(Baştarafı 7 inci sayfada) azmetmiş bulunuyor. rahatsızlığı duyuyor. yg MM iyı kabul etmiyecektir. Daha yeniş ve daha cesur bir plân lâzım “Yani bu hal çaresi yürüyemiyecektir. “Daha geniş ve daha cesur bir plân araştır. mak lâzımdır. Afrika haritasına bir ba - ©Xış, Büyük Britanyanm bu kıtanın şar - kımı bir bütün halinde elinde tutmakta »rar etmiye mecbur olduğunu, Cape projesinden vazgeçemiyeceğini a - çıkça gösterir. Tabii ki Fransada o ka - diği, inkişaf ettirdiği şimal ve şimali gar- bi Afrikası kontrolünden vazgeçmiyecek- tir. l Şu halde eğer Almanyaya muhakkak | € Afrikadan bir koloni verilmesi icab edi - # yorsa, geriye garb kısmı kalıyor. Togo - Jandla İngiliz (Cameroon) una, Fransız İ Cameroonile Negeria da katılınca Al- mânyaya » Fransız, İngiliz müstemleke » erinden uzakta - geniş, kıymetli bir müs. temlek verilmiş olur. Hak uğrunda göze alınacak bu feda - kârliğın İngiltereye yapacağı ekonomik © We stratejik zsrarlar inkâr edilemez. Fa- kat pörülüyor ki on dokuzuncu asır müs- temleke siyasetinin dar çerçevesi içinde “bundan başka bir çare bulmıya da imkân yoktur. Bununla beraber işin hakikati şudur: On dokuzuncu asra aid fikirler, diğer sa- halarda olduğu gib! müstemleke bah - #inde de yıpranmıstır, bir yana birakti - #mıya mahkümdur. Dünya polilikasım idare eden İngilte- Te - her vakitki gib! gene nazariye yerine pratik ihtiyaçlara dayanarak « eski fikir. erin yerine yenilerin! koymakta önayak oldu. San'at sahasında mücadelesiz uz « Jaşmak, milletler aram anlaşmamazlık - ları harbsiz halletmex İsteyişimiz, 1914 tenberi görüşümüzün ne kadar değişli - ine delâlet eden siyasi yeniliklerdir. Emperyalist f'kirlerimizdeki değişiklik te bunlardan ger! kalmıyor. İtiraf edilme. mekle, hakikat olamamakla beraber, «im- paratorluktan vazgeçmez siyasetimiz he « men imparatorluğu kurar kurmaz Ken - Gini hissettirdi. Tıpkı banker Amerika - nın birdenbira bir hayır adamı oluver. mesi gibi... Dominyonları ana vatana bağ- Jiyan bağlar görülmez ve ancak duyula- bilir derecede zavıf'adı. Asırlaria zorla birleşmiye uğraştığımız: İrlanda ayrıldı, dere istikliline kavuştu. Asırlarla zorla parçalamıya çaıştığımız Hindistan bir - leşti, muhta dare oldu. Mısırla Irak haritada artık bizim reng'imizde göste - Tilmiyor. Büyük Britanya: küvvetin men. İant vasıtası olduğun inanmaktan vaz ger Dünya bir fırsat daha kaybedecek Bu emperyallamden uzaklaşma cere- yanının yayılmaması için mantıkt hiç bir sebeb görünmüyor. Modern düşünüşe olmıya lâyık değilmiş gibi musmele| hiç bir siyasi ve ekonomik maksada ya - olmasından sinirleniyor. Müstem-| ramıyan, sırf Avrupa milletleri arasnda tek'büyük devlet olarak kalma -| tehlikeli bir rekabete sebeb olan bir ta - karşı İngiliz milleti Versıyda aç|rika dominyonunu, vaktile Roma impara- bu kadar çok varken başkasının| geri kalan tarafları baştan başa iptidal, sızlanmasını hoş göremiyor.| vahşi bir zenci memleketidir. Bir beyaz- umumiyetle Alman taleblerine kuv-| lar memleketi değildir. bir destek oluyor. Fakat prensip iti-| Alman şikâyetini hal için bu kıt'a yeni Almanyaya müstemlekelerinin ve-| baştan bölüşülecek değildir. Fakat yu taraflar olanlar bile meselenin| kanda sayılan yerler hariç tutulmak şar-| i cihetine geçiline2 şaşırıp kalıyor »| tile, beynelmilel bir hele konulmalıdır. Emperyalizmin Güçlük son derecede, İlk bakışta en kı-| olduğunu anlıyabilen makul bir asrın baş yolun Almanyava, Büyük Harbden| vuracağı makul çare aneak şu olabilir müstemlekelerini geri vermek -| Afrikada her millet parasının geçeceği, ibaret olduğu sanılır. Halbuki; Ha -| geniş, serbest bir ticaret mmtiskası ve İngilterenin - Togolanâ ve Ca | beynelmilel bir sivil teşkilât kurmak. müstesna - bu müstemlekeleri Ne yazık ki bu işin başarılması yalnız|ğ i sahibine verebileceği son derece şüp-| Büyük Britanyaya deği:, beynelmilel ah- ir. Dominyonları zorlıyamayız. A -İlâk ve siyasi zekâ seviyeleri birbirinden ile Yeni, Zelanda belki de Pa -| farklı olan diğer memleketlera de bakı - mandalarından vazgeçmiyecekler -| yor. İngiliz kavmı henüz cahil iken bile » «Cenubi Afrikas mız Alman «cenubu | siyast sevki tab'isindeki ileri görüşlülü - İğârki Afrikasıs ndan e: çekmiye razı ol -| ğünü tarihe isbat etmiştir. Fransa (Tou- uyacaktır, Şarki Afrikada Kenya, ken-|is) XI sine kavuştuğu vakit, Büyük Al İtalyan Habeşistan (le Alman 'Tan-| fred İngiltere birliğini yaratalı asırlar ol. arasında bırakacak böyle bir an-|muştu. İtalya ile Almanya ise (Cavour) göre, Afrikanın bugünkü taksim şekli rih hatasıdır. Mısın, müstakil cenubi Af- düne karışmış bir fikir la Bismarklarını asıriarI3 beklediler. İn - gilterede Cromwel'ın diktatörlüğü, Fran- sadaki Napoleon diktatörlüğünü çok evvel değildi. Hele Almanya ile İtalyada Hitler ve Mussolini diktatörlüklerini ne kadar geride bırakmış oldu. İngiltere, imparatorluk kurmıya t8 kraliçe Eli - sabeth zamanında başladı. Fransa bu yo. la ancak on sekizinci asırda girdi. A! - manya ile İtalya ise on dokuzuncu asrın Hartum. | sorunu bulmadan ona uyamadılar, Almanya ile İtalya siyasi tecrübeler devresini geçirmekte sıkışık bir vaziyete dar iyi teşkilâtlandırdığı, medenileştir | gİFMİŞ bulunuyorlar, Fransızlar rakib du. Jarı ortadan kaldırıp bütün Fran « sayı bir krallık yapabilmek için ne ka - dar uzun zamaniar uğraşmışlardı. İngi - lizler krallığın nüfuzunu azaltmak. dağ | inik ferd kuvvetlerini merkezleştirmek | yolunda ne uzun emekler sarfetmişlerdi. İtalya ile Almanya bütün bunları bir kâ- bus gibi 1840-1940 arssına sıkıştırdılar. Biz İngilizler bütün bu merhaleleri nor. mal olarak geçirdik. Binaenaleyh şimdi de taşkın bir milliyetçilikten yeni bir mil. letler arası nizama ve harbsiz bir dünyaya itidalle gecebiliriz Büyük Alfred bizi hir millet yaptığı gündenberi tedricen geçir. diğimiz milli istihaleler sayesinde bugün geçmişteki Heptarchy (4) ye nasıl sü » künla bakabiliyorsak, gelecekteki yeni bir dünya vaziyetini de ayni temkin ve itidalle karşılıyab'liriz. Evet, bir «Avru. pe birliği nin doğması için asırlar ister, bunu biliyoruz. Fakat psikolojik bakım - dan dönüm noktasını geçmiş bulunuyo - ruz. Ve bu yeniliğin hakikat olmasını za- ruri görüyoruz. Bugün bir Mercianın kendini İngiliz saydığı gibi bir Avustralyanın da ken - dini Alman farzetmesini o bekliyemeviz. Hattâ Bavyeralılar bile Alman oldukları. nı ancak şuurlu bir gayret sarfile hatır « ıyabilirler. Zira, diş süren bir kü:ük ço- cuk gibi, ihsan da entelektüel ve ruhl 'n- kişaf merhalelerinden birer birer geç » miye mecburdur, Bu merhaleleri bir sıç- ramada geçenlere ancak mitolojide rast- lanır, Siyast merhaleleri değil menetmek, hattâ hızlandırmıya kalkışmak bile teh. Tikelidir. Almanyadaki bugünkü buhran, diğer memleketlerde asırlara süren mer. heleleri; Almanyanın asırlarla devam e den bir durguntuktan sonra kısa bir za - mana sığdırmak istemesinden doğuyor. Bu kadır tehlikeli bir tecrilbeyi geçistire. bilir veya geçistiremez, 6 başka mesele. Bizim için böyle bir denemeye girismenin faydasızlığını iddia etmek ve Almanya » dan derhal bizim yetistiğimiz siyasi ol - gunluğu istemek manasız olur. Rüylik Britanva emperyalizminin ro - mantik tarihindek! cazibeye tutulan Al manyayı bütün o fikirlerin eskimiş oldu- Euna İkna edemiyeceğimiz apaçık. Onu muhakkak ki beynelmilel bir Afrika fik. rine alıştıramayız. Olsa olsa Büyük Bri. tanya; diğer milletlerin bu geriliğini göz önüne alarak kendisi onlara uymuya ça - (4) Vaktile yedi Sakson krah tarafından idare edilen İngütere. SON POSTA OR ünden harbedecek mi?) Galatasaray, Beşiktaş | et ? me metin. | öy sym dd çam Şildden çekildiler ha sonra da delikanlılar sabah gezintisine| ride kalmıştım. Katırlarla yukarı cıkam Pazar gi lıyacak olan şili) gidiyorlar. Onlar gözden kaybolduktan | her köylüye soruyorum: kel ie sonra; Ekrem Karay çantasından bir kese | — Bursaya daha çok var mı?. çin klüp murahhasları dün akşam saat | Kâğıdı çıkarıp biza uzatıyor: Kime sorsam gülerek: 18 de bölge merkezinde toplanmışlar - — Size fındıkla üzüm getirdim. yolda| — Eh, iki saatta varırsınız!, : dır. Bu maçlara Güneş ligden çekildi. | yersiniz. Aklıma gelişimiz geliyor. bit. Diyordu. Yürüyor, yürüyor, dakika - ği, İSpor, Altınordu, Anadolu da ta-)tebi çıkışta olduğu gibi, inişte de kö -|lar, saatler geçiyor. Bu iki saat bitmiyor. otelin nazik ve misa-| du. Karşıdan Bursa gözükmüştü. Hâlâ ikt ceklerini, aksi takdirde iştirak edemi-| Yorlar. Meteoroloji yeceklerini bildirmişlerdir. Bölge di -| ve büyük köpeği de üç rektörü müsabakaların bu sene bitiri. | beraber yürüyor şu şartlar dairesinde çekilmiştir: 1 — İlk hafta birinci küme takımla Tı İkinci küme takımlarile karşılaşa - cak, ve mağlub olan takım elimine ola- cak, fakat o günkü hasılatı o alacak - tır. 2 — Geriye kalan 8 takım aralarında dömif'na! ve finali kur'aya göre oynı» yacaklardır. 3 — Bu hafta Kasımpaşa - Anado - Yuhisar arasında Taksim stadında oy - nanacak ve ikinci küme şampiyonunu tayin edecek olan maç ayni zamanda şili müsabakası da addedileçektir. 4 — Final müsabakası Taksim sta - dında oynanacaktır. Kur'a neticesi taayyün eden ve bu hafta Fenerbahçe ve Şeref stadlarında oynanacak olan şild karşılaşmalarını aşağıya yazıyoruz; Taksim stadında da Cumartesi günü B takımları şampiyo- nunu tayin edecek olan Fener - Gala - tasaray ve Pazar günü de ikinci küme Tig ve şihl müsabakası olan Kasımpaşa- Anadoluhisar maçları yapılacaktır. Taksim: stadı: Anadoluhisar - Kasım- paşa. Fenerhahçe stadı: Beylerbeyi » Ga -| binler, lata Gençler, Hilâl - Eyüb, Fenerbah -| icadlarla gemilerde hem yer, hem de çe - Fener Yılmaz. Beşiktaş stadı: Süleymaniye - Bo -| tasarruflar esnasında kömür ve yağ sar- Hayatım : Darülbedayi kurulurken (Baştarifı & inci sayfada) Donanma cemiyetinden sonra kuru. lan elddi tiyatro Darülbedayidir. İki defa teşekkül eden bu müesseseyi kur mağa, Rıdvan paşajade Reşad Obey, memleketin ciddi, dei toplu bir t- yalroya ihtiyacı olduğunu nazarı iti bare alarak teşebbüs etmişti. 1914 de İstanbulda şehremini bulunan Cemil paşa tarafından bir konservatuar ku- rulması düşünü! ü. Bu iş için de Paristen Odeor trosu müdürü An- tuvan getirildi. Şebzadebaşında Lets. fet apartımanında kurulan (Derülbe dayii Osmani)nin umum müdürlüğünü bu zat deruhde etti. Temaşamıza bü * yük hizmetlerde bulunan Reşad Rid - van bey de heyeti temsiliye müdürü didu. İlk teşebbüs stralarında Reşad Rıdvan bey bizi de davet etti. Başta üstad Fehim olmak üzere, Ha- san elendi, Abdi, Büyük Şevki, Ame - rika tiyatrosu direktörü Merhum Ha. san efendi ve ben bu toplantıya iştirak ettik. Reşari Rıdvan beyle çok uzun süren sâmimi bir müsahabe yaptık. (Arkası var) Takas komisyonu toplandı Dün takas komisyonu toplanmıştır. Komisyon, mutad takas muamelelerile iştigal etmiştir. ışacak ve Afrikanın Meyerin esası tu - tularak yeniden bölüşülmesine razı ola- caktır. Şayed bu olursa, dünya hiç şüphesiz)leyip gidiyor. Kurslar açacağız, mütenas- ilerde, bir kere daha kaybedilmiş bir fır-İsıslar getireceğiz, ne yapmak lâzımsa yâ sat arkasından yanacaktır. Çeviren: Neyyir Kemal Reşad -Atıl isimli sanı kendine o derece bağlıyor ki, hâlâ Saat 10 da hareket etmiştik. Bir hu -|dünya cenneti gözlerimin önündedir. Bu çukta Kirazlıyaylaya gelebildik Süratle | cenneti size kalemle anlatamam, objek - öğle yemeğini yedik. Bir saate de Kara.| tif te beceriksiz kahr. Uludağın nasıl bir belen karakoluna vardık. Teğmen Şük -| Türkiye cenneti olduğunu anlamak ister. rüye kısa bir misafiretten sonra kayak -| seniz, kalkıp gidiniz. «Ya zahmet?» de - larımızı orada bıraktık, «Elma çukuru; | meyin!.. Her nimet bir zahmet mukabili. denilen katır yolunu takiben yürüyerek | dir. Uludağı görünüz! : tam dört saatte, dik bayırlardan Bursayı BİTTİ Hergün: Vapur dedikoduların cörmemize mâni oldukları tehlike içi e si bunları sürşaflu kazanlar Ölü|fan edilemez; bu devir geçmiştir. Türki. bamule tasarruf ediliyor ve nihayet bül ye, fen ister, ilim ister, ihtisas ister ve kullanacak mütehassıs yoktur di- a Kİ e ye bunu da mu «bid'at» sayacağız? Bye idin ağ! Muhittin Birgen near sansaana MEVLÜD için 26/2/39 Cumartesi günü öğle na - beğenmiyen kafalar, sadece cahil insan- lardır ve bunların yaptıkları hareket bu zaman İçin tam manasile irticai bir zih- niyetin eseri sayılmak lâzımdır. Bu mem- lekette bundan sonra irtica, sakallı, bi- yıklı, Kavuklu ve cübbeli olacak değil. dir; bizde irtica bundan sonra ancak bu şekilde olur, Halbuki iş öyle.değil, eğer turbin kullanmasını bilmiyorsak öğrene- çeğiz. Modern kazınları iyi kullanmak — — dikkatle çalışmak lâzım geldi- ini Biz ve dikkat edeceğiz. Şapka İİ yanara giymek, dansetmekle eek olmaz. Avrupahlık bunüardır, Ya bunları da öğ- reneceğiz, yahud «islemezük', devrine dönüp başımızı önümüze eğmeğe razı ola- cağız! Ben eminim ki 20 senede çürüğe çıka- rılmak üzere yaptırılmış olan bu Trak tipi gemileri biz on beş sene ku'lanabilir. sek kendimizi bahtiyar saymamız lâzım gelir. Çünkü, biz bu nevi makineleri ve kazanları kullanmasını bilmiyoruz. Bu gemilerin nazik elektrik tertibatını mu. vaffakiyetle kullanacak, bunların bakım. Ailesi namına oğlu Hamdi Kara Hasan Açılış- kapanış fiatları 23 -2-939 ya hiç yoktur, yahud da çok azdir. Fakat, zarar yok, düşe kulka, kıra döke bunları da öğreneceğiz. Meşhur Hadde Hane mü- hendisliği ile kalacak değiliz, dünya iler Pıp bu işleri biz de öğreneceğiz! Eskiden yolda gemiler yürür, « yel ö-