SON POSTA İngiliz siyaseti Ve dünya Yazan: Muhittin Birren ir zamanlar Avusturya için söylenilmiş olan bir sözü, İn- giltereye tatbik ederek, tazelemek müm- kündür: «Eğer İngiltere mevcud olma- saydı onu icad etmek Jâzım gelirdi. Avusturya - Macaristan devletinin 26- vali Avrupayı ne müşkül işlere şoktul Bunu, yirmi senelik sulh devrinde pek güzel gördük ve tecrübe ettik. Daha da görülecek pek çok şeyler. bulunduğuna eminiz. Fakat, İngiltere olmasaydı, Av- rupada ve dünyada biz daha pek çok şey- İlet görürdük. Bunda da şübhe yoktur! Evet, İngiltere, dünyanın en ağır ba- san varlığı, kendi oturduğu topraklar- dan harice doğru en uzun uzanan kolu ve bu suretle dünyanın en egoist mem- leketidir; evet, her şey dönüp dolaşır, İn- gilterenin yüksek menfaatleri çerçevesi içinde halledilir; hattâ, kısa 'bir ifade ile denilebilir ki her millet kendi memleke- tini idare ettiği halde, bütün dünyayı idâre'eden İngilteredir. Bununla beraber, hiç şübhe yoktur ki, İngiltere bu dün- yaya çok lâzım olan bir devlettir. Onsuz, bugünkü dünya mutlaka bir çorba olur- du! e Meselâ şu Çekoslovakya meselesini ele alalım. İngiltere olmasaydı bu rteselenin, sü- kün ve sulh yolile, halli çaresi buluma- mazdı. Bunu halletmek için Çek nas7o- nalizmini susturmak, Alanyanın haklı olduğu noktaları kabul etmek, Franss- yı, bir takım tehlikelere karşı temin e; lemek gibi ancak bir kaçına işaret ettiği- miz bir sürü meseleleri halletmedikçe, Südet Almanlarının iddialarını yerine getirmek, Bay Hitlerin Almanlığa karşı yapmış olduğu vâdlerin ifasmnı temin ey- lemek ve nihâyet bu usul ile mesleyi, hiç olmazsa bugünkü şekli ile ortadan kaldırmak kabil olmazdı. Evet, İngiltere bütün bu işleri gürür- ken bir taraftan da kendi imparatorluğu- nun bugünkü ve yarınki işlerini, onun menfaatlerini, emniyet ve selâmetini dü- şünmeği unutmaz, bütün bu işlere hep bu bakımdan bir hal şekli vermenin yo- lunu bulur; yani bu kadar egoisttir. Fakat, bütün bu egoistlik içinde, İngik- tere, dünyanın nizamını muhafaza eden, onu daimi teşevvüşlerden koruyan bir müvâzene kuvveti vazifesini görür. Fa- raza Filistin bahsinde İngiltere haksız- dır; fakat, acaba İngiltere olmasaydı Fi- Jistin daha mes'ud mu olurdu? Acaba, Süveyş kanalının iki tarafındaki sükün, bütün Arabistandaki sulh ve asayiş, İn- gikeresiz temin edilebilir miydi? Zan- Metmiyoruz. * İngilterenin dünyada oynadığı bu mü- him rol, bu memleketin siyasi olgunlu- Bunun eseridir, Dünyayı dar bir kafa ile görüp onu, lüzumundan “fazla sıkmuyan, uzök ve geniş gören gözlerileBer şeyin zaruretlerini iyi ölçen bü olgunluk snye- sindedir ki İngiltete dünkü ve bugünkü şevketinin muhafazası çaresini. bulmuş ve bu suretle dünya içinde üzerine bir nâzımlik vazifesi almıştır. Bu vazifeyi o kadar-salâhiyetle ifa ediyor ki meselâ, Almanya -gibi geniş iddialar yapmaya hakkı olan bir millet, Fransa gibi dar an- layışlı bir egoizmin elinde esir bulunan bir kuvvet bile, İngilterenin bu salâhi- yetine itiraz etmeğe lüzum görmüyor- lar. Eğer İngiltere olmasaydı Çekoslo- vakya meselesi çoktan Avrupayı birbi- rine katmış bulunacaktı, Almanyaya vâdeden, Fransayı sustu- ran, Çekoslovakyayı tıkıştıran İngiltere, bu meselenin de hallini temin edecektir. Bu davadan dolayı da harb çıkmıyacak ve bu neticeyi bize İngiltere temin ede- cektir! ri Bu defa Praga «Herkesin dostu ola- rak ve kimseye dişşman olmıyarak geli- yorum» diye ayak basan Lord Runciman, işte dünyada bu rolü oynıyan İngiltere- nin mümessilidir. Hiç şübhe etmiyoruz ki Lord herkesin dostudur ve'hiç kimse- nin düşmanı değildir. Şu kayid ile ki — Araları bozulmıyan çiftler Dostluğu (o kuvvetlendiren Ozaman sene birinde kazma, ötekinde çimento tesiri oya- par, aşkı (zayıflatır, Hayatınızın tatlı ediniz. geçmesini mi istiyorsunuz, aşkın gidde- tini tattırdıktan sonra dostluğa tahavvül etmesini temenni Söz ARASINDA Dünyanın en büyük Otellerine Sahib olan adam Resmini gördüğünüz adam, Amerika- da 9 tane en büyük otelin müdürüdür. İsmi Ralph Hitzdir. Bu otellerde çalışan Uşaklara, “kâtiblere “azifelerini inceden inceye öğreten müdür, bulduğu yen! ye- ni usullerle otelcilik inkılâbcısı ismini almıştır. Hitzin idare ettiği otellerde bülunan uşakların, garsonların hepsi çakmak ta- şırlar. Müşterilerin çocuklarına bedava oyuncak dağıtırlar. Hitzin vazifesi, göze görünmiyen, en basit incelikleri düşünmek, müşterinin her istediğini yerine getirecek vasıtaları bulup çıkarmaktır, Müesşeseleri senede bir milyon İngiliz İ lirası kazanmaktadır. herkesten evvel İngilterenin dostudur; her şeyden evvel-İngiltere. siyasetinin muvaffakiyetini düşünecek ve onun için çalışacaktır! Bununla beraber, orada Sü! det ve Çek ihtilâfmı halledecek ve İngik| tere ile Almanya arasındaki anlaşma de- ğilse bile uzlaşma hareketini kolaylaştı. racaktır. Bu siyaset, İngiltere için, İn- giltere bakımından bir muvaffakiyet te olsa, Avrupanfn sulhü bakımından da bir muvaffakiyettir. Bu muvaffakiyet İngilteresiz elde edilemezdi. Dünyayı i- dare eden İngiltere de olsa, tarih İngilte- renin bu idare devrini hatırladıkça ken- disini fena idare ile ilham edebilmek için pek az sebeb bulacaktır. Bunda şüb- he etmiyoruz. Muhittin Birgen Ss EER Dün ağırbaşlı, mütefekkir bir arkadaş sütununda Şu sa- tırları yazıyordu: — «İnsanların çoğunda göz musikiden anlamıyanın elin- hoş görünüşü vardır, kadar: Sahibi için görüyorum vehmini vermekten başka deki-keman gibidir, bir işe yaramaz. İSTER Hergün bir ikra | i Çuş'un Romencesi | i Ercümend Ekrem Talu arkadaşımı» : i zın, yedi yaşında, cin gibi, şipşirin bir kızı vardır; Esir! Geçenlerde, baba - kız Romanyada £ idiler, Bir gün, Braşov dağlarında &- | raba ile geziyorlarken, Esin, arabacı- 5 nn, hayvanlarını durdurmak istedik- çe: —Ön, Onu! Diye bağırdığına dikkat etti, O akşam, gezintiden dönerlerken, Esin babasına sordu: — Ösu ne demek biliyor musun, baba? — Hayır, evlâdım! (em ie MENİ, TOTMENDESİ! Vapurun öncak' rr İki kamarasına Sığan delikanlı Resmini gördü- ünüz delikanlı A- merikadan İngilte- reye gelirken iki kamarada yet - mıştır. Bir kama- radan ötekine de- ik açılmış, bu su- retle delikanh, ba» şı bir kamaradaki yatakta, ayakları öbür kamearadaki yatakta olarak &- yuyabilmiştir. Delikanlının is- mi Henry Hite, boyu Z metre 84 Aantimdir. Karne- radan 40 santim İ boyludur. Delikanlının bü- İtün eşyası “sipariğ | üzerine yapılır, | Yalnız kravatlar normal insanların taktığı kravatlardandır. | 0 kilometre sü'atle ilerliyen otomobil Aerodinamik otomobillerin de rökoru kırılmıştır. Toun Kob isminde bir İngiliz mühendisinin keşfettiği yeni bir tip oto- mobil Aerodinamik tipini pek geride bı- rakmıştır. İngiliz mühendisinin yaptığı otomobil alaminyom kaplı olduğundan güneşte pe- nl parıl parlamaktadır. Şekli tıpkı bir balık gibidir. İki motör taşıyan bu otomo- NAN, İSTER | güzellikleri değildir, aralarında yaşadığımız insanları da amma işte © Tütfünde bulununca vakit değil; İNAN, Sepette Taşınan Prenses Holanda prensesi Jüllana, Danlmar” da Fedsere gelmiştir. Bir müddet oturacaktır. Resimde sepei taşıyan, prensesin oturacağı evin sahibinin oğlu- dur. Sepette de kraliçenin kızı prenses Beatrix vardır, Brezilyanın 7 numaralı halk düşmanı öldürüldü! Yirmi yıldır zabıta kuvvetlerine mey- dan okuyan Brezilyanın bir numaralı şa- kisi Lampeo nihayet pusuya düşürülerek öldürülmüştür. Uzun boylu, zayıf, nahif, gözlüklü bir adam olan, süsüne fazla e - hemmiyet veren, buram buram lâvanta kokan haydud, Brezilyanın başbelâsı idi, Kurbanlarına karşı aşırı derecede nezâ - ketile meşhurdu. K Tuzağına düşürdüğü zavallı kurban - larının parmaklarını, kulaklarını kesme- den evvel, onlara zorla dans ettirir. Ge- veze kadınların dillerini keser, genç kız- ların göğüslerine, kendi isminin ilk hari- lerini dağlardı. Bundan yedi sene evvel, Brezilya hü - kümeti, kendisini yakalamak için 200 ki- şilik bir askeri kuvvetle, tayyareler ve makineli tüfek efradı göndermişti. Fakat bütün yapılan gayretler boşa gitmiş, 36 bin lira harcandıktan sonra haydudun ele geçmiyeceği anlaşılarak takibden vaz geçilmiştir. 38 yaşında bulunan haydud Lampeo » nun asıl ismi Virgolino Ferrcirada Silva idi. ——————— —————— billerin sikleti yalnız 250 kilodur. Uzun - Tuğu ise on metredir. Sür'ati saatte 480 kilometredir. . NANMA! Bakıp ta göremediğimiz, anlıyamadığımız yalnız tabiatin göremeyiz, belki görmesini bilen bir kimse, bize göstermek bir şeyler anlar gibi oluyoruz, oda her İSTER İNANMA! Sözün Kısası Bir kazancımız daha A merikan turizm birliği relsi Bay Malesli - Kord (Malles- ley - Cora) dünya turistik âleminde çoğ önemli bir şahsiyettir. Bay Kord son Paris gazetelerinin bis rinde, bir istatistik neşrediyor ve bunda, bu sene zarfında Amerika turistlerinin bütün dünya memleketlerine nasıl yayıs laçaklarını, ne türlü taksim olunacaklarıs nı göstermektedir. t İstatistik ikiye ayrılmıştır. Bir kısmı, kazanan, öbür kısmı da kaybeden mem leketleri, yüzde nisbetleri ile gösteriyor, Kazananlar şunlardır: Türkiye <6 100 Yunanistan ©“. 109 İskandinav memleketleri &. 100 Fransa w Kaybedenler de şunlar: İspanya Si 98 Avusturya 19 Çekoslovakya 45 Macaristan 95.38 Almanya ge Portekiz Xx İtalya Şe 15 İngiltere vw 15 Yugoslavya “10 Belçika v6 Bizim için bu, yeni bir kazanç, yeni bir zaferdir. Çok hassas olan Amerikan seyyahı celbetmek, kendisine itimad ve emniyet telkin etmek çok güç bir işdir. Amerikanlar eskiden bizim yurdumu« zu çölden, bizleri yamyamlardan #arksıa addederler, yollarını buraya kadar uzat maktan çekinirlerdi. Kendilerinde kökleşmiş olan bu telâk« ki yüzünden değil midir ki Lozan muas hedesini uzun müddet imzalamsk bilg istemediler? Dahilde ve hariçte en ciddi bir emini. yet ve huzur âmil ve unsuru olduğunu «birçok münasebetlerle fiilen isbat eden Kemalist Türkiye nihayet Amerikön' ef- kârı umumiyesinin bü yanliş kanaatleris" ni kökünden sökmeğe muvaffak olmuş» tur. Hem de propagandasız. Bu zaferi memnuniyetle karşılamalı, #evinmeliyiz. Fakat sade bu kadarla da kalmamalıyız. Bu yüzde yüz nisbeti dü- şürmemek için elimizden geleni yapmalğ, bu suretle buraya akın edecekleri anlaşı- lan seyyahları her hususta tatmin etmeli için her türlü esbaba tevessül etmek, şehri cazib bir hale getirmek, temizle. mek, süslemek ve bilhassa temizleyip süslemek istiyenlere engel olmamak, bi. ze bu güzel zaferi kazandıranlara karşi milli borcumuzdur, di ali m, İstanbul ekmek fabrikasını belediye yapacak Bir ecnebi firmanın İzmir ve Ankara- da birer ekmek fabrikası tesis eimek ize, re müracaat. etmiş olduğunu yazmıştık, İstanbul için böyle ecnebi bir firma ta- rafından ekmek fabrikası tesisine lüfum görülmemektedir, Ekmek işi İstanbulda tevhid, bu suretle hem ucuz ve hem de temiz ekmek temin edilecektir, Bu işler- le de ancak bizzat Belediyenin meşgul olması iktiza etmektedir. İstanbuldaki ekmek fabrikası Belediye tarafından te- sis edileceğinden bir ecnebi firmasının fabrika işletmesine lüzum olmıyacgktır. Hamamcılar ücretlerin tenzilini kabul etmiyorlar Kaymakamların riyasetinde kazalarda yapılan toplaritılarda, eğlence yerlerinin tarilelerinde tenzilât yapıldığı malüm- dür. Bazı kaymakamlar hamam ücretle- rini de tenzil etmek istemişlerdir. Bunun üzerine hamamcılar cemiyeti Belediyeye müracaat elmiş, şehir suyunun pahalı'ı- ğımdan ve fazla odun harcadıklarından bahsederek, bu tenzilât: kabul etmek is- tememişlerdir. Belediye, hamam ücretle- rini tedkik etmektedir. Tedkikat bitirilinciye kadar hamam üc- retlerinin tenziline geçilmemesi, Beledi- ye tarafından kaymakamlardan isten miştir,