.- BON- POSTA Kahraman “topçularımızın unstnrdlklerl muvafiaklyet (Baştarafı 1 inci sayfada) kahraman topçumuzun gösterdiği büyük | muvaffakiyeti şu şekilde anlatıyor” Otobüsümüz Tapkapıdan çıkınca sağa saptı ve oldulça munlazam bir şoseden bir müddet hızla ilerler m sonra dü - rakladı. İki gündenberi yağan yağmur, bu baren tamamen bozuk olan yol- ez bir hale koymuştu. Teker- T an bir başka çamur deryasına or ve araba patinaj yaparak ; ol- yerde fırıl fıril dönüyordu. Yanı - * mızda bulunan bir kurmay sübayı, pen- cereden bu tehlikeli vaziyeti endişe ile seyreden biz gezetecilere seslenlli: — Baylar! Harbde her ihtimal. nazarı itibara alınmah... fcabında arabalar, kam- yonlar, tanklar da çekilir. Haydi inelim de şu otobüsü çamurdan çıkaralım.» Paçaları sıvayarak arabadan atladık. Fakat bizim çalışmamıza lüzum kalma - dan çalıların altındaki gizli mevzilerden bize bakan Mehmedcikler, koşarak ara - bayı çamurdan kurtarwerdiler, Topçu atış okulunun 20 inci kurs dev- üyük birliklerle atış tatbikatı gidiyoruz. fif meyilli bir yamaç tırmanıyoruz. Sağımızda solumuz- da gizlenmiş rasad mevkileri, çalılar altı- | na saklanmış toplar... Sağda bir kırmızı | tabelâ: Baş tabye... Harekât merkezine geldik. Büyük ovaya hâkim olan tepe, hâki palto ve pelerinleri üzerinde, ma - nevra dürbünleri boyunlarında, dimdik duran yüzlerce genç sübayla dolu,.. Yedek sübay mek! talebeleri de atış manevralarını takibe gelmişler... Okul komutanı Sırrı Seyrek meydan - da son emirleri vermekle meşgul... U - zaktan kırmızı tabelâhı, siyah arabalar görünllü. Kumandanlar geliyor. İşte, genel kurmay ikinci başkamı Or - general Asım Gündüz, Örgeneral Fah - Teddin Altay, topçu müfettişi Tümgene - ral Kemal Koçer, birinci tüm komutanı Zeki Erakoy... Saat tam onda tatbikata başlandı. Bü- tün motörlü vasıtaların, büsün kıt'aların, fevkalâde bir maharetle tamamen mestur haline konulduğu meydanda bizden baş- ka kimse görünmüyor. Bir iki güneşlik, iki üç çadır... Yalnız dikkat edilince her çalı kümesinin altında bir batarya gizli .. Her üstü siperlenmiş çukurda bir gizlenmiş... Kumandanlar, kurmaylar ha ritaları açmışlar, vaziyeti tesbi! ile meş- gul oluyorlar, Ortalıkta sihirli bir hava var, Neretdle ise şu tepeden düşman çı kacak, şu yamaçta yaylim ateşi başlıya- tak... Her şey, seferi bir vaziyet nazarı itibara alınarak bütün teferrüatile ve büyük bir ciddiyetle hazırlanmış Onun için hepimiz, bir harb havası yaşıyoruz. Mektebin faal komutanı tepenin al - tında yanında harekâtı idare edecek ku- mandanlarla karşımızda yer aldı. Ya - Tunda harekâtı takib edeceğimiz büyük harita... Sırrı Seyrek gür bir sesle atış hakkında izahat verdi. Sant tam on buçukta program daire - sinde atış tatbikatı başladı. Daha bir da- kika evveline kadar, sonbahar rüzgürları altında uzanmış hareketsiz 'yatan koca 'Ova birdenbire karışfı. Karşı tepelerde si- yah düman kümeleri yükseliyor. Mer - milerin düştüğü yerler, etrafa saçılan sa- Yi toprak sütunları arasında gözden kay- boluyor. Dağlardan dağlara gidip gelen mahuf tarrakalar — birbirini takib edi - Yyor, Dürbünlerle etrafa bakıyoruz. Düş- Mman hücumlarının tekâsüf ettiği tepeler, birer ölüm geçidi haline geldi. Türk top- Çusu, aklığı direktiflerle mefruz düşma- na aman vermiyor. Hem mefruz düşman topçusunu bastırıyor, hem hücuma kal- kan mefruz düşman piyadesini toprak - lara gömüyor. Alev saçan namlular dur- muyor. Gizli telefonlar çalışıyor. Rasad dürbünleri hareket'te. Bu Mmahşeri faa - Nyet arasında yeni bir tarraka daha... — Bu ne? Mefruz düşman tayyaroleri gözük- Tayyare toplarımız ateşe başladı... Gözlerimiz, beyaz bulut kümelerile kaplanmış gök yüzüne çevriliyor. Her Mermi, siyah ve gittikçe dağılan bir ntış hedefile göklerimizin hududunu da düş- Mana kapıyor. Harekâtı, harbin aldığı vaziyetlere göre idare etmek için atışla- TaA grasıra fasıla veriliyor. — BHarb vaziyetimiz nedir? Garbdan doğru ilerliyen üstün mavi kuvvetlerin taarruzu kırılmış ve kırmızı kuvvetler mukabil faarruza geçerek mef. Tüz düşmanı şimale doğru sürmeğ;e mu- Tatbikattan Ten vaffak olmuştur. Şimdi kırmızı kuvvetler mukabil taarruza devam ederek mavi kuvvetleri sağ yanından kavrıyacak ve şimale atarak tmha edecektir. Bu mak - satlladır ki 24-28 gecesi kırmızı kuvvet- ler bir taarruz için tertiblenmişlerdir. Bu tertib üzerine harekât devam ediyor. 15 bataryahk topçu birlikleri büyük kıs - mile mefruz düşman üzerine çullandı. Bir kısmile de mefruz düşman piyadesi- nin kendini gösteren kısımlarını ve bil - haszsa mefruz düşman piyadesinin ağır | silâhlarına ateş açtı. Bu ateş bir müddet devam ettikten ve mefruz düşman top - çusu kısmen susturukduktan sonra topçu | bütün kuvvetile mefruz düşman piyade hattını ateş altına aklı. Bu kesif ateşle mefiuz düşman piyade siperleri hücu - ma olgun bir hale getirildikten sonra yademiz hücuma kalktı. Ve mefruz düş- -| Man siperlerinin yarma mıntakasındaki | - kısımlarını ele geçindi. Şimdi topçumuz ateçini daha gerilere kaydırıyor. Harb, kızgın devresintdedir. Çünkü mef ruz düşman topçusu tekrar kendini gös- terdi. Buna mukabil, topçumuz, aman vermeden mefruz düşman topçusunu kuv vetli âteş altına aldı. Ayni zamanda mef- ruz düşmanın piyademize karşı olan mu- kabil hareketlerini de durdurmağa mu- vaflak oldu. Harekâtı, büyük haritada takib ediyo - ruz. Topçumuz, piyaklemizin önünde ka - Jsan Murat ile Annabella nihayet ayrıldılar (Baştarafı & inci sayfada) Aramızda çok sağlam esaslara da - yanan aşktan, şefkatten başka çok e - saslı bir muhabbet vardır. Öyle bir muhabbet ki hükümlerimizi hodbin o- larak vermemize mani oluyor... Hem ara sıra vuku bulan bu ayrılık- lar aşkımızı, muhahbetimizi çok daha cazib kılmaktadır.» Annabella diyor ki: «— Ayni san'atten olup bir aile teş- kil etmek kadar zevkli bir şey olamaz. Aksini iddia edenler serin kanlılık ile muhakeme yürütemiyenlerdir. — Belki de fazla hodbindirler... Ayni mesleğe dahil bulufimak, ayni işlerle uğraşmak zevkimizi katmerleş- tiriyor... Menfaatlerimiz ve düşünce - lerimiz aynıdır. Hattâ hayallerimiz bi- le... Halbuki diğer alleler ayni vazi - yette değildirler: Kocası memur, karı- sı işsiz; karısı daktilo, kocası mühen dis gibi allelerde bilmem ki anlaşma var mıdır?. Bizim saadetimiz çok ailelere na - sib olmamıştır... Ben kocam Jean Mu- rat'yı pek çok seviyorum. Onun da be- ni çok sevdiğine çok eminim.» Halbuki iki san'atkâr bugün birbir- lTerinden ayrılmış bulunmaktadırlar... Her #kisi de anlaşamadıklarını söyle - mektedirler... Jean Mürat karısının Fransada kal- bir intıba kid deme kademe bir ateş silindiri yürütü - yor. Kuvvetlerimiz mefruz düşman ge - rilerindeki en mühâm arazi mıntakalarına kadar ilerledi. Mefruz düşman, het ne ka- dar bu mıntakayı kaptırmamak için çe- tin bir mukavemet gösteriyorsa da topçu- nun isabetli ve aman vermiyen ateşi bu mukavemeti de kırıyor. Artık, mefruz düşman alelâcele gerilere çekiliyor. Top- çu #teşi onu takib ediyor ve piyademiz ilerliyor. Şimdi tenkid başlatlı. Mekteb komuta- nının buyık teferrüatı büyük bir vukuf er tenkide baş- lıyor. Bu büyük ve bocrübeli asker, ku - mandanlara ve sübaylara ilim ve tekniğe istinad eden kıymetli düşüncelerini birer |birer anlatıyor. Netice: Herkes vazifesi- İni yapmış, bütün harekât noksansız bir intizam içinde geçmiş ve zafer - mukad- der olduğu gibi - Türk ordusuna nasib olmuştur. Şimdi, biraz üşümüş, biraz yorulmuş, fakat kalblerimiz gurur ve iftihar duygu- Tarile kabararak topçu atış okuluna gidi- yoruz. Yollar, gizli mevzilerinden çıkan Mehmetdciklerle dolu... Toplar çekiliyor. Motörler çalışıyor. Kahraman topçu! Vatanın Büvendiği aziz kıymetlerden biri de sensin. Senin toplarının sesi bize birer milli teranedir. Varol! İhsan Arif Ölçü ve ayar işleri için tedbir. alınıyor (Baş tarafı 1 inci sayfamızda) ölçü ve âletlerin el'an kullanılmasının üne geçilecek, ilk muayeneden sonra uzun müddet kullanılan âletlerin doğ- rTulukları aranacak, muayenesi yapıl- mayan âletlerin kullanılmalarının ö - nüne geçilecek kasaba ve bilhassa köy pazarlarında nizami ölçü kuğlanmı - yan, okka ve arşınla alışveriş yapan - lar hakkında takibat yapılacaktır. ——HÂ>> Arifiye eğitmenler kursu dersleri bitiyor İzmit, (Hususi) — Arifiye eğitmenler kursunda tedrisat bu ay içinde sona ere- vcek ve 8 son teşrinden itibaren eğitmen- ler köylere giderek vazifelerine başlıya- caklardır. İzmitin 100 köyünde eğitmen okulunun inşasına başlanmıştır. Bunlardan 50 oku- lun inşaatı sona ermiştir. ——— mayıp film çevirmek için diyar diyar gezdiğinden şikâyet eylemektedir... Annabella kocasının kendisini bıra- kıp uzun seyahatler yaptığından şikâ- yet etmektedir... Bazıları da diyorlar ki: «Annabella bir Amerikan san'atkârını çılgınca se- viyor... Kocası bundan dolayı kandi - sinden ayrıldı!. "|rada 610, Samsunda 525, Hankeu zaptedıldı (Baştarafı 1 inci sayfada) olan bitaraf mıntaka, binlerce Çinli ile dolmuştur. Bunlar sokaklarda, kapı e - şiklerinde ve açık havada aç ve susuz, sefil ve perişan bir halde yatmaktadı lar. Fransız rahibi Jakino mültecileri hi- maye etmekte ve bunlara yardım işi - le meşgul olmaktadır. Şan - Kay - Şek kaçmış Diğer taraftan, Hankeu'da dn"ıf'ın bir rivayete göre Maresal Şan - K Şek, karısile birlikte Hindiçini'ye mç- miştır. Çin membaları, Mareşalın Han- keu'dan ayrıldığını ve meçhul bir sem- jte gittiğini kabul etmekle berabe! kendisinin henüz milli! kuvvetlerin başında bulunduğunu söylemektedir - ler. Tokyo'da bayram 'Tokyo 23 (AA.) — Japon kuv lerinin Hankeu'ya ugü halkına fabrikaların çaldı le iİlân edilmiştir. Bütün bi tılmıştır. Binlerce kişi sarayın & giderek İmparafora tazimatta bi fta sürecek gen! imiş ve Hankeu'nün zap': nü millf bayram ilân olunmuştur 30 Çin fırkası çember içind- 'Tokyo 235 — Japonlar, üç taraftan muhasara ettikleri Hankeu'nun etra - |fındaki çemberi daraltmaktadırlar. 30| kadar Çin fırkası bu çemberin içinde kalmıştır. Hankeu'nun munsabı isti - kametindeki Yangtse nehrinin sahille- rini müdafaaya memur edilen Çin kıt'aları nebrin membal istikametin - de ric'at etmektedirler. İleri harekât devam ediyor 'Tokyo 25 (AA.) — Gazetelerin bu rında bildirdiklerine göre, cenuba doğ- ru HMerliyen Japon kat'aları, Pekin - Hankeu demiryolu Üzerinde ve Han - keu'nun 10 kilemetre şimalinde Şokeu kasabasını işgal etmişlerdir. İleri ha - sabah çıkardıkları fevkalâde nüshala-| jrekete devam olunmaktadır. Çin çetelerinin faaliyei Hankeu 25 (ALA.) Loyang'dad tral New» e bildirildiğine göre Çin 1 çeteleri, Takyuan'ın 40 ve 45 ki « Tometre şimalinde ve Tantung - Pu « çen demiryolu üzerinde kâin Kautsung ve Tameng şehirlerini yeniden zapteta mişlerdir. t Japonya, Mançuko ve Çin mihveri Te 25 (AA.) — Domei ajansınını bildirdi*'>> göre Hankeu düştükteri sonra ya, Çinin hüâkimiyetine, mülki tamamiyetine ve yeni bir Çin 4 Japon ihtilâfının çıkmaması için veri- len teminata müstenid bir siyaset ta « kib edecektir. Domei ajansı şöyle yazmaktadır: Uzakşarkta — Japonya, 'a eden bir mih « #tihaz et < için şu tede ndaki müna- te « r şekilde uzaklaşfı « Üc memleketin kültür sahasırır 1 ve boölşevizm aleyhinda set kullanmı nı temin edes cek wkı'r'e ti hafaza Pdıhuk rette mütekab sİsi.» S:nvh' 25 (ALA.) — Çin kaynak- mmdan ver ranlümata göre, Şane M Şek ve diğer hükümet azası hâ « len Çungkung'da bulunmakta ve Kum | mintangın İcra koml tarafındanm verilecek kararları tesbit etmek Üzent 28 teşrinlevvelde orada toplanacalt « tır. Şan - Kay - Şek'in Hankeu havrzas sını boşaltmakla seçme kıtaatını yenf plânın tahakkuku için kullanmak ntye- tindedir. Bu plânın ne olduğu henüs belli değildir. Ka . Benzin ve petrol . . fiatları yeniden . . .e indiriliyor (Baştarafı 1 inci sayfada) İneke depo fiatları 468,42 kuruş, kü - çük teneke beheri 74, benzinin çift bü- yük teneke fiatı 5[1,75 kuruş olarak tesbit edilmiştir. | Bu vaziyete göre, İstanbulda çift! iyük teneke gazın satış fiatı 500, tek küçük teneke gezin satış fiatı 79, dü- küm kilogramı 14,75 kuruş olacaktır. İstanbulda benzinin çifte büyük tene- kesi 570, döküm litresi 15,20 kuruş o- lacaktır. Garın çifte büyük tenekesi Anka- Mersinde 520, İzminde 510 kuruş olacaktır. Gazın tek küçük tenekesi Ankara- da 94, Samsunda ve Mersinde 82 ve İzmirde gazın döküm kilogramı 15 ku- ruş olacaktır. Benzinin çifte büyük tenekesi Anka- rada 650, Samsunda 580, Mersin ve İzmirde 570 kuruş olacaktır. Benzinin döküm litresi Ankarada 17,70, İzmirde 15,20 kuruş olacaktır. Mersin tâli bayilikleri için benzinin satış fiatı olarak tesbit edilen 570 ku- ruştan 25 kuruş satıcı iskontosu ve ba- yi kârı tenzil edildikten sonra 544 ku- Tuşu esas tutulmuştur. Samsunda tâli bayilikler için benzi- nin satış fiatı olarak tesbit edilen 580 kuruştan 25 kuruş satıcı iskontosu ve bayi kârile 18,75 kuruş istihlâk resmi tenzil olunarak 536,25 kuruş esas tutu- lacaktır. Mersinde tâli bayilikler için gazın satış flatı olan 520 kuruştan 10 kuruş bayi kârı ve 10 kuruş satıcı i: kontosu tenzil edildikten sonra çifte caktır. Samsunda satış fiatı olan 525 kuruştan 10 ar kuruş bayi kârı ve sa - ticı İiskontosu 7,88 kuruş, bele - Irak Hariciye Nazırı Bağdada .. . memnun döndü (Baştarafı 1 inci sayfada) İşu anlaşılıyor ki Suriye muahedesi Bt müzakerelerden pek te sağlam olaral çıkmıyacak, bir hayli tadilâta uğrıya - caktır. Bu tadilât Suriyenin lehinde de; Rikdir. Fakat, ne de olsa müsahedenin tas- |dikini temin edecektir. Tevfik Bey işlerin gidişinden mem « |gun görünüyor. Bu, bir diplomat mema nuniyeti mi, yoksa hakikaten memnum olacak sebebler var mıdır? Bu nokta he« nüz belli değildir. Irak Hariciye Nazırı Bağdada döndü Bağdad 25 (A.LA.) — Avrupaya yap « tığı seyahatten avdet öden İrak harici « ye nazırı Tevfik Suveydi, bu sabah taya yare ile Şamdan Bağdada gelmiştir. i gekesenerenereAALELELALELALAAAELALELALALEKELECARALLEELEELAR DOYÇE ORİENT BANK Dresdner Bank Şubesi Merkezi: Borlin Galata - İstanbul - İzmir Deposu: İst. Tütün Gümrüğü * Her türlü banka işi * —— ——— ——aamm diye istimlâk vtesmi tenzil edildik « ten sonru 497,62 kuruş esas tutur lacaktır, Esas fiatlar tayin edilen çifte büyük tenekelerde on, küçük teneke« büyük teneke 500 kuruş esas tııtulı -| lerde altmış para bayi kârı ilâve olta nacak, mahalli Belediye bu Hlatlara resmi de katmak suretile, mahallt sör tış fiatlarını tesbit edecektir. Haliç Vapurları İşletmesinden: Cumhuriyetimizin 15 nci yıldönümü mlaasebetiyle 28/10/938 cuma günü saat 13 ten 30/10/938 pazar günü son sefere kadaş hatlarımızda günlük biletlerin yüzde elli tenzilâtla satılacağını sayın yolcur