S A U - D x 1 - T " e e Nü u e v vç et Kta hc- işe iae e İngiliz - Fransız müşterek siyasetinin Fransız Hariciye Nazırı: çünkü açıktır. sulhün muhafazası olduğun Paris, 4 (AA) — B. Bone, Sarlat'da| gerek haricde söylemiş olduğu bir nutuktla - selefi B Delbos'dan sitayişle bâhsettikten sonrâ | geçenlerde Pariste Lord Halifans, B. Da- | ladye ve kendisi arasında cereyan eden Mükâlemeleri hatırlatmış ve şöyle de- Miştir: Fransız « İngiliz anlaşması hiçbir Za- | Man buğünkü kadar bir zaruret halini ah Mamıştır. Gene hiçbir zaman bu anlaşma, bugünkü kadar mükemmel olmamıştır. Kral Altıncı Jorjun Reisicamhur Löbrö- he söyledikleri gibi ikl taraf arasındaki Münazebetlerin daha samimi olduğu bir devreyi hatırlamağa imkân yoktur. Hali | hazırdaki beynelmilel müşkülât arasında Maten gazete;ğ Paris, 24 (Hususi) — İngiliz Başvekili | Çemberlayn ile Alman Sefiri Dirksen a- Tasında cereyan eden son mükâlemeler burada büyük bir alâka uyındumıgfu. Umumiyetle hüküm süren kanaate göre Avrupa, son senelerde görülmiyen geniş |bir uzlaşma siyasetine doğru gitmekte- dir. Gazeteler ufukta beliren iyi alâmet- | leri memnuniyetle karşılamakla he:ubîr âlen mevcud pürüzlere işaret _etmnk.e | ve bu arada, bilhassa Çekoslovakya me- selesine temas etmektedirler, Lâ Jür gazetesi yazdığı bir makalede | €zcümle şöyle demektedir: * Bir kere daha söyliyelim ki Çeknılm?ı Moselesi, ezeli Fransız - Alman meselesi- nin cebhelerinden biri olmaktan başka Bir şey değildir. Bu mesele ise uzaktan Yakından zamanımızın bütün diploma- Sisihe hâkimdir. Pöti Pariziyen, diyor ki: Nazarı dikkate alınması llnkı_.' Almanyanın hal hazırda Avrupa Meselelerine karşı daha iyi niyetler izhar etmiş ve uzlaşma usulüne doğru istikamet alır gibi bir vaziyet takınmış olmasıdır. Mm'")'l acaba samimi midir? Çekas- ı“"*““"ya karşı cebre müracaattan Vaz- Vö" Beçmiş midir? Berlin hükümetinin bugünlerde Südet #tflerine vereceği nasayih bu babda kat'i Attik'de vuku bulan zelzeleden dolayı Yunan hükümetine her taraftan teessür telgrafları gönderilmiştir. Bu meyanda | Türkiye elçilik müsteşarı, İngiliz, Ame- tika elçileri Başvekil Metaksası ziyaret Kimse esas gayesinin Avrupada uzlaşma siyaseti kuvvet buluyor « Almanlarla yeniden teıı_ıılır tesis etmek faydadan hali dîğj!âr" diyor Yunanistanda zelzele lah[ibatı esas gayesi « Bu siyaset anlaşılmıştır, - dan şübhe edemez,, diyor ve gerek dahilde İngiltere | müşterek siyasetinin l;î: aşılmış olduğunu Hissetmel :::!'::n::ısn siyaset, ınlıplmı.ytır_, Çün. kü açıktır, ihlâs esasına müıtımddır; Av- rupada hüsnü niyet sahibi hiç kimse, Fransız - İngiliz itilâfının esas gayesinin gulhün muhafazası olduğundan şübbe e- “;ıüel'ı—în cihan, Fransız kalblerinin bü- zulmasına imkân mutasavver olmıyan bir halita teşkil etmekte olduğı.ınl şı_hıd ol- muştur. Haricde Fransız milletinin ken- disini bırakmış olduğu yolunda tezvirat yapılmıştır. Bu millet, ne zaman bu h» dar âlicenabâne bir şevk ve heyecan iz- har etmiştir? , —— ve Fransanın bir hüküm itasına medar olacaktır. Almanya ile temaslar azetesinden: "Aı',,'.'.'.'.'m.n.m ile yeniden temaslar tesis etmek faydadan hali değ&ldıı_ Bîrkıç zamandanberi Fransa hükümetinin u..h.ıı' etmiş olduğu niyetler bu hususta bir güna şübhe ve tereddüde mahal bırakmamakta dır. General Vilmen'in yakında Berline icra edeceği seyahat, bu yolda ne derece- ye kadar ileri gitmek mümkün olduğunu | gösterecektir. Hülâsa Almanların Avrü- paya aid meselelerin umumi surette Mmü- Dolfüsü öldürenlerin hatıraları dün yâdedildi Meraıimde_N_ısy_onıl Sos- yalist partisinden 24 bin kişi bulundu Klagenfurt, 24 (A.A.) — 1984 nasyonsl sosyalist hareketini müteakib Dollüs'ü | ; öldürdükten sonra 31 temmuz 1984 de i- dam edilen Otto Planetta ve Franz Holz- veleer ile diğer on bir nasyonal sosyalist ölüsünün hatıralarını yâüd için bugün bu- rada, nasyonal sosyalist partisi teşekkül- leri âzasından 24 bin kişinin büyük halk kütlesinin huzuru ile merasim yapılmış- tır. Bu merasimde nutuk söyleyen Kudolf Hes, ezcümle demiştir ki: Bu adamlar, büyük Almanyayı real:ze etmek için ölmüşlerdir. Bu adamlar, Al- manlar arasında dahili nifakı idame et- mek isteyenler tarafından öldürülmüş- tür. B. Hes, bir kısım yabancıların, Avus- turyadaki nasyonal sosyalist mücadelesi- '|ni anlamadıklarını ve hele Hitlerin A- vusturyayı mağlüb ettiğini sandıklarını söyledikten sonra «Yabantı memleket- lerde bilhassa matbuatla Almanyaya karşı bilerek kindâar yalan neşriyatta bu- lunanların, Avusturyayı Rayhın boyun- duruğundan kurtarmaktan — bahsedenle- rin, nasyonal sosyalizmi yıkarak yeniden demokrasiyi kurmak isteyenlerin> şid- detle aleyhinde bulunmuştur. Hindistanda yeni hâdiseler Londra, 24 (A-A.) — Hindistanım şiyna- dirildiğine göre, Vaziristan kabileleri bu şehre evvelki gece hücum ederek yirmi teşe vermişle ve şiddetli çarpışmadan son- | ra çekilip gitmişlerdir. Çarpışmada 10 ki- zakeresine girişilmesi arzusunda olduk- ları zannedilmektedir. Övr gazetesi diyor ki: N Demokrat memleketlerin Muşumeı me- hafili, Almanyanın jestini yani B. Çem- Whı.-xlıyııi ziyaretini Almanyanın Çekos- İlovakyaya karşı her türlü haşinâne hare- |ket arzüsunâa terketmiş olduğu suretinde fsir etmektedir. 'câ:ı:leler. Bone ile Pariste bulunan Fransanın Berlin Büyük Elçisi ırım'uda cereyan eden müzakerelere de ehemmiyet atfetmektedirler. Almanyanın Londra sefiri Berline gitti Londra, 24 (A.A.) — Alnı;ı_nyımn'ı,qn; dra Büyük Elçisi B. Von Dirksen, iznini Almanyada geçirmek üzere Londradan hareket etmiştir. şi ölmüş ve 24 kişi yaralanmıştır. Faşist milisleri Kurmay Başkanı Berlinden döndü Roma, 24 (AA) — Faşist milisleri genel kurmay başkanı General Russo Al- manya seyahatinden bugün buraya dön- müştür, Amerika Hazine Nazırı Pariste Paris, 4 (A.A.) — Reisicumhur B. Löbrön ile refikası, Amerika hazine na- zırı B. Morgan Tav ile refikasını kabul etmişlerdir. Nazıra Amerikanın Pariş se- firi B. Vilyam Bülit refakat etmekte idi. Yunan milletine karşı duydukları sem- patiyi bildirmişlerdir. Fransa, Bulgaris- tan elçileri de teessür ve sempatilerini bildirmişlerdir. Yukarıdaki resim Attik havalisinde H ederek hükümetlerinin teessürlerini ve yıkılan evlerden birini güstermektedit. | devam edilmektedir, Sahte emniyet müfettişi ve uydurma evlenme memuru Kendisine emniyet müfettişi süsü li garbi hududunda Bannu şehrinden bil- | İspanyada hükümetçiler iki ateş arasında Saragos 24 (AA.) — Havas muha- biri bildiriyor: h Sagonte önündek! hükümetci müs- tahkem znevkilerinin sonuncusu düş - mek üzeredir. Franko kuvvetleri dün Kodielin garbında bir yarma hareketi ile Viver - Segorbe - Sierra Espadon finüsellesinin içine — girmişlerdir. İçeri en ve şimalden cenuba doğru inen 'anko kuvvetleri, Lükümetçi kuvvet er hattının büyük kısmını — yandan tehdide başlamışlardır. Franko kuv - vetleri, hükümetçilere arkadan hücum ederek bunları iki ateş arasında bıra - kabilecek vaziyettedir. . Barselona 24 (A.A.) — Bir toplan - ti yapmış olan nazırlar meclisi, müza- kerelerini ademi müdahale — kömitesi plânının tedkikine hasretmiştir. Plâna verilecek olan cevab, tasvib edilmiş olup derhal Londraya gönde - rilecektir. Bir Norveç vapuruna taarruz Tanger 24 (A.A.) — Tirana adında- ki Norveç vapuru, saat 7.30 da bir tay- yarenin ltaarruzuna uğramış ve tayya- renin bomba atmış olduğunu bildirmiş- tir . Şimal devletleri Bitaraf Kopenhag, 24 (A.A.) — Oslo mukavele- sini imza etmiş olan devletler hariciye na- zarlarının telâkkileri mümasebetile dünm akşam verilen ziyafette bir nutuk söyli yen Danimarka hariciye nazırı Münh, Oslo mukavelesinin iktısadi Lir vahdet teşkil etmemekte olduğunu beyan etmiş- tir. | Şu halde bu mukaveleye iştirak etmiş olan devletlerin gümrük manlalarının a- zalitılmasında alâka ve menfaatleri var- dır. Vaziyetin değiştirilmesi derpiş edil- S LE © Diş siyasette Propagandanın Büyük ehemmiyeti Yazan: Selim Ragıp Emeç lmanya gibi nasyonal zosyalist,! İtalya gibi faşist memleketlerde' propagandanın görmekte olduğu :e* aca mukabil bazı demokrat memleketlesin bu-, nu hakikati tahrif »dici bir vasıta rayarak istihfaf ettikleri malüm bir hakikattir. Maamafih siyasi rejimi ne olursa oltun, bütün —milletlerin dış - politikalarında propagandadan azami istifade gayretinde oldukları muhakkaktır. Denilebilir ki milletler arasında, propaganda — silâhı, hakikisi kadar keskin sayılan bir vasıla- dır. Bundan dolayıdır ki son zamanda, sık sık meydana atılan ve heyecan uyan- dıran haberlerle ve bunların tekziblerile karşılaşıyoruz. Propaganda yolile müca- dele o kadar şümullü bir mahiyet almış- tır ki, sırasında, hangi yazının veya habe- rin doğru, hangisinin uydurma ve husu- si bir maksadla uydurulmuş olduğunu, anlamak güç oluyor. Nitekim bir İngiliz gazetesi tarafından Alman generali Rayhenav'a atfedilen sözler bu cümledendir. Portekize yerle - şerek İngilterenin imparatorluk yolunu | tehdid etmek Almanya için bir ideal ol- duğunu söylem!ş olmakla itham edîlen; general Rayhenav'ın bu sözü söylemiş olup olmadığını tayin etmek son derece güç olmakla beraber sanki söylenmiş gibi heyecanlı bir akis husule getirmiştir. Şurasını unutmamak lâzımdır ki, eğet bu iddia uydurma ise, bunu uyduranlar çok mâahir insanlardır. Zira onlar, İngil- terenin Portekize Cebelüttarık — boğazı kadar ehemmiyet verdiğini ve Portekiz- le olan ittifakını beş asırdanberi sırf bu maksadla devam ettirdiğini pekâlâ bili - yorlardı. Nitekim ayni adamlar Porte - kize göz dikmenin İngilterenin mutlak kadar mağazayı soymuşlar ve bilâhare 4-| mekte olduğundan mukavelede imzası | Hüsumetini davet etmek demek olduğun- bulunan devletlerin yapacakları şey, hu- susi itilâflarla vaziyeti tadil etmektir. Hatib, sözüne şu suretle devam etmiş- tir: Mukavelenameyi imza etmiş olan dev- letler, müuhtemel itilâfların haricinde birleşik olarak kalmağa azmetmişlerdir. Belçikada bir tren kazası Brüksel, 24 (A.A.) — Bu sabah Sen Tron istasyonu medhalinde bir tren ka- zası olmuştur. Beş kişi ölmüştür. Birçok yaralı vardır. |dan da emin bulunuyorlardı. Demek olu- yor ki beynelmilel siyaset sahnesinde giz-' H, açık çevrilen entrikalara bir yeni kuv- vetin müzahereti daha inzimam etmiş ©- luyor. Bu kuvvet propagandadır ve ço defa hakikati yalan, yalanı da hakikat gi« bi insanlara kabul ettirebildiği için dün« yanın en müessir silâhlarından biri o! - müş oluyor. Dış politikasını kuvvetli bir propagandaya istinad ettirebilen bir mil- let, yarı emeline muvaffak olmuş sayı labilir. Selim Ragıp Emeç Büyük şehirlerdeki mağâza ve dükkânlar da öğle tatili yapacak Kahve, gazino, lokanta ve eczanelerkfeâaşkı bütün satiş yerleri saat 13 ten 15 e kadar kapalı bulunacaktır! Şehirlerdeki mağaza, dükkân ve ben- zeri satış yerlerinin, sabahleyin altıdan veren Aziz isminde bir şahıis, Taksimde akşamları on dokuza kadar bilâ fasıla Canan isminde bir kızla evlenmeği ta- açık bulunduğu, bu gibi yerlerde çalı- sarlamış ve Şükrü ismindo bir adamı |Sanların da uzun müddet iş başında da evlenme mmuru diye kızın evine|kaldıkları iş dairesinin nazarı dikkati- götürmi r. İki de yalancı şahid bu-|©i celbetmiştir. İş kanununu şümulleri lan Aziz, nişanlısının apartımanında | dahiline girmemesi dolayısile iş saat- evlenme muamelesini ikmal ederek Ca- |leri kontrol edilemiyen bu gibi iş yer- nanla evlenmiştir. lerinde çalışanların çalışma saatlerinin *“Aradan bir kaç gün geçtikten sonra, szaltılması maksadile iş dairesi müfet- Cananın akrabalarından birine misafir | tişleri tedkikat yaparak bir rapor ha - gitmesi Üzerine sahte emniyet müfet- | zırlamışlar ve büyük şehirlerdeki ma” tişi, apartımanda bulunan ve kıymeti |gaza ve dükkânlerin öğle tatili yapma- 1500 lizayı aşan eşyaları bir kamyona | İ0t mecburiyetinin bu gibi müessesa- yükliyerek ortadan kaybolmuştur. ta teşmiline lüzum göstermişlerdir. Eve dönen Canan, eşyalarınım ve ko-| İstanbul üçüncü bölğe âmirliği yap- casının meydanda olmadığını görerek tığı tedkikat ve vârdığı neticeyi bir ra> zabılaya müracaat etmiştir. Zabıta kı- porla iş dairesi umumi merkezine bil- sa bir müddet zarfında baştan aşağı | 4” sahtekârlar tarafından tertip edilmiş bu sahtekârlık dolabını, ortaya çıkar- mıştır. Dün sahte emniyet müfettişi Aziz ile sahte evlenme memuru Şükrü lanmışlardır. Şimdi yalancı şahidleri de aranmakta ve tahkikata DEKO Lütfen bir kere görünüz. Dostlarınızın - bibakkın minnetlerini celbedebilecok zarif hediyeleri RASYON Mağazasında bulabilirsiniz. dirmiştir. Kahve, gazino, lokanta,, eczane ve benzeri yerler hariç kalmak — üzere bil'umum di n, mağaza ve satış yer-. lerinin saat 13 den 15 e kadar öğle ta- till yapmalarının, şehirlerin umumi' hayatında müesser olmıyacağı anlaşıl- mıştır. Bu sebeble, kısa bir zaman zarfında bunun tatbikatına geçilerek evvelâ İs- tanbul belediyesi hududları dahilinde dükkân ve mağazaların öğle tatili yap- maları ve bunun belediye tarafından kontrolü kararlaştırılmıştır. Bidayeten İstanbulda tatbik edilecek olan bu karar iyi neticeler verdiği tak- dirde bilâhara diğer büyük şehirler - mize de teşmil edilecektir. Beyoğlu, İstiklâl caddesi.