Yazık değil mi ? «Trak vapurunu yolcular tahrip ediyorlar.» EB.» mahalle mektebinden arkadaşımdı. O'da, ben de henüz okumak, yazmak bi miyorduk. Sesimiz de güzel değildi. Bu yüzden iâhici de olamamış, âmineiler arasına katılmıştık. Bir sırada yanyana otururduk. O, he- men her gün taş tahtasını, taş kalemini evinde unutur, mektebe taş tahtasız, taş| kalemsiz gelirdi. Fakat nedense boynuz saplı çakısını hiç az oturur oturmaz, çakıj başlardı. iç «E.» de büyüdü, ben de büyüdün okuyorduk. O gene hu - yunu değiştirmemişti. erini, ki - tablarım evinde unutuyordu ama, sedef saplı çakısını bir türlü unutmuyordu, Bu çakıyla si Üzerine, mektebin bahçe- sindeki lara, Ş humarasını kazırdı. * Seneler geçti, mekteb bitti, «E.s yi ar- tk görmüyordum. Bir gün Heybeliye gitmiştim. Çamlıkta bir ağıç gözüme iliş- ti. Ağacın gövdesine çakı ile bir kalb res- mi kazılmıştı, resmin altı ya buraya ismini, iki ismi oku-' Gazeteler dum. Bizim «E.» nin ismiydi. * Gene seneler geçti. Apartıman kiral - yacaktım. Kiracıları yeni çıkmış bir a - partımaânı “gezerken kapılardan birinde çakı ile kazılmış bir yazı gördüm: «Bunu yazan bir muhalifi rüzgâr», «Kendi gitti, ismi kaldı yadigâr. İsmini okudum. Gere bizim «E di. Ben ne zaman, nerede çakı ile yapıl - mış bir çentik, bir duvarda yazılmış bir mi alamam, ve içimden: — Ah, derim, o dünyada bir tane ol - saydı, zararı yoktu ama, bir tane değil, İ onun gibi bir çokları daha var. # Tesk vepurunu yolcuların tahrib et - İ tiklerini evvel& şundan bundan duymuş- tum. Ve nihayet bir gazetede okudum. Ve gene «E» yi hatırladım. Çok fena, dedim, şimdi de Trak va- | puruma ârız olmuş. «Es de kim diyeceksiniz. çu ismi tek-! millesene... Eşek mi? Değil ama o da 0-! Tur... İsmet Hulüsi LL Bunlar biliyor mi Tiz? 7 Dünyanın en büyük heykeli Dünyanm en büyük © heykel, Nevyorkta bulu- nan Hürriyet hey- kelidir, £ Bedlce's adası denilen bir ada parçasın i- zerine dikilmi; Auguste Barth ismindeki bt Fransız heykeltra- pnm eseri çi dir. Heykel, merikan istiklâlinin yözüncü Fransız halkı tarafından Aimerikaya he- diye edilmiştir. Esere 1974 senesinde başlanılmış, İki s€ne sonra da meş tutan el kısmı Pöriste bitiriler: tır. Bunu takib eden yıld başı ikmal olunup, Pa ten sonra Amerikayi de heykel bitmiştir. Acaibi seb'ai âlemden Rodos sütunları $2 metre yüksekliğinde- dir. Halbuki hürriyet heykeli 50 metre ya - senesinde Okuyucularıma Cevablarım e» de Bay (K) ya: "Tabiat, geçen gür geri getirmek kudretini insanlara vermemiştir. Mazi mazidir, o geçmiştir, bir daha avdeti mevzuubahsolamaz. Bir erkek bir kadını yalnız bir defa sever. Fasıla geçirdikten sonra tazele- nen aşk, bele 7 sene fasıladan sonra di- rilen bir aşk masaldır. Dikkat ediniz, bugün sevdiğinizi sandığınız 7 sene yaşlanmış kadın değildir. 7 sene ev- velki kadının hayalidir. Siz gene oru bulacağınız vebmine kap:lıyorsunuz, fakat seneler onu öldürmüş Şimdi hissi de başkadır, vücudü de başkadır, zihniyeti de başkadır. Münasebeti tazelediğiniz takdirde ziyanı çıkarsınız. Bugün kalbinizde yaşıyan yedi sene evvelki hayali de öl dürmüş olursunuz. Halbuki o, bu mö- hasebet tazelenmiyecek olsa son gü- nünüze kadar kalbinizde yaşıyacaktı, #izin için şimdi eşi bulunmaz kiymet- te bir aşk hazinesi olacaktır. Sonra bu vaziyete düşecek olan yal- nız siz değilsiniz, o da hayal sukutuna uğrıyacaktır. Fazla olarak bugün iyi kötü mevcud olan yuvası da sarsılac: tır, Beni dinleyiniz, senelerin ayırd ki yolu tekrar bi: yınız. ştir çalişma» * Bu izdivactan vazgeçiniz! Üsküdarda Bay (A. F. 1.) ye: Benim yakın akrabamdan bir gene İs En ağır mücevher hangisidir ? Kiymetli taşlar» 1 Sai olman meri a 7 olmakla beraber, (İN Z en ağırı sayılmaz Çünkü elmasın İ- L zafi sikleti (3.50) Gİ ww dir. Korundumun pe“ izafi sıkleti 4 dür. Yakut, topaz ve ame- tis taşları da birer nevi korundum taşı- dıtfar, En ağırları bunlardır. * Vergi makbuzu yerine vücuda damga Bir zamanlar Çin maliyesi ödenen ver- gi mukabilinde makbuz vermez, mükel- İletlerin koluna damga vururdu, Bu dem: yı silenler, Ikinci bir defa vergi öde miye mecbur edilirlerdi. sıştır, Beşte üçü demir, beşte ikisi ba- ir, 200 ton ağırlığındadır. 50 bin İn- giliz liramna mal olmuştur. Kaidesi de P kırd 70 bin İngiliz lirasına gıkreıştır. Heyke- lin medelliğini, heykeltraşın annesi yap- miştir. erkek sizinkine benziyen bir sergüzeşt geçirdi. Bir gün aile muhiti haricinde bir genç kızla tanışmıştı, kısa bir müd- det sonra o genç kızla bir gezinti yap- 1, Derken tanımadığı bir adamın retini kabul etti. Bu adamı on — Filân kız, benim komşum aziz bir dostumun çocuğudur. Sizinle tanışmış, bir gezintiye gitmiş, âile işit- ti. Kızı tazyik etti. Meseleden ben hs- berdar oldum, sizi gıyaben tamyor- dum, lehinizde şahadelte bulundum. İ Şimdi aile kızı size vermiye razıdır. Bu meseleyi neticelendirelim, dedi, Genç adam az kaldı, muvafakat ede. cekti Bu muvafakatinde de kıza acı- ması, sevgisinden fazla rol oynıyacak- tı, Bereket versin derhal evlenecek vaziyette olmayışı işi bozdu. Ben bü hâdiseyi o vakit işitmiştim. Neticesi- ni tam 12 sene sonra, geçenlerde artık orta yaşa yaklaşmış olan o, sabık deli- kanlıdan dinledim. Bana şunu söyledi: — O kız bu hâdiseden bir iki ay son- ra bir başkasile evlendi. Ve ben tesa- düfen öğrendim ki benden evvel be- nim en yakın arkadaşlarımdan üç dört tanesile flört yapmıştı, bunlardan biri- le de flörtü hududun dışarısına kadar götürmüştü, Çocuğum bu hikâyeden ibret a), ve enmekten n, yaşın .müsald, evvelâ kız kardeşini evlendir, sonra ai- Je muhitinde kendin için münasib bir kız ara un ve TEYZE erkeği öldüren canavar kadın küçük bir heyecan eseri bile göstermedi yazı görsem «E.» yi hatırlamaktan kendi-|| Berkerin kurbanları On kadını ve bir erkeği zehirlemek su - çile mahkemeye verilen 59 yaşlarında Mari Berker'in muhakemesine Belçikada başlan- mıştır. Muhakeme şafahatı bütün dünya ga- zeteleri tarafımdan büyük bir alâka ile takib edilmektedir. Kalı bile kıpırdamadan ve en ufak bir he- yecan eserine bile kapılmadan, bir buçuk sa-| at süren, belki de kendisini iiama (ka götürecek olan, iddianameyi büyük bir so- Purkanlılıkla dinlemiştir. İddianamede, kadının kurbanların öl - dürmek için, Viğitalin kullandığı bildiri - miştir. Kati, dostluklarını kazandığı zaval- hları: eHastasınız, sizl iyi edebilirim» diye- rek aldatmıştır. Ve bunların ( ekserisini de Abtiyar kadınlar teşkil eimiştir. İddianameye göre: Kati kadı zengin bir ihtiyarla nişanlanmış, ayni za - manda genç bir jigolomi ile de gayri meş - ru münasebetlerde bulunmuştur. İhtiyar adam günün birinde kollarında ölmüş, bütün parası, pulu da ortadan kay. bolmuştur. Kadın bu paraları ve diğer ku banlarından çaldığı paraları, jigolosuma ye- (Devam 13 üncü sayfada) * İyordum.» 4 NN Lu baki z G ele k de! Fedakâr âşıklar İzmir ağırceza mahkemesinde iki mektebli arasın Cani kadın mahkemede en| cereyan eden bir hâdisenin muhakemesi yapılıyo kız: “Ben kendi kendimi vurdum ,, diyor İzmir (Hususi) — Ağır ceza mahke- mesinde iki mektebli talebe arasında cereyan eden bir aşk macerasının mu - hakemesi yapılmaktadır. Kültür Lise- si talebesinden Kemal. Kız muallim mektebi talebesinden Bn. Senihay: bi çaklâ kalbi üzerinden (o yaralamaktan suçludur. | Davacı ile suçlu, muhakemelerinin | gizli olmasını istemişlerse de cürmün «katil kasdile yaralamak» olmasına bi- naen mahkeme hey'eti bu isteği redr detmiş ve davanın rüyetine aleni ola- rak devam edilmiştir. Bn. Seniha mah- kemede hâdiseyi şöyle anlatmıştır: — «Yedi aydanberi Kemalle tanı- şıyorum. Aramızdaki alâka son zaman- larda nişanlanmağa kadar ilerlemiştir. ir gün kendisile İnciraltı'na, gezme - ğe gitmiştik. O gün Kemale, ailemin evlenmemize müsaade etmiyeceğini söyliyecektim. Çok müteessirdim. Bi -| Tez konyak içmiştik. Masanın Üzerinde duran bıçağı göğsüme sapladım.» Kemal de hâdiseyi şöyle anlatmış - tır: İnsan sevdiği kızı yaralar m? |. birimizi seviyorduk. Ben Senihayı 2i-| lesinden istedim, evlenmemize müsaa- nın yanından ayrıldığım sirada bir fer yad işittim. Seniha göğsünden yara - lanmıştı. — Ne yaptın, dedim. Durmak zamanı değild mire döndük. Hastaneye müracaai tik. Ben, Senihanın vaziy i kurt U mış'olmak için zabıtaya kendisini ya - raladığını söyledim. Aşkım yüzünden | yaptığım fedakârlığın beni suçlu san- dalyasına kadar götüreceğini bil Muhakeme gelmiyen bir (şahidin İcelbi için talik edilmiştir. Parasına tamaen adam öldürmek isteyenler sorgu hâkimliğine verildiler Şüpheli ve karışık bir (öldürmeğe Vak'anın suçluları Ramiz ve Emin Ali isminde iki arkadaştır. Yeniköyde Josefin mandırasında bulunan ve bir İhayli parası olduğu rivayet edilen Ali İoğlu Mehmedi, parasına tamaen Öl - İdürmeğe teşebbüs ettikleri iddia olun- | | maktadır. Bu iddis ile tevkif edilen suç fular, böyle bir hâdiseden haberdar bi- İle olmadıklarını söylemişlerdir. Ağır surette yaralanan Ali oğlu Mehmed, tedavisi neticesinde biraz i - yileşince müddelumumliğe celbedilmiş ve ifadesi alınmıştır. Aramızda büyük bir alâka vardı. Bir- ı de etmiyorlardı. İnciraltında, Seniha - |” mumi Küçük katil mahkemeye veri >“ İteşebbüs hdisesi etrafında müddetu -|ç # İmumilikçe tahkikat yapılmaktadır. göre, y , dırılması talebile Ağırcezaya veril”? tir. Bugünlerde muha nacaktır. gün evvel de, benden para Vermemiştim, Reddetmiştim. Müddeiumumilik para adam bıçakladıkları iddia edilen A i suçlu hakkında da tahkikatıni etmiş ve diğer delilleri de topla a Suçlular sorgu hâkimliğine VEB mişlerdir. Suçun sübut bulmasını gi | ıkemeye sevkedilecel Bir dilencilik suçlusu diyor ki “ Şimdiki kadınları besl& mek için çok para lâzım Dün Sultanahmed | inci sulh mahkemesinde gar İlü bir dilencilik suç! i bu ihtiyat j orduğu zaman ŞW ğe havale et £ evvel yö eticesinde, olmuş! afında müddelumumi"” hkikat neticelen görülmüştür. a çük suçlu bu madde ( alıkği şı da nazdra alınarak e i emesire başi Bir çöpçüyü çöp arabası çiğnedi Belediye temizlik amelesinden İS) oğlu 20 yaşında Mehmed idare etm” ole çöp arabası ile Beşiktaş Va caddesinden geçerken birden” Mehmed, vak'ayı şöyle anlatmıştır: | ha — Vak'a gecesi mandır: bıçakla vurmağa başladı. Bu sırada İmandırada bulunanlar, gürültüyü duy- İdu. Suçlular da, kaçtılar. Bunlar, ben- İde para olduğunu biliyorlardı. Bunun için, bu işe teşebbüs ettiler. (Halbuki, paramı bankada saklattığımı düşün - memişlerdi. Ramiz, bu vak'adan birkaç daki odam - | bu sırada da uyuyordum. Saat | sularında, oda- den geçe mın kapısı açıldı. Arkadaşım Hasan gel mist gayet İdi sandım. Meğerse, bunlarmış. Ramiz | davi altına alınmıştır. Bir sandalcı boğulurken kurtar” Yaralı Bi Sandalcı Niğdeli Ali Osman Fener” çeye giderken havanın birdenbire deli mesi yüzünden Haydarpaşa açıklar sandal kapaklanmış ve boğulmak Ü olan Ali Osman etraftan yetişenle” rafından kurtarılmıştır. . si Bacaksızın maskaralıkları Evcik | |