Leylâ mektubu sevinçle almıştı — Sen, orasını bana bırak. Böyle hileli işler, Zeki beyin gururuna dokunuyordu: t — Fakat niçin.. niçin böyle şeylere mecbur oluyoruz, bilmem k.-.. Diye, şikâyet ediyordu. Kâzım bey, derin derin ica Köroğlu- — Ne yaparsın, " nun dc:lı; gibi, delikli demir :ıkll:_;y“ı: Bonra, dünyada kalmadı... 5 ü ; bütün işler ida- bir devirde yaşıyoruz kiİ T ee re ve dubara ile dönüyor. talanıyor de, git yat Ne olur, ne OİMEL Diye cevab veriyardu. Zeki bey, tıpkı Kâzım tiği şekilde $ Mehrmedin yardımı ile odasına - Bilmis Yatafına yatmıştı. O zaman Kâzım bey Merkez kumandanlığına şü kısa ŞArkE i im dairede misafir süvari W[zlbk:x;xg efendi birdenbire hasta- lanmıştır. Bir tabib hın;ile muayenesi- nin icrası mütemennadır. A Derhal nöbetçi doktoru gelmişti. Fa- kat, doktoru merdiven başında bekliyen Kâzım bey, onu doğruca kendi odasına çekmişti. Orada ne söylemişse, söylemiş- ti. Ondan sonra Zeki beyin odasına ge- len düktar, önü kısa bir muayeneden ge- Çirdikten sonra: — SBSizi, on beş nakletmek Mnn_M'İ ihtiyacınız var. * Günler, geçiyordu. Zeki bey, sabırsız- likla İstanbuldan gelecek haberi bekli- yordu. İlk gelecek haber, şifreli telgraf olacaktı. Ondan sonrası, artık kolaydı. Böylece, tam on gün geçmişti. Fakat, hem Kâzım beyin ve hem de Zeki beyin beklediği telgraf gelmemişti. $ İkisi de büyük endişe ve telâş içinde- lerdi. Böylece, iki gün daha beklemişlerdi. Zeki bey; Leylânın, İstanbulda duramı- yarak Mısıra gittiğine hükmetmiş; ıArUX Cevab beklemekten ürkdini kesmişti. 'Tam, on üçüncü gün.. KlnmA bıy d: Yük bir telâş ile Zeki beyi ziyare 'ıı..ı. Mişti. Rengi sapsarı ve müteessir bir de idi. tarif et- kadar hastaneye Ti ve istirahate Ew;.—ll, orada " dikkatlerini celbetmemek için, â’“ğ;îk Sesle şandan bundan bahsetmişlerdi. İ 1a bir aralık Kâzım bey Zeki beyin Gina eğilmiş: l — Felüket. zavallı Asafı kurban ©t fik. Yakayı, ele vermiş. Tevkif etmişler. lüşür paşaya şifre gelmiş. Demişti. Zeki bey, o kadar ıımmfrd :zmlfîı: âni edebilmişti. , kendisini pek güç ZaPt ikükük Dişlerini sıkıp, yumrukların! Yastığınıh üstüne kapanmış; ade '”bdmg DA İSTANBULDA YENİ BİR FACİA Mülüzim Asaf, arkadaşlık hatırı - için Büyük bir fedakârlık yapmak - istemi$; at bu insant hizmeti, hakikt bir facia Te neticelenmişti. tâ ken- Genç ve fedakâr mülâzim, miralay Kö- | gt FN beyin verdiği direktif mucibince, İstanbula Ri“iüinğlin üçüncü günü, bir ak- âm vapuru ile Kandilliye gitmişti. So- kakta oynuyan bir çocuktan, Teylânın Yalısını öğrendikten sonra, yalının Hafi- Yeler tarafından tarassud edilip edilme- diğini Gikkatle tedkik etmişti. Oralarda, ::ğ_eyı celbedecek hiç kimse görme- N ğ haş:’“lü kararmaya başlarken, Çe kapısını açmıştı. Bir babçıvanla A laşmıştı. Âralarında, şu kısa muhavere — SeF Tişti: K n Merhum Sadık Paşanın yalısı bü- &1 değil mi?. — Evet, efendim. — Hahımefendiyi görmek istiyorum. — Kinisinir lenim ? yalının bulunanların — nazarı 1 Hanvmefendi soruyorlear; kendilerini ni tarafından mt misafir gelmiş, diye kendisine haber ve- rin. Bahçıyan: — Bilâl ağa.. Bilâl ağa... — Diye, seslenmişti. Yaşlıca bir harem ü i çivi ülâzim Asaf ağası gelmişti. Bahçivan, mi k k ile onu karşı karşıya bırakarak kendisi ir tarafa çekilmişti. aZ ğ rMı'ılânm“Ası!' bahçıvana — söylediği sözleri, Bilâl a ” Genç mülâzimi büyük bir dikkatle dın- liyen harem ağası: — Selâmlığa buyurunuz, efendim. Ha- nimefendiye haber verelim, Demişti ve Asafa, yol göstermişti. Mülâzim Asaf, çok zarif döşenmiş olan selâmlık salonunda çok - bekli işti. Bilâl ağa tekrar gelmiş: — Hanimefendi soruyorler; kendileri- ni, niçin görmek istiyorsunuz, Acaba, bi- risi tarafından mı gönderildiniz?.. Mülâzim Asaf, Bilâl ağanın kulağına eğilmiş: — Erzincandan geliyorum. Zeki bey- den mektub getirdim. Fakat, bixzat ha- nımefendiye vereceğim. Aldığım — emir, böyledir. - € Başkitabetinden: Mahkeme v basından Fatu Mehmed . oğlu| Fi kabil olmadığından sa- mwmı!ımın iralesine — Biga hkemesinin 24/3/988 tarih ve lâmile karar- verilen! İ 142 tarih ve 1 — Biza tapunun 8/12/3440 numarasında kayıdı. — Biga m:?ınmu: Köşklübağ mevklinde şarkan Zekeriy rben Hacı Emin zade Ahmed keriya ve KAT cz(oend!yre şimalen Gemlel oğlu İbrahim ve e mah- tu Mehmed ve çenuben yo)- l | xüıe:â ııııı'ı kıymeti muhammipeli 9 dönüm | gticesinde fal tılmak süretile sulh hukük ma! 93-114 numaralı (l dud T mda bağ ve dutluk. l“"Ld"'(;ene tapunun Ayni tarih ve 13 nü- ll kasabâsının Tekke- li BİBâ kny:ı gağı sahibi gentd ve golü tin Hasan Ve arkası Boşnak Hacı .ı!ı mhğ:h;ıu' yol ile çevrili ve 128 Ura kıymteti ve N muhamminel! 125 sira arza, T l artırmaya konulmuş Ve uuuı m olu- ü mesi dahi bugünden itibaren ön e BU leminde herkesin kalı sadetle mahkeme a zgrr-e;;::“ bir şekilde âçık bulusdurulmak- görebileceği üzde yot- muhamminlerinin yü tadır. X;;ı";:u sürette — 16/9/038 - tarihine yişini günü şaat 10 den 1l © ka- gyan CÜa T gnleminde ihalesi yapı- gün ve sanile yüzde yat- li takdirde en çok arti- ü baki ik şartile artlırma tankhüdü y e ta edilmek suretile marasında el mahallesindi hke dar Biga ma Jacaktır. Munryeud miş beşini bulmadı (Baştarafı 8 inci sayjada) — İhtilâi var, demekte tereddüd et- mezdi! Onun için, oradan sıvışmağı münasib gördüm, Doğru gara gittim. Öğle ekspre- sinin kalkmasına ancak beş dakika kal- mıştı. Hemen bilet aldım: Ver elini Ka- hire! Kahirede bir hafta vakit geçirdim. Ta- Btf daha fazla oyalanamazdım. Tekrar İs- kenderiyeye dönklüm, Daha şehire ayak basar basmaz miralay Engram ile burun buruna gelmiyeyim mi? — Bu zat ta kim? — İskenderiye polis müdürü. Engram İngiliz idi. Fakat mükemmel fransızca, türkçe, arabca biliyordu. İngiliz ordusu zabitlerindendi, Mısır hükümetinde va- zife görüyordu. Bu tesadüfe canım sıkıldı. Hemen sı- vışmak istedim. Fakat, Menüz bir iki a- dim atmış idim ki miralay Engramın ba- na seslendiğini duydum. Döndüm. Hay- ret! Polis müdürü: — !x'ın'.ıın, diye hatırımı soruyor... — İyiyim, cevabını verdim. O zaman, miralay Engram alaylı bir eda ile şunları söyledi: — Ben hepsini biliyorum, fakat ziyanı yok! Yalnız bu konuşmamızı unutmayı- niz! çin görmek istiyorsunuz, acaba birisi gönderildiniz?.. Demişti. Eski Türk detektifleri Aradan birkaç gün geçti. Türkiye de harbe girdi. Bu haber üzerine, Türkiye tabiiyetine de bulunanları da Resettin kampına gö- türmeğe başladılar. Fakat bu kafleyi teşkil edenlerin birincisi olmak şerefi be« nim kısmetimkle varmış! Gene miralay Engram ile teşerrüf et. tik. Bana, tam bir centilmen tavrile: — Biraz istirahat eder, şişmanlarsınız, Sizi ben düşünmezsem, kim düşünecek, dedi ve sonra ilâve etti: ı — Hudud haricine çıkmak isterseniz, hangi memlekete gitmek arzu edersiniz? Lütfen bunu söyler misiniz? Vaziyetim şakaya müsaid değildi. Lü- kin harifle alay etmekten kendimi ala- madım: — Amerikaya! cevabını verdim. Miralay Engram: — Pekâlâ! Şimdi gönderiyorum, dedi ve Şu emri verli: — Bu efendiyi, katiller hapishanesin« deki locaya götürünüz! Sabih Alaçam Alacak yüzünden bir yaralama Kadıköyünde Şebek sokağında Ömer öğ: lü Hayri ile o elyarda mükim Mustafa oğlu Sald arasında alacak yüzünden — çıkan bli kavgada Bald Hayriyi biçakla kolundan ya. ralamıştır. Yaralı tedavi altına alınmış, şüç. Ju yakalanmıştır. da tekrar etmişti. | Bilâl ağa, tekrar gitmişti. Fakat ara- dan birkaç dakika geçer geçmez, Asaf bir ipek hışırtısı işitmiş; salondan içeri, Ley- lânın annesi girmişti. Mülâzım Asaf, kadiını selâmlarken, kendisini tanıtmıştı ve, pantalonunun ar- ka cebinden çıkardığı mektubu — uzat- mişti. Kadın, zarfın üzerine bakmıştı. Ve son- İra, yüzünde derin acı bir teessür belire- İrek: Po— Mektub, kızıma yazılmış. Şimdi bu | mektubu onâa verirsek, hakikati öğrene- cek. Fena halde üzülecek... Halbnki biz ona, Zeki beyin Bursaya gitliğini söyle- miştik. Öylece avutmak istemiştik. Aca- ba şimdi ne yapalım?.. Diye mırıldanmıştı. Asaf bey, yapılacak hareketi, Leylânın annesine terketmişti: — Vallahi bilmem, hanımefendi. Aldı- ğim emir, şu merkezdedir... Bu mektu- bu, bizzat size teslim edeceğim. Bü gece- yi, burada geçireceğim. Sizden gene bu gece cevab alacajğım, (Arkası var) Bir doktorun günlük notlarından z ay!arın;ıa Çocuklarımıza Nasıl bakmalıyız? — Dünkü yazıdan mübad — İnek sütünde çocuğun vücudünü müda- faa edeçek, mikroblara karşı mücadele edecek hâssalar yoktur. Fakat ana sü- tünde tardır. Onun için her anne sütü emen yaz ishâlleri 6 kadar tehlikeli değildir. Fakat memeyl mutla. ka saatle emmell Meselâ, beşinci ayına kadar ber üç saatte bir meme vermeli, fazla ağlarsa aradn ezar azar, Çok açık, ax şekerli çayla avutmalı, Her delfasında bir tek memesini vermeli. Eğer inek sütü ile beslenmek mecburiyetinde ise, sütün çok temiz ve mikrobsuz ve gebe ölmiyan inekten olmasına dikkal etmeli, Süt şi- gelerinde gram gösteren çizgiler olmalı ve gdoöktürün tavsiye ettiği mikdardan hiç- bir suretle fazla verilmemeli. Büt şişe- Jeri sodalı veya boraksli sü İle iyice yı. kandıktan sonra kaynar su İle haşlan- malı, Hattâ kaynatmak daha iyidir. Hiç. bir zaman çocuk SÜtü içtikten sanra şi- ge süt bulaşığı ile birakılmamalı, derhal yıkanmalı, şişe emzikleri her defasında * Ihalel kat- kome kaleminde | kadar ıe“mrı’;î_.m Artırma bedeli peşin- iyosl iera iştirak etmek İsteyenler mu- dir. Ar dzde yedi buçuğu | Jerinin Y S hanamen u”yı:m-ı:i;; vermeleri veya milli bir e “":;;,'.'Ll:mımd gânü saat 10 dan İl © VÜU TEİ e darı mülk sahiblerine ve vakıt YA naşn düşürülecektir. mun 126 nel maddesi mü- cili ile sabit olmiya üğer slâkalıların ve| tenvirat ha slâ olup ae go4 NUMAT! n îlblnce pbakları taplı &i alacaktılarla & YÖ Ç blerinin aa Mm&ı;h:un tddla ve ı_t::ıılınnı b ö nlıdm dtibaren 20 gün içinde evraki Tn tarllln aai SKitabete bildirmeleri Lizım- mâlhlldzf:ı“w hakları tapu aicili ile sa- paylaşmasın. dir, Aksi e e gatış ” sodalı veya borakalı su İle Çi dışına çev- rilip yıkanmaları, ve kapalı bir kap de- rununda karbonatlı su içinde muhafa- ga olunmalı, kat'iyen sineklerle temas et- memeli, hiçbir zaman gşişe emziğini ya- lancı emzik gibi kullandırmamalıdır. bu Haklarını falz| isteyenlerin dairede bulunan açık şartnamesiri ve buna müteallik dosyadak! ilâmı görmeleri ve talib olanların da başkâ- b Rüsltem Martiyo — müracaatları lüzumu dar Pazartesi ve Perşembe günleri yapılır. tür ve Lise Direktörlüklerine müracaatları lâzımdır. — <«5507> eat eeei ü eti di di 5i ı CA A G LO Senelik muhammen kirası 48 lira olan Arnavutköyünde Lütfiye mahallesinde Elçi sokağında yeni 29/67 No. ev 939 senesi Mayıs sonuna kadar kiraya verile mek Üüzere açık artırmaya konulmuştur. Şartnamesi Levazım Müdürlüğünde görülebilir. İstekli olanlar 3 lira 60 kuruşluk ilk teminat mektup veya makbuzu ile 25/8/938 Perşembe günü saat 11 de Daitmi Encümende bulunmalıdırlar. () — (3284) BAD Silivri boğa deposuna lüzüumu olan ve beher kilosuna 2 kuruş bedel tahmin edilen 11100 kilo kuru ot açık eksiltmeye konulmuş ise de belli ihale gününde giren bulunmadığından pazarlığa çevrilmiştir. Şartnamesi Levazım Müdürlü- ğünde görülebilir. İstekliler 2490 No. h kanunda yazılı vesika ve 16 lira 65 kü- ruşluk ilk teminat makbuz veya mektubile beraber 5/9/938 Pazartesi günü saat 11 de Daimi Encümende bulunmalıdırlar. — (İ.) — (5599) BARARI , Senelik muham- — İlk men kirast — teminatı ——— Süleymaniyede Samanviran Sani mahall esinile Dökmeci- ler sokağında Süleymaniyel Sani Medresesi, -(Depo ola- rak kullanılacaktır) 240 u Eyübde Büyükcami mahalle ve sokağında Ebussuud efen- di mektebi. 36 270 Şehremininde Büyüksaray meydanı sokağında 36 metre murabbat arsa. 15 118 Yukarıda semti. senelik muhammen kiraları yazılı olan mahaller 939 — senesi Mayıst sonuna aytı ayrı kiraya verilmek üzere açık artırmaya konulmuş ise de belli ihale gününde giren bulunmadığından artırma 31/8/938 Çarşamba gü- nüne uzatılmıştır. Şartnameleri Levazım Müdürlüğünde görülebilir. — İstekliler hizalarında gösterilen ilk teminat makbuz veya mektubile beraber yukarıda yazılı günde &aat 11 de Daimi Encümende bulunmalıdırlar. (5843) İstanbul Üniversitesi A. E. P. Komisyonundan: Cinsi Mikdarı Muhammen — Teminat İhale gün ve saati fi G A A ae e T SERRL Y DA Si şe aGi lnt Meşe odunu 200000 Kilo 1.45 Kr. 157 Lira 5/9/938 sant 15 Gürgen 200000 » 145 Kr. 157 Lira 5/9/938 saat 15,30 İstanbul Üniversito merkezi İlo teşekküllerine alınacak iki cins odun 5/9/938 Pazartesi günü ayrı ayrı Rektörlükte açmiş ıtlarile komisyona gelmeleri şartna- ihale günü kanunda yazılı vesika ve teminatlarile komiyona gelmeleri şartna- me, liste hergün Rektörlükte görülür. — &611 DAYMON FENERLER Meraklılarına Müjde: 200 Ilâ 600 metre ışık veren 1938 Modeli - DAiİMON Fenerleri gelmiştir. iyi ışık almak için yalnız DALIMON Pilleri ile DAİMON ampullarını kullanınız ve her yerde DAİMON markasına dikkat ediniz. Siyasal Bilgiler Okulu talebe kayıd şeraiti: Siyasal Bilgiler Okuluna olgunluk imtihanını vermiş lise mezunları müsaba- ka ile alınır. Namzed kaydı İstanbulda Yüksek Muallim Mektebi binasında, Ane karada Siyasal Bilgiler Okulu binasında 25/Ağustos/938 den 25/Eylül/938 e kas Müsabaka imtihanına 26/Eyl01/938 Pazartesi günü başlanacaktır. : Diğer şartları öğrenmek istiyenlerin bu iki müesseseye ve vilâyetlerde Külk İi yadile l el YA LA N &l z