, Aşıklar yölu d (Baştarafı 9 uncu sayfada) ada tahsilde iken bile alışamadığım gü- — gültülü hayat, İstanbula döndüm döneli, — 'hele bu yaz bu Adada, beynime bir tok- " mak darbesile iniyor. Kışın Taksimdeki “ gpartımanda tâ dibdeki odama kapanır- dum. Burada nereye kapanayım? Bahçe- İden sblamın çocukları haykırışıyor. Sü- | tıl “Mandan halam hizmelçiye bağırıyor ve — babam sön zamanda pek merak sardığı Tadyosunun düğmesini hiç elinden bi- rakmıyor, Kardeşlerim, onlar da lam ai- — Iemizin çocukları! Neclâ, henüz on yedi- — ginde.. fakat otuzuna kadar yapabileceği — gevezeliği şimdiden çenesinden — boşalt. “maş. tıpkı şu çamlıkta akşamları hiç sus- * imadan öten &; osböcekleri gibi.. Bu kız * o zaman biraz susar da nefes alır, din- Donir?.. Doğrusur şaşıyorum! Evde gün- “düzleri yalmız Daver ağabeyim eksik... © Fakat onun boşluğunu da, halamın ev- > lüdlığı Derüşçafakalı Nüzhet doklürüyor. Kışın İstanbulda haftadan haftaya gelir- “Gi, şimdi mektebler tatil olalı bütün yaz nun yolcuları lJıkta, böyle kuru otlar ve top top yumu- şak çam iğneleri üstüne uzanarak, bu düşüncelerle bilmem ne kadar zaman dahp gitmişim. Birden, bir çığlıkla ür- perdim. Yoldan yukarıya doğru bir genç | kız koşarak haykırıyondu: — Anne,, anne.. koş!.. Babam fenalaş- Derhal yerimden fırladım. Bu esnada. aşağıki çamlıktan, ceketsiz, beyaz pan- talonlu, yakışıklı bir gençle, plâj pija- malı ve hiç bozulmamış tam olgun vü- cudlü, saçları ise kızının saçlarının b'raz daha koyusu, güzel, çok güzel bir kacın da yola çıkmış, o tarafa doğru koşuyor- lara ayaklarım takılarak ve çıtırdıyan casına kayarak aşağıya indim. Şimdi hepimiz, biraz ötede, yolun ke- narındaki toprak sedde sırtını dayamış, rin derin nefes alan, aşağı yukarı kırk Kköşkte! Halam, çocuğu olmadığı için o-| beS yaşlarındaki biçareğin etrafına top- lanca evlâd sevgisini Nüzhete vermiştir. 'Fakat Neclânın çenesine mukabil bunun © da jimnestiği.. sporcu vücudile, çürük Şahtaları bütün gün bir gülle gibi güm inletişi... Sonra akşam olunca da »sofra başında ağabeyimin bitmez tüken. mez mağaza hesabları ve eniştemin ka- #lın, kaba kahkahaları... Hepsi ne ise am- , Tra, ya sabahtan akşama kadar hiç dur- F İmdın iki hizmetçinin gu zangır zangır — “Bten bozuk tulumbadan su çekişi... (* Ne yapsam?.. Çamlara mı dalsam?.. — Bütün gün, kızgın öğle sıcağında... Bu- — Na imkân mı var? _- Uyku.. o da bir kâbus... | Ben, muhakkak, Robenson gibi 1ssız *bir adada yaşamağa lâyık bir insanım. leki ressam fırçalarım ve bir san- — dik dolusu boyamla ihtimal orada, ses- — iz, insansız, fakat en güzel tabiati resme- / debilirim? Burada ise, şu çamların arasın — Goön sırtında dört köşe sandığı ile birden- — bire çıkıverecek olan bir bakkal çırağı — bile benim hülyamı dağıtmağa yetişir. — Küuşlar, kargalar, böcekler ve ben... “üşte özlediğim hayat! Kuşlar musikim ©- — flurdu, böcekler kelimesiz, dedikodusuz — eğöveze arkadaşlarım... Kargalara gelim- “308, hiç şüphesiz onlar, bu kış Beyoğlunda “*ilk tablolarımı teşhir ettiğim zaman, üç — günlük mecmualarında anlamadan — ve “Sadece kıskançlıkla bana tenkid okları lanmıştık. Kız çok müteessirdi. Fakat kadın hiç telâşlı görünmüyor: — Geçer tanım.. merak etme.. ne dü- şer, ne bayılır.. doktor söyledi ya... Bu halini yeni mi gördük? Diyordu. Bir yandan Ga, teessürsüz, mihaniki bir hareketle, kordonu kuluna takılı gri keten bir çantadan çıkardığı mendile küçük bir şişeden kolonya dö- kaklarıma sürüyordu. — Müuammer.. tut şu şişeyi! Muammer şişeyi aldı. Kadında gördüğüm ve adeta gizli bir hırsa ve bezginliğe benzettiğim bu so- Bukkanlılığa karşı bilmem artık nasıl bir tocesür ve hayretle yanımdaki gencin yüzüne bakmışım! Beyaz pantalonlu de- Tikanlı, bakışımdaki manayı sezmiş ol- malı ki hemen kulağıma eğilip yavaşça fısıldadı: — Bilmem ne sar'ası diyorlar... İki yıl evvel bir otomobil kazasında başını çarp- mış ta... , Çarpmış tal... Başını çarptı değil, çarpmış ta!... Bir anda bir şüphe geldi içime. Demek bu delikanlı bunların çok yeni bir tanıdıkları... Öyle olmasa nakli mazi sıygasile konuşmaz! Buna rağmen kadınla pek teklifsiz görünüyor! fırlatan san'at münekkidleri gihi tablo. arımı gapalamazlardı. b Kargalar! uzun gagalarınıza — rağmen — #İz muhakkak ki insanlardan daha az za- — Himsiniz! e * “ Âçşklar Yolunun ilk kıvrımındaki ha- fit meyilli gırtta, sabahın sessizliği için- :,Io henüz gölgeli ve serin olan bu çam- ç — GUZELLİK Kadının Hakkıdır Hakiki ve modern güzelliğin yolu CÇOTY den geçer. AĞA MEŞAYUN FRANSIZ MARKASI, PUDRA PARFÖM RUJ FLAKSAK yabarecenerseennenena i Illıml"lll Bo akşam enat 20,30 de K _ı | VİNDSOR'un ŞEN K KADINLIAR Tepebefı DRAM KI. MI EHİR TİYATROSU. (Arkası var) Almanyada a POLY Marka türkçe gramofon Ürküblü REFİK BAŞARAN Karahisarlı Raşidin şarkısı 8046 Akgine çevirdi devranı felek Bayan MÜZEHHER ERSES Bölindi k K BOĞ8 Akzadeler Günseyni şarki Bayan SEMAHAT ÖZDENSES Böni üzme (Hüzzam BOĞ9 Beni bir babar günü ” (Karcığar şarkı) lardı. Ben de, taşlara, dikenlere, kozalak- ü kırık çam dalları arasından yuvarlamır- İz gözlerini kapayıp boğulacakmış gihi de- | — BON POSTm Tarihten Sayfalar (Baştarafı 9 uncu sayfada) Vezir Daltaban Mustafa paşanın gön- |derdiği haberlere güvenerek diyaorlar- dı kit — Korkman, sadrazam bizimle bir - Ek'ir. Kimse üstümüze gelemez! Bu lâflar kısa zamanda İstanbula u- laştı. İsyandan müteessir olan mahfel- Jerde hayret ve kinle karşılandı. Acaba Daltaban ©o İsyanı körüklemekle ne maksad güdüyordu? Kırıma padişah mv olacaktı? Yoksa Kırım Tatarlarını İstanbul üzerine«yürüterek padişahı ve hislâmı atacak mıydı? Yeniçeri ını ortadan kaldırmak - istediği de Saraya, konağına gidip gelenler çoğaldı; Orta camide ve civa- rımda yer yer toplantılar oluyor, şe - hirde sıkıntılı bir hava durmadan biri- iyordu. Padişah telâsa düştü. Hocası Fey - zullah efendi ile görüştü. Feyzullah & fendi işi örtbas etmek İstiyordu, fakat o kadar büyümüstü ki onu kapatacak örtü bulmanın imkânı yoktu. Demek ki bu ihtiyar vezir artık kukla vazifesini de göremiyecek hale selmişti. O halde niçin müdafaa edecekti? Feyzullah efendi sadrazamın feda e- Almanya karşısında Fransa (Baştarafı 7 inci sayfada) Daha dün. ve Pariste Münih ihtilâfın- dan sonra Çemberlayn kabinesinden isti- fa etmiş olan sabık İngiliz bahriye lorda Duff.Cooper: — Dahilt siyasetinden dolayı Rusyayı Avrupa siyasetinden hariç tutmamal:yız, her şeye rağmen ufukla koskoca bir si- ma halinde duruyor! Deraemiş mi idi? Muhakkak Rusya muhtelif ideallerin tahakkuk ettirilmesi ile meşguldür. Fa - kat ne olursa olsun Rusya, Rusya olarak |kendisinden hemen düşünmeden ayrılı - |nsmıyacak bir devlet halinde durmakta- dır. Bu sahada, mahiyeti ne şekilde olur- sa olsun alınabilecek mühim kararlar karşısında bulunabilecektir, Bugünkü ahval ve şartlar içinde tabif olarak bir çoklarının hatırına gelen ihti- mal Nazi hükümetinin şarki Avrupada e- lini serbest bulundurmak arzusu ile biz! hareketsiz bırakmıya, Avrupa işlerinden çekmiye çalıştığı merkezindedir. Ukranya büyük sergüzeşti., Ukranyada hâmi bir devlet vaziyeti e « dinmek Alman fikrinde dün doğmamış - tır. Bu düşünce Almanlarda büyük mu - harebe esnasında 1918 Martından Birin- citeşrinine kadar cenubi Rusyayı işgal altında bulundurdukları zaman belirmiş- tir. Hatırlardadır ki orada sırf kendi e - mirlerine tâbi bir figürandan başka bir şey olmıyan meşhur Ataman Skoro -« kerek kocesına koklatıyor, alnıma ve şa- | dlmesi lâzım geldiğini söyledi. Dalta -| podskinin riyasetinde mahallt bir hükü. betmiş olanların emlâkini iade ettirme$ |bahanesile mukabile bilmisil hareketle * İrine girişmişlerdi. Almanlar Balkan cep- hesinin yarılması üzerine 1918 Eylülüne de Ukranyadan çekildiler. Fakat bu mem lekete hâs olan azim tabil servet kaynak* larının hatırasını unutmadılar, Müttefiklerin 1918 yılında yaptıklari büyük hata, Almanyanın garbda mağlüb olmuş olmasına mukabil daha evvel şark- ta Rusyayı ezmiş olduğunu unutmuş ol * malarıdır. Almanyanın tekrar kuvvet * Jenmesi halinde Rusyaya göz dikeceği hâ tıra gelmiyecek şey değildi. Fakat Ukranya nedir? Bu toprak gört parçaya ayrılır, en mühimmi 32 milyoü nüfus ile Rusyadadır, ikinci kısım 5-7 milyon nüfusu ise Polonyada, diğerli bir milyon nüfusile Romanya ve 600 nüfusile Çekoslavakyadadır. Ukranyanl bu dört parçasında da konuşulan dil ru$” cadır. Hemen söyliyelim ki, Ukranyanı husust tir hali olduğu düşüncesi zahiri * dir, bu, memlekette geçen asır başlarında Avusturyalılar tarafından işaa edilmiş * tir."Hakikatte, benim bizzat gördüğümü gibi, Moskovada çıkan bir gazetenin Ki * yefte çıkan bir gazeteden farkı yoktuf: Yeni vaziyet karşısında yekdiğerine yal* Taşacak olan büyük Rusya ile Pnlonyâi müdhiş bir mücadeleye girişmeden bir8” kırlarmı? Bunun mümkün. akla sığar bf şey olduğunu kabul etmeden evvel hil * diselerden edineceğimiz tecrübeleri bek” ban hemen saraya çadırıldı. Sorulan- | met kurmuşlardı. Askerleri malını kay- liyelim. Jara hatırt sayılır hiç bir cevab vere - medi. Mübür alındı ve bir kaç kişi onu, meurur gibi «Kapt arası» denilen ve idam edilecek olanların hapisleri âdet olan yere götürdüler. Daltaban öldürüldü ve sarayın ka - pısındaki ibret taşları üzerine kondu. Dalkavukluk bir etahta kılıçstır. Ne kadar parlatılsa ve çelik rengi verilse hüviyeti değişmez. Asıl hüviyeti sezi- Tir sezilmez uğradığı ilk hücumda kırı- lrr ve taşıyanı yere serer. Yurddaş! «Vücndümürün genç ve dinç kalması 1- çin, şekere ve şekerli şeylere ihtiyacı vardır.. Sen de gene ve dinç kalmak istiyorsan, bergün şekerli çeyler yemeği ihmal et - ma, yapılarak 300 de'a Çalmakla — bozulmayan DOR Plâkları piyasaya çıkmıştır. BAYAN BELKİS PLÂTİN İncitti sözüm ( Karcığar şarkı ) 8051 Seni ancak Uşak şarkı Bayan NEVZAD lddeti hicran ile 8052 * B Lâle misin (Neva türkü) BAYAN BELMA Göz yaşlarım (Uşak şarkı) Saçlarının her teli (Hüzzam şarkı) gazel) 8054 POLYDOR gramofon plaklarını her yerde israrla İsteyiniz. Türkiye toptan satış deposu : VAHE ÜTÜCİYAN İstanbul Sultanhamam Camcıbaşı Han 2 nci kat No. 10 P. K. 180 Satış yeri: Amerikan ve Avrupa Radyo cihazlarının bütün evsafını bir GENERAL ELECTRİC, ( Birleşik Amerika Mamulâtı ) > VERESİYE SATIŞ Cinsi Mikdarı 300 kilo 300 » 180 » Sert istik Yumuşak şambre lâstiği Ebonit bi nümuneler de görülebilir. Cinsi Mikdarı Elektrik motörü 2 adet « motörü «0,5» B. K. 8 » kudretinde » » e2rB K. kudre 8 » tünde "7” I — İdaremizin İzmir tütün fabrikası kıyım makineleri için 2 aded l Inhisarlar U. Müdürlüğünden : I Muhammen B. Beheri Tutarı $ T.5 teminati LiraK. LiraK. 2B0 840— * 280 Biü— 250 — Süt— 2184 1 — Şartname ve nümuneleri mucibince yukarıda cins ve mikdarı yazılı kâr uçuklar açık eksiltme usuliyle satın alınacaktır. It — Muhümmen bedelleriyle muvakkat teminatı hizalarında gösterilm'ştir: TU — Eksiltme 22/XI1/938 tarihine rastlıyan Perşembe günü saat 14 de Kabir taşta Levazım ve Mübayaat Şubesindeki Alım Komisyonunda yapılacaktır. IV — Şartnameler parasız olarak hergün sözü geçen şubeden alınabileceğ' B* V — İsteklilerin eksiltme için tayin edilen gün ve satte 96 7,5 güvenme paral” riyle birlikte yukarıda adı geçen komisyona gelmeleri ilân olunur. — <8895e Muhammen B. — *07,5 — Eksiltmü Beheri "Tutarı Teminatı Lira K. Lira K, Lira .. — a MTö.— 85ö0.— 2626 14 Td— 225 $ 14.80 elektrik t 450.— : TEz 150.— 50.62 motörü ile paket makineleri bandrol kısmı için 3 ve paket kısmı için de $ aded olmak üzere 6 aded elektrik motörü şartnameleri mucibince ayrı ayrı pszar usuliyle satın alınacaktiır. H — Muhammen bedelleriyle muvakkat teminatları hizalarında gwıdlm""' HI — Eksiltme 13/1/939 tarihine rast! atlerde Kabataşta Levazım ve Mübayaat Şubesindeki Alım Komisyon! pılacaktır. ü Li lıyan Cuma günü hizalarında =’, IV — Şartnameler porasız olarak hergün sözü geçen şubeden alınabilir. V — Eksiltmeye ıştirak etmek istiyenlerin fiatsız fenni tekaf ve katalof! nı tedkik edilmek üzere ihale gününden en geç bir hafta evveline kadar "" sarlar Umum Müdürlüğü Tütün Fabrik: alar Şubesine verilmesi ve tel kabulünü mutazamımın vesika almaları lâzımdır. VI — İsteklilerin eksiltme için tayin eaueımvııııum%uü"; geçen komisyona gelmeleri ilân olunur. T IADA KUKT DA leştiren yegâne Radyo GENERAL ELECTRİC MÜUESSESESİ Beyoğlu İstiklâl caddesi No. 28 de ve acentelerimizde eğer tehlike tebellür ederse Ukraryayi Btr Tiy İçi e T BBaBz karARF F FEYE