Hergün Celâl Baycrın Üçüncü plânı V—. Yızan: Mühittin Birges undan otuz sena kadar evvel, V ilk defa olarak, millet hayatı- na çıktığımız sıralarda Osman oğulları- nin, Avrupada Kızıl! Sultan ismile maruf padişahı, Abdülhamid, bize her bakım- dan boş, her taraftan geri bir memleket vermişti. Bütün memleketin başlıca ka- zanç ve gelir sahası, kısırlaşmış tarlalar- dan alınan buğday ve arpa ile, bakımı az meyva bahçelerinden tbaretti. Devleti de bütün gelir kaynağı, üşâr de mütevassıt ellerle, halka zülmederek tah- sil edilen vergi ile Avrupayı Türkiyenin içine rahat rahat ve enine boyüna yüy- maya vasıta olan gümrük varidatı idi. Milldi iktısadı zayıf, devlet varidatı fa- kir idi. Ne taraftan bakılsa, fakırliğin de- rinliği gözleri karartır, hangi taraftan mütalen edile gerlliğin girdabr baş dön- dürürdü. Abdülhamldden memleketi bu şekilde devir alan meşrutiyet rejimi, İttihad ve 'Terakki devrinde yalnız siyasf tasfiye ile| meşgul olabildi. İktısad ve maliye sahâ- sında, ilk defa olarak bir gümrük un'u Si hazırladığımız Kaman Iıındtmu. mes 'ad | saymıştik. 908 tarihine kada: gümrükle- rimizde memleket hesabına herhangi bir aset takib etmek hakkımız yoktu. Av- | rupahı, fatura üzerinden yüzde on bir ıllm' Tük resmin! verdiği zaman her şeyi mem- lekete serbestçe sokabilirdi. Bu suretle değil, ziraati ileri götürmek veya sanayi, hattâ, meselâ, tuğla kiremid bile yapa- mazdık! İlk defa olarak, gümrüklerimiz. de yapabildiğimiz inkılâb, bizi mes'ud etmişti ve bunu da, bitip tükenmiyen siyasi ve enternasyonal müzakerelerle > değil, cihan harbi esnasında kapitülâs- yon nizamını ilga yolile elde etmiştik. * © zaman ile bu zaman arasında bir mukayese yapmak istiyorum. O zaman- lar, yeni bir büdce vesilesile Bay Forld, ortaya «Üüç beyaz» diye bir fikir attığı Zaman, bu fikre bütün memleketin ağzı sulanmış olduğunu çok iyi hatırlarım. Şeker için harice verdiğimiz kıyamet ka- dar parayı memlekette tutmak, şekeri| kendimiz yapmak, o kadar tatlı bir hülya idi ki, Ferid bundan bahsettiği zaman, herkesin yüreği titremişti! Bugün şekeri kendimiz yapıyoruz; he- nüz hepsini değil, fakat mühim bir kıs- minı kendi topraklarımızın — pancarile kendi fabrikalarımızda yapıyoruz; yenl plânın tatbikinden sonra da bütün thtt- yacımızı temin edebilecağiz. Demek tak- riben otuz sene evvelki hülya, bu. otuz Senenin yarısı muharebe ve mücadele ile geçtikten sonra bugün tahakkuk etmiş bulunuyor. İ Fakat, ayni zamanda şunu görüyoruz ki iş geker yapmaktan, pamuk yetiştir- mekten, patlska dökümaktarı ibaret de- gilmiş. Bir çeker yapmak, memlekette birçok şeyi birden kurmak, yapmak ve işletmek demekmiş Demiryolu, demir fabrikası, maden, liman, gemi, banka veşsaire vesalre... İş sade üç beyaz dört siyah ile ifade edilebilir şey değildir: Çe- şid çeşid, renk renk geyleri bir arada yapmak ve bunları sıraya koyup birbir- lerine sımsıkı bağlamak lâzımmış! Ayni zaman zarfında şunu da öğrendik: Bir memleketin iktısadi istihsal şekli ve bunu idare eden ihtiyaçlar, mütemadi. yen değişebilir şeylermiş. Dün, en mü- him mesele sandığımız «üç beyaz» 1n yanı başında bugün onlar kadar ehemmiyet alan bir madde, meselâ benzin maddesi vücüde geliyor. Benzinsiz hayat imkân- Resimli Makale : Münakaşa veya mücedeleye girişen iki kişiden hangisinin galib çıkacağımı anlamak için kabiliyetlerini bilmeye mutla- ka lüzüum yoktur: Hangisinin sinirlentp kaldığına dikkat etmek kâfidir. Gulebe sinirine hâkim olan- 'SON POSTA hangisinin sakin — Yaşatan kuvvet — ) L n K Te e L Bir insanın kuvvetli bir karakt&re sahib olabilmesi - için raalik olması icab eden muhtelif hasletlerin başında <soğuk- kanlılıkla» esinir kuvveti» gelir, Sinirinizi ve soğukkanlılı- ğınızı muhafaza edebildiğiniz müddetçe sizi yenebilecek bir da kalacaktır. kuvvet mevcud değildir. SÖOÖZ ARASINDA Avrupa """"'"""""""“_""""'"î Almanların Güzellik kraliçesi Hergün bir fıkra — || Yent Jeptini Mehtebden kovuldu Börtleti ölmek 1938 Avrupa güzellik kraliçeliğine se-| Aktör Galib antatıyordu: ı — 'Ben bir gecede dört defe birbiri ardına öldüğümü hatırlıyorum. ı Dedi. Aktörlerin piyes tcabı öldük- ? leri vâkidi amma bir aktörün ölüp ? sonradan dirildiği pek görülmüş gey İ değildi, | —— Bu masil oldu? ; Dediler, İzah etti: — Bir piyes oymuyoörduk. Ben piye- sin ikinci perdesinde rol icabı ölmüş- tüm. Halk ayni parçayı alkışlıyarak £ dört defa tekrarlattı. Bu suretle ben de dört defa ölmüş ve dirilmiş oldum. Noi r eeei B l eeei Amerikada garib bir hoşanma davası Honora May D'Brien adında 29 yaşın- da bir kız (Nevyork) mahkemesine mü-| racaat ederek Jolhn Bernard Manning a- dındaki şahsı dava etmiştir. Adam 8t ya- gındadır. Yarı kötürümdür. Fakat müd- hiş surette zengindir... Kız ile aralarında tabil bir şurette #ebtan eser yok... Ahtiyar adam günün birinde kıza rast- gelmiş ve ona izdivaç teklif eylemiş... çilen, Finlandiya güzeli Sirrka Salonen, | A ı ın çok zengin olduğunu bilen kız | talebe bulunduğu mmallim mektebinden |teklifi derhal kabul eylemiş... İzdivaç tardedilmiştir. Buna sebeb de, kraliçe öl-| merasiminin dört gün sönra — yapılması gız bir şey ölüyor. Biz otuz sene evvel, üç beyazı temin ettiğimiz zaman dünya- yı ve bizzat saadeti fethetmiş olacağımı- zi zannederdik; halbuki şimdi etrafımmı- za bakınca, her sene başka bir şey yap- mak meeburiyetinde olduğumuzu ne gü- zel anlıyoruz. * Celâl Bayarın üç numaralı plânı, işte bize bir kısmı iktısadi hayatın ana işle- rini, diğeri de çeşidli istihsali temin ede- cek olan bir eyapma» programının Üçün- cü merhalesini teşkil ediyor, İktisadi ha- yatın ana kuvvetleri, meselâ benzin ve elektrik kudreti bu plânın içindedir. Ay- ni zamanda motör de bu plân içindedir. Fakat, bunlarla beraber nakil vasıtaları- nin küvvetlenmesi de lâzım olduğuna göre, liman ve feribot servisini de hesa- ba katmak icab etmiştir. Birbirlerini ta- masıdıt, Ekseriyetini kadınlar teşkil e- den mekteb muallimler heyetinin verdi- ği bu karar, bütün üÜlkelerde heyecanlı akisler üyandırmış, sonunda maarif ne- zareti iİşe Mmüdahale ederek, hocaların verdiği kararı yerinde bulmıyarak boz- müş ve nihayet güzellik kraliçesi tekrar mektebe alınmıştır. mamlıyan, birbirlerine muhtaç olan ve birbirlerine yardımı olan bu çeşid çeşid iktısadi işlerin hepsine de, devir devir, safha safha, bücum eden bu plânlar bir taraftan tahakkuk ettikçe Öte taraftan da yeni yeni ihtiyaçlar ve yeni yeni plân- lar çıkacaktır. Hayat durmaz ve ihtiya- cın haddi olmaz. Elverir ki biz bu faali- yeti önümüze katalım ve enerjimizle onu mütemadiyen ileri götürmek Üzere kır- baçlıyalım! Celâl Bayarın üçüncü plânı memleke- te yeni ufuklar açıyor. Bu ufuklarda 'Türk milletine daha çok iş, daha çok is- tihsal, daha çok hareket imkünları gö- rünüyor. Sekiz sene sönra bu memleket tanınmıyacak hale gelecektir. Muhittin Birgen İSTER İstanbul Belediyesi genişletilecek bir meydana isabet eden | kararlaştırılış... Fakât bundan evvel iş mahkemeye intikal etmiş. Kız mahkeme- de adamı şevmediğini ve sevemiyeceğini açıkça bildirmiş... » Maksadı serveti imiş... Bunu da gsöyle- mekten kaçınmamış... İhtiyar nişanlı i- şin farkına vardığından onunla evlene- miyeceğini bildirmiş. İşte dava bu yüz- den meydana çıkmış... Mahkeme mesele- yi uzun boylu tedkik seylediklen sonra zengin ihtiyarın kıza 220.000 dolar taz- minat vermesini kararlaştırmış... Ada- mın mütevali itirazları üzerine bu mik- dar 125.000 dolara tenzil edilmiş... Meh- keme kararında kızın «hiasi değil, fakat «malif» bir işe girişmiş olduğunu; bu işin erkek tarafından dahi bu suretle kabul edilmiş olduğunu» ileri sürerek tazminatı kararlaştırmıştır. İşin asıl garib tarafı kızın bu tazminat ile iktifa eylememesi ve muhakkak surette ihtiyarla evlenmek arzusunda bulunmasıdır. Kız ihtiyarın çok yaşamıyacağını, yakında — öleceğini ve binaenaleyp muazzam servetinin ken- disine kalacağı hülyasile tatlı santler ge- çirmiş. Faka mahkeme kızın bu talebini kabul etmemiştir. ENFCACN, S LER Tecrübe uçuşlarınaa Almanların yeni yaptıkları (Graf Jep- lin) jeplini, 19 buçuk saâtlik bir tecrübe uçuşu yapmıştır. Yakında Almanya etra- fında 24 saatlik diğer'bir uçuşa çıka- caktır. Amerikada 36,800,000 radyo makinesi var Beynelmilel radyo bürosunun neşretti. ği bir istatistiğe göre bütün dünyada mevcud radye makineleri '70,000,000 mil- yona baliğ olmaktadır. Mikdarın yarısın- dan fazlası Amerikada bulunmaktadır. Amerikada 5 milyonu otomobil radyosu olmak Üzere 36,800,000 makine bulun « maktadır. Avrupada radyo adedi itiba - rile 9,087,454 Ile Almanya birinci ve 8,479,800 İle İngiltere Ikinci gelmekte - dir. Her radyoyu en az 4 insanın dinlediği nazarı dikkate alınırsa dünyadaki mede- nf insanların yüzde onu her gün hava mevcelerini takib ediyorlar demektir, a Gazeteler neye yarar ? Pariste garib bir vak'a olmuştur. Bir akşam kalabalık içinde bir gazeteci ih- tiyar bir adama hitaben: — Mösyöl Bir gazete al! okursun! Diye bağırır. Adam cevab verir: — Gazeteye ihtiyacım yok... Radyom var... Havadisleri her akşam bana verir. Bunun üzerine gazeteci çocuk şu ceva- bı yerleştirir: — Peki ama radyo ile icabında paket yapamazsınız ki. İNANMA! — Mal sahiblerinin istimlâk bedelini mülklerinin bugün- beş on dükkânı istimlâk etmeye teşebbüs etti, sahiblerinden | kü kıymetlerine göre istemeleri, Belediyenin ise vergiye esas bazılarile anlaştı, anlaştıklarına paralarını verdi, bazıları ile ise ihtilâfa düştü, gazetelerde verilen malümatta eksiklik yoksa bu ihtlâfın sebebi: İSTER olan kıymetlerine göre vermek arrzusunda budlunmasıdır. E- ğer bu hakikaten böyle ise az vergi vermek için mülklerini eski kıymette ibka edilmesini hoş görmüş olanların çimdi bu hareketlerinden pişman olmadıklarına: İNAN, ISTER İNANMA! Eylâl 22 Sözün Kısası 1914 - 1938 u fıikrayı, tarihin tekerrürdeit ibaret olduğunu iddla edenler& icabında ve sırası maazallah gelirse, ide dialarını teyide medar olsun diye, it « haf ediyorum... 1914 yılında, Sırplı Prinçip'in, Saraf! Bosnada Avusturya veliahdile karısınâ attığı kurşunların patladığı günün gece« si İngiliz Akdeniz donanmasından müfreli bir kaç parça gemi, amirallerinin ku « mandasında İstanbul limanına gelmiğ; demir atmış bulunuyorlardı. O gece, amiralin ve donanma erkânının şerefine, sarayda ziyafet vardı. Brtesi gü« nü de amiral bu ziyafleti lade maksadili kendi bayrağını taşıyan gemiye İstanbus lan kalbur üzerine gelenlerinden bir ikf yüz kişiyi davet etmiş ve teşiifat mü « yollamıştı. Arşidük Fransuva Ferdinandın katli |bütün tertibleri altüst etti. Ve o günldü davete icabet etmeğe hazırlananlar, sa » bahleyin Cihangir sırtlarından Üsküdal açıklarına baktıkları zaman, İngiliz ge * milerinin çoktan gitmiş olduklarını haye retle gördüler, Dün de, biz, İstanbul gazetecileri, li « manımızda misafir bulunan İngilterenizi Divonşayr kruvazörüne davetli bulunus yorduk. Evvelisi günden, Alman - Çekose lovak çekişmelerine aid haberleri tez * gâhladıktan sonra evlerimize dönmüf ertesi günkü davete icabete hazırlan * mıştık. Bir de dün sabah, muhabir arkadaş * lardan biri, idarehaneye bir haber ge * tirdi: İngiliz gemileri gitmiş! i Konsolosluktan sorduk: <«Evet! dedi * ler; emir aldılar ve hareket ettiler.. bife tabi davet te kaldı!» Tarih tekerrürden ibaret.. mi? Benimi de inanacağım geliyor! E. Tela l nearear Hatayda ümran ve adalet Bir Ermeniyi öldüren katil ıdlîy__e_ye verildi Antakya, 21 (AA) — Anadolu ajansınill busus? Mmuhabiri bildiriyor: Devlet relsi Tayfür Bökmen, Amik gölünül Âsl nehrine akan boğazın Üstündeki Ninâ* Jüm paşa dalyanında tedkikler yapmıştır. BE dalyan *yüzünden Amik'te hektarlarca argf ziyi sü baamakta, köylere ve Mefrunta zartf vermektedir. Bu yüzdef bu havali sıtmalie dır, Halkıri sihhati ve memleketin refahı içllk bendin yıkılmazı zarur! görülmüştür. Bendı Maslüm paşa veresesine ald olup maliyoyü bir mukavole 1o bağlıdır, Maliye toşkilâtımili mukavelenin feshi için tedkikler yapıyor. Bir Ermeniyi öldüren katil Hatay adliyosine verildi Antakya, 21 (AA) — Anadolu ajansın!fi husust müuhabiri bitdlriyor: İskenderun'un Fartisli köyünden Xın% Yeminde bir Ermeniyi öldüren Arboğla Türkiye foğraktağına İltiea otmişti. Kati Hatay adliyesine teslim edilmiştir. a Samsun vapuru direğine Hatay bayrağı çekti İskenderim, 21 (AA) — Anadola afansın!$ hususlt muhabiri bildiriyor: Devlet Denizyolları postasını yapan Sazi4 sun vapuru dün limana girerken ilk dofa O* larak direğine Hatay bayrağını çekmiştir. ae ereranese ba eee reneAA LA kek AA senA A renenA AA Büyük müsahaka ( Yalnız çocuklar için 1-- 25 lira, 15 lira, 10 lira ve 100 kişiye de muhtelif hediyeler vereceğiz