a j # a gi vi dostum i yalan « anlat bakalım. Şimdi, 4 , # , * vi â by ai düşünebildiğim şey, len bu karmakarışık in - eid bir an evvel kurula e tiki, © e gitmek. memleketi hü kei boyama zeytin, badem, N Ynuzu ağaçlarınm göl meta gelerek sakin bir hayat teki NE mayi artti. Halbuki bu ma - m kadm m, ablam olacak o taş yü. buzünkü hareketile artık BA kağ KP ttmişti > Ah biz kadm.. ha - <lâkeş .. hayatımın ne| amil olmuştur. O gün iPiY! kapayan bu kadın, be- altma dönmeğe mec - imamış.. işte bugün de, “bi kadar yaklaşmamm en A siri olmuştur... Ne i - hes benim cezamı overdi. Hiç el FAR bana yaptığı fenalı - 4 ihmal etmiyecektir. yi Üme eğdim, Tâvyareye c&- al Man ab, 1* Yapacağımı ben de bil < A Ann, Sen. kendi of - İSİ bang p Xesemiyeceksin. Şu hal- li > — aa a —i Kem Mİ ktan, Kb bey *vvelâ sana şunu sövlive- Man, kz değilim... Duvarlar. hd Dilara anahtar © uyduran, », böylece | mal calan elo ederim, Sana evvel atmıştım ya. ben. meş- tekerlemesine e severim. Yani, yantı - “Ma, sihirdir, ne keramet. el * Ahıyş et) den ibaret olma - Yakayı > İşleri yanarken sa « “ ii verirsek, — bize (efe - ye , Ein yahud, (vah zavallı. a en, büşka bir is müç şi Hip in darda kalmıs ta hi Yakı Ye, af mı ederler? Ha. Vadi; Moden 3ta ları zaman, gene bir a- e e iye il # ZF #7 # eğ ondan sonra da en- karin“, zahud sübyan ko - nimızın tam orta - halt gibi koskoca bir tası ırlar, f ET Wi xi. Yol alay Dönülmez. ZA beslano Mu? 0 il .E# EE İş FİŞ 7 ih iz sabıkah) varken bizi hiç etmez, hiç hir kim- “kmek vermez. İmdi, Zabıtanın Eren g sayfa teşkil Hemş z. # # müh # I j z Â, 3 serseririn son (7 jE, kadar muha - bipX değildim. Fakat tene 7 VATSA ben de, r Sim çalmakla o ile de umumhanenin İı Sünl zabıtanın sicil def erce'de çeşiğ çesid hapishanenin bera LİR) hay aba, a Rünlerce zaman Mi İmkân ki, artık ben de olmıyan yola gir. ine 7 Hi di 3 ş şi İ M7 Yare ağabey. ne ya he Mİ Yapacağız? Yapaca - SON POS Hırsızlık dersleri Başımı önüme eğdim, ğımız şeyleri, kisaca sayayım... Yan -! kesicilik.. karmanyolacılık.. o tavcılık..| kaldırımcılık... işte, bu kadar. — Bunlar ne demek? — E şimdi sana bunları birer birer tarif etmekten ne çıkar. (o Acele e'me, Hepsini öğrenirsin. — E.. bunları yaparken yakalanır -Jdu. Ve, bu genç serserinin meş'um el - sak, gene bizi hapse atarlar m1?.. Artık kendisinde ar ve hicabtan zer- Hayatım: Sal.neye ile defa çıkışım (Baştarafı 7 inci sayfada) — Rahmetli bizi bırakıp ta nereya gi - diyorsun? Diye bağrışmaları.. Bunlar Borazın Tevfiğin ağzında insana hakiki imiş his- s'ni verirdi O, sene de bir müsamer: ya pıfdı. Müsamerenin bü'ün programım? kendi numaraları teşkil ederâ:. Tam iki buçuk saa durmadan, dinlenmeden hal- ki eğlendirir, gülmekten bayıltırdı O gece, damadı şehriyari Borazan 'Tev fiğin de aramıza karışarak, orla oyurun- da Tol atmasını emretti, Rahmetli Tevfik: — Paşı hazretleri ben bu işi yaptmam.. becereceğim şey değil! Diyerek itiraz etmek istedi ise, Celi Paşa: .— Bu ksdar taklid yapıyorsun, ney ceremiyes'n? diyor, illâki oynaması tvordu. Borazan Tevfik mecbur bizimle beraber orta oyununa çıkmağa.. Lâkin zavallının korktuğu başını geli Hiç muvaffak olamadı. Çünkü monoloğ söyleme” başka iş, orta oyununa çıkmak daha başka iş. O alafranga bir merdan. tı, Ondan sonra İsmet ile Süruri zelr. Bunlar di eddahlığı asrilestirmişlerdir. Biz gene düğüne gelelim. (Arkası var) Yazan: Nusret Safa Sözün Kısası: Spor nizama nirerse.. (Bastarafı 2 nci sayfada) ikisinde de, bitaraf göz! şahede eyledikleri aksa ünsizliklen ileriye gelr oldu * er.m esefle mü- Jar “bu disip- iŞ Beden terbiyesine ehemmiyet verip, ona devlet işlerinde yer ayırdığındar de- layı hükümetimize müteşekkir olmal. yız. Ve ayni zamanda bu vaz'iyed mug melesinden doğecak faydaları düşüne. rek sevinç duymalıyız. Zira, nizam aln- na alındığ: günden itibaren, Türk sporu, milletimizin fıtri istidadı sayesinde lâyık olduğu yüksek mevkie erişmeğe hiç şüp- he yok ki namzesdir. iki m Sek sanane sasasa 00009 ür0nn0A 00 BANA skn ka 0000, Türk Mikrobiyoloji Cemiyetinin toplantısı 'Türk Mikrobiyoloji Cemiyetinden; Cemiyetimiz, buzün saat 1430 da Btbbr Odası Xonferans salonunda aylık toplantısı- nı yapacaktır. Teyyareye cevab verdim. re kadar eser kalmamış olan Tayyare, garib bir kahkaha attı: — Oğlüm.. Sarafim efendi.. bundan sonra, hapishaneyi hiç bir dakika ak - lından çıkarma. Şunu iyi bil ki, bizim bir ayağımız. dalma oradadır. Önümde, derin bir uçurum açılıyor leri, beni bu uçuruma sürüklüyordu. (Arkası var) Deniz ve Denizcilik (Baştarafı 7 inci sayfada) 500 sn 25000 ten Gesmetine o e saretine | Duhu kadar kedar börük geriler şe-iler © gemiler İngiltere 7416 1695 10 Amerika 1282 241. — Japon 15 392 — Fransa 1062 179 5 İtalya 882 210 4 Rusya 642 33 mi Almanya 2028 288 5 Lâkin donanması olmayıp ta deniz fi- losu büyük olan devletler de çoktur. L& kin biz o devletlere emin bir nazarla ba- kamayız. Himayesiz ticaret filosu ne de olsa mahvolmağa mahkümdür. va okuyucularımın her cins siyaset, ticareti ve deniz Son Posta'nın tefrikası: 13 Sultan kelimesi taht üzerinde doğmuş Osmanlı prensler'ne ve Cengiz ailesi prenslerine mahsus bir ünvandır Şimal rüzgürinin hafif esintileri Boğazı| Osman i:e ayni yaşta idiler. Osman evlâd serinleterek Anadolu ve Rumeli kıyıla - rında Boğaza sıra ile dizikmiş mevkilerin İ güzelliklerini (arttırır. İmparstorluğun İbütün ileri gelen kimselerini oraya celbe- der Bu zatlar yaz mevsiminde köşkle - rine giderler. En güzel noktalar padışaha mabsus saraylarla işgal edilmişlerse de bu saraylar Boğazın güzelliğini arttırmağa hizmet ederler, Gayet hoş manzaralar arzeder'er. Hiç bir tarafta sıra ile mun- tazam dizilmiş ağaçlar, muntazam su - İrette kesilmiş ve düzeltilmiş tarhlarla ta- baistin güzelliğine halel getirilmemiş ol- ması Jetafeti bütün bütün tezyid ediyor. Kum dökülmüş ve yakıcı bir taraçayı Türklerin her şeye tercih ettikleri tabil ve taze bir çimenzerın yerine ikame et - meğe mahsus taş yığınları da göze çarp - MEZ. Türklerin tabiatten olduğu gibi zevk almak hususunda gösterdikleri itinayı ne sân'at eksikliğine, ne sadeliğe meftun, zevki selimin fıkdanına hamletmek doğ - ru olmaz. Türkler bilhassa büyük ağaç - İarın gölgelerine yayılırlar, Onları mu - hafaza için evlerinin plânlarını bile fada ederler. Öyle yerler gördüm ki orada es- Kk! bir güzel dışbudak ağacı güzel bir galerinin ortasında muhafaza edilmişti. Ağaç kesilmemişti, galerinin. ortasından yikselerek dışarı çıkıyor ve çatıyı göl - gesi altına alıyordu. Bir arsanın bütün #ğıçları ne tarzda dikilmiş olurlarsa ol- sunlar, onlara dokunulmuyor. Binaların resim ve şekline umumiyetle ağaçlar hâ- k m bulunuyor. Bu da şüphesiz ki sıcık bir iklimde âğaçların gölgesi elzem de müstebid bir hükümet idaresi altında Uyor. Padişahın yeğeni olan hanım sultan bö- tün yaz mevsiminde Boğuzda otururdu. İl Orada çüzel bir sarayı vardı. Amcası sık İsık kendisini ziyaret ederdi. Bu prense - İs'n Sultsn Osman nezdinde pek itibarı ol- İ duğu içir bu yüzden bir çok dedikodular ağaçların büyümesini görmeğe vakit kai-| wayacağı için elde ne varsa ondan zevki teht, ne devlet üzerinde hiç bir hakka ma- jalmağa meyil. güsterilmesınden ileri 88-| bir değildirler. Müesses batıl fikirler et- bırakmadığı için, eğer, muhtemel olcuğu Üzere, uzun müddet hükümdarlıkta kaj. muş olsaydı, ailesinin tamamen sönmesi tehlikesi vardı Haibuki Osmanın saltanat devr: ancak Üç sene devam etti. Sultan Mustafa, çok geçmeden, imparatorluğa Iki varis ye « siştirdi. Bugün bunlardan yalnız biri ha- yottadır ki o da Sultan Selimdir, Babüse ran vefatından sonra mahpus bulunuyor, Fakat doğmuş ve doğacak kuzenlerine terci amcası Abdülhamide o halef olöcaki Henüz genç olan bu hükümdarın Os »- manlı prenslerinin devamını temin ede » bilecek bü yaşta tahta çıkması temenni edilmelidir. Bu tevarüs usuli Osmanlı banedarını bir kaç kere mahvetmek teh» Mikesini arzetmişti. Böyle bir şey olursa imparatorluk ta mahvolur. Çünkü hiç br kanun Cengiz prenslerin? Osmanlı tahtı üzerinde bır hak tanımamıştır. Teessüs etmiş olanı bu kanaati Tatar hanından me- seleyi tahkik ve tamika beni sevketti, Bu prens bana böyle bir şeyin hiç asıl ve © 3ası olmadığını temin eyledi. Maamafih, Osman öilesi sönecek * olursa mirasını paylaşmak üzer vücud bulacak hiziblerih tahta Tatar sultanlarından birini da - yete ülemayı sevkedecekler tahmin eii- lebilir. Çünkü gayet müthiş bir barbâr- lıkla müsellah clan zayıf müstebiciler hâ- nedanının fkinci derecede kollarını imha etmektedirler. Siyaset sevkile sarayın içine hapsedi. len ve böyle olmakla beraber kendile - *seirime kadın verilen şehzadelerin kadın « larından bahsetmiyorum. Onların taht ve devlet arasında doğmuş olan çocukları 10 rafa teselli bahş bir takım yanlışlıklar meşrediyorlar. Güya bu mahpus şehza - delere verilen kadinlar sonrı bir cinaye- tn irtikâbma hacet bırakmıyacax kadar yaşlı tmişler. Padişahın vezirlere ve imparatorluğun Meri geler riceline tezviç edilmiş olan deveran diyordu, Henüz genç ve çoktan-| kızları ve hemşireleri ayrı ayrı saray - beri evli bulunan prenşeş kocasını he -İlarda otururlar. Bunlardan âoğün erkek men hiç tammamış gibiydi. İzdivadınden| çocuk, 'dağat döğraz, anayı kurtaran & « biraz sonra kocası bir pağalığa tayin o -|belerin elile boğulur. Bu, en umum! ve i lunmuştu. Sadrazamların menlasti onu| ahkâmına en az rlayetsizlik gösterilen bir Buraya kadar naklettiğim rakamler,| uzakta tutmayı iesb ediyordu. Kanun) kanundur. Bu cinayetlerin dehşetini hiç deniz | kacasının yanına gitmek için sultana mü-|bir perde ile setretmeğe lüzum görmez kuvvetleri tetkikine | sâade etmiyordu. Amcanın hissiyatı daller, Buna hükümdarın men(aalinden zi « başlı başına yardımcı olaraktır. Binaen. |ihtimal kı karı kocayı birbirlerine ka -| yade alçekça bir korku saik oluyor, Bu aleyh ben bu rakamlara (fazlı fikirler ilâve edecek değilim, Ancak memleket. terin 1939 deniz durumlarını incelerken okuyucularıma bu rakamlar. fan ne suretle istifade hatırlatasağım. year Askerlik işleri; 3*0, 230 doğumlu ihti-:$ eratın askerlik y klamaları $3 üncü Tüm Askerlik Dairesinden: 1 — İstarhul Askerlik şubelerine mensub yerli ve yabanırı ihtiyat eratinın seneliik yok- Ismaları askerlik kanununa göre her mü - kellefin bağlı bulunduğu askerlik şubelerin - de yapılacaktır. 2 — Yoklama 810 - 330 doğumlulara ald - Air. 6/Şuhat/979 tarihinde başlıyarak 15/ Mart/939 tarihinde bitecektir. Askerlik Şübe eri hangi doğumluların hangi (tarihlerde voklamalarının yapılacağını ayrıca ilân ede- seklerdir. Yerli ve yabanel her mükellef biz- sal şubelere giderek yoklamasını yaptırma » ya mecburdur. 3 — Yokiamaya gelmiyen © yerli, yabancı nükelleflerle bunlardan hükümet ve husu- i müesseseler, fabrika ve şirketlerde müs - ahdem olanları yoklamaya göndermeyen müessese âmirleri de &skerlik (Okanununun 8 üncü maddesi mucibince cezalandırıda - saklardır. ———— Beyoğlu Halkevindea konferans Bugün saat 1800 da Beyoğlu Haivinin Te- oebaşi merket binasında (muharrir Peyami Safa tarafından «Türk inkılâbı na dair bir <onferans verilecektir. İ vuşturacak mahiyette değildi. İ Ümid ederim cektir. zavallı prensesleri acaba ne gibi saadel- Avrupada «Sultahe> Kelimesini pekller tesliye edebiliyor?. Ne müthiş şeyl gviistimsle uğrattıkları için bazı müta -| Padişah hanedanına mensub olmak kibir AYFI AYFI| Dertte bulunmak lüzumunu hissediyorum. | ve gururu bu cinayete lüzum gösterdik « Şözlerim Bü “baban 'mevs|ten'başka tabiatin his ve feryadını da be- edilebileceğini İcud bazı hataları izaleye hizmet ede-| ğerak onların kalbinde teessürü susturu- Yor Sultan kelimesi taht üzermâe doğmuş) “Bu öldürücü kansndan-yülüz kiz çö” Osmanlı prenslerine ve Cengiz ailesi cuklar kendilerini kurtarabiliyerlarsa de prenslerne mahsus bir ünvandır, Sou - onlar da Sultan ünvanını muhafaza için dan kelimesi de hiç şüphesiz ayni iştikaka meliktir Bu ünvan Mısırda Ro kelimesi. nin yerine ikame edilmiş olacaktır. Fakat Türkiyede ve Tataristanda hükümranlık otoritesi fikrini hiç bir suretle tazammun etmez Kan (Han) ünvanı bilhassa Ta - terların hükümdarı hakkında kullanılır. İranlılarda kral manasını ifade eden şah ünvanına tekabül eyler. Büyük kral demek olan padişah kel - mesi bundan çıkmıştır. Osman hâneda - nının gurur ve azameti bu Ünvanı kendi. lerine hasretmiştir. Başka devletler bu ünvanı kabul etmemekte bir maharet ve yahud bir şeref olacağımı iakdir edeme- mişlerdir. Türklerde kabul edilen tevarüs keldesine göre, Osmanlı hanedanının için. İde en yaşlısı tahta çıkar. Yukarıda söy - lendiği g'bi, taht üzerinde doğmuş olma. sı lâzımdır. | Yirmi sene saltanattan sonra çocuksuz ölmüş elen Sultan Mahmud imparator - luğu kardeşi Osmana bıraktı ki bir isyan neticesinde hal' edilmiş olan babaları Sultan Ahmedden kalmış dör: evlâdın en bfiyüğüdür, Osmana halef olan Mustafa, sarayda vefat etmiş olan Beyazıd, bugün saltanat süren Abdülhamid hemen hemen buna biraz refah içindeki bütün kadın- berı taşıdıkları Hanum ünvanını ilâve etmk medburiyetindedirler. Bu pren « aeslerin kız ve erkek çocuklarına doku - nulmaz. Onlar umumi halk sınıfı içine karışırlar. Hiç bir ünvanları yoktur, Pg- dişahın torunu olan bir kadından doğ « muş olmakla beraber babalık hislerinin ber türlü tesirinden âzadedirler, Büyük analarının babası kendilerini gözden kaybetmiştir. İşte Türklerde sultan Unvanını tesbit eden usul budur. Müstebid olmadıkları için daha İnsani olan Tatarlar kimseyi boğmazlar, Bir rultanın oğluna ons baba olmak için intihab ettiği Mirzanın ismi - Bi, mevkiini ve ünvanlarını verirler, Saray halayıklarından bir şehzade do- gurup ta oğlunun tahta çıktığını görecek kadar yaşıyanlar, hanedandan olmamak. la beraber, o zaman Velide Sultar ünya « nını ibraz ederler. O güne kadır öğlile beraber mahpeste kapalı kâlmış olan bu kadın oğlunun kendisine karşı göz- tereceği hürmetten müstefid olur. G5 - rülüyor ki Avrupada kullanılan gözde Sultan tabiri gayet manasız biz şeydir. (Arkası var)