Daha bir şey sormama vakit birak- Madan, ceketi parlak düğmelerini Çözerek, itina ile iç cebinden çıkardığı bir kâğıdı bana verdi. Resmi bir nutuk söylüyormuş gibi, sert bir jest yaparak: — Mis Melek!. Serbestsiniz. İstedi- ğiniz anda, memleketinize avdet edebi- Hirsiniz. Dedi. Bu ani haber karşısında o kadar şa- şırdım ki, birdenbire kendimi toparla- yamadım. Hayatında bir kere bile ya- lan söylemeyi aklından — geçirme - Miş olan Mister Coni gibi ciddi ve ağır başlı bir ada! — Ne söylüyorsunuz, âziz dost.. ha- kikat mi?. Diyecek kadar şaşaladım. Ve, bir an sonra kendimi toplıyarak çılgın gibi onun üzerine atıldım. Boy- nuna sarıldım. Kıpkırmızı yanaklarını Şapır şapır öpmiye başladım. * Mister Coni,bana bu bü: ne suretle getirebildiğini, şöylece | kâye etti.: Meğer.. bir hafta evvel valinin zev - cesine bir mektub yazmış, mühim bir mesele hakkında görüşmek istediğöin den bahisle bir mülâkat istemiş. Vali- nin zevcesi de, dünkü gün için kendisi- ne bir randevu vermiş. Bunun üzerine Mister Coni şehre gitmiş, Bu iy; kalbli kadının huzuruna çıkarak üzün uzadı- ya benden, babamdan bahsetmiş: — Tek bir kızından başka hayatında &damı, o halinde bundan fazla beklet- mek, revayı hak mı? Demiş... Hattâ bununla iktifa etme- miş. Bahsi, siyasf mecralara çevirmiş : — Türkler, bu harba istiyerek mi Birdiler? Biliyorsunuz ki onlar bü - Yük felâkete zorla sürüklendiler, Ve başkalarının hatalı hareketlerinin ce- Zasını, masumlar çektiler. Babasını açlıktan kurtarmak, avni zamanda memleketine karşı da bir hiz- Mette bulunmak ihtiyacını hisseden bu 'Türk kızının hareketini çok tabif gör - Meli,, hattâ bunu, takdir etmelidir... Bu genç kır, vicdani ve vatani bir va- Zife etmiştir. Biz de, insanf bir vazife ifa eyliyelim. Diye, bir hayli sözler söyliyerek bu hassas kadını rikkate getirmiş, Bunun üzerine, valinin zevcesi, der- hel kraliçeye bir telgraf çekerek husu- S$! bir af emri istirham etmis.. haşmet- Meab da bu istirhamı reddetmemiş. Derhal icabına bakarak, bu sabah Mal- fta valisine emir verdirmiş... Dindar bir protestan olan Mister Cont: — Eh. diyordu. İnsanlar, Allaha nanmalıdır: İyilik ve fenalık, insanlar içindir. Fakat Cenabıhakkın, daima iyi kalbli insanlara yardım edeceğine de kanaat getirmel ir kızsı - Nız, Hiç şüphesi üşüncele - t ükâfatı olarak bundan sonra sünler göreceksiniz. Bu sözleri bir düşman ağzından işit- Mek ne kadar tuhaf oluyor. Fakat i her düşman, Mister Coni gibi in- Bafl, olsa... x ATEŞLER İrtxme YANAN RİR BELDE Beni vapura kadar — bindirmek için şehre kadar gelen Mister Conji ile ayrılmamız pek hazin oldu. O da, ben de, metanetimizi sön had - dine kadar muhafaza ettiğimiz halde, Bene göz yaşlarımızı zaptedemedik , Kalbim, garib hislerle dolu olduğu vapura bindim. İstanbulu nasıl Bulacağımı düşünerek büyük bir heye- Can içinde idim. Bu büyük kan ve ateş cidalinden, ya- Talı ve mağlüb olarak çıkmıştık. Hiç Şüphesiz ki galiblerin tahmil edeçekleri Bir-hayli acı mecburiyetlere katlana - Caktık. Türk kadın casu .| he ile: hiç bir ümidi kalmamış olan meflüç bir | i: SON POSTA Ateşler içinde kalan belde En b nı»-_kt.. Bi ğim büy fedakârlıklar, tebah' olup gi:mışu.. İyi biliyordum ki, İstanbulda bir çok yabancı — çehzelerle karşıla: Bunların arasında nasıl yaşıy ne kazanacaktım? M | * |. Bu sualin cevabı, İstanhula ayak bas- tıfım dakikada en acı manası ile tahak- kuk etti. O kadar sevdiğim bu emsalsiz belde, bana pek yabancı geldi. Kendi rengimizden başka her renk görünüyordu. Kendi dilimizden fazla, baska diller işitiliyordu. Kadıköye veçerken, vapurun alt ka- Marasına indim. Karanlık bir köşeye çekildim. Ve evimize, âdeta bir suçlu Bibi girdim. Dadım, beni görür: görmez Çılgın gibi hoynuma sarılarak: — Ah evlâdım.. Meleğim... Ta ağlam ışta, daba şaşırdı. Vvarı — Babam.. babam nasıl?, m... Onu bir an evvel divenlere atıldım bire önüme — geçerek — Dur evlâdım.. dur Meleğim... Dur —— —— . | başlad söyliyeyim.. Beyefendiye, — burada bakılamıvordu. Onun için bir hafta | vel kendilerini hastaneye — yatırdık.. inen ol ki... Dadımın koltarınım arasından fırla - drm. Bir hamlede merdivenleri tırman- dım. Babamın odatına girip te onun boş' Muhammen | Na. aylığı Semti ve mahallesi Cadde vaya sokağı su Cinsi Lira Kr. Çenberlitaş, olla Fenarf A kara "$ Ev 25 0) Aksnrny. Guüreba Hüse- Pertevniyal çıkmazı 7 Ev 16 00 yinağa Edirnekapı, Avcılar Avcıbey Çıkmazı — Si Ev ve mescid — 10 00 arsası » » » » » 85 Bv 5 00 Molla Güranı Nevbahar — Fenai çeşmesi 8 Ev vo bahçe Karagümrük Değirmen 2 MWekteb allında 6 00 dükkân Çakmak çılardı Sünbüllü Han üst 6 Oda 5 00 kalında rileceğinden tekliler 3/K.Sani/939 Baş - Diş - Romatizma - Kadınların Ay Sancılarını Derhal Geçirir. E_cuuılerd_ın 1 l,lkw ve 12 lik ambalajlarını ısrarla arayınız, Taklitlerinden sakınınız. ee — ——— ——— — —— İstanbul Vakıflar Direktörlüğü ilânları Yukarıda yazılı mahaller 939 senesi Mayıs sonuna kadar paz İstanbul Vakıflar Başmüdürlüğü Vakıf Al Yazan: Ziya Şaklı ağımı görür görmez, karyolanın üze- Tine kapandım. .. babacığım... Diye, hıçkıra hıçkıra feryad etmeye A Kendime geldiğim zaman, tam kırk sekiz saat geçmişti. Bütün — vücudüm, dayanılmaz ateşler içinde idi. Dadımın nemli gözleri, gözlerime di- kilmişti. Bu fedakâr kadının rengi | mon gibi sararmış.. dolgun vücudü, â- deta bir mum gibi erimişti. | Ona hiç bir şey soramıyordum. O da, hiç bir şey söylemeğe muktedir olamı - | yordu... Zaten buna lüzum da yoktu. — | Hakikat, bütün acılığı ile ortada du-| rTuyordu. | ** Aradan ancak ra dadım yavaş bahsetti şunları gün geçtikten son- haz; şeylerden arasında da ler TUM.. bize, çok ıztırab çek: son pelişinden — on,i #ün sonra, bir mektub aldık. Bu mek -| tubda, Melek hanım uzun sürecek bir | seyahate çıktı. Hle merak — etmeyiniz; | Merak etmemek elden » Merhum, bir sey söyle- ordu. Fakat, ne kadar müteessir ol- ı gözlerinden okunuyordu. Haftalarca, #ylarca senden — mektu bekledik, Mektub gelmeyince, artık midimizi kestik... Yalnız, biz! şüphe Jendiren bir sey oluvordu. Her avın ü- cü günü bir adam seliyor. bir kâ - sarılı olarak on lira bırakıp gidi - yordu. f(Arkası var) ——— rlikla kiraya ve- Salı günü saat 15 e kadar Çenberlitaşta far kalemine gelmeleri, — (9502) iZMiR iNCiR ve ÜZÜM TARIM SATIŞ KOOPERATİFLERİ BİRLİĞİ TARİŞ Mamulatı Bütün Tariş malları en modern usullerle kat'iyen sıhhi ve temiz olarak hazırlan- mıştır. Tesisatımız Türkiyede biriciktir ve en müterakki garp anlamlarına uygun- dur. Tariş'ten başka mahalde Fümige edilmiş incir yoktur. Beyoğlu İstiklâl caddesi No. 64 (Parmakkapı Tramvay durağı | Edirne Vilâyetinden: Kapalı zarf usulile eksiltme ilânı 1 — Keşan - Malkara yolunun 0.4-000 ilâ 8-; 500 üncü kilametreleri arasında- ki 7000 metrelik kısmının blokaylı şose inşaatı kapalı zarf usulile eksiltmeye çÇı- karılmıştır. Keşif bedeli 34793 lira 84 kuruşlur. 2 — Eks:ltme şartnamesi, mukavele projesi ve keşif evrakı Edirne Nafıa Mü- dürlüğünden görülebilir. İsteklilere 170 kuruş bedel mukabilinde gönderilir. 3 — Bu işin ihalesi 20 İkincikânun Cuma günü ssat 15 de Edirne Vilâyet ma« kamında toplanacak olan Vilâyet Encümenince yapılacaklır. 4 — Eksiltmeye girmek için 2610 liralık teminat vermek ve aşağıdaki vesaiki haiz bulunmak lâüzımdır. A — 8938 senesine aid Ticaret Odası kâğıdı. B — İhaleden en az sekiz gün evvel 12/İkincikânun tarihine kadar bu e gin mek için Edirne Vilâyetine müracaatile alınacak fennf ehliyet vesikası. 2400 sayılı kanuna göre hazırlanmış teklif mektubları 20 İkincikânun Cuma günü saat on dörde kadar Vilâyet makamına verilmiş olması veya gönderilmesi lâzımdır. Postada gecikmiş mektublar kabul edilmez. — <9328> NEZLE - GRiP ve üşütmekten hasıl olan Hastalıklarda Hatırınıza Gelecek ilk isim Turkiye ŞEKER FABRİKALARI Anonim Şirketinden: Müessesemiz üçüncü parti olarak küp ve kristal ecnebi şekeri sa- tın alınacaktır. Şartaamesi Bahçekapı Taşhan 42 numaradan istiyen- lere verilir. 12 Sonkânun 1939 Perşembe günü saat 11 e kadar teklif mek- tubları sartname esazlarına göre kabul edilecektir.