aa a a 27 - 28 Eylül 335 gecesi, gece yarısına bir saat kala telgraf başında, Kerim paşa ile karşı karşıya geldik —i— Binaenaleyh millet, berhayat oldukça ve teşebbüsatı fedakârcnesine devam dikçe ademi muvaffakiyet mevzuu bahsö- Icmaz. Generalin sorduğu sualden maksudu as- Hnin ne olabileceğini araştırmak isteme-|u: dim. Yakat verdiğim cevabın, tarafından takdirle kaşşılandığını bugün İilvesile Zıkretmek ister Eylülün 25 inci günü akşamı, nci kolordu kumandan ve» ıd Beyden aldığım bir şifre adı şu idi: «Bu g İstanbul afhanesinden Fuad Paş telgraf Dahiliy ile bir padişa 1 âlimaneye tatbiki ı vatan müyesser olaca meder Ankara yı stediler n bölü deki ırşada Niye, âlemi inde tecel müdahale Konle bu ihtilâf caktır, Ne- ayrılığı ecnebiyeyi davet edecektir. hakkımızda karar rişanei ? #icede; mülâkatı emri vaki suretinde arz ve vak beklenilmektedir ısa ve şerefe ndan ceval müselsele bu zat, rından Abdülker hidat kâmıharbi Paşadir zır Hadi cevab int a ticaret ve Ziraat şifre ile a, bu hi- gunu ilân da intizarda bulunduklarınâ vvel ka ği ile ne cevab veril terhamdır. Ali Fuad F yazılmıştır.» Mahmud Beye, ayni günde saat 7 sonra da makine başında verdiğim (telgrafta ları bildirdim: «Kerim ve Hadi şelars, Fuad Paşanın Anka mayıp meşgul olduğunu ve mek zu eyledikleri takdi bulunan, heyeti ten yet meyanında bul Paşa ile 1 e şa hazretlerine nda arzu € i nek mümkün olduğunu bil- (Onlar görüşmek arzusundu ) kaydında dikkatli tarzda gör dirirsiniz. $ bulunmak Mahmud Bey, Kerim Paşanın Ar ya çektiği telgrafı aynen bize de y Muhtavi Mahmüri yin hülâsa ettiğin den ibaretti Mühim bir muhabere ile atı, karı Hükümeti merkeziye yaptığımız günündey vaz'ı muhalefet a ahah, cereyanı mil arı milliye karşı bazı yerler, hah ye mutavasta m ti merkeziyeye hâdim büzı memurlar ya firar ettiler veya mahküm vaziyete ilka edildiler. nbula, bütün memleketten, hergün hükümeti merkeziyenin ıskatı talebine aid, b telgraflar yağdırıl- mağa başlandı. İtilâf devletlerinin, Ana- doluda dolaşan zabit ve memurları ha- rekâtı milliyeye karşı bitaraf olduklarını. (memleketin vaziyeti dahiliyesine karış meyız) sözünü, her tarafta açıktan söy- kmeğe başladılar. Bu vaziyet karşısında n'hayet, padişah ve Ferid Paşa, narekâtı diranile itilâftan başka çare na ve fakat herhalde, muhafa- zai mevki eylemek şartile, bu itilâi yolu- nu bulabilecek lar araştırmağa başladıklarına hükmolunursa hata edil - miş olmaz itikadındayım İsmi geçen Abdülkerim Paşa merhum, benim çok kadim arkadaşım idi. Çek na- muslu, hamiyetli ve temiz kalbli bir va- tanperverdi. Selânikte ben kolağası, © binbaşı bir büroda çalışmış, sene- ierce hus arkadaşlık etmiştik. Merhu- mun etvar ve akvalinden tarikat mersi bininden olduğu anlaşılıyordu. Bazı tek- kelere müdavemet ettiği de görülmüştür, Fakat herhangi bir şevhe mürid olduğ nu yoktur. kendisini » döt ve vicdani telâkkiyatında, derecatı manevivede - hazreti evvel, büyük haz- sre bile ünkü, ret - kabul ediyordu ve dairei uhivve. tinde bulunanlara hazret, kutub vesaire gibi - kendisince muhatabında gördüğü istidada göre - makamlar tevcih ederdi. Bana da (kutbulaktab) derdi. Şimdi izah edeceğin muhaberemizde de bu nokta- âra tesadüf edeceğiz. Kerim Paşanın, kendine mahsus, bir | sulü beyan ve tarzı tahriri vardı. Kerim Paşa, çok samimi ve zamanında pek çok mucibi şöhreti olan yüksek bir belögatle görüşür ve öyle yazardı. Kendisinde, ik- hassa ve kudreti olduğunu da zan ve farzedilirdi. Bizim, Selânikte bulundu- vız sıralarda, orada ordu kumandan- ğı ve ordu müfettişliği ile bulunmuş o- adi Psşa, Kerim Paşayı izah etti- le beynelihvan muhterem ve bub olarak tanımıştı, ne arkadaşı, Ha) hın ve Ferid Krali ve ek mel Kerim. faa Fuad P: da Selânikten tan'yor'u. 71.28 Eylül 335 gecesi, gece yarısına bır saat kala telgraf başında, Kerim Pa- le karşı karşıya geldik. Tarafeyn yek- şu sözlerle tanıdı: ustafa Kemal Paşa, im Paşaya söyleyiniz, bu- orlar. telgraf ul —- Zatı samileri, Mustafa Ke- ile | zylül, at 11 de başlıyan bu mu- ndan sonra saat buçuk t bu denilen Dn ayrılabilen kubulduğu gecer günü hülâsası, tek- a şifre ile bildirildi. Muhtelif yerlerde milli galeyan Hükümeti merkeziye tarafından, kolor- arak ylülde Cemal Beyin Bozkır hâ- yirminci İstan ai » geçmek Niğdede 11 inci fırka mari- dabiri muk ek İstanbulun zuhuruna fenalığı, tevkif ettik inde İstanbula harekete müheyya bu- ıhduklarını bildiriyorlardı. Bu nusus *8 Eylülde, bütün memlekete ve bittabi İstarbula da tamimen bildirdik. Arcak, İzmit şehrinde 2 Teşrinievvel gününde menfi ilecek yeni bir vaziyet kar- şısırda kaldık. O tarihte İzmit mutasar- rıfı Suad Bey namında bir zat ıdi, Ken disini telgraf başına çağırdık. Son gün- lerdeki tebligatımızın tamamen alınıp içabatının yapılıp yapılmadığını sordum. Mu 1f bey, verdiği izahatta diyordu ki: «Tebligatı aldım. İbtilâf ve şuriş ol- maması için, ahaliyi serbest bırakarak dinlemeyi, en doğru hareket buldum. Menfi şayiat vardır. Heyeti temsiliveden izahat istemek ve bilhassa maksadın (İt- tikad hükümetini evvelki şeklinde ihya olup olmadığını kat'iyen anlamak azmin. dedirler, Bendeniz, en bitaraf bir adam olmak üzere muhafazai sükün ve ası- yişle mükellefim.); (Bendeniz, ner kim ve her ne için olursa olsun neticesi meç- hu! bir maceraya “başkalarını sevtetme- ğı doğru görmem.) (Teenni ve ihtiyat e- taraftarı olduğumu tam bir tec rübem üzerine arzederim.) ğim cevab, aynen şu idi: «İzmitte zerre kadar ihtilâf ve şur'şe meydan vermemek, esas vazifeniz oldu- Bu gibi tarafımızdan da hassaten rica e- dilmiş bir husustur. dene (Arkası var) gece yari»! | * kahramanlık taşıyan ve Atatürk gibi, | kadar sürmel SON POSTA Z Z Birincikânun 1$ Atatürkle 24 sene Atatürke annesinin hediye ettiği saat olmasaydı 938 deki acıyı daha mater Gil yken duyacaktık Mustafa Kemalin kazandığı büyük zaferi İstanbul hükümeti halktan saklıyord Onun Kolordu Kumandanlığını bildiren irade de 47 gün gizli kalmıştı Anlatan: Cevad Abbas —i — avuç Türk askeri, kanında fıtri bütün zabit ve kumanda heyetlerinin itimadını kalbinde toplıyan ve pek dar n mıntakada kademevari tertibat a- vuç “Türk askeri, şimdi, bekliyor, «Os nun em- slirmek için tek bir kütle Imağı düşünüyor ve bü- zlanıyordu. o! lan bu bir «O» nun € ri gelince, krt'a- git A leri beş olan bu kahraman kütle, atmadan, » i şmanın üzerine atılacak aksadımız şu idi: Düşmanı denize yanına ne yakın r tek silâh gü hücumile dü tani feye hazır m: fırka addedilen nda, miralay olması- ğmen Atatürkün daima «Paşam» e hitab ettiği, orun büyük muhab «- bet ve teveccühünü bihakkın kazan - mış bulunan ve Selânikte kalağası Mustafa Kemalin erkâmharb reisi o- Ali Rıza Paşa vardı. (*) yni zamanda bugün kahraman or- dumuzun güzide korgenerallerinden| olan yüzbaşı Galib fırka erkânıharbiye rei vazifesini yapıyordu. Bir an geçmemişti ki Türk askerleri, Atatürkü, çocukluğundanberi büyüklen önde giden kumandanlarını en ge- bir itimad ve emniyetle, sarstı ıyan İride bırakmışlardı! Mehmedcikler, mü- bi» muhabbetle takib etmiş bulunan|barek vatanlarını kurtarmak için, bir Kütahya meb'usu Nuri Conker mer -|hamaset volkanının lavları olmuşlar - hum da alaylardan birisine kumanda |dı. edivordu. Düşmana öyle saldırıyorlardı ki bu- Maksada ulaşmak için, beklenilen|nu görseydiniz gözleriniz yaşarır, göğ- ne idi? Atatürkün dudaklarmı oynat -İsünüz kabarır ve tüyleriniz ürperir - ması, hücum emrini vermesi! di... Sanki dik ve kesif bir süngü orma- İşte, bu bekleyiş, bu hücum emrine)n: harekete gelmiş, karşısına ne çıkars|i ntizar o kadar derin ve lâhuti idi kilsa parçalıyarak, didikliyerek, yok ede- bugün o heybetli ve heyecanlı sahneyi | rek ilerliyordu! makfan tamamen âcizim.. Hamilton, hatıratını yazarken - Her» ır, ruha ürpertiler veren bir sükü-| halde kendisini hakla göstermek için net içinde ve birdenbire, Atatürkün) olacak - tarafımızdan topçu istihzaratı tildi. Bu ses, gök gürültüsile w -| yapıldıktan sonra, Türk neferlerinin ni içimiz- İkovanlarından boşanan arılar gibi hü ordu.. Artık, yalnız gö -İcuma geçtiklerini tasvir etmiştir. üğümüzü değil, elimizle) yralbuki, biz ne topçu ateşi açmış, ne ğumuzu zannettiğimiz maksadı -| ge dek bir tüfek patlatmış idik! mıza koşmak. için sllırsızlanıyorduk. | Cenk Türk sinelerinin ilerlemesi i- O, diyordu ki: lâhi bir uğultuyu andıran seslerle bir- (9) Başvekâlet Hususi Kalem Müdürü | Jeşiyor. Bu sesler, süngü şakırtılarını, Büki Sedesin babası. düşman feryadlarını boğuyordu. 'Az Bu mukac lananların içir Jpa kuvvetin ba Cevad Abbas Büyük Harbde « — Askerler! anamız, bizi, bugün için doğurdu. Düşman zayıf ve korkak- tır. En ileride ben yürüyeceğim! Acele etmeyin, Kırbacımı kaldırdığım zaman siz ilerliyeceksiniz!,. Atatürk bu sözlerden sonra kırbacını kaldırdı ve yürüdü. | 11/938 de İzaman, daha elim bir şekilde Sl ib ni Takib edin beni!» | başaramadan sonra, hücum şellerimizden pir yi dar si Temişti, Doğan gü Türkü muzafler ei erlerin süng gil erini parlatıyor, PU ak ri kutluluyordu. Galibiyetin taha yg kundan aç saat, daha doğru" seat bile geçmeden, bütün düşme eğ nanması yırına ateş m başlamış idi. Düşman piyadesi de 7 geçmek için topla yy nuz yer or a Conkb çalışı N muh elif cins topçu ateşine b yordu: 38 lik gi rden tutur 25 luk nordamfild tanelerine var ya kadar... xınd? Size, muh; arebenin şiddeti. li e emeli yim &i bulunduğumu memiş | metre murabbs 11 yer yoktu. i Bu muharebede bütün günü ar cı hattında geçiren Atatürkü ii bi üzerinde ennesinin yadi$” şi lan demir saat bulunmasıydi, duyduğumuz 2015 muazzam #idecek, «Oz na «Anıts olacaktı! pi İstitraden şu noktayı sa O gün, Atatürkten bir bataryâ' ço definin değiştirilmesi emrini Bi nu tefhim için bataryanın yan" vi miştim. Dönüşte, vazifemi ei mı ayakta arzetmek mecburi. idim, Atatürk, söze başladığı” ceketimin ucundan tutarak: «— Başına bir parça yiyec€ tur da anlat buyurmuşlardı. ğ İşte, belki d i terlar, Ata cüh ve sevgisinin ilk kıvılcur. yordu, Nitekim, o gece, bu MU filen tahakkukunu gördün. deden terfitm yazılmış, inba a harb madalyasile de taltif 0l tık! Çünkü «Os, Conk in! 0 bey / $ * yı, mütareke günler b tarihini yaz” , notlarını te kükinder, Aığımız neticeye (Devamı 10 uncu ye