Tanasa rövüsü bu akşam ... temsillerine başlıyor Romanyalı san'atkârlar İstanbulda gördükleri hüsnü kabulden memnuniyetle bahsediyorlar Festival eğlencelerine iştirak için İs- tanbula davet edilen Tanasa rövüsünün evvelki gün 96 kişiden mürekkeb bü- yük bir kadro ile İstanbula geldiğini yazmıştık, Rövü dünden itibaren Tepe- başı bahçesinde ilk temsil hazırlıkları- na başlamıştır. Heyetin beraber getir- diği teknisyenler dekorları kurmakta ve bahçede birçok yenilikler meydana getirmektedirler. 'Yalnız Romanyanın değil, Balkanla- rın en büyük rövü heyeti ve Bükreşin muharririmize rövünün direktörü Ro- daki temsillerine çok ehemmiyet ver- mektedir. Dün kendisile konuşan bir Foli Berjeri olan Tanasa rövüsü bura- manyaftın meşhur komiği Tanasa de- miştir ki: *— Her şeyden evvel şehrinizde gör- müş olduğumuz hüsnü kabulü söyle- mek, bundan dolayı da teşekkür etmek isterim. Daha Boğazdan bizi belediye namına buketle karşıladılar. Rıhtımda Balkın alkışlarile karşılandık. Bu, bân! Be arkadaşlarımı çok mütehassis ettli. İ 1 Rövünün Türk san'atkârı Ferhad Çekoslovakya meselesi tekrar çıkmaza girdi (Baştarafı 1 inci sayfada) Halbuki Hodza, Südet muhtırasının, tulebini hükümet projeleri gibi, müza- kerelerde esas teşkil etmesini kabul ete Mişti. Hükümetin projesi, an'anevi Çek düşüncelerinden mahsüs surette uzak- laşmamakta ve Südet noktaf nazarına yaklaşmamaktadır. Hodzanın sırfan Alman bir mıntaka mevcud olmadığı hakkındaki tezi, mi iyetler -hududla- Tına göre idarf birlikler teşkili hakkın- daki 7 haziran projesi ile tenakus ha- lindedir. Her halde hükümet projesi ile Südet projesi, birbirleri ile imtizac etmez bir Vaziyet arzetmektedir. Alman milleu—[ nin Çek milleti ile müsavi vaziyette ol- duğu kabul edilmelidir. Milliyetlere hu- kuki bir şahsiyet verilmesi hakkındaki Südet projesine mukabil, hükümet, an- cak merkezi idare karikatürü göster- mektedir. Çek milletinin hâkimiyeti Südetler için gayri ahlâki bir vaziyet- tir., Kund, hükümetin diller hakkındaki projesini de tenkid etmiş ve sözlerini Şöyle bitirmiştir: Südet projesi ile hükümet projesi a- Tasında dağlar vardır. Bununla bora- ber Südetler, müzakerelere devama â- madedir, Sizlerin hüsnü niyetinizi daha gör- memiş olan Südet halkının sabrı bizim- kiler kadar olmazsa, bunun kabahati sizindir. Slovak muhtariyetci partisi reisi öldü Prag, 17 (Hususi) — Slovak muhla- riyetci partisinin reisi rahib - Hilinka, ilerlemiş bir yaşta olduğu halde ölmüş- tür, Rövünün yıldızlarından Lisetta Verca Bu sevincimizi (Güzel İstanbul çok yaşa) şarkısını tekrarlıya tekrarlıya iz- har ettik. Bu akşam temsillerimize başlıyoruz. Dündenberi hiç durmadan prova yap- tık. Beraber getirdiğimiz dekorları kur- duk. Yanımızda dört vagon kadar da aksesüar getirdik. Oyun için balelere çok kuvvet verdik. Lisan anlaşılmıya- çağı cihetle halkı sıkmamak maksadi- le hareketli oyunlar seçtik. Bazı şarkı- ları fransızcaya tercüme ettirdim. Hep- sini tercüme ettirmek isterdim ama ba- zı orijinal Rumen havaları var ki bun- ların çevrilmesi imkânsız. Hem de zev- ki kaçacak. Sırf İstanbul için hazırla- dığımız programlar var, Aramızda siz- | den de bir artist bulunuyor. O da türk- ,ce halka izahat verecektir. 96 kişi bu- yrada bulunduğumuz müddetce misafi- İz 'üx İstanbulluları elimiz- den geldiği kadar ctlndirmıığ[ çalışa- yeağız. Bu akşamki oyunumuz (Yaşasın Karaleuş) dur. 2 perde ve 56 sahnedir. (Müzik, orkestra şefimiz G. Dendrino tarafından yapılmıştır. Ve bütün kadro bu rövüde kullanılacaktır.» Gümrük memurları arasında tayinler Ankara, 17 (Hususi) — Güm_rükl_er'- deki yeni nakil, terfi ve tayin listesini ildiriyorum: bıl::ikyt:n Lütfi 'I'umıçîcı:,ı :dâlek (Eü- Sünuhi Şahinoğlu, Cavid Gümrük.- ğ?şmmüşm Ragıib — Mertem, İstanbul gümrük başmüdürlüğü me- murluklarına. Islahiyeden — Mümtaz Birekul Antalya gümrük memurluğu- na. İzmirden Necip Gözütok Ayvalık |gümrük memurluğuna, Midyeden lîu- |reddin Anıl, Gelibolu idare memurlu- ğuna, Büyüklimandan Hüsnü Pı_r_ Ak- ,gakale gümrük :mnrluğunı nakil ve tayin edilmişlerdir. î;ıeşınedenşm;îd Eren İzmir Şümr“k başmüdürlüğü memurluğuna, C'ı'ıl_vden İhsan Ergin İzmir ihracat gümrüğü am İh bar memurluğuna, İstanbuldan Necati Özsoy Midye gümrüğü idare memurlu- top! ğuna, İzmirden Veli Baram Kars güm- rük memurluğuna, İstanbuldan — Saim Özaslan Yüksekova idare memurluğu- na, Marmaristen İsmail Gökal Tirebolu idare memurluğuna, İzmirden Ali Tu- nal: Mersin muayene memurluğuna, Bodrumdan Nihad Bingöl Çeşme ida- re memurluğuna, Trabzondan Hamza Sabuncu Büyükliman idare memurlu- ğuna, Of'dan Azmi Teoman Trabzon am- bar memurluğuna, İstanbuldan Hayri Gök Vekâlet husust kalem memurlu- ğüna, açıktan İlyas Tunguç Ankara gümrük müdürlüğü memurluğuna, Ze- Hha Yedekin Vekâlet zât ve sicil işleri memurluğuna, Servet Vekiâlet tedkik müdürlüğü memurluğuna tayin ve nakledilmişlerdir. Merkezde ekonomik işler müdürlü- ğü memurlarından Hicabi Fıratlı tedkik müdürlüğünde Timar Karabağ, Nazım 'Tanıl birer derece terfi ettirilmişler- dir. SON POSTA Atatürkün doğdukları ev (Baştarafı 1 inci sayfada) ev de, aslına halel getirilme - den, çok dikkatli bir surette tamir ve tecdid edilecektir. Belediyece istimlâk- lerine karar verilen evlerin bedeli 3 mil- yon drahmi kıymetindedir. Atatürkün doğdukları evin civarında bulunan evlerden diğer bir kısmı da yeni bir konsoloshane inşa edilmek Üzere Tür- mıştır. Bu bina Türk mimart stilinde üç kâtlı olacaktır. Konsoloshane yeni bina- J&1nın temel atma merasimi yakında ya - pilacaktır. Alman manevraları Paris ve Londrada alâka ile takib olunuyor (Baştarafı 1 inci sayfada) Fransız gazeteleri-ne diyorlar Paris, 17 —-Gazeteler gene Alman manevralarile meşgul olmaktadırlar. K Figaro gazetesinde Dormesson diyor i: «Zaman zaman ve gittikce kısalan fasılalarla rejimin tahrik mevzuları bularak bezginlik eserleri gösteren has- |sasiyeti iğnelemesi lâzım geldiği unu- tulacak olursa Hitler'in siyasetini an- lamak kabil olmaz. Fakat hakiki sefer- berlik «Umumi provasır üçüncü Reich'in dahili haysiyetini koruyan bir mevzu mudur, yoksa değil midir? Hâ- lâ «Taze ve neş'eli harbe» inanan Al- manlar var mı?» Pöti Jurnal gazetesinde Loussard şöyle yazıyor: «<Bütün Almanya heyecan içindedir. Ortada ne var? Ortada sansasyonel ye- ni bir blöf ve tabiatile sansasyonel bir gaf var, Fakat bu harb şantajına ne Londra, ne de Paris ehemmiyet vere- cektir.. Populer, gazetesinde, şöyle yazıyor: «Beklenmedik bir zamanda yapılan Alman manevralarına göz yummak ka- bil değildir. Bununla beraber en ma- kul mülâhaza Hitlerin Südet meselesi- n! muslihane fakat istediği şekilde hal- ledebilmek için böyle bir tehdide mü- racaat ettiği merkezindedir. Hitler, şübhesiz bu sayede Londra ve Paris kabinelerinin Prag hükümeti üzerinde yeni bir tazyik yapmalarını temin et- mek istiyor. Fakat ben Londra ve Pa- risin Hitlerin manevrasına âlet olmıya muvafakat — etmiyeceklerinden — emi- nim.» (AA.) Berlin piyasasında buhran Londra, 17 (Hususi) — Berlin piya- sasındaki buhran devam etmektedir. Bugün de Alman esham ve tahvilât fi- atlarında büyük bir düşüklük kaydedil- Kıâ;ük tasarruf sahibleri, ellerinde- ki eshamı ve devlet tahvilâtım sat- maktadırlar. Bu anormal vaziyetin ö- nüne geçmek için çareler aranmakta- dir. Yeni bir toplantı yapıldı Paris, 17 (Hususi) — Bugün Hitle- rin nezdinde toplanmış olıı_ı Mareşal Göring ve diğer alâkadar hükümet er- kânı, Almanyada başgöstermiş olan ik- tısadi ve mali buhran hakkında müza- kerelerde bulunmuşlardır. Berlinden verilen haberlere göre, bu lantı esnasında önümüzdeki aylar zarfındaki faaliyet.programının tesbiti için iktısadi ve mali vaziyet tedkik o- lunmuştur. aü — Bir İngiliz işçi meb'usu Sofyada Sofya 17 (A-A.) — İngiliz işçi meb'us- lardan Lansbüri, buraya gelmiş ve is - tasyonda İngiliz elçiliği erkânı ile muh - telif Bulgar mümessilleri tarafından kar- şılanmıştır. Lansbüri, bu hafta sonunda Bükreşe hareket edecektir. Mısır tahvilleri çekildi Kahire, !7 (A.A.) — Yüzde üç faizli ve ikramiyeli Mısir kredi fonsiye tah - villerinin dünkü çekilişinde: 1903 genesi tahvillerinden 455.321 numaralı tahvil, 1911 senesi tahvillerin- den 351, 482 numaralı tahvil ellişer bin frank ikramiye kazanmışlardır. vetle Leon Blum kiye hükümeti tarafından satın alın -| 'Meseleler: Ucuzluk mücadele ede Büyük bir hüsnüniyetle pahalılığa karşı mücadeleye geçtik. Umumi yerler- deki yiyecok, içecek fiatlarını tesbit et- tik, kontrol ediyoruz. Eti ucuzlattık, şim- di kontrol altında bir hal olmasına rağ- men, meyvalar pahalıdır, diye feryad e- diyoruz, vesaire... Fakat şayanı hayrettir, bildiğimiz ve hemen hepimizin senelerdir gittiğimiz lokantalarda, eğlence yerlerinde flatlar- da hiçbir değişiklik yok. Hattâ, biz ga. zetecilere, kendi arzularile ve Basın Bir- liğine müracaat ederek isimlerini listeye kaydettirmek suretile tenzilât yapacak- larını bildiren mücsseselerden — bazıları, ucuzluk mücadelesi yapılıyor diye ve sanki — fiatlarını — mücadelenin ya - pılmadığı zamana nisbetle indirmişler gibi bu kendiliklerinden yaptıkları ten- zilâtı ortadan kaldırmışlar, böylece Ba- zetelerden bir nevi intikam alıyorlar. Biraz yukarıda fiat listelerinde bir de- ğişiklik yok dedim. Hayır. Var, Eskiden ekmeğin hizasına beş kuruş yazılır, beş kuruş alınırdı. Şimdi 250 gram 3,75 kuruş yazılıyor, fakat pusulalara dikkat ediniz, gene beş kuruş alınıyor, Sebebi, herhal- de, arı kovanı gibi işliyen lokantaların hesabında bir karışıklık olmasın diye bu küsuratı yuvarlak hesab şekline koymak için olsa gerek! Geliniz, sizinle, bir lokantanın listesini tedkik edelim, Bir lokantadayım. — İşte, karşımda liste, Karnım aç, ve hava sıcak. Bir soğuk et yesem iyi olur, Bakıyorum. Bir porsiyon 50 kuruş. Eskiden, etin kilo- Evvelki gün Aksarayda Gureba Hü- seyin ağa mahallesi halkı silâh sesleri ve «Âman vuruldum. eleri arasın- |Ga heyecanlı dakikalar geçirmişlerdir. Vak'anın tafsilâtı şudur: Aksarayda Gureba Hüseyin ağa mar hallesinde Hamam sokağında 24 numa- rah evde oturan !7 yaşında Remziye bundan bir sene evvel, Samatyada ber- berlik eden Salâhaddin isminde bir gençle nişanlanmıştır. Fakat Remziye nişanlısından memnun olmamış ve an- nesinin ısrarile nişanlandığı Salâhad- dinden bir sene sonra ayrılmıştır. Genç kız, mişanlısmdan ayrıldıktan bir müddet sonra Tıbbiye okulunda ça- lışan İlmi isminde bir gencle tanışmış ve nişanlanmıştır. Bunu duyan Salâhaddin, mütecaddid defalar Remziyenin şurada burada ö- nüne çıkarak İlmiden ayrılıp kendisile evlenmesini teklif etmiştir. Remziye bu talebleri her defasında reddetmiş ve Salâhaddine yüz vermemiştir. Bu arada da Salâhaddin genç kızı tehdid etmiş ve kendisini öldüreceğini söyle- Miş ise de genç kız buna da kulak as- mamıştır. Nihayet sabrı tükenen Salâhaddin geçen gün tıbbiye okuluna giderek kı- zın nişanlısını bulmuş ve Remziyeden vazgeçmesini, aks; takdirde her ikisini de öldüreceğini söylemiştir. Bu vaziyet karşısında da nişanlılar birbirinden ay- rilmamakta ısrar etmişlerdir. Nihayet evvelki gün saat 15.30 da İlmi ile Remziye Aksaraydaki evlerin- de oturmaktalar iken kapının önünde bir otomobil durmuş ve içinden Salâ- haddin inmiştir. Remziyenin küçük kardeşleri tarafından açık bırakılmış olan kapıdan sessizce içeri giren Salâ- haddin, nişanlıların başbuşa konuştuk- ları odaya dalmıştır. Salâhaddinin geldiğini gören nişan- hlar korkudan ayağa kalkmışlar ve Sa- lâhaddine oturması için yer göstermiş- lerdir. Fakat Salâhaddin bu teklifi ka- bul etmemiş ve anlara son defa olarak birbirinden ayrılmalarını, aksi takdir- de kendilerini öldüreceğini söylemiş- tir. Remziyenin bu teklifi de şiddetle reddetmesi üzerine Salâhaddin taban- casını çekmiş ve kızın üzerine ateş et- miştir. Bu sırada İlmi Salâhaddinin kolunu tutmak istemiş ve bu sebeble tabanca istikametini değiştirerek kurşun Rem- ziyenin elini sıyırıp geçmiştir. ; mücadelesine karşı n Tokantacılar — su seksen kuruşa olduğu zamanlarda böyle idi, Şimdi? Bir patlıcan salatası yesem fena olmi- yacak. Bâkıyorum. Porsiyonu 25 kuruş. Yani bir patlıcan, iki dilim domatos. Ayni yende şiş kebabı 40 kuruş. Bir şi- ge acaba ne kadar et gider, 250 gram gil- se, 12,5 kuruş eder, Ateş, tabak — vesair masraflar için yüzde yüz kâr bıraksak | kuruş olması lâzım değil mi? Fakat yü:- de yüz kâr, bir lokanta için kâr mıdı-? Çünkü bakıyorum, bir tavuğun — dör: birini bir porsiyon sayıyorlar ve fiatı 33 kuruş. Bir tavuğun dışarıda bu paraya alındığını - tabit toptan alınırsa daha u- cuz - düşünürsek, demek, bu lokantanın normal telâkki ettiği kazanç yüzde dört Bahsettiğim bu lokantanın, Beyoğlun- da veya Adada çalgılı, danslı, varyeteli, etrafınızda pervaneler gibi dönen <hurtı- ler dolu bir lokanta olmayıp, İstanbulda zevksiz, duvarları Manakyan tiyatrosun- dan artakalmış dekor eskilerile süslü!... Bir modern - aşçı olduğunu söylersem, hayretiniz, eminim iki misli artar. * Ucuzlük mücadelesini, esası bozuk va dehşetli bir ihtikâra dayanan listelerdek fiatların hesab pusulalarına, doğru geçl. rilip geçirilmediğini kontrolle değil, bize zat bu fiatların makul olup olmadığını koöntrol suretile yapmak daha doğru ola- cak zannındayım. Lâkin buna imkân gö- remiyorum, Ve benim gibi, lokanta sa- hibleri de görmüyor olacaklar ki, et vesaire ucuzladığı halde, porsiyonları | hâlâ ucuzlatmıyorlar, Fikret Âdil Paslı bir tabanca sayesinde atlatılan aile faciası Fakat Remziye vuruldum feryadile yere düşmüş ve Salâhaddin de Rem- ziyeyi vurduğunu sanıp tabancayı İl minin göğsüne dayamıştır. Salâhaddi: nin müteaddid defalar tetiği çekmesi- ne rağmen tabanca ateş almamış ve İl- mi de bu suretle muhakkak bir ölüm- den kurtulmuştur. Bu sırada kızın feryadını ve silâh ge- sini duyanların gelmesi ihtimalini dü« şünen azılı âşik, pencereden komşunun duvarına atlamak suretile kaçmıya ko- yulmuş ve kanlı bir facia halini alma- sı muhakkak olan bu kıskançlık hâdi sesi böyle ehemmiyetsizce savuşturul- müştur. Zabıta tahkikata devam et- mektedir. Başvekil bugün izmire hareket ediyor. (Baştarafı 1 inci sayfada) cak, sonra şehrimize dönecektir. İzmir fuarınn açılış töreninde bulunacak heyetler İzmir fuarının açılış töreninde İstan- bul iktısadi müesseselerini temsil ede- cek olan heyetler bugün İzmire hare- ket edeceklerdir. Bugün İzmire gide- cekler arasında Türkofis İstanbul şu- )besi müdürü Cemal Ziya, Ticaret Oda- s1 umumi kâtibi Cevad Nizami Düzenli ve borsa koemiseri Feridun Manyasi vardır. Fuarın açılışında hazır bulunmak ü- zere Yunanistanın maruf fabrikatör ve iktısadi müesseseler erkânından mü- rekkeb 60 kişilik bir beyet de dün Pi- reden İzmire hareket etmiştir. Fransız Generalinin Almanyada tedkikleri Berlin 17 (Hususti) — Fransız hava kuvvetleri uııuıhırbiycnı;*;“ .:"':: Viyyömin, bugün «Baron K yıı’ıy karargâhmı ziyaret ederek, burada yapılan tecrübeleri alâka ile takib et - miştir. Karargâhta, geçen hafta Atlas Okya- nusunu aşarak Amerikaya gidip gelen dört Alman tayyarecisi Fransız genera- line takdim edilmiştir. General, tayyarecileri tebrik ve tak - dir ettikten mâda, kendilerine. Fransız havacılarına mahsus birer madalya da vermiştir. General Viyyömin öğleden sonra tayyare ile Laypziğe gitmiştir. P