BT e ae GiDeie ei DAT A y ĞA a AM A ŞHT A FRENLERİ BOZUK azeteye bakıyorum, bir serlev-| duruyorlar. Birbirlerine biraz daha ha gözüme ilişiyor: yakınlaştılar.. «Frenleri bozuk». Gazeteme bakıyorum: Evimin önünden; birbiri ardına &-| *Frenleri bozuks. dalanmış tramvaylar geçiyorlar: — Acaba bunların mı? diyorum. , — Acaba bunların mı? diyarum. Bu esnada onlar konuşmaya başlı - : iR: yorlar. Balat İspanyolu şivesile kadın Kulağıma - tenekelerin - birbirlerine "k_eg,'ö DN jŞarnmasından hâsıl olan gürültüyü an- - dırır bir ses geliyor. Ses, perde perde Diyor.. Erkek cevab veriyor. yükseliyor... — Emua, je vuzador! — Komşum gene radyosunu açtı. Gazeteme bakıyorum: Gazeteme bakıyorum: «Frenleri bozuk». «Frenleri bozuk>, — Acaba bunların mı? diyorum. — Acaba bunların mı? diyorum. * * Hizmetçi odaya giriyor. 'Alt katta, Üst perdeden konuşuyor -| — Bay! lar — Ne var? — Ayım yarısı olmadan para bitiyor.| — Kömür al demiştiniz. — Tabif biter; iki şapka birden, iki| — Almadın mı? iskarpin birden, yok tiyatro, yok sines| — Kömürcüye gittim amma alma- ma! drm, kömürün fiatını kiloda iki kuruş — Hep benim masrafım değil mi? | birden artırmış. Senin rakı paranı hesaba katmıyor -| Gazeteme bakıyorum: sun, * «Frenleri bozuk» — Benim bir rakım fazla hat. — Acaba bunların mı?.. diyorum. — Benim de bir mantam, iki şapkam $ fazla ha!... Kendisinden pek hoşlanmadığım bir — Sen fazlasın! ; Gazeteme bakıyorum: tanıdık geldi, odaya girdi. k Oturdu, anlatıyor: «Frenleri bozuk». DA Tüğdüderni Ka a S ERİ, rUR, :etim!:ı. Şapkamı Paristen almıştım. * Göüömleklerim hakikf Viyana malıdır. Sokakta, kadınla erkek yanyana| Gazeteme bakıyorum: yürüyorlar. Birbirlerine çok yakınlar..| —«Frenleri bozuke, Erkeğin sağ kolu kadının beline sarıl -| — Açaba bunların mi?.. diyorum. mış... Tam benim penceremin önünde İSMET HULÜSİ L Baunları biliyor mu idiniz ? — | Kendi dilini dişlerile koparan filozaf Milâddan 490 da yaşıyan Yu - nan filozofların - dan Zeno, boş ye- re gevezelik et - mesin diye, dilini bin metre irtifaındaki Husearen'e çı - kendi dişlerile kö: karak büyük bir rökor yapmıştır. parmıştır. İereen aa ee sAA seAnELLAAE AAA LANELENANAA KA AEAKASEETA SERACALAERAAAALA N A 45 yaşından sonra dağlara | düşen kadın rile karşılaşmıştır. Bana yazdığı mek « tubda: — Lâügat kitabnın içinde bana en bü- yük ıztırabı veren kelime emekteb> kelimesidir. diyor. Bay E. O. küçük yaşında annesini kaybotmişti. Babası evlendi ve çıcuğ'u biraz serpilince hayatını kazanmıya başlaması Tüzumundan bahsetti. E. O. mektebine düşkündü, fakat daha orta mektebi bitirmeden tahsilini bırakıp ça lışmak mecburiyelinde kaldı. Şimdi memleketin bir irfan müessesesinde çalışmaktadır. Bona yazdığı mektubun bir kenarın- da: — Üvey anne meselesile uğraşınız, diyor. Genç okuyucumun çektiği ıztırahı bilirim, bildiğim için de, dikkat et - Mmişsiniz, çocuk sahibi olanların ikinci defa evlenmelerinin ekseriyetle aley- binde bulunurum. Mutlak mecburiyet olmazsa tevakki tavsiye ederim. Bay E. O. ya gelince: — Bulunduğu müessese bir «öğren- me» yatağıdır. Bir nevi mekteb öc te- Tâkki edilebilir. nitekim bugün tıpkı öyle bir müesseseden <«ayni vaziyette» yetişmiş, ayda «ebinlerce» lira kazan. ma variyetine gelmiş bir kaç kişi ta - niyorum. Baş E. O, ya tavsiyem: Kendisinin yaptığı gibi geceleri çalışarak hiç ol - mazsa orta mekteb diplomasını almıtya muvaffak olmasıdır. TEYZE Bu kadın bu genci Öldürecek.. Adanadan bir feryad «FPındıklı - Dolmabahçe» postahane- sinin damgasını taşıyan bir zarfın içine den bir imzasız mektubla bir fotoğraf. tan kesilmiş bir parça çıktı. * Mektubda denilen şudur: " — Çok sevdiğim, çok samimi bir ar kadaşım tehlikeli bir yolda.. Epeyca za. man oluyor ki değersiz bir kadın için yanıp tutuşuyor. Bir hafta övvel kadın Balıkesir ta - raflarında bir yere gitti, şimdi arka » daşımın dudaklarında hep: «— Onu da öldüreceğim, kendimi de cümlesi.. Bu hikâyeyi yazınız, kadını teşhir e giniz, arkadaşımı kurtarınız.> * n Resme baktım, bana hiç te değersiz gelmedi, bilâkis güzel, zarif buldum, ve.. Benim için bir mana ifade etmedi. Bine göre yırtıp sepete attım, mektu. ba gelince, bazan ne gibi teklifler kar gosında kaldığımı güstermek üzere onu da hülâsaten size okuttum. * Adanada oturan Bay «E. Ox nim Gerdi gönül işleri le doğrudan doğru- ya alâkadar değil. Bay E, O. 17 yaşın- da bir gençtir. Ve yaşının küçüklüğü. ne rağjmen şimdiden hayatm aeı, tatlı, tatlıdan ziyade acı bir çok müşkülle - İ POSTA Urfada “Yandım Allah kumpanyası ,, HeneeeneseneseNSASELENELERENLEERAcEraRSeRereeALErRALA., 12 ile 18 yaş arasındaki haylaz. ; i lar Amerikan haydudlarına ben- zemeğe kalkıştılar, Fakat pek çabuk ele geçtiler — Bt larında bir kaç haylaz çocuk bir araya gelerek bir kumpanya kurmuşlar ve is - mini de «Yandım Allah kumpanyasi> tes- miye etmişlerdir. Amerikadaki gangsterler gibi olmağa heveslenen bu çocuklar sokaklarda bir kısım halka, ve bilhassa mekteblilere mü- sallat olarak haraç almağa teşebbüs et- mişler, fakat daha ilk işlerinde, zabı'a tarafından cle geçirilmişlerdir. «Yandım Allah kumpanyası» nın kü - Çük ve toy mensubları bu budalaca ha - reketlerinin cezasını vermek üzere ad « Liyeye teslim edilmişlerdir. Mardinde trahomla mücadeleye devam ediliyor Mardin ( Husu . © si) — Sıhhiye Ve« kâletince trahom « ş a— la mücadele teşki. | Tâtına rabtolunan - Mardinde on ya : — takh bir hastana ile bir dispanser a- |çılmıştır. Genç doğ torlarımız dan Azizin idares' Laltında çalışan dis. panser takdire şas — Dr, Aziz Kutay yan mesa'sile bir çok vatandaşları kör ol- mak tehlikesinden kurtarımş ve kurtar- maktadır, $37 yılı içinde hastaneye 2352 kişi mü- racrat etmiş, bu mikdarın 1904 - kişinin trahamlu olduğu anlaşılmış ve 1653 kişi tedavi olunmuştur. Hastaneye ayni yıl zarfında 102 hasta yatırılmış ve 50 ame- liyat yapılmıştır. Dispanserde ilâçlınan hasta adedi Gü2d, ilâçlama sayısı ire 46326 dır. Cezaevinde 2027 hastaya 17528 ilâçlama tatbik edilmiştir. Gene 997 yılı içinde merkezdeki ilk ve orta okul tale- besinden trahomlu 265 kişiye 135 ameliyat tatbik edilmiş ve ilâçlama sayısı 25367 yi kbulmuştur. 938 yılının ilk yedi ayı zarfında 2122 hasta muayene olunarak 1852 sinin tra- hamlu olduğu tesbit ve 1732 si tedavi al- tına alınmıştır. Bu müddet içinde hasta- neye 207 vatandaş yatırılmış ve 186 ame- Hiyat yapılmıştır. Dispanserde ve cezae - | | .| vinde Iâçlanan hasta sayısı 5550, ilâçla- | ma adedi de 22220 dir. Yedi ayda mek - teblerde yapılan ameliyat 18, hasta 1504 ve ilâçlama sayısı da 16456 dır, Başta genç ve değerli doktor Aziz ol- mak üzere hastane ve dispanser mensup- ları büyük bir fedakârlıkla çalışmakta- dırlar. Çanakkalede P. V binası modern bir hale getirildi Çanakkale (Hususi) — Eskir çok köhne vaziyette — olan Ça posta ve telgraf merkez bin. pek modern bir hale getirilmiştir. Pos- ta ve telgraf tevziatı gayet mükem - mel olup hiç bir şikâyete meydan ve « beri kale bugün carlarla halka büyük bir kolaylık ol « mak üzere bütün kazalarla görüşmeyi tamin yolunda bir de telefon kabinesi ihdas edilmiştir. Tüccarlarımız ekona- mi bakımından bu telefon tesisatından çok memnmn olarak istifade temin et- mektedirler. ilâçlanan | rilmemektedir. Bu arada bilhassa tüc- | Eski nişanlısına tabanca çeken IZ Mmahküm olmaktan kurtuldu Kullandığı tabancanın bozuk olduğu anlaşıldı, 3 günlük hap_îs cezası da tecil edildi Eminönünde bir mahallebici dükkâ - nında nişanlıs! Sadığa tabanca çeken Müveddetin muhakemesine dün asli - ye 3 üncü ceza mahkemesinde devam edildi. Geçen celsede celbine karar verilen, genç kızın elindeki tabancayı muayene ederek rapor veren ehli vukuf Hüseyin, bu celsede hazır bulunuyordu. Hüseyin yemin ettikten ve dinlen - |dikten sonra raporunda dahi izah ettiği üzere, tabancanın hâdiseden evvel bo- zulmuş olup bir tesir iera edecek ka « biliyette bulunmadığını, ancak gösteriş için istimal edilebileceğini anlattı. Bundan sonra, şahsi davacı Sadık ta- rafından Mmahkemeye tevdi olunan is- Hida okundu. Sadık, bu istidasında, €Z - cümle şunları iddia etmekteydi: «Müveddet, hâlen alâkalı bulundu - bu Fransuvadan, hâdiseye tekaddüm e- den günlerde suç âleti olan tabanca- yı çalmış ve evvelce hazırlıyarak, be - ni öldürmeğe teşebbüs etmiştir. Fran- sırva tarafından bir gazeteciye söyle milen sözler de göstermektedir ki, ta- banca evvelce bozuk değilmiş.. Binaen- aleyh. silâhım muayenesi için yeni bir ehli vukuf tayinine ve cürmün Ağır - cezanın vazifesi dahilinde olması do - Tayısile, davanın Ağırcezaya sevkini taleb ederim.. Bunu müteskıt Müveddet tarafından tevdi oluman istida da mahkemece o - kundu. İstidanın meali, hülâsaten şu idi: «Davacı Sadık, henöz 16 yaşında İ- koen evlenmek vüdile beni iğfal etmiş- ti. Nihayet, bir müddet evvel ustası - nın kızlle evleneceği bahanesile, No - ter senedile bir tazminat vererek be- ni terketti. Bilâhare, Fransuva namın- da birisile nişanlandık, evlenecektik. Fakal, onun da evli ve çocuklu oldu - |ğunu öğrendim. Şimdi ise eski nişan - lum Sadık ve yenisi Fransuva aleyhi - me birleşmiş ve bu tabanca hikâyesini ortaya âtarak, müretteb bir vaziyette |hareket eder görünüyorlar. Bu ikisi ta- |rafından kurulmuş bir tuzaktır. Bense, hiçbir istihade&âhım olmadığından Cüm- |huriyet kanunlarının ve mahkemeni - zin sdaletine sığınıyorum.» Nihayet, makamı iddlayı temsil e - den Fehmi söz alarak, davacının ta - leklerinin reddini istedi. Mahkemece de, bu taleblerin reddine karar veril - di. Müddelumumi, bundan sonra — esas hakkında mütaleasını serdederek, su - çu mevcud deliller ve ceza kanununun 189 uncu maddesi karşısında sabit gör- İmedi ve suçlunun beraetini istedi. |seyi yeniden açarak, suçlu Müvedde tin bareketinin ceza kantınımım 466 ncı maddesine uygun bulunduğunu, bu- na göre 3 gür müddetle hapsine, an - jeak bu cezasınım teciline karar veril - diğini bildirdi. - Karısının yüzünü parçalıyan hallaç 7 ay hapis yatacak Yedikuledeki dükkânında karısı Fat- mayı bir müddet kendisinden ayrı ya- iki ahbab çavuşlar: SUTYMANE şadığından dolayı tıstura ile yüzünd_ ağı üncü cezada yapılan m! dün neticelenmiştir. Duruşma sonunda suçu delillerle S#7 bit görülen Hamdinin mahkeme 7 f müddetle hapsine karar vermiştir. Kadın yüzünden çıkan bir cinayetin tahkikatı yapılıyor Haliçte, Tekirdağ iskelesinde çalı * şan Ahmed ve Mehmed isimlerinde # ki kişi, Nurj ismindeki bir hemşerile * rini bıçakla ağır sürette yüzünden Y#” — ralamışlardır. y Suçlular Adliyeye teslim edilerek yapılan tahkikat neticesinde yarala! Nurinin evvelce Ahmedin dostu Servt” ti kaçırmış olduğu ve bu vak'anın 4; nayete sebeb teşkil ettiği anlaşılmıs Z tır. Bir yankesici 5 aya mahküm oldu Beyoğlu caddesinde Kozhan ismindi bir kızın cebinden yankesicilik su! le parasını çalan Cemil oğlu Ahn"ılı yakalanarak Beyoğlu Adliyesine te$ lim edilmiştir. Suçlu, Beyoğlu sulh ceza mnhk'; mesinde yapılan duruşması sonundâ, Ry müddetle hapse mahküm ve derbal tevkif edilmi: Denizbank binasından şapkâ çalmak isteyen hırsız Denizbank binası dhhilinde > şinde birinin şapkasını çalmağa 1© üs eden AM Yaver derhal yakallf narak Beyoğlu — müddeiumumiliğif” sevkedilmiştir. Suçlunun Beyoğlu sulh ceza mahk€ mesinde yapılan duruşmasını mü e kıb, 4 ay 20 gün müddetle hapsin€ derhal tevkifine karar verilmiştir. İki elbise hırsızı mahküm old Galatada, Kelafat yerinde bağlı bÜ lunan bir motöre girerek bir kat elPET çalan Mehmedle arkadaşı ge K muhakemeleri, asliye 4 üncü cezada P. ticeye varmıştır. * Mahkeme, suclulardan Mehmedift sene 2 gün, Ahmedin ise 2 ay 7 £ t müddetle hapislerine karar vermiş | tir. Gemlik Halkevi çalışmalarınd başlıyor el Geçenlerde bu sütunlarda bir '”’_ y mektubu neşretmiştik. Bu mektubundğ — kendi çalışmalarına temas eden G"l Mahkeme, müzakereden sonra cel -| Halkevinden şu mektubu aldık, 9Y7 5 _' « | dercedi; T -| «Halkevleri Ulu Önder'miz ve p Şefimiz Atatürkümüzün ölümü "'M:l sebetile bir müddet için faaliyetin? Ü7 — etmiştir. X_ Halkevimizin çalışmasındaki durBtü | Yuk bundarnı ileri gelmektedir. Halkevl ) — zin çalışma raporları büromuzda "9' nel sekreterlikte mevcuddur. Çalışm&” , nizamname esaslarına göre devati cektir. Modern yayık yaralıyan hellâç Hamdinin asliyi — v ELAL . SEISVTEŞ EEŞPEYELER VEBERADEZ '!l'!f“!.'.,.lbı'!