e» Ligin en mühim maçlarından biri o- | cularının ayaklarına yatarak, kâh tw lan Beşiktaşla Vefa karşılaşması dün| pu kornere atarak akınları güçlükle Şeref stadında yapıldı. Tribün ve dü -| savuşturuyordu. Oyun bu şekilde de - huliye fiatları bilâis' Yarak tesbit edildiği için stadın tribün kısmı tamamen dolmuştu. Fenerbahçe ve Galatasaray karşılaş» malarını atlatarak ligin başında giden Beşiktaş takımının dün yapacağı ma - ça ehemmiyet verilmekte idi. Geçen saraya kendi oyuncuları - golle yenilen Vefanın, beden teşkilâtınm son verdiği ka - Tar yüzünden beş oyuncusunu takım - da oynatamıyan Beşiktaş karşısında ne netice alacağı merakla bekleniyor - du Üçü yirmi geçe hakem Tarıfın ida- tında maça başlandı. Düdüğün resi çalmasile ilk akınlarını yapan Vefalı - K yaptıkları inişlerle nde tehlikeler doğur * Besi taş müdafaası af ederek kalele a akınlarını güç * rine doğu gelen Yükle durdurabilivcirdu. Vefamn mü- temadi akınları forlarınm gol çıkar - mak hususunda birbirlerile yarış eder derecede gösterdikleri beceriksizlik - ler yüzünden beder oluyordu., Kaleci Mehmed Ali, kâh Vefa oyun- — O halde, ne istiyorsunuz? — Bir kerecik, zavallı ağabeyciğime görün, Gözleri, yüzünde dolaşsın, Se- nin sesini düysun. Bu kadar ekmeğini yedin: nimetlerini rördün.. ne olur? Ekmek ve nimet kelimeleri Rânânm kalbine birer ok gibi saplandı. Gövde sini dimdik kaldırdı. bakışlarını kadı- nın yüzüne tevcih etti, ve: — Ekmek, nimet, insanları birihir - lerine esir etmek için kâfi midir? di- ye sordu Hiç beklemediği bu itiraz, Seniyeyi şaşırttı. — Hayır! dedi. Anlamadın güzelim. Ben hâsâ öyle bir sey demek isteme - dim. Molla bey pek acınacak bir halde de, mürüvvetine sığınıyorum. — Bana çocuğu düşürttükleri vakit, ben ölseydim, ne olacaktı? — Alah saklasın! Maahaza ölüm Al- labın emrt.. ona karşı ne denir? — Eh. ayr'lık da ölümün bir türlüsü sayılır. Ben, beyefendi için ölmüş sayı- brim artık. Simdi başka sahibim var. Ben de hoşnudum.. mesele yok. O gün için daha fazla ısrar etmeyi. Seniye muvafık bulmadı. Elinden vüze yakın kadın geçmiş, kadınlığın hususi- yetler'ne, mizaclarına, bütün incelikle- rile vukuf pevda etmişti. Bu acayib mahlükların, üzerlerine (odüşüldükce gerilediklerini, nazlandıkların: bili - yordu. Ayağa kalktı. Çarşafını düze) - tirken: — Sen bilirsin, güzel evlâdım! dedi. Ben sana olanı, biteni söyliyeyim de, sen gene nasıl hükmedersen öyle olsun, Bak, düşün, taşın. İnsan bazı kere ufa- cık bir seyi esir#emek yüzünden, ölün» ceve kadar vicdan azabı çeker. Rânâ hiç cevab vermedi. O da kalk - Mış, kendisin! üzen hu mülâkata niha- yet vermek istediğini belli ediyordu. Senive, carsaflandıktan sonra: — Alleha ısmarladık! dedi. Ben sene belki bir kac rün sonra uğrarım O tisna 25 kuruş o -| vam ederken top, cezâ çizgisi dahilin - de Beşiktaşlı bir oyuncunun eline değ- diği için hakem Vefa lehine penaltı cezası verdi, Vefanın tazyiki altında devam eden oyunun 20 nci dakikasında kazanılar. bu penaltı belki Vefayı sa- Hüsnü bir Vefa hücumunu durduruyor mış, merhamete gel- miş olur. Ve tam kapının önüne gelince, dö - nüp ilâve etti: — Ben şimdi za « vallı ağabeyime ne haber götüreceğim, bilmiyorum, O bi « çare benden müjde bekliyordu! Karı sokak kapı * sından çıkar çıkmaz, ters yüzüne yukarı» ya dönen Rânâ ken- dini minderin üze - rine atıverdi. Gözle- rinden sel gibi yaş- ler akıyor ve ,0, bunları zapta kadir olamıyordu. Bitişik odada, u - yanan Hürmüz haykırmağa başladı. Rânâ, brska vakit olsa, koşar, çocuğu teskin ederdi. Bu sefer aldırmadı. Ve haykırma artınca, asabiyetle o tarafa döndü: — Patla! dedi. Küllenmiş gönlünün üzerinden sam rüzgârı geçmiş, sönmeğe “yüz tutan kı- mlar veniden tutuşmuştu. Mollayı seviyordu.. hiç şüphe yok! Kadın kendisine aşkım lezzetini ilk de- fa tattıran erkeğin, araya kimler girse, ebedi meclübudur!. —7. Üç gün sonra tekrar gelen Benli Se- vi İniye, havayı daha müsaid bulup sevin- vekte kadar da belki yüreğin yumuşa “idi. Onun tecrübeli nazarları, Rânânın SON POSTA hadan galib çıkarabilirdi. Fakat Na - mığın çektiği şüt avutla neticelendi. Penaltıdan sonra Beşiktaş forları Ve - İfa kalesine doğru aktılarsa da santrhaf Lütfi ve bek Saimin yerinde müdahâ- İelerile birşey yapamadılar. Yirmi beşinci dakikada Vefalılar ka- zanmış oldukları frikikten gene istifa - de edemediler. Otuz sekizinci dakika- İda Eşref sakatlandı, bir müddet saha- İda yattıktan sonra tekrar kalktı. Kır İkıncı dakikada Vefanm çektiği tehli- keli bir şütü Mehmed Ali güzel yer tut- mak suretile savuşturdu. Bir müddet sonra birinci devre Vefanın hâkimiye- ti altında ve golsüz bitti. * İkinci haftaymda Beşiktaşlılar ta - kımlarında tadilât yapmışlar, sağ haf Bülendi orta hafa ve Feyziyi de sağ hafa almışlardı. Beşiktaşın sağ - dan inkişaf eden bir akını esnasında Hayatiden Bediiye geçen top, Bedii - nin hafi? bir plâsesile gole tahvil olun- du. Bu gol Beşiktaş takımını gayrete fetirmişti. Arka arkaya Vefa kalesine yaklaşan Beşiktaş forları Vefa kalesi - re tehlikeli dakikalar yaratmağa baş - ladı. Bu dakikadan itibaren hâkimiyet Beşiktaş takımına geçti. Birinci baftaymda bozuk oynıyan Son Posta'nın Romanı :22 bakışın var, Rânâ kendini minde rin üzerine atıverdi. üç gün içerisinde geçirdiği buhranı ve) kâh olduktan sonra.. bilmem ki?, bunun tesirlerini hemencecik seziver- mişti, — Ağabeyimin selâmı var.. Girizgühma, Rânâ: — Teşekkür ederim. nasıl, bari? İyi ya? Sualile mukabelede bulunmuş, böy- lece Mnllaya karşı önceki gibi pek te bigâne olmadığını göstermişti, Bunun üzerine Seniye cesaret bul - muş, ve doğrudan doğruya söze giriş mişti: — Ey, nasıl bakayım? İnsafa geldin mi benim nazlı bebeğim? — Bilmem *i. Kendimde, bana son derece bağlılık, fedakârlık gösteren NKÜ LİG MAÇLARI Beşiktaş dün Vefayı zorli 4 - 0 mağlüb edebildi #kinciteşrin Fenerbahçe lig ikinciliğine çıktı, G. Saray lig üçüncülüğüne düştü Hüsnü, ikinci baftaymda düzgün oy - namağa başlamıştı. Feyzinin sağ hafa almmasile Vefanın birinii haftaymda soldan yapılan akınları durmuştu. Sağ- dan yapılan akınları da Hüsnü hesab- b çıkışlarla bertaraf ediyordu. Yirmi üçüncü dakikada Hayatiden Rıdivana geçen too golle neticelendi Bilhassa sağdan yapmakta oldukları akşylarla Vefa kalesinin önünden ayrılmıyorlar- dı. İkinci gölden pek az sonra Rıdvan önüne çıkan Vefa oyuncularını atlata - rak Beşiktaşın üçüncü golünü, biraz sonra da Bedii dördüncü golünü ka “|. zandırdı. Bu suretle Beşiktaş altı da - kika içinde üstüste 3 gol atmıştı. O - yun, bundan sonra Beşiktaşm hâkimi- yeti altında ve 4 - O galibiyetle bitti, Hakkıdan mahrum olan Beşiktaş for hattı, dün Şeref iyi çalışmış olsavdı, daha fazla gol*atabilirdi. Sol haf Şev- ketin ağır bareketleri yüzünden ra - kib takımın sağdan inkişaf eden oyun 'ları Hümüye kadar uzknabfliyordu. Mehmed Aliye ikönci haftaymda iş düşmedi. Takım heyeti umumiyesi iti- barile # gole çıkarmasına rağmen bo- zuktu. Vefablar, birinet haftaymda Beşik » taş kales'ni çok sıkıştırdılarsa da for - kocama hiyanet et - mek hakkın bir türlü göremiyorum. — İlâhi, çocuğum! Bu hiyanet lâkırdı « sını ikide birde ta » zeliyorsun. Sana &den yok. hiyanetlik değil mis dir? — Bunu niçin böy- le söylüyorsun? A - ğabeyim senin ya - bancın mı?. Namah- “em mi? Velinime - tin, ayol! — Başkasına ni » — Nikâh ellere göredir. Molla bey senin baban makamında. — Buraya gelsin; kocamın yanında beni göreceği varsa, görsün. — Ne ohir? Buraya da gelir. Gelir amma, vaziyeti sen de biliyorsun: Ha- mmlarının dırdırından çekinir. — Nereden duyacaklar? — A, yerin kulağı vardir. Koskoca öyle bir şey teklif)dokuyorsun. Kocanın bunu — Yabancı bir er-) vereceğim? Ne menfnatim keğe, omamahremelkına, ailemizin en büyüğün görünmek, o onunlaletmek, onun aziz canını ku ş buluşup konuşmak İ buralara kadar taşınıyorum. i En sürprizli maç Galatasaray ile Hilâl arasıl oldu. Sarı - Kırmızılılar Hilâl karşısında uzüh Klüplerin Puvan vaziyetleri Takımlar Oyun Po Beşiktaş 13 ys Fenerbahçe 13 4 Galatasaray 13 3 Beykoz 3 gi Vefa 13 zı Hilâl 3 a Süleymaniye 13 n İstanbulspor İlarının şütsü de edemediler. “ Santrhaf Lütfi, dün ağırdı. p vi da yorulmuş giri y i haftaymda # laşan sol açi mda yoru sine sık sık nan İkinci hafta; fi aş takımı: * Mehmed A, Şevket, Bülend, Fey3i; Rıdvan Hayati. 3 nı: Azat, Satm, vah 011, Namık, Adnan, Abd i, Namık, Adnan. fi, Namık, Adnan. i get Galatasaray - Filâl maçında garih cilvesi Galatasaray - Hilâl arasındaki çı seyredenleri bilmem, fakat mağ (Devamı 10 uncu sa evinde, mesel bizde, gündüzüğ gursunuz. Bir, iki saat tatlı tes Şursunuz. Zavallının gönülceği rahlar, Canma canlar katılır. ei ter, Bunda hiç bir kötülük yok Rünâ hâl& teredidüld içinde İĞ) — Kocama söylemiyeceğini yefendi ile görüştüğü N — Nene lâzım, ewlâdım? E ecaib olurlar, bilmez misin? © ” yok, yumurta yokken adamesö 7) ne bin türlü vesvese s0! Gl ha var? Kadın kısmıısı koonsı0fifi yi sövliyecek olursa, eyilikte © düzenlik kalmaz. m — Ya, sonradan haber alü — Kız, sen amma da ince ben vari eği imkân, ih#yaal yok. Seni — Ne babane bulacağım, Gö mak için? gaf — Dünyada yalan mı yok? / gidiyorum dersin. Kapı yol© dan biri hastalanmış, onu vi Em dersin. insan arayınca vesile icad öder. — Bilmem, nasıl olur?. — Olacağı nedir ki? Bir yeceksin. iv — Korkuyorum. — Neden” — Kendimden! — O da ne demek? — Görüşmemizin bir ker? cağını bilsem! ; — Kalmasın, ne çıkar — Sonu gelmez bunun, sonr yi si kassam muavini bu mahalleye gelir de|ha dur bakalım! Siftah birbi duyulmaz olur mu? Ertesi günü bütün | zünü görmeden, sonunu İstanbulda © pasaparoladır, / alimal -| kalkışma, Hele bir buluşun! Jah! — O helde?. — O halde, şöyle olur. Bir bildiğin — Bunun sonu, monu yok” — Bilmemi, Biraz dab? # çark |