8 Ikinciteşrin SON POSTA Romanya kr TELGRAF HABERLERİ alı Londraya niçin gidiyor ? Gerek gidiş, gerekse dönüşte Parise de uğrayacak olan kralın Brükseli ziyaret etmesi dahi bekleniyor (Hususi) — Siyasi mahfel- ya Kralı Karol'un Landra- Yugoslavya Naibi Prens Pol ile he- hi Üşmüş olan Romanya Kralının, İngilterede şarki Avrupanin statüko- sunu alâkadar eden mühim meseleler hiyette hiçbir malümat alınamamış - tır. Bükreş 7 (A.A.) — Kral Bükreşte! 11-12 tarihinde Londraya hareket ede- cek ve Paristen geçecektir. Kral 15 le 18 teşrinisani arasında Londrada kala- caktır. İngilterede şereline mütead - did merasim yapılacak ve dineler ve -|? Şekspir muhayyel bir simamı idi? Çinliler yeni zaferler kazanmışlar Çungking 7 (A.A.) — Çin ııjansınmî ne göre Kanton'un 80 kilo - li şarkisinde kâin Löngçeu | liler tarafından geri alınmıştır. Bu | | şehri yeniden zapteden Çin kıf'aları | cenuba doğru ilerlemeğe devam etmek- ve Tsunghuanın şimali garbisin: zirveleri ele geçirm Bu iddiayı ortaya atanlar bahsi kaybettiler de rilecektir. Resmi ziyaret billikten sonra seyahatini mütenekkiren uzatm zusundadır ve birkaç gün de Pari kalacaktır. Bükreşe ay sonundagn ev - vel dönmiyeceği zannedilmektedir. Haber Tresmi olmamakla beraber, Krala resmi ziyareti müddetince Kom- nene'nin refakat edeceği addedilmektedir. Bükreş 7 (ALA.) — Bazı yabancı ga- zeteler Komnene'nin istifa edeceğini yazmışlardır. Resmi mahfiller bu ha - berin tamamen asılsız olduğunu bildi- riyorlar. hakkında istişarede bulunacağı anla - şılmaktadır. zdeki cumartesi günü Bük - reket edecek olan Kral Ka -| , Belgrad - Milâno yolunu mu,| yoksa Peşte - Viyana yolunu mu ter- cih edeceği benüz belli değildir. a Kralın gerek gidişi, gerek esnasında * Parise uğrıyacağı muhakkaktır. Kral, Kale'den İngilte - reye bir İngiliz harb gemisile gidecek- tir, Kralın, Londradan dönüşünü mütea- kıb Brüksele de uğrıyacağı söylenmek- tedir, Fakat bu tahmini teyid eder ma-| Sovyet Rusyanın — (Paristeki Alman elçilik bayramı binasında bir suikasd Ankara elçiliğinde verilen| Lehli bir Yahudi dindaş- ziyafette Başvekilimiz ve | larının intikamını almak Vekiller de bulundular | için sefaret kâtibini vurdu Ankara 7 — Teşrinlevvel inkılâbı -| Paris 7 (A.A.) — Bir yabancı bu hın yirmi birinel yıldönümü münase- | sabah Almanya sefaretinde üçüncü kâ- betile, bu gece, zengin 'bir surette ten- | b van Rath'ın odasına girerek muma- edilmiş olan Sovyet büyük elçili - |ileyhe tabancasile iki el ateş etmiştir. üyük bir süvare verilmiştir.| Kurşunlardan biri kâtibin omuzuna, ine isabet et - kledil - Bovyet büyük elçisi Bay Terentierv ve|diğeri karaciğer nahiyı Yrefikasınm davetlileri arasında, Baş -| miştir. Mecruh bir kliniğe n vekil Celâl Bayar, Dahiliye Vekili ve| miştir. C. H. P. Genel sekreteri Şükrü Kaya,| Almanya sefaretinden verilen malü- Hariciye Vekili Dr. Tevfik Rüştü Aras, | mata göre, mütecaviz Paristeki Polan- diğer Vekiller, birçok meb'uslar, yük-| ya general konsolosluğu sek devlet memurları, kordiplomatik | verilmiş bir pasaportu hâmil Ve basın mümessilleri bulunmakta idi-ılnnyah idi. ler. Sefarette söylendiğine göre, müte - Toplantı, çok samimi bir hava için-|caviz bütün akli melekâtına sahibdir. de geç vakte kadar devam etmiştir. — | Fakat bir müteassıb hissini vermekte- Balkan ekonomik dir. Paris 7 (A.A.) — Alman sefaretha - nesi kâtibi üzerine ateş etmiş olan mü- tezaviz bu sabah sefarethaneye gide - rek kâtib ile görüşmek istediğini söy- konseyi deniz komitesi toplantısını bitirdi — yan aA aai Sor Ankara 7 (Hususi) — Balkan Antantı|lan suale cevaben Almanyadan kovul- ekonomik konseyinin deniz komitesi se-| muş olan Yahudi dindaşlarının intika- nelik mutad içtimaı geçen ay Yugoslavy -| mını almak istediğini söylemiştir. Yanın Split şehrinde yapılmış. komiteye| Komiserlikte yapılan isticvabında a- hükümetimiz namına Deniz Nakliyat U-| dının Herşel Faybel Grismtzan — oldu - Mmum Müdürü Ayet Altuğ ve Denizbank | ğunu ve 2 mart 1921 de Hanovrada Umum Müdür muavini Tahiz Kevkeb iş- | doğduğunu beyan etmiştir. tirak ederek şehrimize dönmüşlerdir. Yaralı, Üniversite sokağında Alma Komitenin aldığı kararlara göre dört| kliniğine nakledilmiştir. Gevlet deniz nakliye müesseseleri ara -| Paris 7 (A.A.) — Von Rathin sıhhi sında kullanılmakta olan direkt konliş -| vaziyeti şudur: Mentolar ve mümasili dökümenlar ayni| Dalak patlamıştır. Kurşunlar, mide- Pekilde tanzim edilecektir. Deniz ticaret| ye de dokunmuştur. İçeride kalan iki kanunlarının tevhidi için dammi bir ko -| kurşundan ancak biri çıkarılabilmiştir. Misyon faaliyete geçecektir. Yaralı konuşamamaktadır. Doktprlar, Bu yıl başından itibaren Romanyada | hâlâ birşey söyleyememektedir. Sıhhiye resmi milli şahadetnameler üze- | MA Tar Mran ae7 rinden tahsil edilecek ve Tuna mesaha | Dahiliye Vekilimizin nutku Hsulüne göre alınmış yanlış rüsum varsa ve dün_vı gazeteleri farkı fado edtlecektir. Londra 7 (A.A.) — Türk Cümhuri- hî“z')i'âvyl tarafından tesiş editen Bal- | yetinin on beşinci yıldönümü dolayısi- ğ hattının tarifesi Bflkıı_ı hattı olarak Je Türkiye Dahiliye Vel ve C H atunacak ve halen ayda bir yapılan bu | Partisi genel sekreteri B. Şükrü Kaya tarafından irad * olunan nutku Times Befer diğer üç devletin tahsis edeceği ge- gazetesi tebarüz ettirerek neşretmiş - Milerle haftada bir yapılacaktır. Pirede Yolculara gümrük ve polis muayenesi es-| tir, Hasında daha çok kolaylık gösterilecektir. Anadolu ajansının notu: Başma d Haber aldığımıza göre Pariste de 'Temps ve Petit Parislen gazeteleri bu nutka sütunlarında geniş bir yer a- 'Ankara 7 — Başvekil Celâl Bayar bu | ' tslardır. :::ııh İstanbuldan Ankaraya dönmüş ve Donanmamız bm" körfezinde İstasyonda Büyük Millet Meclisi Reâsi İ Abdülhalik Renda, vekiller, meb'uslar, | | Z©it (Husust) — Bâşta Yavuz olmak fî_nhırı vali ve belediye relisi emniyet Şakiak dfınınmuıuı Kürfese gelerek de - Ürektörü tarafından karşılanmıştır. —| —— Başvekil gar salonunda bir müddet iş- | gelen Heyeti Vekile âzalarile görüşmüş- tirahat etmiş ve kendisini karşılamağa |tür muhakkak g Çin telgraf t 7/11/1938 terihile bildiriyo Yan n batısından gelen Çin kı - taatı ile Liang - Tsihu'nun cenubun - dan gelen Japon kıtaatı arasında kanlı ha bi m be vuku bulmuştur. 23 te düşmanın hezimi tır. Düşman 1200 ölü r: 4 sahra topu, 6 mit - e kamyonu, | tank ve ll Hongkong 7 (A A.) — Çin ajansı bil- diriyor: Yang - Şeng'deki düşman kuvvetle- rinin Yuan istikamelindeki ileri h: keti Çinlilerin şiddetli mukavemetleri durdurulmuş ve Çinliler ç leki Kei - Yang mevzilerine mukabil taar- ruz yapmışlardır. Şu saatte Japon as - kert vaziyetinin ciddt bir tehdid altın- da olduğu anlaşılmaktadı de anın şimal batı istikametindi “İkinci dünya harbi Maruf İngiliz edibi Şekspir'in ha- kikaten yaşamış olup olmadığı İngilte- rede ezeli ve ebedi bir mesele olarak sık sık tazelenir. Onun muhayyel bir ima olduğunu, eserlerinin Bacon tara- fından yazıldığıra iddia eden Bacon - cular, uzun çalışmalardan sonra, Şeks- pir'in zaman'nda ölen Spencer'in me- zarını açmak iznini almışlardı. Buna sebeb şu idi: Devrin örf ve âdetlerine göre, İngilterede ölen büyük bir şair veya edibin mezarına, muasırları kendi el yazılarile yazdıkları birer mersiye ; kalemi koyarlardı. Bu sebeb - spir hakikatte mevcud oldu - takdirde Spencer'in mezarında, Şekspir'in el yazısının da bulunmssı yaklaştı , Mareşal Voroşilöfun dün söylediği nutuk Moskova 7 (A.A.) — Havas muhabiri iriyor. t inkılâbının yirmi birinci yıldö- nümü münasebetile bugün Kızıl mey - danda yapılan geçid resminden Voroşilot, ezcümle demiştir ki: Hasan gölü hâdisesi, bir harb değildi, fa kat hiç de zeki olmiyan bir komşu lara - fından yapılmış bir harb tahriki Idi. Bu efendiler tahriklerine yeniden başlar — larsa, onlara Sovyet silâhlarile cevab ve- receğiz. Dün Molotof ve Dimi trovun yaptığı gibi, bugün Mareşal Voroşilof da ikinci dünya harbinin yaklaşmış olduğu ve fi- Jiyatta şimdiden başlamış bulunduğu key fiyeti üzerinde ısrar etmiştir. Münihten - beri bütün Sovyet gazetelerinin her gün tekrar ettikleri de budur. Mareşal Voroşilof, sözlerini göyle-bi - tirmiştir: Bu vaziyetten, müteyakkız bulunmak- lığımız lâzımdır. Hâdiseler karşısında ga- fil avlanamayız. Mareşal Voroşilof, sözlerine Soyyet or- dularının daima hazır olduğunu tebarüz ettirerek nihayet vermiştir. Berut ve Lübnanda dünkü kasırga Paris ? (Husust) — Bugün şidde! Fasırga Berut ve Lübnanda büyük tal ribat yapmıştır. Berutta Fransız yüksek komiserlik bi - nasının Çatısı uçmuş Ve arşiv dalresi ta - mamen harabolmuştur. Civar bınalar da tuühim surette hasara uğramıştır. Bir çok ağaçlar köklerinden sökülmüştür. Şimdiye kadar bir kişinin öldüğü ve ba- zı kimselerin yaralandığı haber verilmek- tedir. Kasırga, Lübnanda da hayli tahribat yapmış ve bir çok evleri su basmışlır. Mü nakalât bir çok yerlerde durmuştur. Casus avlıyan Türk kadını ÜS OLİR evvel | 9Şi kıt'alara bir hitabede bulunan — Mareşal | * lâzım gelecekti. İngiltereden gelen haberlere göre mezar açılmış, fakat içinde hiçbir mer- » bulunamamıştır. Bu suretle, Ba - con taraftarları son ümidlerini de kay- betmiş bulunmaktadırlar. Bu vaziyot-| te bazıları Spencer'in mezarı yerine şka bir mezar açıldığını iddia et- mektedirler. Westminster kilisesi mü- tevellisi, bundan böyle hiçbir mezarın sına müsaade — edilmiyeceğini ralının Londra '? (Hususi) — Kabine bugün top lanarak, yarın parlâmentonun açılışı mü- nasebetile kralın söyliyeceği nutku ted - kik etmiştir. Bu nutkun, İngiliz teslihatına ve hava müdafaası hususunda alınan tedbirlere te- mas edeceği anlaşılmaktadır. Nutukta ay- rıca, dahili ve harici siyasetten de bahse- dilecektir. e Karpatlar ötesi Rusyası ne demektir? Yazan: Selim Ragıp Emeç M ünih konferansından evvel is- minin dahi tşitildiğini hatırlar madığımız yeni bir hükümet taazzuvü- nun sık sık adına tesadüf eder olduk. Bu hükümet, Karpatlar i Rusyasıdır. Çekaslovakyanın bir vilâyeti halinde tas nınan bu memleket, dünden bügüne ön plânlık bir mevzu oldu. Çekoslovak aras zisinin yen| esaslara göre taksimi neticee si, Karpatlar arkası Rusyası da Slovakya gibi Çek devletinden ayrıldı; fakat fede- ral bir bağla alâkasını muhafaza etii. Muhtar bir devlet haline geldi. O suretle ki bugünün Çek devleti, Çek, Slovak ve (Warpatlar ötesi Rusyasından mürekkeb |federal bir varlıktır ve yeni şekline göre de henüz yeni ismini almamıştır. Çeklerin hakimiyeti sıkı bir merkezie yetle ellerinde tutmaları neticesinde Slo« vaklar gibi bu memleketin halkı olan Rü. tenler de muhtariyet istiyor, fakat dileke lerine bir türlü nall olamıyorlardı. San hadisat, bazı hayaller gibi Rütenlerin ü- midini de hakikate inkılâb ettird!. Kare patlar ötesi Rusyası, eski Çekoslovak deve letinin bir istitalesi gibi Lehistanla Ro- manya ve Macaristanın arasına sokulmuş bir çiviyi andırmaktadır. İki büyük vilâ- yet kadar büyüktür ve bütün mesahast (12) bin kilametre murabhaından biraz fazladır. Bu çivinin uzunluğu (180), ge nişliği de (80) kilometre kadar tutuyor. İklimi mutedildir. Bu arazi tabit hududlara malik bulune makla beraber halkı gayri mütecanistir. 1930 da yapılan tahriri nüfusa göre mocs mu nüfusu (725) binden aşağı değild' ve kilometre başına isabet eden insan kes |safeti (55) i buluyordu. Bu mikdarın yüz Jon bini Macar, (24) bini Siovak, (12) bi ni Alman, (91) bini Musevi idi, (117) bin şi de Rütendi. Şu rakamlara göre bu sun yüzde altmışını Rütenler teşkil ediyorlardı. Harbden evvel Macarlara aid bulunan bu arazinin cenub kısınında kesafot arze- diyor ve yalnız bir mintaka ekseriyeti teşkil &diyorlardı. Birçok memleketlerde olduğu veçhile Museviler daha ziyade şehirlerde temerküz etmişlerdi. Esas hale kı teşkil eden Rütenler isşe aslen Uks ranyalı olan Moskof ırkından bir cema- attir. Nüfusları (d0) milyon olan Uk- ranyalılar, Çarlık Rusyasından sonra, Baltık hükümetleri gibi müstakil bir devlet kurmaya teşebbüs etmişlerdi. Fa- kat bu teşebbüslerinde muvaffak olama- dılar, 400 bin kadar Rüten o zaman Ame- rikaya hicret etti. Dört milyonu da Leh idaresinde kaldı. Doğrusunu söylemek lâzım gelirse Orta Avrupanın medeniyet itibarile en geri kalmış insanları Rüten- lerdir. Ziraat usulleri iptidaidir. Orman- (Devamı 11 inci sayfada) Sabahtan — sabaha: Edebi hâdiseler ——— Ne zamandanberi tadsız, tuzsuz giden edebiyat âlemi birdenbire karıştı Birbirini Ebucehlin sülâlesinden olmakla itham eden edibler, lokantalarda boğaz boğaza gelen şair ve münekkıdler çok şükür bu ağır sükünete nihayet verdiler. Rahmetli Ahmed Mitat efendinin muallim Nacinin sırtına inen 1meşhur bastonile başlıyan bu şekil edebi mücadelenin yabancısı değiliz Mahkeme dosyalarından zabıta kayıdlarına kadar geçmiş edebi münakaşalarımız pek çoktur. Fikirleri tartmak ve hisleri tanzim etmek müşküldür. Bilhassa san'atkârlar heyecanların. zaptedemezler. Daha geçen yıl Fransanın meşhur tyatro eserleri müellifi ihtiyar Brenştayn kendisini modası geçmiş olmakla Hiham eden Komedi Fransezin genç direktörünü düelloda kılıçla hacamatla- yıverdi. Bu da gösteriyor ki san'atkârın heyecanı her yaşta kuvvetini muha- faza ediyor. Büyük siyasi fikirlerin milletleri, devirde edebi iddialarla birbirlerini zımdır. Yalnız şuras muhakkak ki , kütleleri ikiye ayırıp kana buladığı bir i hırpalıyan san'atkârları hoş görmek lâ- bu şekil edebi münakaşalarda hasmını mağlüb etmenin hiçbir kıymeti yoktur. San'atkâr için asıl mağ'übiyet ha mının fikirleri önünde yere serilmektir. Bu şekil mağlübiyetin tesellisi de yoktur. 'Techil, tezyif gibi köhne silâhları kullananlar hele meslekdaşının hususf hayatını teşhir ederek öç almağa çalışanlar edebi şahsiyetlerini bir an için olsun kaybetmişlerdir. Çünkü küfür ve tokat ancak fikrin durduğu noktada başlar. Şuurunu kaybedip bıçağa sarılan bir sarhoşla edebi hüviyetini kayı bederek küfre başlıyan san'atkâr; birbirinden ayırmak müşküldür. Böyle klas insanları arasındaki çarpışmalara esalet vermiş olmak için düello gibi şahidli ve şerefli bir vas:ta icad edilmiştir. Avrupanın edebi Fi ikirlerine adap- te olan ediblerimiz tenkid sahasının bu asıl hareketini de benimseler ne iyi ederlerdi? Bürhan Cahid