Hergün Birbirile ;arpışan İki tez Yazan: Muhittin Birçen aç haftadanberi harb ve sula endişeleri titriyen dün- ya ka da, birbirile çarpışan iki siya- set ve bu siyasetlerin dayandığı iki tez vardır. Bunlardan biri muah ıede ve im- yet tezi içinde Ti de mi irinci tez, ekseriyetle 918 galibleri 8- hud, 918 faşizm ve nasyonal $0 lığından dolayı, eskiden « raşında v muh n tezidir. Bu teze gö- imzanm ge vermiş bulunanla! re, muahedeler mukadd cefi vardır; enterna ünasebetler- | mahedelere ve imzaların şere- dilmezse, her muahedeyi ta- ı rastgele yırtılıp kâğıd sepe- tine atılacak olursa dünyada ne emni ve ne de itimad kalır, her şey, bütün ha- yat çorbaya döner, | Mutlak olarak mütalea edildiği zaman bu tezin haklı ve doğru olduğunda şübhe yoktur. Milletler arasmdaki mü: bet- ler, ferdler arasındaki münasebetlerden farksızdır. Ferdler arasında sözün, mu- kavelenin kıymeti olmadığını kabul etti- ğimiz zaman dünyada bir cemiyetin kı- | vamını temin hiçbir. prensip ve| hiçbir küvvet kalmaz. Milletler arasında da söze ve mukaveleye itibar lâzımdır. Bu noktada şübhe yoktur. İkinci tez de şudur: Dünyada ya milliyetler, kendi kendilerinin h. hakkında rey vermek kudi yetlerini haiz olmalıdırlar. Milliyet hak- kı mukaddes bir haktır; milletleri ve mil- iyetleri parçalamak caiz değildir; bun- lara et edilmek icab eyler. Bu kud- siyete muhalif muahedelerin manaları | yoktur; bunlar hayata nizam veren ve a- dalet esasları üzerine kurulmuş akidler değil, tahakküm maksadile ve cebren im- | za ettirilmiş vesikalardır. Bu tezin de doğru olduğunda hiç şübhe yoktur. Milliyet hakkı, millet hakk: her türlü hakların da üstünde ve hiç olmazsa| diğer bütün haklar kadar mukaddestir. | * Demek oluüyor ki iki hak ta mukaddes- tir, iki hak ta hürmete ve riayete ayni derecede Jâyıktır. İşin fenası şuradadır ki her Eki hak ta siyasetin eline geçti mi derhal haksızlığın tervicine âlet ve vasıta olarak kullanılıyorlar. Muahedelerin mu- kaddes olduğunu söyliyenler, milletlerin ve milliyetlerin haklarını çeğniyen mua- hedeleri ötekine berikine zorla imza et- tirmiş olanlar değil midir? Bu nevi mua« | hedelerin ne kıymeti olur, bu nevi mü- kave yete değer ne gerefi vardır ki bunlar mukaddes tanın- sın? Diğer taraftan, bugün, cebren imza e- dilmiş muahedeleri yırtarak - haklarını | tekrar elde etmeğe çalışanlar, haklarını | elde ettikten sonra, topladıkları kuvvet- ler sayesinde diğer milletlerin haklarına | tecavüze hazırlanmıyacaklarını bize iş- bat edebilirler mi? Yahud, başka bir ifa- de İle, bugün hak için mushedelere karşı isyan etmiş olanların yarın, eller: sat geçince, en tabil hakları tarihte, mütemadiyen görülmüş istisna- sız vakıl silsilelerile tahakkuk etmiş de Bül midir? Maslesef hakikat budur. Yirminci as- rın riyakâr hak ve adaleti, riyakâr poli- | tikacılığı, teker teker mütalea edildikle- ri zaman bu kadar doğru ve bu kadar tabit görünen İki davanın, ikisini de, po- litika elinde bir oyuncak haline getiri- yor, Hakikat budur. * Son zamanlarda dikkat ediyorum: Bi- $ mlekette, günün heyecanları içir de çalkanan fikirlerin bir. kısmı bir da- ftar oluyor, diğer bir kısmı da dafaa r. Hayır, biz bu | 1 de afın bugün ar- | ğiliz. Demok- ceb- de ya-| Ürme rin, imzaların lde tuta totaliter iğü ha dur. Üüeniya BEydi tökcek 3 ele göçirmeğe çalışıyor! Türk sıfatile bizim vazif dan dünyaya hakikf bir hak ve adalet fikrinin hâkim olmasını temenni etmek- le beraber, asıl hakkın küvvette - oldü- | miz, bir yan- |vaftakiyet — göstermiş, Resimli Makale : Nezaket öyle bir oyundur ki, sonuna kadar takib edilebil- mesi için masa başında hep ayni kuvvette arkadaşların top- lanmış olmalarına ihtiyaç gösterir, fakat bu takdirde de güç olmaktan çıkar, bir çoklarımızın oynıyabileceğimiz b oyun haline iner, Otomatik Telefonlarda Bir genilik Londra posta müdüriyeti telefonlarda yeni bir usul bulmuştur. Otomatik tele- fonların, kadranları ayrı olarak masa - nın bir ucuna iliştirilmekte, esas makine de daha kolayca kullanılır bir yere ko - nulmaktadır. Şarlonun teyzezadesi film çeviriyor Meşhur komik Şarlonun teyzesinin kı- zı «inemaya girmiştir. Tecrübelerde mu- Hollywooddaki film kumpanyalarından birile konturat imzalamıştır. Kızın ismi Betti Çeplindir. 13 saadet getiriyor İngilizlerin biri bir Fransız kızına Sşık olmuş, 26 senede 13 kere evlenme tekli - finde bulunmuş, ve ancak 13 üncü sene- de sevgilisinin gönlünü ederek, <evetl» cevabını alabilmiştir. Düğünde 13 misafir bulunmuş, çiftle - rin balayı geçirmek üzere seyahate çı - karken bindikleri tren kompartimanının numarası da tesadüfen 13 çıkmıştır. c — yalnız Türkün ve Türkiyenin davasını gütmektir. Kendi kendimize bir — vatan sahibi olmaya mecbur bulunduğumuz ka- dar yalnız kendimize aid bir davanın da sahib ve müddeisi olmaya mecburuz. De- mokrasinin tezi de yalancılık ve riyakâr- hk, totaliterlerin tezi de ayni şey, mu- kaddes olan, doğru olan, hakikat olan şey, ancak Türkün tezi ve Türkiyenin h: dır Hattâ, madem ki b ıgü'ıınl dünya böyle istiyor, haksız bile olsa! Muhittin Bt İSTER Dün çıkan gazetelerden birinde şöyle «— Şişlide Mansur sokağında oturan Eleni çamaşır yıkar- ken ocakta kaynamakta olan kazanı üzerine devirmiş ve muhtelif yerlerinden haşlanarak ağır İSTER bilemak ea hin kimecanin Anıvaaı. """"""""""""""N Hergün bir fıkra Ben para kazanmak için yazarım Meşhur Fransız muharriri Villert de L'isle Adam'ın dostu çok olduğu gibi düşmanı da çoktu, Bir gün Vü- lers bir gazete idarehanesinin vezme- darından para alıyordu.. düşmanla- rından biri gördü: — Siz de mi Villers, diye beğırdı, #izin ecdadınız; kendi nesillerinden birinin para için yazı yazacağını hiç akıllarına getirmemişlerdir. Villers ona döndü: — Ne yapmalı, dedi, herkes kendin- de olmayan şeyi elde etmek için çalı- şır. Ben para kazanmak için yazarım; İ siz şeref kazanmak için yazarımız. | | Tehlike düdüğunün Paris halkına Yaptığı muziblik Paris, bir kontakt neticesinde eanlı dakikalar geçirmiştir. Notrdam ki- lisesinin üstüne konmuş ve hava hücum- larını haber vermeğe mahsus canavar düdüğü bir elektrik kontağı yüzünden |ötmeğe başlayınca, Parisin borsa kızmın- da heyecan baş göstermiş, nakliye vası- taları durmuş ve bu civarda bulunan bi- naların — balkonlarında, pencerelerinde yüzleri merak ve kederden solmuş in: lar kümelenmiştir. Sokakta bulunan y ya halk ta göğe bakmışlar, düdük üç da kika öttükten sonra susmuştur. Biraz za-| man geçince de vız.yu anlaşılmıştır. Dünya boks şampiyonunun meneceri tevkif edildi Zenti boksör Joe Louisin meneceri, A- | merikada dslbulıl ıılmı| olan pxy,m",, bileti sahtekârlı çile nezaret altına alınmış, bil: mozinine binerken: — Benim Joe gibi bir dövüşçüm olun- ca, böyle küçük işlere tenezzül eder mi- | yim?.. diyerek, zabıta memurlarına laylı bir tund;ı elini ııllımışur Gandi ve asker!ık Altı hafta süren, konuşmamak ibade tinden sonra dilini çözen Gandi <Askı kuvvetler safha safha terhis olunma dırlar demiş ve <Hin>distan istilâya uğ- rarsa ne yaparsınız» sorgusuna karşı da şu cevabı vermiştir — Söz, iş ve düşünüş bakımımdan, giâ İNAN İSTER bir haber gör sine gönderilmiştir surette — yaralandığı İNAN, maş olmasına: İSTER heye-| -|landı. - | düm, best bırakılmıştır. Menecer mükellef ). Şişlide yaralanan birisinti tinde hastane yokmuş gibi tâ Haydarpaşaya kadar yollan- e Karakter meselesi — Fıtraten nazik yaratılmış, terbiyeli, görgülü bir muhata- bın karşısında zarif ve nazik davranmak başarılması zor bir mesele değildir. Meharet kaba yaratılmış olanların kargıla- rında da nazik kalabib imkân vermemektedir. Bu da nezaketle beraber ayni zaman- te ve onların kabalık yapmalarına Anasını sevdiği İçin öldüren İngiliz delikanlısı Tonguayda, kocasındam ayrı yaşıyan, İuzun müddet el falcılığı yapmış bir ka- din, oğlu tarafından öldürülmüştür. Bir mücssesede kâtiblik ederken işinden çı- karılmış olan delikanlı, işsiz kaldığının haftasında müzmin bir hastalık çeken annesini öldürmüş, karakola giderek: — Annemi öldürdüm. Neye şaşıyorsu- nuz, ben öldürdüm, demiştir. Polis komiseri ile birlikte eve dönen delikanlı, ölü bulunan annestni, polise göstererek: — Zavallı çok çekiyordu, senelerdir hâsta idi. Geceleri uyuyamıyordu. Bana: «Oğlum dedi, beni öldür, bu acıya daya- pamıyorum.> Hattâ birkaç keresinde, kendi canıma da kıymak istemişti, amma ben mâni ol- dum. Onu aldım, uzun bir seyahate çı- |kardım. Dönüşte, eline geçirdiği bir us- | tara ile yüzünü kesmişti. Beni görür gör- | mez. «Ne duruyorsun?.. Sana analık hak- kımı bağışlamam. Beni öldür» dodi. Bcn de tereddüd etmeden, lobutu kaptım, 1k| kere başına indirdim. Annem yere yuvır— Hemen ellerimi boğazına - götür- sıktım. Sonra, annemi yıkadım. Saçlarını taradım, gördüğümüz gibi kar gibi temiz yatağına yatırdım. Tahkikat neticesinde, ana İle — oğlun |birbirlerini aşırı derecede sevdikleri an- daşılmıştır. Muhakeme daha bitmemiştir. Delikanlı verdiği ifadede: — Beni asacak olursanız, cesedimi, a- naminkile birlikte yakınız! diye yalvar- t taraftarı olmıyan 10 milyon genci peşime takar, boykot bayrağını açarım, | müstev üler de utanır, kaçarlar.. diye ce- İvab vermiştir. İNANMA! için sıhhi imdad otomobili ile Haydarpaşa Nümune hastane- » deniliyondu. , güya İstanbul ve Beyoğlu sem- İNANMAI! Sözün Kısası KLE O n dört yaşında bir çocuk . ni bile ağzıma almak isi yorum - geçen gün mahalle bekcil ve zabıta memurlarile uzun uzadıyg çekişti ve onları uğraştırdı diye az kals dı kahramanlar sırasına geçiyordu Büyük harfli başlıklar, muhtelif poz- da resimlerle bu edebsizliği ve ş l ği gazete sütunlarına geçen o kuvvetli çapkın, kafası ezilmek icab eden n bu bol keseden, şatafatlı rek- lâmlardan memnun ve mağrurdur. Fas kat ona bildirmek, onun şımarık kafas sına yerleştirmek |âzımdır ki, Türk za« | brtası ve intizam memurları eğer o da« kikada kendisini tepelememişler ise, a« cizlerinden de vazife ve mes'uliyet mfhumlarına a ehemmiyet vermiş olduklarındandır. Türkiye Cumhuriyeti topraklarında, her ne şekilde ve her hangi çağda olur« an zorbalara ve zorbalığa Türk kanunları külhanbe; ne ve kabadayılığa hatime çekmi dir. Ve şayed hâlâ böyle bir tddiada bus lunmak hevesini taşıyanlar varsa on lara baş kaldırtmıyacaktır. Allahın verdiği harikulâde bazu kuw vetini sporun nezih muhitinde ve meydanında tenmiye etmektense uğ fiçtimaf nizamı bozmakta ve kanı mümessillerine karşı gelmekte kullan4 mak İsteyen şuursuz çocuğun Akıbetini yakınlarını ikaz ve harekete davet meğe mecburiyet duymaktayım. Bugün burada, bu yazımın başında 5. O, S. - tehlike - işareti veriyorsanı, bu içâimaf nizamdan ziyade o bedbaht çocuğun âtisi ve âkıbeti bakımındanmy dır, O küçük çapkına, ne yapıp yapı arşa kadar, elin elden üstün old wertici hayvanların ömrü az olacı e hele, bir £ ma kapılıp da kanuna karşı n çok defa soluğu ipte alaca ğretmelidi: Yoksa.. pek yazık olurt! E. Talu Bir amele başına düşen tahta ile yaralandı Nişantaşında Valikonafı caddesinde bin Inşaatta çalışan Mustafanın başına üçüncü kattan bir tahta parçası düşmüş ve başın « dan yaralanmiştır. Yaralı Amerikan hasta » nesine kaldırılmıştır. Halk dershaneleri ve kursları açılıyor Beyoğlu Halkevinden: Evimizin halk derz- haneleri ve kurslar şubesine kayıd muame x lesi başlamıştır. 90/9/938 tarihine kadar de< tam edecektir. Şimdilik Türkçe, İngilized, Pransızea, Almanca, diğiş, çapka ve çiçekçix lik deraleri verilmekter Büyllk mi]sabaka AA Yalnız çocuklar için )- 25 lira, 15 lira, 10 lira ve 100 kişiye de muhtelif hediyeler vereceğiz Bu sütunda her gün muntazaman çıkacak birden on sekize kadar numa- ralı resimleri kesip saklayınız. Müsga baka faydalı, eğlenceli, — ve kolaydım, Hal şeklini sva resim çıktığı gün ilân