmsame “Bana inanınız e Bu Süt kreması usulü sayesinde 50 yaşindaki birçok kadınlar, ancak 30 yaşlarında / gürüneceklerdir. Oklarla işaret edilen yerlere tatbik ediniz. Sonra da bütün yüz ve boynunuza sürünüz. Buruşmuş, solmuş ve gevşemiş bir cildi tazeleyip gen ek için işte siz6 basit bir sual: Takim ve tasfiye edilmiş bir miktar süt kremasını bir miktar saf zeylnyeğile karıştırınız. Sonra hepsini iki kısım en iyi koma —— ile karıştırınız. Bu balita, cildimizi besleyip tazeleştirecek ve inanılmaz bir güzellik temin edecektir. Bir aktris gençlik manzarasını mu- bafaza ve idame için bu basit usulü tatbik etmiş ve 70 yaşında genç ke dın rollerini oynamıştır. Eczacınız da, bu halitayı size ibzar edebilir. Fakat muhteviyatı az miktarda olmakla be. raber pnhalıya mal olur. (Yağsız) be p yaz rengindeki Tokalon kreminin ter kibinde saf zeytinyağile ihzar edilmiş süt kreması mevcuddur. Cildinizi bes lemek için en mükemmel ve bakiki bir cild unsurudur. Her halde meni nuniyetbahş . semeresi (garantilidir, Aksi halde paranız iade edilebilir.