SON POSTAa — Baba neye ağlıyorsun? Birbiri ârdına kaç kere okuduğumu | bi bilmediğim gazetemi dizlerime bırak - delesine-aid birkaç resim, on beş yılın üyük eserlerinden bir iki lanesini teren tablolar, önümde duran gaze- temin harfleti, dik, portmantoda asılı pkara, sokaktan geçen kadın, - jhür memlekette hür doğan çocuğum, mdaki çocuğum, masüm göz- |.i Cumhüriyete karşı imanla dolu lerime dikmiş cevabı-| . o — Bütün bunlar onun eserleri. * a | duran neye ağlıyorsun? — Atatürk öldü. Küçük dimağının büyük bir cehdle bir karar vereceğini yüzünün değişme- sinden anlamışlım. Odanın duvarlarına baktı, bana bak- tı, dizlerime bıraktığım gazeteme bak- ti —- Ağlama baba, Atatürk ölmedi. Düşünmeden söylüyordu amma, bel- ki de doğruydu. '— Atatürk ölmedi mi? Ben de onun baktığı gibi baktım. O- damın duvarlarındaki İstiklâl Müca - 'Yoktan varlik yaratan büyük İnsa- nin- başarıcı, kurücü kudreti ile mey- dana gelmiş yapının en küçük çivisin- de bile onun ruhu var. O bir milessir- di. Biz ve bizden sonra gelecekler ©- İnun eserleriyiz. Onun eserleri yaşadık- ça, o da yaşayacaktır. 'Tekrar çocuğuma baktım: — Baba Atatürk ölmedi. Cevab verdim: medi ve ölmez. İSMET HULÜSİ |*7 güzeldir. ——— K— Bunları biliyor mu idiniz ? — ) — — Solaklık bir noksan değildir Solak insanların Londrada 15 bin polis vardır | | | İngilterede ve Güal'de 58303, sol erile iş yapma- İskoçyada da ları veya sol ayak. 6512 polis var - larını sağlarından dır. En büyük fazla kullanmaları © polis — mınti bir kusur değildir. Londtadadır. Bu- rada 19,384 €m - ni yet nemurüu Fenn! tedkikler, bü halin dirnağa aid teğ- rihi bir netice olduğunu göstermiştir. Bu sebeble solak kimselerin bu itiyadlarını ıslah etmeye çalışmamak lâzım geliyor. Bu takdirde asıl o zaman solak - kimse için dun bir mevkle düşmek tehlikesi » “dği meydana geliyor. Kt LA Z 7 ai İ 40 gi u, ince vücudlere yaraşacak değişi Sesli sinemanın geç 6 9 ğ Ş Z bir blozdur. Arkada iki önde dörl pli yep- safhalar Gözle bir fotograf camının farkı yeni bir siluet yaratıyor. Bu başkalık çok HUREEE NSN B v D BAA hoşa gidebilir, yalmız şişman göstermesi yan ea Uîrm.umîl yorgun — olmiyan ÇA İtehlikesi vardır. Dolgun vücudlü iseniz pirniz biliriz. Ha n“kf' bi- İbir göz, düz arazi- â pek heves etmeyiniz. iz seneler hiç delde 27 kilometrede a tüyü Yemek bahsi: bulunan bir mus- mun ziyasını göre- nema, ta - İkinciteşrin 11 Mehmed Ali Pş. hanı davası evkaf lehine neticelendi Karar temyizce tasdik edildiğinden kısmen harab bir hale gelmiş olan hanın tamirine yakında başlanacak Bir müddet evvel Karaköydeki Meh - med Ali paşa hanının aidiyeti hakkında evkaf ile hazine arasında bir ihtilâf çık- mıştı, Bu ihtilâf her iki daire arasında halle- dilemediğinden mahkemeye intikal et - mek ve her iki taraf vekilleri tarafından hanın aidiyeti hakkında bir çok vesaik ibraz ve deliller serdedildikten sonra ni- huyet asliye beşinci hukuk mahkemesin- de rüyet edilen bu dava hazine aleyhin- Sade bir jile. Kesik yerlerine- geçiri-| 3, , Gi.Glenmi gti, ” ö |len büzgüler korsajına iyi bir bolluk ve- eei bar " — Hakkın var oğlum, Atatürk öl viyor. Beşka renicten yakası, kol küpeks Hazine vekiller arı temyiz etmiş- lerdir, Karar temyiz hukuk dairesince tedkik edildikten sonra tasdik edilmiş ve bir kaç gün evvel asliye beşinci hu - kuk mahkemesine tebliğ ed'lmiştir. Mahkemel temyizce kararın tasdiki ü « yerine hüküm kesbi kat'iyet etmiş ol » duğundan Karaköyde postahane binası arkasında Mehmed Ali Paşa hanı na - ımile maruf bu han Evkafa aid olarak kalmıştır. Uzun müddettenberi bakımsız kâldı - ğından kısmen harab bir halde bulunan han evkaf idaresince tamir edilecektir. Kendisine açı'mıyan kapıyı kıran koca Dün altıncı hukuk mahkemesinde en- Trakya göçmenlerine buğday dağıtılıyor Edirne (Hususi) — Bu sene memle- ketimize gelen yeni göçmenlere — ye - meklik buğday tevzilne başlanmak Ü - zeredir. Bunlara ayrıca tohumluk buğ- day da tevzi olunacaktır. Göçmenlerin tohumlukları Lüle - burgaz devlet i çiftliğinde ilâç lanmış olarak vi cektir. Bundan baş ka çift hayvanı da verilmesi mukar - teresan bir boşanma davasının muhake « mesine devam edilmiştir. Davacı yerin- de Beyhan adında genç bir kadın; davalı mevkiinde de Hüseyin —adında biri var. Hemen her boşanma davasında olduğu gibi bunda da şiddetli geçimsizlik, fena muamele sebebleri yer almıştır. Yal- niz bunun bir ayrılığı var: Koca, alabil- diğine coşğkun. Yerinde duramadan mü - temadiyen kalkıp oturuyor, söze karışı - yor ve sık sık hâkimin müdahalesini da- vet ediyor. Kendisine açılmıyan kapıyi kırarak « vinden içeriye girdiği şahidlerin dilile an- laşılan bu asabi koca, bir aralık şahidler- den birine hitaben «Behey, boyu bosuü devrilesi...» diye çatacak oldu, dava sı- rasında geçen sözlere göre bir sanator - | yomda çalıştığını söylüyen bu zata karşı bâkim, yeni bir ihtarda bulunmağa mec- bur oldu: eŞahidlerin sözleri kesilmez, onlara tecavüz edilmez. Şimdi seni dışa- rıya çıkarırım. Şahidlere çatacak yerde, çalıştığın hâstaneden biraz müsekkin al r«alı idin'» demek ıztırarında kaldı ve bt eoşkun hava içinde çalkanan dava, diğer şahidlerin dinlenmesi için başka bir gü- ne bırakıldı, ee eleeğ aa ASN Na aa geee iİN Kaşta şitma mücadelesi bir türlü — yapılamıyor çin Kaşta sıtma mücadele teşki- ı kurulmuştu,; fakat henüz sıtme ile hakiki bir mücadele yapılamamıştır. Teşkilâtımızin faaliyoti, Ovagelemişte- ki batakhk üzerinde açılan kanallarla bit kısım suların akıtılmasında görülmekte- dir. Halk arasında sıtma, eski faaliyetile dolaşmaktadır. Mücade!le dairesinin -se- çok evvel icad edilmiş- ti Bu tarz sinemanm icadı sessiz film nların zararlarını mucib olacağı aktı. Bunu bilen bü sinema- cılar bir birlik yaparak ihtirar satın aldılar ve bu ihtiran ortaya koymama- yı kararlaştırdılar. Yakat bir müddet sonra iflâs halin- de bulunan bir film kumpanyası, vazi- yetini kurtarmak maksadile sesli film yapmaya başladı. Bu kumpanyanım sesli film yapması, diğerleri arasındaki anlaşmayı da boz- müş oldu. Hep birden sessiz filmi bı - rakıp, sesli film den az zamanda bül yapmaya başladılar. Birçok kumpanyalar sesli film yüzün- ik bir servet ka- zandıkları halde, iflâstan kurtulmak 1 bilir. Bir fotograf camı ise 10 bin kilometrede bulü- nan bir mumun ziyasını zaptedebilir. * Koyunlar nasıl yüzerler ? Koyunlarım yüzdüğünü bilir misi - niz?.. Bir koyunun her nekadar su ile yüzdüğü muhakkaktır. Bilhassa ön a- çin sesli filmi ilk yapan kumpanya ge“| yakları yüzme hareketlerinde çok mü- ne iflâs etti. him bir rol oynar. kee eee Saat durdu Matbaadan çıkıyorum, gözlerim- de yaş, elimde henüz tevzi edilmi- jyen gazetelerden bir nüsha., Kapının önünde genç bir kadın, yanında iki minimini yavru. Beni durduruyor, bir parmağı binanın balkonundan yarıya indirilen bak konda, soruyor? — Felâket tahakkuk etti mi? Gazeteyi uzatıyorum, bir göz atı- yor, bır hıçkırık düyüyorum: — Allahı benim raksaydın! Ve kulaklarımdan hiç çıkmıyacak Vir çocuk sesi: sana bir can İâzımsa ydın da onunkini bi- — Gazi Baba mı öldü anne? 7 * Bir hıçkırık, Yatağa atılan bir vücud, * Hızla yere çöken iki diz. Sonra birisi ayaklarının ucuna ba- tarak masaya doğru koşuyor, üze « tinde duran saati alıyor, camını taz- yik ederek yelkovanı hareketten a- likoyuyor. Artık.. saat durmuştur. Gün doğacak, ay çıkacak, dünya dönecek, fakat bu matemli ev için şimdi vakit mefhumu aortadân kalk- mıştir. 18 milyon Türk dün müşterek sevgilisini kaybetti. Gönül işleri durmuştur, Uskumru dolması — Uskumru balıkları pek taze ve diri ise |bir gece durdurmalı. Üst kulakları ara- İsından parmak sokup iç kulaklarile bar- saklarını çekmeli, Fakat çenesi altından karnının üstüne bağlı olân iplik gibi şey- Jeri koparmalı, baştan kuyruğa ve kuy- ruktan başa doğru parmaklar arasında bastırarak iyice yumuşatıp etleri çıkar. malı, Baş ve kuyruk tarafından kılçığı kırarak çekip almalı, balıkları paralama. dan içlerinde kalan fazla etleri boşalt- mal, Orta boydan her balık için birer hesa- bile lüzumu kadar soğan soyup gayet in- ©e doğrıyarak bol zeytinyağında — sara. rıncıya kadar çevirdikten sonra balık- |luıdıın çıkan eti yıkayıp kelgirden süz- Dmeli, fıstık, kuş üzümü, bahar, tarçın ve |biraz dövülmüş karanfil, yetecek kadar başı hoş değilse de ,mükemmel surette | ,.., koyduktan sonra karıştırarak kavrul- müş soğanın üstüne koyup içini doldur. malı, kulaklarını da kapayıp üstüne ba- harat, tuz sürdükten sonra unda yuvar- lamalı. Çok alevli ateşte kızgın zeytin- yağına üçer, dörder tane koyup her tara. fını nar gibi kızartmalı. Kefgirle çıkar- mâlı, yağını süzüp soğuyunca tabağa istif etmeli, üstüne dövülmüş tarçın serpmeli. —— Karabük rter bulunmuştur. Enez civarındaki geniş arazisi bu - lunan Çiftlikkoruda - yeni bir göçmen köyünün tesisi de düşünülmektedir. Lüteburgazın kurtuluş- bayramı Lüleburgaz (Ilususi) — Lülebur -| gazın ebedi kurtuluşunun on sekizinci yıldönümü büyük bir törenle tes'id e- dildi. Bu münascbetle kasaba çok neş- leli ve heyecanlı bir bayram günü ya - İşadı. Yapılan terahürat ve merasime kasaba ile civar köylerden gelen bin - lerce halk iştirak etmiş ve coşkun te nelerdenberi doktorsuz bırakılması, bu teşkilâtim sıtma ile bihakkın mücadele Sini geriye vurmakla ve istenilen netice elde edilememektedir. Kaş - Elmalı şosesi işlemeğe açıldı Kaş, (Hususi) — Kaş ile Elmalı art- sındaki şase, işlemeğe açılmıştır. 600 yıl- dir ve belki dünya yaratılalı yoldan mahrum, cenubi Anadolunun çatısı olan yüksek Toros silsilelerinin çevirdiği ve hücra bir köşe haline getirdiği Kaş, Cum- huriyet devrinde iç Anadoluya yolla buğ- zahürat yapı!mıştır. Ipsalada belediye reisi seçimi İpsala (Husust) — Bu senekt bele - diye seçimi neticesinde belediye reis - Lğine gene Ahmed Koru — seçilmiştir. Ahmed Koru hayatını memleketin imarına hasretmiş, çalışkan ve tanın - mış bir, vatan evlâdıdır. Mumaileyhin ilk işlerinden birisi kasabamızı plân - laştırmakla su işlerini tamamlaması - fabrikalarının aldığı lanmış ve artık hücra bir köşe olmaktan çıkmıştır. İlk otomobilin girişi, halkın coşkun te- zahüratile karşılanmış ve sevinç - izhar edilmiştir. İzmit Halkevi müsameresi İzmit Halkevi evvelki akşam, Necatibey okalu müzamere salgnunda — Müsahibrade- niu (Balaban) isimli piyesini büyük bir mü- vaffakiyetle temsil etmiş, gençler; çok al - kışlanmışlardır. Müsamere pek — kalabalık olmuştur. son şekil -— ELEFTSEŞŞEŞESEŞET. ESFE,, g SA PAE KES B VU Z nığ Hia vv F aH s . x