8 Savfa Şık şapka ve şık manto Dikkat ederseniz bu mantonun her kısmında uzun etüd - lerden coğmuş zevkli bir yenilik bulacaksınız. Bununla be- Taber esas çizgileri, son derece şadedir. Kolları düz, arkası, Önü düz... Bu düzlük mantoyu şık olduğu kadar kullanışlı bir hale de koymuştur. Umum! görünüşü bu... Bir de kısım kısım tedkik ediniz. Göreceksiniz ki her yeri ne ince bu- luşlar var. Bir kere korsaj eteğin üstüne adetâ bolero gibi iniyor. Bu tarz yepyenidir. Zikzak bir garnitür omuzlara robalıymış tesirini veriyor. Ve kolların yukarı kısmını geniş gösteriyor, Eteği, kürk bandla çevrili, büzgülü, kocaman iki cep süs- Niyor. Yaka dik fakat şimdiye kadar gördüklerinizin hiç birine benzemiyor. Altı kendi kumaşından, üstü kürk... Bu kürkün Kısaca: Genç, sade ayni zamanda sön derece şık ve sön moda bir manto istiyorsanız, bu kadar güzelini güç bulur - sunuz * Beraber giyilen şapka da seçkin bir modeldir. İri bir bere- yi andıran önü yüksek bir kalot... Alnın üstünde açık renk bir garnitür. Çok genç gösteren, çok şık bir şapka istiyorsa- nız, hele bir de yüzünüz yuvarlaksa muhakkak ki bu modol sizin içindir. Ensiz bir kenar, sivri, yüksak bir kalot, bu kalotu şakult olarak süsliyen bir tüy, bir de ufacık bir kordelâ fiyonga... Süslü görünmesine rağmen kullanışlıdır. Çünkü: Biçim karışık değkl... Zaten bütün süs de şık bir tüyden ibaret... uçları önde şık bir şekille geri doğru çevrilmiş. Genç Sonbahar ve kış modası Sonbahar ve kış modasını daha yakın-| dan tedkik edebilmek için mühtelif bü- yük Paris terziha« nelerinde” görülen yeniliklere bir göz atmalıyız. Bunlardan bi « rinde: Tayyörler İ sön derece - sade, Ö klisiktir. — Roblar vücüde yapışacak kadar dardır. Yal- niz korsajlerin - $ da hafif drape ve büzgü var, Çoğun. da hattâ — bu da yok. Bir kaç ufkf pli hepsinin yeri ni tutuyor. Bir — terzihane mantolara en bü - Yyük yenilik olarak kürkten bir baş - hk ilâve etmiş. İs. fter açık başa, Ia - ter şapka “üstüne Biyilebilecek. Tıp « kı buzlar memle - ketinde yolculu « Ba çıkar kâşifler gibi... Bizim, ğuğundan pek de şikâiye, etmediğimiz kı- şımızda bu yenilik pek de rağbet görme- se gerek. Fakat kim bilir, modayı her vakit bir ihtiyaç karşılığı otarak bhenim- semiyoruz ki. so > Başka bir terzihanede şu yonilik var: Robların vücud kısmı gene kat kolları, kolların da bilhassa aşağı ta- rafları, çok bol. Bunu mantolara da yap- mişlar ve kürkten kol kapağı — yerine kürk bilezik koymuşlar. İnce vücudlerde hiç”de fena durmıyacak — bir yenilik... Yalnız şişmanlara tavsıye elmeyiz, Duha geniş görünürler. fer |zun. Yakaları hemen tamamile 1 fa- | Bazıları kürkle, bazıları kürk yerine baş- Burada, mevsimlik mantoların hemen hepsi düz renk. Altlarından giyilen rob- lar ya çizgili, ya kareli, düz kumaş rob - ların da muhakkak rengi mantodan ya biraz açık, ya da biraz koyu... Bu koleksiyonda gece — tuvaletlerinde eski M llardakini andıran — bir tarz büyük bir değişiklik teşkil - ediyor. Bu elbiseler kalçaları sıkı sıkı sarıyor, iki geniş parça gibi sarkıyor. önde Bir başkası da manto, tayyör, rob bü- tün elbiselerde sadeliği esas bilmi biçim sadeliğini bir renk zenginlij lüyor, Burada meselâ: — Sarı - yeşil, gri çizgili mevsimlik bir truakar'ın altından yeşil bir etek, mantonun kumaşından ce- ket görüyoruz. Bir dördüncüsünde de marla yeşil pek çok. Hem de bir arada görmeğe alışma - dığımız bu iki rengi öyle hoş bir şekilde birleştirmiş ki.. Ayni tayyörün meselâ eteği menekşe renginde, ceketi yeşil fa- kat öonun da kolları menekşe rengi . Bir çok tayyörlerin üstünden — bir truakear giyilir. Bu söylediğim tayyörün truakarı eteğinin rengindedir. Bu köleksiyonda Jameden öğleden sonra elbiseleri pek çok. Grimsi — mavi renkte bu tarz bir elbiseye pliler konul- muş. Bu pliler açıldığı vakit âaralarından ten rengi bir kumaş görünüyor. Gece elbiselerinde en çok «bordo> yu kullanıyor. Bunların arkaları açık fakat önleri boyuna kadar kapalı, belleri sıkı, kalçaları dolgün. Gene birinde tayyörlerin ceketleri eg- kisine nazaran göze çarpacak kadar u - kapalı. kâ bir kumaşla süslü. Öğleden sonra elbiselerinde kullanıyor. Pli, drape ve «bal peteği» ne de bü; bir yer ayırmış. Bunlara gece tuvaletlerinde ehemmiyet veriliyor. Şık bir tuvaletin beline iki yarım ay şeklin: de «bal gömeci» yapılmış. «saçak» Jere bu kalot ve bu garnitür son derece yaraşabilir. Evde giyilecek örgü ceket | rob üzerine giyilebilir. 1926 1928/380 Begmdıg—mr örgüden hoşunuza gi- den bir renkte yaparsınız. Ev içinde|lir şık bir gece elbisesi bel incedir. Etek Bırlnnıeıvlrı 23 Dudak boyası ve allık alırkençok dikkat ediniz allık ve hangi renk dudak Renkleri birbirine ve kendi tabil ren - gine uydurarak boyanmak mühim, pek | mühim bir meseledir. Dikkat ediniz, ka- | dınlarımızın çoğunun dudak, yanak, göz | kapağı boyalarının ne birbirlerine, İpudralarına, ne de tenlerinin asıl ren - gine uymadığını-göreceksiniz. Bunun i- |çindir ki çokları boyand ndan fazla boyalı görünüyorlar, tabliye icab ettiği kadar yaklaşamıyorlar, belki de bazıla- |r: boyasız hallerini aratacak şekle giriyor- | lar, ne | Ayni renkle kumralın sü: ğünü görüy buki ikisinin tenlerinin, gözlerinin, larının renkleri başka başi Bir bo ya bu muhtelif renklerle nasıl imtizac e der? Sarışınlar, kızıllar içim de böyle... Bazan bir kadının allığını pek âlâ ren gine uydurduğunu görüyorsunuz. Dudak boyasını da bu allığa uydursa mükem - mel olacak. Halbuki onu b başka bir renkten almıştır. Biri m öbürü tu - runcuya kaçıyor. Bu iki renk dünyada birbirile üyüuşamaz. Ve tabialta hiç bir | insanın yanağı, dudağı bu kadar birbi -| rinden ayrı renkte değildir. Hele göz kapağı boyaları... muvaffak oalan daha az,.. | — Bazı kereler ya kahve rengi, ya siyah gözlünün göz kapaklarını yeşile boya - dığını, sarışının mora yakın boya kul - landığını görüyoruz. Bu renk - tezadları kadar insanı çirkinleştirecek hiç bir şey yoktur. Göz kapağını boyamak makya - jin en nazâk kısmıdır, Bu boya bir yan - özü di da diğer Bunda Siyah ve lâciverd kadifeden yapılabI- arkaya büzgü yapılarak dikilmiştir. 1931/32 1933 -37 Sarışınlar, kumrıilar, esmerler, kızıl saçlılar hangi renk boyası kullanmalıdırlar ? boyalarla öyle bir âhenk Adeta farkedilemesin. Maksad bir renkle bakışa, göz içine parlaklık vermektir. Yoksa gi pağı teninin rengine zıd bir mahlüka tablatta rastlamak mümkün değildir ki makyajda da hoş görülebilsin. Muhtelif renk tiplerine görç bo: şöyle ayırabiliriz: Kızıl saçlılar: Yanaklarına — mümkün olduğu kadar az allık sürmelidirler. Çok kırmızı yanak bunlara gitmez. — Dudak boyaları gelincik veya erguvan venginde olmalıdır. Allıklarını aynı rengin &z . ğandan almalıdırlar. Göz kapaklarına göz bebeklerinin rengine pek yakın bi boyadan hafifce sürmelidirler, ya da sa. dece biraz yağlı krem dokundurmalıdır. lar. yapmalıdır. ki belirsiz raklık, be! dün ka- Kumrallar: Çilek rengine yakın göze çarpan kırmızı ruj, onun az açığı allık kullanmalıdır. İkisinde de sarıya en fak bir yakınlık olmamasına çok dik * kat etmelidirler. Göz kapaklarının boyu sı allıklarına biraz mavilik katınca | &l olacak renkte olmalıdır. O da yalnız gece için... Sarışınlar: Turuncuya bakar ates ten: gi rujla ona yakın allık, açık yeşil ol - malıdır. Dudaklarını, yanaklarımı yakış- tığı Badar boyamakta serbesttirler, Fa « kat göz kapaklarına şöyle bir dokunu « vermekten ileri geçmemelidirler, Esmerler: Onlara en fazla -bu sene moda olan- vişne rengile ahududu renk- lerinde boyalar yaraşır. Tabii allıklar Tujlarından biraz daha açık — olacaktır, Bu iki renk biraz mora kaçtığı için pud- ralarını pek koyu renk almamalıdırlar, Hele sarımtırak renklerden pek çok ka: çınmalıdırlar, üe Etekler uzayacak mı;, kısalacak mı? 1938 Moda etekleri gelişi güzel uzatıp kısaltmıyor. Muntazam bir dalga gibi yükseltip alçaltıyor. Âdeta bir kalde ta - kib ediyor. On iki senedir eteklerin nasıl uzayıp kısaldığını gösteren şu muntazam münhaniye bakarsanız siz de ayni şeyi düşü- neceksiniz. Buna bakılırsa yakında etekler biraz daha kışalacağa, dizleri meydanda bırakacağa benziyor