46 Birinciteşrin ÖÖÖ —ei SÖON POSTA Gazeteciler üniversitede — Evlenmek için neler gördüler? Üniversitemizin beş yılı, inkılâb temposuna uyan bir kaç beş yıllık faaliyetin ifadesidir Yazan: Nusret Safa Coşkun Beyazıdda bir Üniversite mahallesi teş- | Üniversitentn açılışından bir 1n moa: mektörün nutkunu dinliyenler | | Saat onu çeyrek geçe Rektörün oda - Sında hepimiz otplanmış bulunuyorduk. Masasının üzeri iki karış boyunda evrak tomarlarile dolu olan Cemil Bilsel gü - diyor ki: nkaradan bugün geldim, Onun i Çin gaybubetim esnasında imzalanacak, fecdkik edilecek evrak ovurada — birikmiş. Sakın başka şeye zahib olmayın! Matbuatın kırtasiyecilkten, bati iş gör yakından bilen Rektör, odasında toplanan — aşağı k adımda er Yukarı bütün gazetı stanbul Üniversitesine böyle bir not Zneleri ihtimalini düşünerek vaziyeli t48- rih etmek lüzumunu hissediyor. | Oda yükünü alınca Rektör: Sizleri btgün buraya dave'ten mak dedi.. daima halkı tenvir eden ga- zeleci arkadaşlara Üniversitelilerin neti var, nesi yok göstermektir. Sizden bil - diğinizle bukkuğunuzun mukavesesim i9- Üye B sadım Pek çok arkadaşların ünivers 0y0 &- d çok şeyleri bilmedikleri muhak - kakdı. Bunu Rektöre sorduklar. sualler | den anladık. M iz bulmak, evve dasızlığım ileri sürmek kadar saçma o - lur. Zira şimdiye kadar üniversite Türk Bazetesince meçhul bir yerdi Ve kapı - sından (İstanbul Darülfünun..) levhası İnip yerine (İstanbul Üniversitesi) ya - Zıldığı tarihten beri Üniver: gazete - £ Jöster « Üniversitenin altıncı tedris yılının a- rifesinde gazetecilere nesinin olup, ne - Binin olmadığını göstermesi, beş — yıllık| faaliyetinden yüzü ak cıktığına dair © -| lan güveninden ileri geliyor. Belki bazi arkadaşlar eskiyi bilmedikleri için, bui -| duklarının eskiye olan nisbetini hesab -| layamamışlardır. Fakat mutlaka beş yılın mahsulü o - Tanlar: tanımışlardır. | Kuşbakışı bir gözişle gazeteciler ü -| Niyersitenin beş yıllık çalışmasının ana| hatlarını gördüler.. Dün bunları tafsi - lâtile uzun uzun yazdığımız cihetle üze- Tinde bir ikinci defa tevakkuf etmiye - Ceğim. Bu yazım daha ziyade intıbala - Tımı tesbit edecektir. Talebe artıyor Rektör, Üniversitenin — beş yılda iki buçuk misli terakki ettiğini söyledi. Talebe mikdarı seneden seneye art - Maktadır. Bu yıl talebe — sayısı 5600 le 5800 arasındadır. et Halil Atayın dediği gibi: ümi nüfusa beş sene İçinde artış temposuna göre çok. ebe artmakla beraber Üniversite inin yükü de artmaktadır. Zira bu fazlalaşma nisbetinde vezait ve bun- larla Yor. göre Üniversitenin en feyz Muhtelif fakülte ilmiştir. Üniversite dağnıktır Rektörün haklı olarak şikâyet mev - zularından birini, belki de başlıcasını Ü- Hiversitenin dağınık olması teşkil etmek- tedir. Üniversite şimdi tam 14 — binada tedrisat yapmaktadır ki, bunları müm - *|nezaketinin çok üstünde bir alâka ile ev-| heşgul olacak eleman bulunamı "İten sonra bu |lara kil etmek zarureti vardır. Tabedilmiş eserler Üniversite 4 sene zarfında 75 eser bas- ış. Az değil. Fazla da sayılamaz. Pro - fesörlerin ihtiyaç gösterdiği kitablar der hal getirtilmektedir. Bizce, yapılacak bir iş daha vardır. Fakülte kütübhaneleri ni dolduran kitabların hemen — ekserisi bancı dilde yazılmıştır. Üniversite ta-| lebesinin lisan seviyesi göz önünde bu - hundurularak, bu eserlerden n için bazıların:, — bi çevirmel melerini ti en lüzumlularını Türkçeye Yeni yavılan binalar 260 bin lira sarfile yapılan meteoroloji | enstitüsü ile, 244 bin Hirava malolan bi - yoloji enstitüsü cidden mükemmel birer eserdirler. Hâseki, Gureba, Cerrahpaşı hastanelerine ilâve olunagn yeni pavyon- | da ihtiyacı tamamen değilse bile kıs- | men karşılayacak bir vaziyettedir. Meselâ Cerrahpaşa hastanesinde bir | odacıkta barınan göz kliniği yakında ko- caman bir pavyona sahib olacaktır. Da- im? surette şikâyet mevzuu olan kadın ve döğüm kısmı yeni ve büyük bir pavyon daha kazanmaktadır Gezerken düsündüklerimiz | Rektörün, dünkü sayımızda hasbıhal şeklindeki izahatını müteakib Üniversi - zmeğe başladık. Rektör, Tıb Fa « kültesi Dekamı Doktor Nureddin Ali Bir. kol, Üniversite Kâtibi — Umumisi Ferid Zühdü bize misafirperver bir ev sahibi velâ Tıb Fakültesini gezdirdiler, Bura - da profesör Doktor Kemal Cenabın şa- na dikkat bir tecrübesini görmek fır - satını elde ettik. Ameliya! masası üze - rinde bir köpek yatıyordu. Ağzı alçılan- mış, vücudü muhtelif yerlerinden deli - merok borulara raptedilmişti. Tecrübenin gayesi şu: Sigaranın kalbin harekâtı ü - zerinde yaplığı tesir.. Köp sigara riliyor, kalbinin harekâtı tedkik ve kanı tahlil ediliyor. Profesör Kemal Cenabı göre, sigaralarımızın en âdisi bile kalbia çarpıntısı üzerinde tesir lera etmemek - tedir. Fakat bu teerübenin ifşa ettiği bir hakikat var, o da: Sigara kandaki şeke- ri arttırmaktadır. Bedbaht hayvanın Çekoslovakya gibi ötesi berisi delik deşik edilmis vücudünü we bu orijinal tecrübeyi yarıda bıraka - rak dolaşmamıza devam e! Sigarala - rımızın nefasetini isbat için — vücudünü feda eden bir köpeğe inhisarlar idaresi mükâfat vermeli.. Biat salonunda Hukuk Fakültesini gezerken Dekan Ali Fuad Başgi — Bizim, dedi.. tıib fakültesi gibi lâ < boratuvarımız falan olmadığı için mesal- miz hemen gözükmez. Size ancak gös . terecek bir kütübhanemiz var. Kütübhaneyi ve dershancleri gördük- sene talebe istitahat salo - nu haline getirilen biat salonuna girdik. Bu yaldızlı muhteşem salonda Padişah- bist merasimi yapılırmış. Yaşlıları- miz derhal hatıralarını anlatmağa baş - ladılar. Hüseyin Cahid ve Âbidin Daver, Sultan Reşada, M. Asım Us da Vahdet - tine nasıl biat edildiğini naklettiler. Bür han Felek bile biat edenlere dahil.. He - le Sultan Reşadın her top — patlayışta Çİ- kün olduğu kadar sür'atle toplamak ve| (Devgma 10 ncu sayjada) 3450 metrelik dağa çıkanlar SSon senelerde yetişen en büyük Fransız yıldızı Mireille Balin meşhur tenor Tino Rossiyi seviyor, Tino Rossi de bu sevgiye bigâne değil Bu da bir fikir: Herkese benzemekten boşlanmıyan bir dağ rehberi, düğününü 3460 metre yükseklikte bir dağ zirvesin- de yapmıştır. Resimlerimiz bu izdivaç merasiminin intıbalarını tesbit etmek- tedir. Evlendikten sonra Son seneler zarfında Fransada hâkim mevki edinen tek Fransız sinema yıldızı Mircille Balin'dir. terzilere yaptırır. Mükemmel surette şık giydamesini bilir. Mücevherat olarak bü- yük bir servete maliktir. Tabiat sahibliği, şıklığı, — meşhurdur. (mıştır. Azamet nedir bilmez... Sadeliği sever... Herkes ile alâkadar olur,.. Sinema |yıldızı olmadan fakir ve mutaveassıt Fran 'Şız kızları gibi bir çok işler yapmıştır. " On yedi yaşında iken allesini geçin - dirmek üzere çalışmak — mecburiyetindi kalmıştır. Çok güzel bir kız olan W Mle £ men iş bulmuştur. Parisin büyük me meydanındı lamıştır. Bu işde sekiz ay kalmı dan sonra ilânat şirketleri hesab lar için fotografını çektirmeğe mıştır. Vücudünün fevkalâde ğinden istifade etmenin yolunu güzelli - bilen genç kız sırasile körse, sutiyen, çorap | -| rej çin de reklâmlara resim vermiştir. sayede hem para almış, hem de kendi «| film çevirdi. Erkek partöneri sine bir gardrop temin eylemiştir. Bir gün fotoğrafçıya yalnız başının gü- zel bir resmini çektirmiş ve meşhur bir Paris mecmuasının sahibine — gitmiştir. Mecmuanın sahibi resmi çok beğenmiş, mecmuasının kapağı için bu resmi renkli olarak bastırmıştır. Mireille'in resmi bu suretle Parisin, Fransanın her tarafına | Bütün bunlara rağmen ve yüzde yüz Pa- | risli şen kız olmasına rağmen şimarma -| a meşhur bir ka - son ve er İler) film |bur Fransız muharriri Mireille Balin varmaz Negresco oteline gitti. Kendi- | sini bir araba beklernekte idi... Arabaya — |atladı ve Grassc'de bulunan Pabst'ın ya- Elbise ve tuvaletlerini daima büyük | nına gitt. Görüştüler Rejisör onu henüz , film çevirmeden ve kabiliyetini tedkik et- meden angaje etti. Ücret beş haflı ve haftada 7000 frank olarak tesbit edil- di, Mireille tam Parizli kız olduğunu isbat etti, eline geçen bu 35,000 frank ile çok Şık tüvaletler yaptırdı ve Parise çok şık ksiz avdet e An- olarak, £ me nesinin y larına hiç aldırmadı.. Nicede bülunduğu sırada fevkalâde gü- zelliği, endamı, şıklığı herkesir — dikkat nazarını çekmişti, Bu sayede parlak an - gajmanlar elde etmişti.. Beş altı bü filmde roller aldı. zel rolleri geçen sene gördü le a gördüğümüz (Yanık Gön de idi... tle büyük yıldızlar sırasına ka- geçen hal tışlı. Bundan pek az evvel Romada, Fransız ü Marcel L'Herbler'nin idaresi al - Bultunda (Ateş Toprağı) adında büyük bir meşhur İtalyan san'atkârı Tito Şipa idi. Şimdi (Korsika) adasında eskli ve meş- Merimee Dros - per'nin (Kolomba) adındaki eserini fil- me çekecektir. 'Tam manasile «kadın» olan bu büyük Fransız yıldızının «Büyük bir aşk kadı olduğu söylenmektedir. Sevgi ve aşkı için yayılmıştır. İşte onun sinemaya intisabı-|her şeyi feda eder... Esasen bu hissiyatını Na bu resim sebeb olmuştur. Hikâyesini anlatalım: O sıralarda meşhur Fransız rejisörü Pabst Fransada (Don Kişot) filmini çe- virmekte idi... Bu filmde rol alan meşhur Rüs tenörü Chalipaine ile komik Dorville idi... Film (Nis) şehrinde çekilmekte idı. Pabst ayni zamanda Don Kişotun yeğeni rolünü yapacak bir genç kız aramakta idi... Bir gün bir gezme sırasında mec - muayı gördü. Kapaktaki Mirellle'in res -| mine bayıldı ve kızı arattı, bulunur bu - lunmaz da kendisini hemen Nise davet | $e intisabını hoş görmedi.. Gitmemesi için * Fakat Mircille dinle - >medi. (hemen (Nis )trenine atladı... Oraya va -| hiç te saklamamaktadır. Geçenlerde bir toplantıda aşktan, bah- sedilirken fiktini sormuşlar, elinde bu- lundurduğu sigaranın külünü çok zarif bir eda ile silkerek şunları söylemiştir: — Bunu bana sormanıza şaşarım... Be- nim aşk kadını olduğumu görmüyor mü- sunuz, hissetmiyor musmruz? Evet, ben ilâbesinin en sadık bendesiyim. Aşk- yapamam... Sinemacıların lügatinde almış (Meş'um kadın) değilim aşka taparım,.. Ve onun uğrunı i feda ede n Mireille Batin Hot Biz yer kat mıştır. Fakat Fransay şek olan bu güzel y , Köpeğini koltuğuna sıkıştırdı ve |ile anlaşamamıştır. (Devamı 10 ncü sayfada