“Madam, evlâdımı elimden alacaktınız,, 'Tam 13 yıl ki, ben onun için mücade- le ettim, ona hizmet etmek, onu düş - manlarına veya kendi hevesatına kar- şı korumak için, elimdön geldiği kadar çabaladım, çırpındım, durdum. Şimdi de işte, bütün bunların mü - kâfatı olarak, beni bmumga kalkı - olurlarsa, kupkuru idi. sesle: — Madam, bu vaziyetten bütün kal- ile müteessirim. Fakat emin olumuz ki bu işde benim taksiratım, kabaha - tim yoktur... — Yok mudur! Ne diyorsunuz kuzum rüp de'İ.Pl'BnSSdaH çıkıp gide: Tercüme eden: Mebrure Sami dan hiç şüphe etmeyiniz. Size kar; çimde daima hürmet ve hayranlık bes ledim. Ugmnuu ölmeği bile göze alı- Jozefin: Fakat? diye tekrar etti. - Fakat, evlâdımı vermemi isteme- min bir köşesine kapan: evlâdımı almayın elimde! SON POSTA yed bu şekil siz! tatmin ederse men - faatinize uyarsa, söyleyin, hemen git - meğe hazırım... Jozefin yorgun düşmüştü. — Açt mücadelede yenilmişti. Mariyi aslâ ka- | rarından remiyecekti. Anlıyor - du, Bu gibi halim tabiatların bazan öy-| le başa çıkılmaz inadları vardı ki... İki kadını ağır bir sessizlik sardı ve | âdeta onları birbirlerinden fersahlarca ayırıp uzaklaştırdı... Bu sükütu ilk bozan İmparatoriçe oldu. (Arkası var) En eski mecmuamız 48 yaşına bastı (Baştarafı & imet sayfada) Fakat arkadaşlar dinlemediler, gitti. Madam? Beni boşaması için onu teş -| Jer, Abdülhamid sefaretle münasebet te- vik eden, bizzat sizsini: şebbüsüne kızmış, önce bir şey dememiş- Jozefin tatlı görünüşünü sıyırıp at- | çe de sonra hepsini birer birer harcamış- mıştı. Birden taarruza geçmişti: — Ben mi Madam?! — Evet, siz. Bu iki kelimenin söylenişinde üvle sert, öyle acı bir âhenk vardı ki, Mari kırbac yemiş gibi birden — doğru'du. Kuvvet ve cesaretini ele almıştı. — Aklımdan hiç geçirmediğim böy- le bir düşünce ile beni nasıl itham ede- bilirsiniz? Majestenize karşı borelu ol- duğum saygının dişinda, tek bir keli - me söylememişimdir kendisine. Beni bir sürü entrikalara âlet etmek iste - yenler oldu, heps de reddettim... İmparatoriçe, İ:nı omuzlarına çekti: — Anlayamadınız Kontes, dedi. B ki, evet, Bonapart'ı ay k| İçin doğrudan doğruya — nüfuzunuzu kullanmıyorsunuz amma, sizin de be- nim de, onun da menfaatlerimizi bir a- rada tatmin eden, bilhassa sevdiğimiz insanı mes'ud edebilecek yeğüne çare- yi reddetmekle 'bu vaziyeti gene siz ya- Tatmış oluyorsunuz. Mari başını eğdi. Gizli görüşmeleri demek ki bu neticeye varmak için ter- tib edilmişti. Çok samimi ve safiyet dolu bir ha- reketle: — Ne yapabilirdim Madam dedi. Ev lâdımı elimden almak istiyordunuz... — Elinizden almak mı? Ne münase- bet! O gene sizin demekti. İstediğiniz dakika onu görebilecektiniz... Yüksek bir sıfatla sizi sarayıma alacaktır... — O vakit de, imparator — allesinin Çabucak şüphelerini uyandırmış ola - gağımı, böyle bir sırrı uzun müddet muhafaza edemiyeceğimizi unutuyor - sunuz galiba efendimiz. — Ne çıkar? Kudret ve hâkimiyet imparatorun elinde değil mi? Sizi de veliahdini de korurdu elbette. Ben de bütün mevcudiyetimle bu işde ona yar dıma hazırdım. Ö, siz, ve ben; üçümüz | “de bir arada, Fransadan da, bütün dün yadan da kuvvetli olabilirdik! Halbu - ki siz istemediniz... — Madam, siz de annesiniz. Benden istenilen fedakârlığın büyüklüğünü el- bette ki anlamıssınızd ma: affediniz arm Ben mi? Kabul ederdim. Bona - duyduğum sevgi uğruna, o- tahtının selâmeti namına razı olurdum... Beni durdu - k bir kuvvet olamazdı, Amma el- siz onu benim kadar sevemez - Daha gençsiniz! — * Biniz. z bir şey kaza- M—umnnh cesaretini kaybetmedi: Ah çok rahat olacaktı, çok! 'Ta - savvur edemiyec z kadar iyi ola - (€aktı. Amma le düşünemedi - Hiz. e oe diniz... Belki de #timadınız yoktu!. Benden korkuyor - dunuz. Öyle değil mi? Hayır! Majestelerine karşı işle - diğim kabahatler yüzünden, duygum - dallı pemmbe Şa-/ bandı. 1910 da Fecriâti teşekkül etti I.';.ı'ı'r. Yakub Kadri, Ruşen S ladım... sura, İsmail Safa Sıvasa ve diğerleri şu- İzaya buraya dağıtıldı. Son vak'a ile de bizi tamamlamak istiyorlardı. Allahtan Abdurrahman Paşa elini uzatmıştı. Arkadaşlarına ve bu vak'aya içerliyen Fikret küsüp Âşiyana çekilmişti. Biz (Servetifünun) u Hüseyin Cahid- le, bilâhare onun mekteb müdürü olma- Mahmud Sadıkla sırf ilmi, fenni ve artistik mahiyetle çıkarmağı devam ettik. 'Tâ 1908 inkılâbına kadar. İnkiılâbda (Servetifünun) un ye ni yaptık. 31 marttan 2vvel yevmi! ta Hamdullah Subhi vardı. f gibi (Harold Lloyd) un hayatı (Baştarafı 8 inci sayfadı) yirminci derecede rol aramakla meş - guldür... 3 — Charlie Chaplin... «Şarlo» nun ölmüş olduğunu — ve dirilmiyeceğini bundan iki sene evvel ilân etmişti... 4 — Seneler var ki (Karold Lloyd film çevirmiyor... Acaba bunların saikleri nedir?.. Büyük komiklerin tebessümleri acı- landı mı?.. Halk onlardan — bıktı mi yoksa?... (Harold Lloyd) yeni bir hayata başlıyor (Harold Lloyd) film çevirmemek hak kındaki kararını senelerce tuttu... Film çevirmiyordu fakat bir türlü rahat e - demiyordu... Nihayet film için komik hikâyeler, senaryolar yazmağa kayul - du. Bu hikâyelerden ancak bir tanesi Nevyork gazetelerinin birinde çıkabil- di... Bu hikâyenin neşri günü — bütün sinema prodüktörleri gazete idareha - nesine giderek bunun filme alınması hakkını almak istediler, İşte bu tarih- ten itibarendir ki (Haroki) yeniden ha yata altılmağa karar verdi... Halkın kendisini tutup futmıyacağını anlamak istemişti. Prodüktörler inkisarı hayale uğradılar. Çünkü (mmu Profesör!) |hikâyesinin filmini san'ati âr bizzat çe virmek kararını verdi. Harold tıpkı yirmi y: 'a bir de- likanl; gibi işe koyuldu. Görenler inan mıyorlardı bu hale... Geceli günd” uğraştı... Yedi kişinin işini gördü. Bu kadar çalışıp meydana çıkardığı film neydi acaba?... (Harold Lloyd) bu filmi için demiş- tir ki: , — Bu filme talihimi tamamile bağ Hattâ «namusumu» bile... Ş mayınız. Vaktile.. — Senelerce 3 gözlüksüz film çevirmiyeceğimi - ka < rım Mildred Davis'e yeminle temin et- miştim. Halbuki bu filmin büyük bir kısmındaki rolümü gözlüksüz çevir - dim... Bunu istemiyerek ' yaptım. Bu sahneyi tekrar gözlük ile çevirmek is- tedimse 'de rejisön bırakmadı... Bun - dan dolayıdır ki ya: (Parol dö nör) üm ya muvaffağım... diyorum... Bakalır bu defa talih yüzüme gülecek mi?.. |fünun, zafere kadar çıkamadı. Lozandan tır. Übeydullah Taife, Siyret Hasanman- | çok kıymetli adamlar yetişti. Bu emek- ler dahi harbi umuminın — başlamasile durdu, mütarekede üç sene intişar ede- memek bedbahtlığına uğrıyan (Serveti- İstanbula gelince ilk işimiz (Servetifü- nun) u canlandırmak oldu. Evvelâ Hü- seyin Siyret tahrir işinin başına geçti, Onun ayrılışından sonra vazifenin başına Halid Fahri geldi. O (Servetifünun) et- rafına kiymetli gençleri topladı. Oğlu Gavsi de son toplanan yeni nesil genç- leri arasındadır. Ahmed İhsan, kırk sekiz yılın kırk se- kiz dakika sürmiyen hikâyesini kısa hat- larla anlattıktan sonra geniş bir kütüb- hanenin raflarını dolduran (Servetifü- nun) cildlerine bir baba şefkati ile gözle ri parlıyarak baktı ve ilâve etti: — İşte, dedi.. (Servetifünun).. onlar ça- lhıştılar. Eser bıraktılar. Ben — sadece vasıtayım Nusret Sağa Coşkun A Müflis Bakırköy Çimento fabrikası T. A. Şirketi Z Alacaklılar Sıra Cedveli No: Alacaklının ismi — İstediği Kabul e- Kabul o- Red o- - Mülâhazat para lunan lunduğu lunan * para sıra para B- 8 5K L K 1 İş Bankası 64738 48 64788 48 6 — 0 0 2 T, C.Ziraat Bankası 15107 01 0 o 0 15107 O1 (Alacak ihtilâf- (h olduğundan 8 Türk Çimentosu ve 2000 00 2000 0 6 e -o kireci Türk Ano- nim Ş. 4 Denizbank İstanbul — 194 07 194 07 6 0 o Liman işletmesi 5 T. Paskalidis 1721 55 0 o o0 1751 Alacağın mov- ç üdiyeti anla- (gılamadı 6 Şarkı Karip Tica- 248.17 İngiliz 6 0 0 (Aynen kabul ret Bankası (edimiştir 7 Liman İşietme Mü- 380 25 880 25 6 . o düriyeti 8 Hazine Vekili Rıma 8250 00 0 0 0 8250 — O (Tahakkuk işi Nur (münazaalı ol: (duğundan 9 Ludvig Preslmayr 1648 00 ** 0 1648 O (Alacak — mü- (nazaalı oldu- (ğundan Masa Mümes. İstanbul İkinci İflâs Memurluğundan: Müflis Şirketin masasına gelen alacaklıların tahkiki düyunu biterek Masa Mümessiliğince tanzim edilen sıra defteri yukarıya yazılmıştır. Alacaklılar ikinci toplanması 7/11/938 Pazartesi günü saat 11 de Adliyı İkinci İflâs dairesinde yapılacaktır. Alacakları kabul edilenlerin mezkür toplan- mada hazır bulunmaları ve alacakları reddedilenlerin tarihi ilândan itibaren ,beş gün içinde iflâsa karar veren İstanbul birinci Ticaret mahkemesinde dava Avukat Fethi Başaran ikamesine hakları olduğu ilân olunur. (11137) BEYANIL: Kaydoluyan umum alscık — Kabul olunan alacak — Red olunan alacak G R KÇK T K 54039 — 36 ö312 80 TürkL 26726 — 56 248 17 İngiliz İslanbul Limanı Sahil Sıhhiye Merkezi Eksiltme Komisvonundan : 1 — Merkezimize aid 25 adet can kurtaren simidi ile bir el kantarı ve 27 parça dökme harp pazarlık suretile satılacaktır. Tahmin bedeli 54 liradır. 2 — Bu işe aid şartname merkezimiz levazımından parasız alınır. 3 — Mezkür pazarlık 18 birinciteşrin 1938 Salı günü saat 14 de Galatada Kara- mustafapaşa sokağında mezkür merkez eksiltme komisyonunda yapılacaktır. 4 Bu pazarlığa aid teminatı kat'iye parası 8 lira 10 kuruştur. — (7470) DADA BİRIKTİRİ / ATAMAYACAGIN İŞ YOKTUR RSEN EL iŞ-BANKASINDAN-BiR-KUMBARAAL — x