Münasebetsizlikler akm dostluğumuz yoktu. Fa - kat nerede karşılaşırsak selâm laşıyorduk. Dünde Köprü üzerinde karşılaştık. Her zamanki gibi selâm ve. rip geçecektim. — Bir dakika vaktiniz varsa, sizin Üs görüşmek istiyordum — Hiç işim yok. istedi; ruz. — Yeni bir cemiyet kuruyorum, si zin de bu cemiyete dahil olup olmı Bağınızı öğrenmek istedim. Cemiy İmin ismi: «Münasebetsizliklerle mü cadele cemiyetis.. maksadı teşekkülü beb olmuştu. Şoför başını pencereden uzattı: «Bir dakika dursan (opatlardın, değil mi?» dedi; — Cemiyet bununla da mücadele & decektir. Yıkılan Eminönü hanının önüne gel- biz canavar seyrine da » vet ediyordu. — Hele böyle münasebetsizliklerle dele cemiyetimizin en ilerde ta - tacağı işlerdendir. Eminönü (gibi bir meydanı, Cinci meydanı yerine koy - mek münasebetsizliğinde bulunuyor » lar. Borsa mevkifinde tramvaya i cektim: — Ben de bineyim. Sultanahmedâr inerim! Defi. Birlikte otramvaya bindi. | Tramvay tesâdüfen tenha idi. Üç kişi lik bir grüp iki kişilik koltuklardan bi- rini ters çevirmişler, tandır muhabbe-| tine dalmışlardı. — Cemiyetin mücadele edeceği ig - lerden. Kondüktör yanımıza geldi: — Ağabey biletiniz. — Biz ağabeyiz değil mi? Bununla da mücadele etmeli. Böylece belki fki saat yakamı bırak» madı. Nihayet bir vesile bulup ayr” hınca kendi kendime: — İlim adamı tarafndan gösterilen İ nezaketi böylece sulistimal etmek doğ- #sminden belli değil mi? & w Evet belM gibi. — Ne tarafa doğru gidiyorsunuz, E. minönüne mi? Ben de o tarafa doğru gâtyorum Beraber yürüyelim konu - puruz. Yol Gstünde durup başkalarının geçmelerine mâni olmamız, bir nevi münasebetsizliktir. Cemiyetin prensip- lerine uymaz. Yanyana yürtiyorduk. Yolun solunu takib ederek koşan birile burun buru - ha geldik. Dikkatli davranmamış ol - saydık, ikimizi birden yere devirecek- w: — İşte cemiyetin mücadele edeceği piünasebetsiniiklerden biri daha! Birbirile dost oldukları belli #i kişi önümüz sıra gidiyorlardı. Biri bir şey söyledi. Öteki bir kahkaha attı. Birbir. lerini ftelediler. — İşte cemiyet bunlarla da mücade- le edecek. İ rusu münasebetsizlik! Köprübaşına gelmiştik. (Köprüden| Diye söylendim ve gayriihtiyari ilâ - cankurtaran kaldırımından (Köprüye! ve etlim: i — Cemiyet bu işle de mücadele et- meli! İsmet Hubüsi | bine - &oğru yürüyen bir kadın, Reşadiye caddesinden hızla gelen bir taksi oto » eobilinin bir Jâhze yavaşlamasına se i Amerikada 14 saniyede bir çocuk doğuyor Amerikadaki is- tatistiklere (göre, her 14 saniyede bir çocuk doğmak. ta ve her 27 sank yeye bir ölüm vak'ası isabet ei- | mektedir. İkiz hemşire'er ayni günde doğurdu'ar İngilterede Wal. sall'da ayni evde oturan kasabanın tanınmış Ikiz hem pireleri ayni gün- fe doğurmuşlar, birisinin kızı, di- derinm oğlu ol muştur. Doğum si- ralarında hastala. gın yattığı bir odıdan diğer odaya kan ter içinde seğirterek doğuma nezaret &- den doktor, hayatında, ş ye kad böyle bir vak'aya rastlamadığını sö # Yeşil dş 16 mer asırda İngüterede kadınlar öst erinden birini yeşile boyamak moda- Aradan çok zaman geçti. Kafamın © hâdiseyi saklıyan hüceyresini ha- rekete getirmedim. Fakat anlaşılı » yor ki, meselenin esasını seviye, mu- bit ve aile itibarile uygun olmıyan bir münasebetten sıyrılmanın çare- si teşkil etmektedir. Ben 6 zaman kestirme bir tarzı hal teklif etmişim, okuyucum cesa. rel edememiş, meseleyi zamahın halletmesine bırakmış; şimdi hare » ketinden nadim, artık kat'i adımı a“ tacaktır. Kıza hitaben bir mektub yazmış, yollamadan önce suretini bana göndermiş, münasib görüp görmediğimi soruyor, Okudum. Vereceğim cevab şudur: — Gönül inde yazı bir neştere benzer, Yaptığı hata, açtığı yara ka- bili tamir değildir, derdinizi şifa « hen söylemeyi tercih ediniz. * Yeniden alevlenen Eski bir mesele Güzel kâğıd üzerine güzel bir ya- x: İle yazılmış bir mektub aldım. Ak tında Kızıltoprak, «İ> imzasını oku- yorum. İçinde deniliyor ki: İyi kalbli teyzeciğim; Bundan yedi, sekiz ay evvel, gene bu şekilde bir mektubla sizi rahat- sız etmiş olan «İzmirde İs adındaki okuyucunuzum. Hayatımm dönüm noktasını teş * kil eden bir vaziyet karşısında yap - tığınız iyiliğin büyüklüğünü ve gösterdiğiniz yolun doğruluğunu a. radan geçen uzun zaman bana daha İyi anlattı. Evvelâ size kârşı sonsuz minnet hislerini ve kalbi teşekkürlerimi bik dirmek isterim. Teyzeciğim, bugün gene ayni me- seleyi slâkadar eden bir vaziyet kar- çısında müşkül mevkide kaldım. Düşltndüm, taşındım, gene teyzeden başka derdimi anlıyacak bir kimse bulamadım...» Okuyucum, bundan sonra bana maziyi anlatıyor. O vakit yazmış ol duğu mektubu bu sütunlara «Mer- hamet manevi sevgiden tehlikeli, dir» başlığı altında koymuş olduğu" mu batırlatıyor.. Ankarada Bay «Mb ve Bay «Ç» ye: — Birer sinema artisti olmak he wesindeyiz, diyorsunug. Çok güzel, Holivud'un önünden akan muvaffak olmamış bedbahtların göz yaşların. dan birikme dere, fki katre ile ne ek. silir, ne de ziyadeleşir. Bir tecrübe ediniz. Fakat daha evvel, mektub - Jarımızı güzel kâğda, okunacak ya- m ile yazmayı öğrenmeniz VWizım. "TEYZE İlmem için para yetişti Holivudun en güzel giyinen artisti Adolphe Menju vergi memurlarının hücumuna uğradı Adolphe Menjti Adolphe Menju senelerdenberi Holly- woodun en güzel giyinen san'atkârı sıfa- tını kazanmış bulunmakta idi. Bu sıfatı ile öğünen Adolphe Menju bunun bir de ters tarafı olduğunu yeni anlamıştır. As merlkan maliye tahsil dairesi bu san'at- kârın elbiselerinin adedi ve cinsi üzeri» ne yük'üce bir vergi tarhetmiştir. San'atkâr itiraz ederek bu elbiselerin, kravatların, kunduraların icrayı san'at eyliyebilmesi için «alât ve edevatı> telâk- ki edilmesini taleb eylemiştir. İş mahke- meye intikal etmiş, muhakeme hayli ha. raretli olmuştur, nihayet san'atkârın de- diği gibi elbiselerin san'atkâr için bir lüks telâkki edilemiyeceği, kendisinin a- İât ve edevstı yerini tuttuğu kabul edi)- miştir. Diğer taraftan Adolphe Menju elbise- lerine günden güne fazla para vermekte olduğunu görmüş ve geçenlerde terzisi. ne şu teki'fie bulunmuştur, «Amerikanın en iyi giyinen san'atkârı ünvanını kazanmış olduğumu biliyorsu- nuz, Bundan dolayı mutlak surette &yı giyinmem lâzım gelmektedir. Fakat bu Kiksâ temin edebilecek param da yok. Daha doğrusu bu sıfatı muhafaza edebil. nem. Bunun için siz bana elbiseleri parasız yapınız, ben de size büyük mikyasta reklâm yapaca- bu teklifini kabul et- $ bir şart ile: Yapılacak elbi- selerin adedi senedz dört katı göçmiye- cek. Dartmouth üniversitesinde senaryocu kursları eçilıyor Amerikada Dartmouth Üniversitesinde yüksek ingilizce kursları öğretmenliğini yapan Benfield Pressy şimdi Hollyurood. da bulunmaktadır. Meşhur sinema yıldızı Norma Shearerin misafirldir. Bu tanınmış Alim Holiywooddeki stüdyolarda senar- yocuların vazifeleri, rolleri, kudretleri hakkında derin tetkiklerde bulunmakta. dır. Bu ziyaretinden sonra Benfield Pressy mensub bulunduğu Dartmouth Ü- niversitesinde bir senaryocu kursu açö- caktır. Bu kursa yazılacak olan talebele- rin miktarının çok olacağı tdhnin edil. mektedir. Beceksızın mas Genç bir kadınla bir erkek soygunculuk yaptılar Arkadaşlarının sarhoşluğundan istifade ederek bir ge“ zintiden dönüşte parasını çalan suçlular tevkif edildiler kadar Müdâeiumumilik, dün garib bir sir-|dinlenilmiş, bu suretle şimdiye İ i bni kat hâdisesinin tahkikatına el koymuş! dinlenilen şahidlerin adedi 25 i bul 4 tur. Hâdisenin suçluları buna müma - sil diğer vak'alarda olduğu gibi sabı - kalılardan değildirler. Genç bir kızla| köy bir erkek arkadaşı, Suçlu Melâhatle, arkadaşı Mehmed haklarında iddia, şudur: İki genç yanla nda, kadın erkek bir-'n ide hülâsaten şunları — Ben, mezuniyetle Kon nuyordum. Çocuğum da ölm kaç arkadaş daha olduğu halde, Galib! gi isminde biri ile birlikte gezmeğe çık - mışlar, bir otomobile atlıyarak, Büyük dereye kadar uzanmışlardır, Bu ara bazı gazinolar da uğrıyarak içki iç - mişlerdir. İşte bu eğlentinin sonunda Galib bir hayli sarhoş olmuş, otomo * bille dönüşlerinde Melâhat ile Meh - med, sarhaşluğundan istifade ederek Galibin cebindeki parayı aşırmışlar - dır. Bilâhare iş anlaşılınca, iki genç 7- bıtaca yakalanarak yapılan araştırma da para üzerlerinde çıkmıştır. Kıyafeti şık, temiz ve 18 - 20 ya şında olan Melâhatle Mehmed, dün ad- iyeye teslim edilerek, istievab edil - mişler, her fkisi de haklarındaki iddia- yı reddetmişlerdir. Dördüncü sorgu hâkimi Saminin hu zuruna çıkarılan suçlular yapılan sor. guları sonunda tevkif edilmişlerdir. Erenköy kız lisesinden çalınan para davasına devam edildi Erenköy Kız Lisesinin kasasından 2500 Jira çalmaktan mazmım lisenin ambar memuru Şakirin duruşmasına Üsküdar Adliye ceza mahkemesinde dün de devam edilerek bazı şahidler mM ( İpsala spor klübü idare heyeti seçimi ) ipsala (Hususi) — Ipsala Spor klü- bünde yüze yakın azanm iştirakile ye- ni idare heyeti seçimi yapılmıştır. Yeni idare heyetine seçilenler şun « lardır: Nüfus kâtibi Yelmaz, Hususi Muhasebe memuru Arif Kaner, Rama- Çorlu köylerinde muhtar intihabatı Çorlu (Hususi) — 10 Şubattan iti - baren kasabamızın köylerinde muhtar intihabına başlanacak (o ve 19 Şubatta bitmiş bulunacaktır. Bir an evvel ikmal (o edilmek üzere Hususi muhasebe köy bürosu da köy ütçelerile meşi il karalıkları k'adan pc delim, takkikat yapsın Muhasebeci Nevz: isine arka Ş şi müteakfi aldığı tavır ve hareketten şüphelendi « ğini söylemiştir. Şahid ve muhbir Muhiddin #se, Şar kir tarafından abnan sinema makine ücretinin acentaya peşinen verildi « ği halde, taksit şeklinde gösterildiğini ildirmiştir. Kendisine, Müddelumu * minin talebile, geçen celsede eni « len operet artisti Sevimin Şakirin ne si olduğu soruldukta: — Birkaç senedenberi tanışırlar we görüşürlerdi, demiştir. Duruşma, diğer iki şahidin celbi ““ çin başka güne bırakılmıştır. Bir suçlu beraet etti Orozdibak müessesesinden tehdid su retile para aldığı iddiasile asliye dör * düncü ceza mahkemesine verilen Lü finin mahkeme, suçunu sabit görmiye rek beraetine karar vermiştir. zan Yüksel, Fettah Yalçın ve Mehmeğ Uysal, Yedek azalıklara da Receb Yüksel ve Nuri Koştur intihab olunmuşlardık; Resimde klübün idare heyeli azalan görülmektedir. | Gümüşhacıköyü Halkevine kavuşuyor Gümüşhacıköy (Hususi) — 19 Şu» batta kazamızda da Halkevi açılacak « tır, İçtimai faaliyetlerin nâzımı ve ye gâne ideal teşekkül olan bu evden bü “ yük istifadeler bekleyen Hacıköylülef