Türkçeye çeviren: M., Süreyya Dümen Korsan gemisinin zabitleri Kendi kendime: Vapurun amli ı da zabitan salo - nundan daha a eresan değildi. Bu geminin taşıdığı yük, bir milyon İngi - liz lirası değerinde bir yüktü. Bunların arasında beş yüz kasa konyak, 2300 ka- sa Veuvbliguot ssmpanyası mevcuddu *ki kıymet itibarile bir hayli yüksekti. Piyano da dahil olduğu halde bütün müzik takımını kendi gemimize naklet- 'miştik. Zira S erde bir piyanist, bir viyole, i her ikisi de Al - man konservatuarlarından çikma idi - ndi kamaralarımızda tabloları a- T bülummadığından onları hat- alıp götürmek Üzere esir kat Vapurır ba Seendlere çok uy konyak ve samnan ar kendi semimize getirdik. B tün bu işler olun bittikten sonra gemi - uklarını açarak onu sü - kyanusun mobilyesi gelmişti. Kezalik XV ZAVALLI PİNMORE'UN SON SFFERİ Rüzgârın hafiflediği bir gece idi, bir yelken bulutu altında ilerliyorduk. Tro pik mıntakadan başka yerlerde nadiren bulabileceğim'z bir gece idi. Cenub se- »van meşhur dört yıldı - eta bize göz kırpı - yorlardı Bötün ve kenlerimiz fora e - Gilmiş ve esen r şişmişti. Deni - zin dalgaları provemızda mırıltılar bu- Sule getiriyor mâ n yıldızlarla müzeyyen, çocuk - uzun «avdede» si o kadar parlak ze tebessümler it- masının par zı neş'eli ne du nin bütün zabitleri, n kantanlar ve muhte « lif ırklara mensuh esir gemiciler —her birinin elinde birer sampanya kadehi olduğu halde— müverlede toplanmış - biraderane hislerle mü - ısı büyük Steln piyano- meledeondan mü - is edilmişti, ar Berlindeki Btadt Onera enleri kadar iyi ırlardı shud da biz tropik ge- nin sihri altında idik de bize öyle iteliyordn. «090 gevmili Cenub meltemi es» Melodisi Cenuh Okyanusunun rüzgârı Önünde ufukiara yayılıyordu. O esmadn harh ne kadar uzak görü - nüyordn bize ne kadar!.. Gemimizin elbette acıklı bir âkibete uğrayacağı sün muhakkak ki uzak de - Bildi. Fakat ne o'nırsa olsun, âkibetimiz hakkındaki düsüncelerimiz tropik se - masının parlak yıldızları altında, lâtif müziğin sihr panya buharile ve gecenin giirile uçup gidiyordu. — Hey.. ileride ışık! Gece teleskobum gözümde,. bir ge * mi görüyorum. Ufukta kamerin nurlu guaları içinde muhteşem bir üç direk - İl yelken gemisi teressüm ediyordu. — İskele alabanda! Biz ufkun bu esnada, karanlık tara - ında bu'unüyorduk. Binaenaleyh o bi- zi göremezdi. Ona (o yaklaşıp da şöyle bir dürbünlerimiz'!e yokladığımız za - rm müzii man bunun bir düşman gemisi olabile -| ceğini tahmin etmiştik. Bunun üzerine ziyat sinyalimiz Ok yanusun sularını ışıldatmıştı! — Façe edip durunuz! « Bir Alman Kruvazörü, Bizim ne olduğumuzu anlayamazdı. Eğer anlasavdı yani bizim de yelkenli- den başka bir sey olmadığımızı bilsey- di geceden hilistifade sıvışıp gidebilir- di, Biz emin idik ki onlar bizi, bir bor- Ya İ i İkit Okya derinliklerine |* parıldiyan ve|& İdik. İmuktedir bir zırhlı kruvazör telâkki e- rda böyle bir kon- rs kia İ, — Hay yordu, ödüm patlattınız Meğer bir Boche kruva zin de bizimki gibi eski bir duğunuzu görüyorum.. ne idi? da haberler vereceksiniz! Adamc Uzun müddettenberi deniz gemiler, bilhassa üzerinde bulunan müttefik devlet gemileri, muhtelif ha cepheleri hakkında malümat edinmek merakında idiler, Bu itibarla böyle bir- birlerine rastladıkları zaman biraz du- Tarak havadis alıp verirlerdi, Bu, 0 va- slerdaki gemiler arasında âdet olmuş gibiydi. Binaenaleyh Fran- sız kaptanın bu suretle konuşmasına: — Bizim gemiye — buyurun!, dedim, size verecek çok enteresan haberlerim b var. Üzerimizde cin alelâde get Güvertemize ay sanki biz ta r — Ben Fransızım! Diyordu. — Fransız mı? dedim, Fransa ne âlemde? — A.. Fransa mı? O, muzafler!, Ya- kad pek yakında zafere kavuşacak! Ravi de vous voir diyordu. Kendisine bir şişe şampanya sundu- tinden kay - mleklerimiz oldu? r basmaz, man mahzu Gürün Bulmacası SOLDAN SAĞA ve ve YUKARDAN N AŞAĞI: 1 — İskambilın dört çeşidinden biri, 3 — Haddinden fazla - İş 3 — Yalan — Hazır, 4 — 'Taharri etmek - Cemi edatı. 6 — İstifham lâhikas - Eskiden sarık yap- tıkları bir nevi kumaş. 8 — İklimler. 7 — Adedak! ağaçlar - Yarım - Vilâşet, 8 — Emellerim - Ortasında bir «As olsay- dı tam olacakti. 9 —'Tavır - Söndürmek. 10 — Geri olmamak. Evvelki bulmacanın halledilmiş şekli Havagazi saati patladı Evvelki gün saat 12 de Alman has - tanesinde havagazi borularının şirket tarafından tamiri esnasında birdenbi - re havagnzi saati patlamış ve etrafa da- ğılan parçalarla birkaç cam kırılmışsa da ateşile gemilerini berhava etmeğe) da başkaca bir hâdise vukua gelmemiş- tir. Galiba bize muharebe hakkın- | ın bu zannına hayret et -|< güze.! E.| İnaşı yordu. Bu sevincine, gemisinin ro-| itasını öz yurduna çevirmiş olması da adan şöyle bolca an sonra bizi ku - , Bizim ken- da nahoş ve n sarhoşluğ! leri gelmiş bir şaka olduğunu . Lâtifeci ve neş'eli herhar diğerine yaptığı gibi gi , yahu siz ne kor- Beni böyle aldattı- nız. Fakat şimdi yok mu kaptan, val İlahi senki yüreğimden büyük bir taş gibi kendimi hissediyoru z kaptanın böyle söyle e diyordum: — Korkarım ki bu ağır taş tekrar yü dönecek! Bu m no 1k sohbetli idi k cak si haberi vermeğe dilim varmı- yordu doğrusu. Bunun için hadisatın inkişafmı ve bu suretle vaziyeti ke: liğinden anlamış ? dum. Kaptan ge i sunu izhar ediyordu. Bu arzusunu tat- min etmek nezaket kaidelerine uygun ne dar şen, İDİZ: ma buyur et- tim ve kapıyı açtım. Kaptun, kamarama bir adım alayım demesile ürkmesi bir oldu. Zira ka - (/maramm duvarlarındaki resimleri gör- i müştü. Buniar Kayzerin, Hindenbur - gun, Ludendorfun ve amiral Von Tir pitzin fotografları idi. Bunlarla beraber büyük bir Alman bayrağı da duvarı süslemiş bulunuyordu. — Des Allemends! Diye adeta inledi. (Arkası var) Bir doktorun günlük notlarından Grip salgınlarında Anjinden mütevellid Boğaz apseleri Sık sik anjinlerin görüldüğü çusza- manlarda bademciklerin üzerinde te - gekkül cden Htihablar baran düha amik bir vaziyet alır. Bademciğin birinde, na- fında büyük cerahatli fi - eder. Haztanın site - Ağzını açamaz, yutku- namaz, uyuyamaz. çok izlırab çeker. Ni- hayet ya kedi kendine veyahud dokto- run bıçağı e apse açılır. Kokulu bir ce- rahat akar, Ve derhal hasta rahatlaşır. Ateş düşer ve yirmi dört saat zarfında hemen hez şey hali tabiiye (oavdet eder. Bazan bu apsenin mikroylarının kana karışmasından mütevellid umumi entan yakl olur. Kan »ehirlenir, hastaların bun dan öldüğü de baran vakldir. Boğazdâ böyle bir #tihab teşekirili ettiği saman derhal mütehassıs doktora müracaat et- melirlir. Ceva en okuyucularımızın. göste pulu yakamanlarını rlen ederin. Aksi tah- dirde istekleri mukabalesiz kalabilir. Köbetci eczaneler Bu gece nöbetçi olan eczaneler çun - lardır: İstanbul eihetindekiler; Aksarayda: (Ziya Nuri), (Esad), Beyandda: (Asador), yada: (Teofilos), Eminönünde: nâsya), Eyübde: (Ari! Beşir), (Emilyed!), Şehremininde: (Nazım), zadebaşında: (Asaf), © Karagümrükte: (Suad), Küçükpazarda: (Hikmet Cemil), Bakırköyünde: (Merkeş). Beyoflu cihetindekiler: İstiklâl caddesinde: (Kanzuk), Daire. de: (Güneş), Topçularda: ((Sporidiş), Takalmde: (Nizameddin), Tarlabaşında: (Nihad), Şişlide: (Halk), Beşiktaşta: (Süleyman Receb), Boğaziçi: Kadıköy ve Adalardakiler; Üsküdarda: (Selimiye), Sarıyerde: (Os man), Kadıköyünde: (Sıhhat Rifst, Büyükadada; (Halk), Heybelide: (inik). Aleamdarda: Samat - (Ami - Penerde: Şeh muz» | 4 sa-| Binaenaleyh | Atina muhteliti 2 maç yapmak üzt Şubat içinde Ankaraya gelecek | Ankara muhtelitini hazırlamak vazifesi baş antre” veri Ankara (Hususi) — Şubat ayı içinde hteliti buraya gelecek ve An- nteliti ile 2 maç ktır. Muh- hazırlamak va Imiştir. Yalnız ajanlığın bu ma- ak için davet ettiği oyuncu- ktebli ve asker oyun - Atna m İnöre ve: ça hazı lara bakılırsa mw m den terbivesi müdürlüğünün son kararı üzerine mektebli ve asker sporcular Küp ia oynıyamazlar. Fakat içle - i ve tecrübeli oyuncular ıluran mekteblilerin ve askerlerin tem- iştirak Çekiliş ın çağırın ımları raaçlara . bu tümsite iyi bir netice oyuncuların ha - üzere davet edileceklerini ü- m:d ediyoruz. letçi Talât Fransaya gitti e bisiklet şampiyonlarından Ta. ada yapılacak beynelm'le! bi - siklet müsabakalarına iştirak etmek si : Talâtın bu i Küs mahiyettedir. Ankara Güneş klübü İigden çekildi Güneş kiübü lig maçlarına iştirak ede- ni bölgeye bildirmiştir, bun - , anlaşılıyor ki eş klübü faali- ini tatl ederek kapanmıştır. Bu se - beble yarın Galatasaray - Demirspor ta- kımları karşılaşacaktır. Etimes'uğ atış klübü açıldı Etimes'ud atış klübü muallim Sırrının bir nutku ile açılmış, bunu müteakib| amatörlerinin gösteriş atışları ya tırılmış ve halka atışa aid yenilikler öğ- retilmiştir. Etimes'udda bir atış poligo- nu daha oçılacaktır. Selim Tezcan Galatasaray takımı Tunusa davet edildi Tunus futbol klüplerinden biri iki maç zere Galatasarayı Tunusa da - ir. Galatasarayın bugünkü ha- iile böyle bir daveti kabul etmesi çak güçtür, Bugün yapılacak kır koşuları anbul atletizm ajanlığı tarafından tertib edilen birinci kır koşusu bugü baş antre-| ildi. Mektebli ve asker futbolcülerin de bu P | iştiraklerinin teminine çalışılıyor Bugün yapılacak maçlar Taksim stadyomu; Galatasaray - Hid 8, 1100 Kadıküy stadyomu: Beykoz - Topkapı 8. 13. Fenerbahçe - İstanbulspor 8 Şeref e Boğaziçi - köy (A). 8. 090 Dirim Pe ner Yılmaz (A Eyüb - Galata Gençler (A). 8 Beşiktaş - Vefa 8. 1448, y# » Şişlide yapılacaktır. Talebeleri” den ayrılmaları dolayısile klüb! çıkaramadıkları için müsabakay# zu eden atlel takım halinde gi İ Her takım üç atletten teşkil İgirecek takım bulamıyan atleti “İbaşını da müsabakaya dahil olasi Müsabaks 3000 ve 5000 olarak ma âyrılmıştır. Mektebliler arasınd Feyziâti Lisesi, son zamanli ir ehemmiyet ve! , spor kaptanlığı cnat ederek, futbol ve voleyPöl laşması teklif etmiştir. Kabi bu teklif için kararlaştırılg Kurban Bayramına tesadüf 1/1939 ve 2/2/939 günleridir. Preston - Aston Vill8 karşılaşıyorlar Kra! kupası maçlarının dörde dolayısile İngilterenin iki mü mı karşı kurşıya gelecektir. gi Kral kupasını altı defa en k bir şöhrete sahib olan kımlardan Aston Villa geçen dersfield tokımı penaltıdan e sayı ile mağlüb ederek kup#7” Preston North End ile kel si oyun Zral kupası turlarının en “maçı olacaktır. Baron de Tott'un hâtıralar ( Baştarafı 13 üncü sayfada ) karet yüzünden Sultan Mahmudun feda- ya mecbur olduğu üç gözdesinin ölümü- nün levhasından ziyade daha hoşa git- j mek icab ederdi (1). (Arkan ver) (1) Sultan Mahmud kozlar ağasına gayet itimad ediyordu. O da Süleyman isminde bir genci, o da Yakub isminde bir Ermeni bankeri Kendisine mahrem dinmişti. Bu üç kişi sultanın zevk ve satasma hizmetten baş- ka bir şeyle moşgul değildiler, Gözdelerin hırs ve temalarını tatmin eden bu hizmet onlara nüfuz ve itibar da temin ediyordu. İmparatorluğu onlar idare ediyor demekti. Bütün mansıbları en fazla verene satıyor- lardı. Minlyetindekiler daha küçük mansıb- ları temin ederlerdi. Bu kadar gurur ve aza- met kesbedinee ufacık bir mukavemete bile tahammül edemez oldular. &Adamlarından biri Üsküdar hâkimini kamgıs ie tehdid etti, Hikim sesini yükseltti ve adliyeyi işe karıştırdı, Geceleyin hâkimin evini yıktılar, Şiküyeti bu tarzda boğmağa kalimak o ka- dar büyük bir ademi memnuniyet terlid et- #l ki hergün yeni bir yangın ile kendisini is- har ediyordu. Hükümdara deri anlatmak için garib bir çara. Maamafh, padişahı üç gözdesinin başını kesmeğe sevkedecek kadar muvaffakiyet tamin etti. Bu adamlar padi- şahı zevklerini tenerrü ettirmeğe alıştırmış oldukları için, genç Süleyman le Yacoubun idamında bamr bulundu Kızlar ağasının İ- damı Kızkulesi içinde vukua geld. . , . (il Hâmid Oskay iz u uğurlandı İzmit (Hususi) — Kütaby? & ne tayin olunarak Şerefine wi meclisi tarafından mükellef Tab ni yazdığım fi Oskay büyük bir merasi mıştır, Sabık valiyi teşyi d binlerce halk, bir kıt'a askefliği askert bando, polis kıt'ası, “gi hâzır bulunmuş, General RES Amiral Hulüsi, Amiral MÖ İve bütün memurin teşyi m£ tirak etmişlerdir. > Arapkir adliyesinin Ke kaldırılması halkı vaziyete si Arapkir (Hususi) — burada adil teşkilât said vakkat olarak Kemaliyey€ tır. Kemaliye buraya #5 * Arapkir ve muhiti imz duğu için btralarda kış Şİ fazla göstermektedir. Esasi” ba arasındaki Kozluk Ç8i tünde köprü olmaması do? dan geçmek bir hayli güç rapkir çevresi kar içindi ufak adli işlerini görmek karşısında çok büyük m! sında kalmaktadır. Bu variyeti ileri sürer Adliye Vekâletine li kilâtın fadesi ricasında nüz müsbet bir cevab