(Baştarafı 1 inci sayfada) Pnizin şükranma İâyik surette Girayet Üstermiştir. _:mıım ulusal ekonomi ve artırma ku- 4 Ünyanını alan bu cemiyetin yük - ::hmıyııa de, Ebedi Şefimiz Alatür- Üzerlerinde bulumuyordu. Mllt ira- :ln kaynağı olan Ebedi Şefimizin. her 8 olduğu gibi, milli iktısad ve tasarruf letinde de rehberlikleri mevcuddu. &n kendilerinin zıyar hicranı için - İlk celsemizi açıyoruz. türkü anmak, Atatürkten bahset - :* hepimiz için ruhi bir ihtiyaçtır. Fa- Bu muazzam varlık huzurunda süz ÜlEdek kadar güç bir şey tasavvor o- _"“lı Bir çok güzide hatiblerimiz, bir Bk değerti şairlerimiz, hislerine revaç rmek için söz aldıkları zaman, bu Nîlnı kudretin karşısında, mutlak bir ıîte. #ciz duymuşlardır. Bu, arkadaş - q_i'zm kudretsizliğinden, liyakatsız « İi &n değil, bu muazzam varlığın her- n Harşısındaki harikulâde tecellisinden * Bendeniz de Atatürk hakkında, hi *şl'h'u ifade etmek için, bu mutlak a-| İçetisindeyim. Yalnız kendilerine kar- 8&ne bir toplantıda hiasiyatırmı ifade eh demiştim ki: _Wrih sevmek, her Türk vatanper. için milli bir ibadettir.. Ğ""lg bugün de, huzurunuzda bu Ö, Şefimizi, Halâskârımızın, kahra - ai m, her türlü üstün vasıfları ca- Ğn Büyük Adamımızın manevi hu- da eğilerek, bunu tekrar ediyerum: #lımrk. seni sevmek, Türk — milleti —"lllîi bir ibadettir.. (Sürekli alkış - .:'lk. Ebedi Şefin bize vediası olah Üzerinde durmak, Onun en basit bilecek usulleri üzerinde dahi, ikkat ve teyakkuzla vazifemizi N' en önemli işimizdir. T ekonomi ve artırma kurumunun, Zâmanında ve yerinde vazifesin: ifa gösterdiği dikkat, bilhassa tak- İ Mucip olmüuştur. le teessüs eden ve Kemal'st re- _ı'h’rntdııe dahil olan her hareketi, kudret ve küvvetile muhafeza et Ber namuslu Türk çoruğu için bir Ulusal ekönomi ve artırma ku- karşı, gü dakikada bu yüzden duy ftakdir ve şükran büyüktür. f hareketindeki terakki bulunduğumuz sene, diğer se - Mazaran bize, yeni terakki harale - letmiştir. Ulusal ekonomi ku - n Üzerine aldığı vazifelerden bı - mleket dahilindeki tasarrıf ha- tevaçlandırmak, keyfiyetidir. Bu 9 ifa ettiği hizmeti tedkik ettiği- ân istatistiklerimiz dalma te - SCyri kaydelmektedir. Bendeniz mhuıurunımdı rakamla ifade et. Aşacağım: *îhz!rmında 277 milyon liraya ba- fasarruf mevduatımız, - tasarruf Y T dediğim zaman, küçük ve bü- %hı carileri de ahyorum -, bu se- üriyet Merkez Bankasının he - da dahil olmak üzere 303 — tüyön liğ olmuştur. olarak tasarruf sandıkları he - yani milletin bizzat tasarruf - İStatistikler üzerinde tedkik etti- Zaman, görüyoruz ki, geçen sene Jira olan tasarruf hesabları, bu 1 müddet zarfında 12 mılyon lira 102 milyon Hraya çıkmıştır. De- * Milletimizin tasarruf hakkındaki Ve gayreti inkişaf etmektedir. Bu teyg $0k şayanı şükrandır. Çünkü ta- milletin kendisine ıtimadının ir. Mensub olduğu cemiyetin ve Tefahına bağlılığının ifadesidir. N""ndı;ın cebinden çıkarıp, her N_Hr bankaya tevdi ettiği taserruf © bankanın kasasında art-uş bir tlmadığı ve fakat memleket'n iş bir ilâve vasntan olduftu için, ce. kredisi demektir. Milletimizin bu la y Eöslerdiği büyük terakkiyi şük - Yaydötmek, hepimiz için sevimçli Yazifedir. . .ğı*fhdıılınm. $e kadar sadece mevduattak; te- N._k_b»ıhudnmmh. Size bir de bu- V vük bili olan plâsmandan, yani mil- Tak,, FTazattan bahsetmek istivoram, her halde sizin de nazarı gö B celbedecektir: N VE d Tetf z '7 K !"f TERçİn ŞĞN ERİELE TTiT K ; TTTT T esinde milli bankaların umu- ğ '“_”milynnlin.yıhmeıhın- ızı'm tarihteki ikrazatı 123 mil - Yekün 151 milyon lira, 1902 senesinde milli bankaların plâs -| dünden itibaren başlamış bulunmakta » manı yekünu 141 milyon lira, ecnebi ban- kaların ikrazatı yekünu 142 milyov lira, yekün: 289 milyon lira. 1937 senesinde, - yani geçen yıl - milli bankaların plâsmanı yekünu 291 milyon Jira, ecnebi bankaların bütün piyasaya verdikleri para 28 milyan lira. Bü milli bankalarımızın ne kadar gü ze, çalıştıklarını, tekmil esaslara ni ettirerek ne derecelerde mnemelelerini yürüttüklerini ve ayni zamanda bi milletimizin kendi müesseselerine itimadını gösterir. Kredi meseleleri ve rejimimiz Kredi meselelerile rejimimiz, çok ya- kırdan alâkadar olmuştur. Ve zaten bu yakın alâka olmasaydı bu neticeyi istih- sal etmek bittabi mümkün olmazdı. lan Buhran senelerinde Ziraa Bankamızın. | zürrana çok değerli bir hizmetini de kay- detmek lüzımdır: Zi imilyon lirayı bulan zira! ikrazat yoe- | künunu, 15 sene müddetle temdit etmiş ve fala mikdarını da yüzde üçe indirmiştır. | Bu hareket bankanın matlübatını tarsin etmekle, kuvvetlendirmekle beraber, çift- Çimiz için de çok istifadeli olmuştuz. Ve bundan Golayıdır ki, ilk zamahlardaki tah | sil raüşkülâtına rağmen, bugün gayet ta- | bi bir surette ve kolaylıkla tahsilât ya - pahilmektedir. Son zamanlarda Büyük Millet Mecli - sinin kabul buyurduğu ve millete hediye ettiği kanunlarla, kredi muameleler! ta- mamen intizam altına alınmıştır. Bu kanunlardan bir tanesi bankaları milli, teknik bir rejim altına almaktadır. İkincisi. halk bankaları tesisine imkân vermektedir. Bizim banka rejimimiz diyebileceğim bu Mmevzuat, hissedarın, mevduat sahi - binin ve bilhassa bankayı idare edenle « rir büvük yardımcısı olmuş. bültün mua. melâtı köl halinde emniyet ve ıntizam altına almıştır. Rejimin mebdeinde memleketimizde fa'z nisbeti, normal çalışan bankalarda | dehi yüzde 29 yi bulmuş ve hattâ bazı - larmda bu mikdarı da geçmiştir. Son çıkarılan kanunlarla bu nisbet yüzde se- kız buçuğa indirilmiş ve fiilen de tatb'k ettirilmiştir. Bunun haricinde kalan mürabaha falz- leri ne haldedir? Bunu kat'iyetle ifade edecek bir raka- mımız yöktür. Fakat memleketimizde | mürabahacılığın kökünden sökülüp he -| nüz etılmamış olduğunu biliyoruz. mü - rabaha devam etmektedir. Bunun yaln'z şiddetle bertaraf edilemiyeceği bir ha - kikat olduğuna göre, halk bankalarının | teesrüs ve icrayi faaliyete başlamış ol -| malarile. hakiki, tabit en kestirme yolu ! da tutmuş olduğumuzu ifade edebilicim: Mürabahacılar, bu tufeylt mahlüklar, devlet kanunlarına karşı hile bulmak hu- susunda en mahir adamlardır. Hilelerine karşı giddetli hükütnler tesiz etmiş ol - mak, lüzumlu ve faydalı bir hareket ol- makla beraber, küçük esnafın ve erbabı ihtiyacın sekıntısım asla istismar ede - miyecek bir hale getirilmiş olmaları de - mek değildir. Binaenaleyh, mürabahaeılara karşı mü- cadeleyi şiödetlendirirken, onun yanı ba- şında, halkın ayağına, küçük müstahsil evine kadar ucuz ve kâfi kredi götürmek vazifesini alacak olan Halk bankaları, huzurunuzda zikre şayan bir iş olsa ge - rektir. Bu bankalar mütevazi teşekküllerdir. Fakat yapacakları iş itibarile, halkımıza temin edecekleri istifade itibarile büyük olduğu için. Ankarada olduğu gibi İs - tanbulda da yakında bir şube açılacak - tır. Umumi ticaretimiz Umumi! iülceretimiz, geçen sene oldu - Bu gibi bu yıl da terakki kaydetmekte- | dir. | Gecen sene bir evvelki yıla nazaran, 25 | milyen lira bir fazlalık vardı. Bu aenenin on ayı içinde geçen yılın ayni devresine nazsran 44 milyon bir fazlalık vordır. Bunun sekiz milyonu ihracatta, aüte - bak'si tdhalâttadır. İthalât ile ihracat a- rasında bu on ay içinde müvazene yok - tur ve aleybimize gözükmektedir. Fakal geriye kalan son iki ay içinde her halöe bir tevazüne yaklaşılacağını ümid et - mek yerinde olur. Fakat klâsik nazariyeye göre, kendimize bir sual sorabiliriz: Ulasal Ekonomi ve Artırma haftası dün başladı Ulusal Ekonami ve Artırma haftası kendi dır. Mekteblerde dersler bu mevzu etra - fında toplanmış, talebeye ekonomi hak- kında konferanslar verilmeğe başlanmış- tır. Bunlardan başka her akşam radyoda konferanslar verilecektir. İktısad Fakül- tesi Cuma günü Üniversite konferans ga - lonumda bir toplantı tertib etimiştir. Top. lantıda ulusal ekonomi ve arttırma hak- kında profesörler ve talebeler tarafından |nutyklar söylenecektir. Halkevlerinde de hafta içine toplantı- lar yapılacak, konferanslar verilecektir. Acaba 1dhalâtın çoğalmış olması, akti- vite ve pasivite bakımından aleyhimize ımiwr? Bir kelime ile, bu, bizim çin en - dişevi mucib midir? | Arkadaşlar, Bizim takib ettiğimiz ticarf anlaşma sistemine göre, yani klering politikamıza nazaran, fazla idhalâtın kontr partisi o - İlan para, ancak Türk malı alınıp fhraç edilebilmek kaydile Merkez Bankamızda raevcud olduğuna nazaran, her halde mu- cibf endişe değildir. Bilkassa şunu tebarüz ettirmek, bu mesele !le uğraşanlar için mucibi inşirah lolabilir: Fazla ithalâtımız memleketimizin e - kanomik noktal nazardan cihazlanmasına yarıyacak makinelerin ve alât ve ede- vatın bedellerinden mütevellittir. İhracatımızın beş senelik vasatisini ele aldığımız zaman, yüzde seksen beşini top rak mahsulleri teşkil ettiğini görüyoruz. İhracatımızın seyri, mütemadiyen yük - geldiğine nazaran, zirai gelirimizin de yükseldiği şüphe götürmez bir hakikat- tir, Bu yükseliş nisbetini size şu dakika- da bir rakamla ifade edecek halde bulun- madıfıma müteessirim, Hariçten fazla mal ithal edildiğine na - zaramn dahildeki istihsalâtımızın, sına! ma mulâtımızın vaziyetini de bilmek elbette Tarrakı mucib olur: Teşviki sanayi kanunundan istifade e- den tabrikalarımızın mamulâtı, yani ima- Tât bedelleri, 1927 genesinde 32 milyon Tiradan ibaretti. 1899 senesinde bu mikdar 138 mityona çıkmıştır. Hariçten idhalât yekünu sek- İsen altı milyondur. Şu halde milletimiz, 932 senesinde 224 milyon lira kıymetim. de istihlâkât yapmıştır. 18937 senesinde fabrikalarımızın imalât Ükrymeti 288 milyona çıkmıştır. Hariçten idhalâtımz 114 milyondur. Umum! is - ÜUhlikâtımız yekünu 369 milyona ulaş - mış demektir. Bu rakamların bize ifade ettiği mana: (Dah'Tde ıstihsalât çoğalıyor, hariçten id- halâlırmız artıyor ve binaenaleyh mille - timizin iştira kudreti, istihlâk kapasi - tesi vükselivyor, Bu ekonamik noktaj na- zardan elbette bir beşarettir. Müutad olduğu veçhile, mall vaziyettmize da temas edereğim: 10098 malt yılı büteesini, geçen sene büt- gesine nazaran 18 mölvon İira fazlasile bağ- Tadık. Yekönu fevkalâde ve adi menabiden Ltihsal olummak sartile Süf milyon lira dır. Umuml varidat, veya sadece diötmiz zaman sadeee bildiinia devlet çetini nazara alhyoruz. Nazı memleketlerde idaret hususiye bütreleri de umuml bütçe mevanmdadır. Milletin mükellefiyet çek - Tind'e tediye ttit para yekfinumu bilmek | - Çit UMUMİ Bütçe harleinde İdare! hususi- ye bütcelerini de gözönüne getirmek yerin- de birsey olur. İderet hususiye bütcelerinin de bir. kaç senedenberi muntazaman yükşeldiğini — hep bilityoruz. 038 senesinde idaret hurnsiyelerin vari - datları yeköne $7 mityondu. Su halde bunu 908 milvona Hüâve edersek mükelleflerin tedie. ettikleri yekün 345 mül- yona baliğ olmaktadır. Denk -bütce polltikamız ve para polttika- miz üzerinde çok aöz sövlenildiği icin, ben bu defa bu mevrua temas etmiveceğim. Bu mevzun takrar girmek hasılı tahsil etmekten Tbsret olur. “Yalnız bore vaziyetimiz üzerinde enteresan gördütüm bazı rakamları size vereceğim: Perdler gibi devletler de boreludurlar. E- Per alınmız horelar, gelir temin etmiyen İş- lere sarfeditmislerse, elhette © memleketin felüketlle neticelenir. FPakat Herhangi — bir bore, memleketin refahma, umrammna, hasılı vertmll bir işine tahsis editmiş ve eğter şe- ralti de normal hadlere uygün olarak te - min edilmisse, borç herhalde korkulunacak bir iş değildir. Borçlarımızın nisbeti Balkanların ve Orta Avrupadaki bazı mem lJeketlerin nülfus başına İsabet eden boarç - ları yekümu 44 lira 15 kuruştan başlıyarak 1685 lra 58 kuruşa kadar yükselmektedir. Bu muhtelif memleketlere göre, arzetti - ğim rakamlar arasında, tehalüf etmekte - dir. Bizde nilrus başıma devletin umumi bor- (Devamı H üncü sayfada) Çerkeş 12 (Husüsi) — Geceyi hususi vagonunda geçiren İsmet İnönü sabah saat yedide Karabük istasyonunda va - göndan inerek istasyonda bulunan bir pi- ’_vıde taburunu teftiş ettiler. Taburun ba- şında Safranboluda bulunan alayın sa! |cağı vardı. Saat sekizde hususi tren fabri- ka mıntakasına ilerledi. Burada inil Sümerbank gencel direktörü Nurullah Sümer, fabrika inşaatı müdürü Azmi. Milli Şefi karşıladı. İnşaatta çalışın tek- nisyen memur ve binlerce amele Cümhur- retsimizi şiddetli ve sürekli surette alkış. ladılar, İnönü inşa halinde bulunan fabrika- nın bütün kısımlarını ziyaret etti, Tet- kikler yaptı, izahat aldı. yakım alâka gösterdi. İ Millt Şefin ziyaret ettiği kısımlar şunlardır: Kok fabrikası ve tâli istihsaller dai- resi, yüksek fırınlar, çelikhane, hadde- hane. Kendilerine inşaat müdürü Azmi ta- rafından verilen izahata göre kok fab- rikası yılbaşında işlemeğe hazır ola - caktır. Günde üç yüz ton ham demir iş- liyebilecek, yüksek fırınlardan biri martta, diğeri mayısta tamamlanacak - tır. Çelikhanenin 65 er tonluk dört a - ded çelik ocaklarından ikisi martta, i- kisi haziranda ve haddehane haziranda tamamlanacaktır. Haddehanenin makine temelleri bit- miş, montajı yapılmağa başlanmıştır. Kuvvet santralı da tamamlanmak üze- redir. İnşaat sahası gezildikten sonra İnö - nü sırtta kurulan mühendisler ve memuriar mahallesini görmek arzu - sunu göstermiş, otomobillerle (Yeni - şehir) ismini alan bu sahayı teşrif bu- yurmuşlardır. Burada mühendis ve memurlar için beş ev, dörder daireli al- tı apartıman, kırk odalı bir ötel ve İn- giliz ustabaşıları için muazzam pavi- yonlar kendilerine gösterilmiştir. Milli Şefe verilen mütemmim malümata gö- re bu kısmın yeni plâm mütehassıs Prost'a hazırlattırılmıştır. Yeniden bu- raya mühendis ve memurlar için 56 daire inşa ettirilecektir. İnönü, inşaat' müdürü Azminin e - Mühim bir döviz kaçakçılığı meydana çıkarıldı (Baştarafı 1 inci sayfada) Bu ihbar üzerine derhal gümrük mu - hafaza teşkilâtı tarafından tahkik ve ted. kikata haşlanmış, hâdise bir adliyeyo inlikal etmiştir. Muhafaza teşkilâtı tarafından, bu manin Galatadaki yazıhanesinde bir a - rama yapılmış, elde olunan bazı evrak, delil mahiyetinde görülerek, bir zari içe- fTisine konulmuş ve üzeri resmi şekilde mühürlenmiştir. Fakat, tahkikata el koyan memuriar bir müddet sonra yazıhaneye ikinci gi - dişlerinde, resmi mühürün koparılmış ve zarfın açılmış olduğunu görmüşlerdir. Bu suretle, hâdise müddelumumiliğe akset - Miş ve yazıhane mensubları, Galata sulh ceza hâkimımin huzuruna sevkedilerek, suçlu #ıfatile sorguya çekilmişlerdir. Suclular, verdikleri ifadelerde, müh - rün kasten kaparılmadığını. kazaen kop- hır- | vinde kısa bir müddet istirahat etmiş ve banka erkânından demir ve çelili fabrikasının işletmeğe açılmasıma ta « kaddüm eden aylarda alınacak tedbine leri dinleraişlerdir. İsmet İnönü, inşaata nezaret eden İngiliz mühendislerini de kabul ederek kendilerile | saat görüşmüşlerdir. Gö- rüşmelerde Hususf Kalem Müdürü Süreyya bir müddet tercümanlık etmiş, az sonra Cümhurreisi fasih İngilizce İ« le bizzat görüşmeğe başlarmışlardır. Bu hareket tarzı İngiliz mühendislerini çok mütchassis eylemiştir. İnönü bir < kaç senede öğrendiği ingilizceyi müşkül Tâtsız konuşmakta, kelimeleri çok ye « rinde kullanmaktadır. Evvelâ Brassert şirketinin teknil€ müdürü Amerikalı mühendis Binckest, sonra şirkelin idgre mümessili Hop - kinson'u yanına oturtan İnönü, kendik lerine muhtelif sualler sormuştardır. Su tesisatının neden geç kaldığını öğe renmiş, fabrikaya, demir cevheri nak« li ve buradan mamulün sevki hakkında seyrüseferin tanzimi için yapılacak ha« zırlıklara dair geniş malümat almış « lardır. İnşaata Sümer Bank namma teknik murakabeyi temine memur e « dilen Alexandte Gib, şirketinin mü « messil! Taylor ile de görüşerek kendi « sine iltifatta bulunmuşlardır. İnönü, bu görüsmelerden mütehassis olmuş, memnuniyetlerini izhar etmiş« lerdir. Evden ayrılırken, maiyetindeki de « vata, İngiliz mümessiline sordukları bir suale aldıkları cevabı şöyle tebarüz ettirmişlerdir: — Kendilerine: Herşey yıf'ımda, yalnız çok pahalısmız!'» dedim. Bana şu cevabı. — verdi: «Beş sena sonra ucuz olduğumuzu göreceksi « niz.> Karabük 12 (AA) — Saat 11 de hu « susf trenlerile yollarıma devam etmişlere dir. Çankırı 12 (Hususf) — Husust — tren 1830 da Sumucak istasyonuna geidi. Relv sicümhur geceyi orada geçirecek, sa « bah 7 de hareketle 8,30 da Çankırıya va- racaklardır. Buradan saat 14 de hareket ederek akşam 19 da Ankarada buluma « ecklardır. t Devlet Şürası Sahur Sami ve arakdaşları hakkında takibat yapılmasını istedi | Ankara 12 (A.A.) — Devlet Şürası w [muııı beyeti eski İstanbul belediye reltf |Mühiddin Üstündağ iİle muavini Ekrem | Sevencanın otobüs meselesindn dolayı haklarında mülkiye dairesince verilmiş olan lüzumu muhaâkeme kararına karşt serdettikleri itirazı tedkik etmiştir. U « mumi heyet bu itirazları reddeylemiş ve mülkiye dairesinin mucib sebeblerini yüe rinde bularak kararı tasdik etmiştir. —| Diğer taraftan mülkiye dairesi Sürpa « gop moezarlığı işinden dolayı da vazifeyi sulistimal suçu ile lüzumu muhakeme ka« i ! İ rarı vermiştir. V tuğunu söylemişlerdir. Gerek otobüs işinde, gtrs'k mezarlık şes Müğdelumumilikçe, bu nokta etrefin- | Taitinin tesbitinde memurini hükümete da, tahkikata ehemmiyetle devam edil-| Nüfuz ve intisab beyanile dışarıda -baza mektedir. Suç sübut bulduğu takdirde, sulistimallere vasıta olduklarından do « hâdisenin maznunları asliye ceza mahke-| layı İstanbulda komisyonculuk eden Sa« mesine sevkedileceklerdir. bur Sami, Ada hanımnda ayni işle meşgul Vâk! ihbara göre, mühim bir keyfiyet | Kadri ve eski belediye fen memurların- arzeden döviz kaçakçılığı etrafındaki tah- | dan Ref hakkında takibat — yapılması < kikat ta, neticeye doğru, inkişaf etmek-| , Ağliye Vekâletine bildirilmesi gene, İ umum! heyetçe kararlaştırılmıştır. * Bir harb olursa Balkanlar 5 5 milyonluk ordu. çıkarabilirler ,, | Âterikada pilotsuz tayyareler Vaşington 12 ÇAA.) — Önümüzdeki. (Baştarafı 1 inci sayfada) İ «— Balkanlar bugün iyi bir misal o- | Y4Z zarfında Amtrikan ordusunda, yer « larak ele ahnabilir. Türk - Yunan hu- den radyo ile kontrol edilecek ve bu sun dudunda artık ordular bulunmuyor. — (retle işliyecek altı «robot> tayyare hize Yunanistan, Bulgaristanla da bir| mete başlıyacaktır. anlaşma yapmıştır. Ve Selânik anlaş- ması harbdenberi devam eden bir düş- | ğunu söylemiş ve şimal memleketleri manlık devrine nihayet vermiştir. arasında da birleşmek zaruri olduğ= Balkanlar, şimdi, yetmiş milyonluk | dan, bunların da Balkan Antantı bir kütle teşkil etmektedir. Bunlar bir | pekâlâ birleşebileceklerini kaydeyle « harb takdirinde beş milyon kişilik bir | miştir. i ordu seferber edebilirler. Kral, Yahudi meselesine de temaa Kral müteakıben, Danimarkalı olan |(ederek, Yınanistanda böyle bir mese« ecdadından bahsetmiş, şimal memle -|lenin mevzuu babsolmadığını — beyan ketlerini ziyaret arzusunda bulundu - |etmişlir.