1 İkincikânun 5 SON POSTA x a Sayfa 11 , ge M Hipodramuıı 100. iki saat içinde aslan, kaplan, fil ' dan sonra iki bölük ası birbirlerini öldürdüler dansözlerin nnt el a dansiarı başladı GaeenmeNEĞKRENK KA AA KA aN EREENKanAAA A KK LELASNEN gasünme küneeeAmeLeeAEa. O yıl önce nasıl deneeeraşenncesEEEENENAAKA aN e 000 kişi alan taş basamakları bir ; doldu. Meydanda aç bırakılmış ; ve kurdlar boğuşluruluyordu. Bun- | ker boğaz boğaza çarpışarak ;,.ı . Nihayet yarı çıplak ı a) Yazan : Kadircan Kaflı n beşinci asrın sonların. « da, birinci kânunun tuz birinci günü idi. îstanbı;!”; da bir haftadanberi her ıanıı:ğ. K daha büyük, çok büyük bir kı E vardı. Asılzadeleri, senatörleri ”;ıeuıw ray adamlarını taşıyan ipek pı;ı: ğ bazan altın işlemeli sedyeler ı'k bi kın arasından geçmek İçin güğu K kiyarlardı. Zırhlı Got askerleri, uıyı:r mızraklı Trakya 8V: i dolaşıyorlar; itip bı:;;' ığ veya mızraklarını şuna bunn"h sokak başlarını buşzıuynrııhm G Ogüsteon, Kostantin Ve romlarında bir kı;'ıı âyy:r kalmamış” t. Yüksek sütunlar ü b tündeki imparator heykellerinin etra fında sonsuz bir uğultu dnlg::;ı:yoı: bazan mavi veya yeşil külâhlı meleri birbirlerine lardı. Bunlar Bizansın KRĞ: rı olan Veneto ve wı'""n;;îı- romda bir hafta sürecek olan derine başlangıçtı. İmparatorun oyun! kü. boğuşuyor" lar için lâzım olan parayı tedarik ettiği wuül:'&âxn vilerin ve yeşillerin teil: A .-.n_ann- birer tahtırahvan içinde da tepeden tırnağına K olan klüb adamlarının Wı"mg: d’:n Taya gitmişler, imparator törü kabul edilmişlerdi. Ç Hipodromun mıhmlenuder;l ğ anlan, kaplan, fil ve ayı sesleri DE LN ne karışıyor: başka zaman hef eşiki şet veren bu haykı gün hiç duyulmuyordu. OY""MR üs rafını kuşatan yüksek duvi Pai tüne salkım salkım 'c:ıcuu“ 5 kanlılar - toplanmışlardı. c ği ğ tor Jocası gözleri Kıunnl;lyî ıg!:m"d_ bir kaçı ründüler. — İşte, saray uşakları büyük ve al Sırma elbiseli 'n önünde tın işlemeli bir ve :ı'um olan çatıya Nğlî:b;: rdİler. Bu, ertesi gün Oyun h îyın n bildirmek için verilen bir İşrretti. O anda duvarların n.—wndekl'm ve delikanlılar birer sincab ÇE' k le aşağı atladılar. Dört yın::);ımı::;. ve caddelere dağılarak hay kildi!.. — Tente ldil.. Tente ç€ Bu haber Öan ni nhk:v';';”.f:_ gan balkın arasında çılgın leri yapıyor: kapları, yiyecek sepefleri, hattâ sırt- © -|larında yataklar yahud battaniyeler... Hipodromun kapıları önünde yatak- ları seriyorlar; örtülere bürünüyorlar; taşların, toprakların üÜstünde, nemli duvarların diplerinde yerleşiyorlardı. Ertesi sabah kapılar açıldığı. zaman iyi bir yer kapabilmek için böyle ak - şamdan burada bulunmak lâzımdı. Ço- ğu çıplak ve sefil olan balkın bir kısmı uzak yerlerden gelmişlerdi; bir kısmı da gerçekten aç bulunuyarlardı. Fakat ne yararı var, aç durulurdu, fakat o - yunsuz ve eğlencesiz kalınamazdı. Hipodromun etrafındaki kalabalık Ogüsteon meydanını doldurduktan son- ra Tavri meydanına kadar uzayan bü- tün caddeyi, bütün sokakları; Narsetis ve Batamyat ftaraflarına kadar bütün gehri doldurmuştu. Bu halk geceyi müthiş ayazda tit- riyerek, öksürerek, büzülmüş bir halde geçirdi. Diğer taraftaki asılzade ve zenginlerin konaklarile Trikansteryon- gdaki imparator sarayımda büyük dua - lardan sonra büyük eğlenceler başla- maştı. Sedirlere ikişer veya üçer uzanan yarı çıplak kadın ve erkekler, sabaha kadar, renk renk kölelerle, renk renk cariyelerin çalğı ve nkslannn_kendilı rini vereret, bol bol ve her türlü &h- lâk kaidelerini ynutturacak — derecede |içerek vakit peçiziyorlardı. Yeni yıl sabahının HÜk aydınlıklarile beraber Hipodrom kapıları açıldı. Halk, gedik açılmış olan bir bendin ötesine geçen bir sal hııllnqe saldırı - yordu; daha ilk hamlede çıbıc_nenler. ezilenler, can verenler vardı; küfürler jniltilere, şikâyetler kırbaç seslerine ırdu. xz;î:;mmnr yüz bin kişi alan taştan besamakları bir iki saat Mnde baştan başa doldu. Sağda hep mavi külâhlar, mavi renkle tulgalar vardı. Sol taraf- taki basamaklari yeşil külâhlarla ye- şil miğferler kaplamıştı. ng iki taraf da birbirlerine, yiyecek gibi bakıyor- Jardı. Binlerce bakışın derhhklenm_io- ki parıltılar, kopması yakın olan _maAc: hiş fırtnayı haber veriyor X Ta sira karşılıklı WM, hattâ çürü yumurta ve yemiş duedll:aı oluyoıdılı. daki geniş meydan halkın otur- dıı:u buımâlnırdın bir kaç metre ah etrafını derin bir hene riyordu. Orta yerde ve boylu ::.;:' b?:ukım dikili taşlar, burmalı ütunlar, imparatar heykelleri, aslan güreşen adam, yılanı kaldıran kar- çekişen boğa, Herkül Basamakların ge oradaki tahta kurulmuştu. Soldaki kilisenin duverları Hipodromun boyu- nu aşıyordu; oradaki demir parmaklık- hi pencerenin ardında da kımıldanma- lar oldu. İmparatoriçe de gelmişti. Halktaki heyecan ve merak son de- receyi bulmuştu: — Başlasın- Daha ne bekliyorlar? Diye bağıranlar gittikçe çoğalıyordu. ç Şimdi meydanın etrafındaki kapı - lardan biri açılıyor; bir kaç kaplan, bir kaç aslan, fll, kurt ve ayı ortaya çıkı- yordu. Bunların hepsi de günlerdenbe- ri aç bırakılmışlardı. Birbirlerini görür gömez saldırıyorlar, homurtular kük - remelere karışıyor; ulumalar duyulu « yor; o mütkiş kavgayı bu sefil ve ha - ris kalabalık, eşsiz bir heyecanla, al « kışlıyarak yahud küfürler — savurarak seyrediyordu. İki bölük asker boğaz boğaza çarpı - $ıyor; ölüler ve yaralılar kaldırılırken basamaklardan göklere doğru alkış ses leri yükseliyordu. Mevzuları iğrenç ve hayasızca tertib edilmiş olan piyesler oynanıyor; fakat halk bunu a7 görüyor, mermer sütun- lJarin, asırlardanberi çifnenmekten a - şınmış olan basamakları üstünde ©o sahneleri taklid ediyordu. Dilsiz oyunları, cambazlıklar, mas - karalıklar birbirini kovalıyor, sahne -» de, vücudlerinin dörtte üçü açık olan dansözler en kıvrak — ve çılgın Suriye danslarını, Yunan oyunlarını yapıyor- lardı. İmparatarun Jocasının altındaki büyük orkestra o yılların modası olan parçaları çalarken yüz bin kişi birden oldukları yerde tepine tepine ayni şar- kıları haykırıyorlardı.* İşte nihayet imparator locadan çeki- lJiyor, çünkü yemek zamanı gelmiştir. Şimdi basamakların üstünde küme kü- me toplanılıyor; içiliyor, sarhoş nâra « Javı arasında bir kızarmış kuzu bacağı, doldurulmuş hindi yahud kocaman do- muz suçukları derin bir hazla gövdeye indiriliyor. Fakat bu mes'udlar kaç ki- şidir? Çoğunun ellerinde bir kuru ek- mek parçası var, bir çokları da sadece yiyenlere bukmakla avunuyorlar, Bu sessizlik. uzün sürmüyor; ortalık karışıyor; altelta üstüste boğuşuluyar; havada kılıç, bıçak parıltıları görülü - yor; yumruklar kalkıp kalkıp - iniyor; yahud kuvvetli parmaklar ctlız boyun- ları sıka sıka onların son — nefeslerini tüketiyorlar. Askerler yetişiyorlar, fa- kat hiç bir şey yapamadan, silâh, yum- ruk ve tekmo yağmuru altında basa - maklardan çekiliyorlar, Birkaç dakika İstanbulda Yılbaşı F 13 — serif kptei! S P LĞ , *|kompliman yapılır, ağır hetliyeler ve - İzafer tacı verilindi. Bundan başka bü « yük bir harb kazanmış gibi çılgın al « kışlar ortasında şehrin başlıca cadde - lerini dolaşırdı. Bundan başka, mavi « ler, denizcilerin ve tüccarların klübü olduğu için o yıl bu işlerin iyi gidece - ğine hüküm verilirdi. Eğer yy:çmex kar zanırlarsa çiftçilerin sevinçlerine som ? olmazdı, çünkü o yıl ekinlerin iyi olas * tağına inanırlardı, x Şehri dolduran on binlerce papaz bi- le her yılbaşı yedi gün süren bu oyun- ları seyretmeden duramıyorlardı. Bu » Tası Bizansın moda yeri gibiydi: Şura - da bir İranlı gibi yüksek külâh ve uzun kaftan giyen bir iki asilzade; ötede be- yaz harmaniye — bürünerek kendisini bir araba benzeten iki maceracı; Hün"- ler gibi uzun bıyık brrakanlar, saçla - rını arkadan omuzlara doğru bukle ya- panlar; zengin ve altın işlemeli man - to giyenler, kemerlerinde iki tarafı kes kin kılıç taşıyanıllar... Yeşillerle mavilerin reisleri kendi - lerine ayrılmış olan taraflarda ve en önde, parlak ve muhteşem tahtlarına birer kral gibi kurulmuşlardı! Etrafla- rını kendileri derecesinde süslü klüp reisleri ve en yılmaz, en vahşi — ruhlu adamlardan seçilmiş olan binlerce mu- hafız sarmıştı. Oyunlar yedi gün sürendi. Bugünlerden biri (Fahişeler günü) diye meşhurdu, Bilhassa o günün eğ - — lenceleri ve oyunları tam manasile çıl- gin ve hiç bir kayıd ve şart, ahlâk ka » idesi tanımıyan bir karakter gösterirdi, Bizans halkı da Roma imparatorlu « ğunun eğrileme — devirlerindeki halkı gibi yalnız iki şey arıyorlardı: Panem et Circenses yani ekmek ve sirk... Bu düşkünlüğü, bir yarayı Gdeşerek * irin akıtır gibi ortaya — atan hicviyeci Jüvenal eğer o sırada Bizansa gelsey « di, kendisini Romads sanırdı. İmpara « tor Jüstünyanos da şöyle demişti: — Halkı eğlendirmek için eğlence « ler ve oyunlar vermek lâzımdır. a Çünkü bunlarla meşgul — edilmezse Mtilâl çıkarmak istidadı derhal müsa « | id hava ve zaman bulurdu. Hipodraom yeniden uğulduyor. Oyun ların yeniden başlaması için sabırsızla- niyor, Vahşi bayvan avları, kendi ara- larında boğuşmalar, ok ve kılıç oyun - ları devam ediyor. Halkın bir kısmı, en çok şu yarı çıplak dansları -istiyorlar; bir kısmı da açık saçık piyeslere bayı - lryorlar. İmparator onları memnun etmek i - çin elinden gelen hiç bir şeyi esirge - miyor, Çünkü oyunlar biraz kötü gi - derse basamaklardan Jocaya — doğru müthiş bir taş yağmuru, bir çürük yu- murta ve çürük yemiş sağnağı başlar. Hipodromdan boşanan halk şehri yer yer ateşe verdikten sonra büyük sara- ya saldırır; bazan imparatorun tahtını başına yıkardı. Oyunların en meşhuru araba yarış » ları idi. Üçer veya dörder atın çektiği iki tekerlekli arabalarda mavi veya ye şil mantolar dalgalanır, uzun kırbaclar atların başları üstünde — maddeleşmiş birer şimşek halinde şaklarken araba - nn bir kasırga gibi uçtuğu görülürdü. Eğer mavilerin arabası ilerde bulu - nuyorsa Hipodromun sol tarafı çılgın bir sevinç ve alkışla köpürür, sağ ta - Taftan yalnız homurdanışlar ve klüfür- TJer düyülürdü. Arabaların bir veya 1 - kisi Katizma önünde yahud tam karşı- daki yuvarlak yerde dönerken devri « lir; arkadan gelen de onun üstüne yı - kılır ve acı kişnemeler, uğultuların üs- tüne fırlardı. Eğer maviler kazanırlarsa yarışı ka- zandıran süzücü, bir kral gibi itibar gö rür; imparataz tarafından — kendisine İmparator oyunlar esnasında halka ziyafet de çekerdi. Bunlar © kadar maş |raflı olurdu ki üç günde dört milyan — harcandığı görülmüştü. Oyunlar bittikten sonra Bizanslılar eğer memnun olmuşlarsa İmparatoru alkışlayarak, olmamışlarsa taşlıyaraltı sokaklara dökülürlerdi. 532 de verilen ei:ence'l’er nnb;mdı bir ihtilâl şehrin büyük bir kısmı yanı yağma edilmiş; sokakları islülnî doT:mum s Ancak âsilerden kırk elli bin kişi Hi « podromun ortasında kılıçtan geçirile rek, hemen oracığa, Ölüler kapsi de« nilen yere gömüldük! s yıı.ıqı:ışu. Ş n SARR ŞU 1500 sene önceki İstaj işle böyle vahşi eğlon('ckn:.ulhll,ıqn b lar, kin ve ihtirasla karşılardı. Bugün, müzik ve danslar. maralar, sevgi ve Gostlukla e:'::"nı;.: mek ve içki saatleri, aile toplantıları, ufak tefek talih tecrübelerile veya tatı h bir uykudan sonra sakin bir tatlı ümidlerle karşılıyoruz.