© Sayfa Ge NİKELE HUCUM Gazeteler yazmış: «Nikel paraların nikel kıymeti, rayiç kıymetine nisbetle daha fazla imiş. bazı yirmilikler otuz para ediyormuş. Hattâ kuruşlardan bilmem hangi senede bası- lana yüz para veriyorlarmış.» Gene açıkgöze kür yolu açıldı, demek- tir. Birkaç güne kalmaz, nikel paralar üzerinde ufaktan ufağa ayak satıcılığı, biraz daha sonra dükkân alışverişi ve daha sonra bü mikyasta ticaret baş- lar. Ve neler neler olmaz!... Yanı başınızdaki evde oturan ve k:t kanaat yaşıyan kaomşunuzda birdenbire bir değişiklik görürsünüz, siz: — Acaba miras mı yedi? Diye düşünürken, kulaktan kulağa şitilen rivayetler; sizin kulağmıza da ge dir; — İşi yolunda imiş, nikel para ticars- tine başlamış. Günler geçer, İstanbulun en iyi sem- inde bir spartımanın kapısındaki yazıyı okursunuz; «Metelikpalas » — Nikel para ticaretinden kazandığı para ile yaptırdı. Derler.. Siz sokakta yaya Yükümlü yanı başı- nızdan geçen lüks ötomobildeki lüks er- kekle lüks kadına gözleriniz kamaşarak bakarsınız: — Kim bunlar? Dersiniz, kim olduklarını bilenler s0y- lerler: — Bay filânen.. nicel para tüccarların- dan birinin kızını kandırdı, evlendi. Bize böyle bir kadın düşmez ki biz de otomo- billerde gezelim, * Şimdi ceblerinde birkaç metelik olan- lara «meteliksiz» diyorlar. Fakat o zâ- man o birkaç metelik te onların ellerine geçemiyecek, tam manasile meteliksiz kalacaklar. Şimdi: — Meteliğe kurşun atıyor! Diye şununla, bununla alay edenlerin © zaman metelik karşısında yürekleri a- tacaktır. * — Beş paranın kıymetini bilin! Diyen meşhur iktısadcı Celâl Mühlar herhalde bu işe çoktan vâkıftı ve nasılsa lâf arasında ağzından kaçırmıştı, fakat biz anlayışlı insanlar değilmişiz ki onun söylediği sözün hakiki mânasını kavrı- yamamışız. * Ben bunları düşüne düşüne matbaaya İdoğru yürüdüm. Bir dilenci elini uzattı: — Beş para, on para verin! Dedi, birdenbire şeşırıp sordum: — Kaçtan alı; ? e İsmet Hulüsi | Bunları biliyor mu idiniz? | “Napolyona niçin “Küçük onbaşı, | | derler ? Napolyon Bo - napart kısa boylü, tıknazca bir adam- di. 1796 da meş » hur Lodi muha - rebesinde göster - diği şahsi şecaat, boyunun kısâlı - ğndan ve genç görünüşünden ö- türü, emri altın - da harbeden askerler tarafından kendi - sine küçük onbaşı ismi verilmiştir. Bü - yük askerin biyografi muharriri Las Ca- ses, bu ünvanın menşeini şöyle anlatır: Kumandanın genç oluşu, İtalyada ha- rekât yapan Fransız ordusunda yeni bir an'ane yaratmıştı. Bunda belki de başka sebebler bulunabilir. Her muharebeden sonra ordunun en yaşlı askerinin reisliği altında bir toplantı yapılır ve genç ku - mandana yeni bir ünvan verilir. Na - polyon meydanda görününce, ordunun Jaçon bahriyesinin babası kimdir ? « Japon bahri- yesinin babası, 1847 de doğan ve 1931 de ölenA- miral “Togo'dur. | Amiral, ilk İngi - liz harb gemileri- nin Japon liman- larını bombardıman etmesile, muasır teslihatın manasını anladı Sonraları İ İngiltereyi ziyaret ederek bahri, fen - İni inşaatı gezdi. Öğrendi. Ülkesine dö- nerek, İngiliz sisteminde küvvetli bir bahri teşkilât vücude getirdi. Bunun netice ve faydaları Japonya ile Rusya arasındaki deniz harbinde ve Tsuşima zaferinde meydana çıktı. #htiyarları tarafından karşılanarak yeni ünvanile selâmlanırdı. Napolyon «Lodi» de onbaşı, «Castiglione> harbinde de ça- vuş olmuştu. Le petit Caporal (küçük onbaşı) lâkabı işte o zamandanberi kal - mıştır. N Bir tren seyahatinin Neticesi İç memleketten sarı zarflı bir mektub aldım, postaya Yerildiği şehrin adını yaz- miyacağım gibi, müstear olup olmadığını anlayamadığım için gönderenin ismini de gizli tutacağım. Fükat anlattığı hikâyeyi nakletmekte bir mahzur yok. Bu, hayat- tren yolculuğu esnasında (o geçmiştir. genç kadın kocasına mi, yoksa al- mi pek iyi anlayamadım, iltihak üzere yola çıkmıştır ve bu yolcu » da tek başına yapmaktadır. Bir aralık vagonda genç bir erkek e yalnız kalıyor, bu erkek evvelâ sakin, ter- biyelidir, fakat biraz zaman geçince bir- denbire küstahlaşıyor ve genç kadının üyerine saldırarak onu dudaklarından ö- püyor, Artık bu bir isyandır, hurstır, ağ- Jamadır. Fakat erkek teşebbüsünü tekrar etmiyor. Şimdi af dileyen bir adam va - ziyetindedir. Söylemiş olacağı kelimeleri mektubda bulamadım, fakat tehayyül et- mesi güç değli: — Birdenbire doğan aşk, yıldırım dar - besi. Ebedi saadet vüdleri vesairedir. Nihayet genç kadın da yumuşuyor, & - #asen aynlacakları istasyona gelmişler « dir. Erkek söylüyor: — İşte adresim, işte resmim, size ya - zacağım, kocanız bırakınız, bana geliniz, evlenelim. o Kadın hiç bir kadının hazmedemiye - ceği bir taarruza uğramıştı, İmdad xi - mİ çekmesi lâzumdı, çekmedi, şikâyet ei ; mesi lâzımdı, etmedi, Birbirini takib eden aşk ve rica kelimeleri arasında serşemle- di, dedim ya tecrübesizdir ve şimdi 20 - ruyor; — Acaba beni hakikaten sevmiş ola - bilir mi? İçinde «günahını. kocasına söylemek arzusu İle tesadüfen görülüvermiş şid - detli bir aşk manzarası mücadele halin - dedir. — Ne yapayım? diye soruyor, Okuyucum üzülmesin: Yüzde doksan ihtimal ile kendisine mektub gelecek de- ildir. Trenin durduğu istasyonda iki ta- Uh yekdiğerinden ayrıldı, takib ettikleri İstikamet yekdiğerinin aksinedir. Bu, bir tren rüyası idi, Başladığı noktada bitti. Fakat ayırdığım yüzde on ihtimal ta - hakkuk eder de mektub gelirse bu tak - dirde genç kadının düşünmesi lâzım: Karşımna çıkan erkek bir avantüriye Idi ve bir sergüreşt meraktısı gibi hareket etli, gördüğü rüyayı devam ettirmek is - temesinin sebebi, el'an yıldırım — aşkının tesiri altında bulunması değil, öergüzeş - tinin bitmediği düşüncesinde oluşudur. Terbiyeli, ciddi, iyi muhitten yetişmiş bir genç bazan avantür hissine kapılabi- Ur, fakat Dk teşebbüsünde kolları ara - sına düşen kadına kendi ismini vermez. Vermeğe teşebbüs eltiği takdirde takın - diği mfat hakiki deği, sahtedir. Ondan kaçmak kadına düşer. «Günahımıza» gelince, çocuğum ben zorla alınmış bir busede kocanıza mut - laka söylenmesi lâzım bir suç görmüyo- Tum. Yalnız aklınızda bulunsun, bir da- ha tek erkekle vagonda yalnız kalma - yınız. TEYZE SON POSTA © İBir facia filmi az kalsın PE hakiki bir facia yaratacaktı Bu sahne filmde dahil değildir. Artistin genç kadın ölevlerden kurtarışmı gösteriyor Sinema yıldızı Klark Gable ile Mirna Loy'un beraberce çevirdikleri bir film- de rol icabı, tayyareye binen artistler, tam film çevrileceği sırada, tayyareleri- nin ateş alması yüzünden büyük bir ka- za geçirmişler, kadın artist ölüm tehlı- kesi içinde iken Gable'in soğukkanlılığı sayesinde,. diri diri yanmaktan kurtul- muştur, Dünyanın en İlabalık ailesi Paris, (Mayıs) — Valsncien'de otu - ran 88 yaşında Mösyö Monier dünyanın en kalabalık ailesine malik, olmakla if- har edebilir, Bu zatın sağ olarak 10 çocuğu, 50 to - runu, 38 torun çocuğu ve 2 tane de torun çocuğunun çocuğu Vardır ki yekönü 100 ü bulmaktadır. Eğer gelinler ve da- madlar hesaba katılacak olurlarsa aile - nin yekünu tamam 160 kişiye varmakta- dır. ya BL Epin ye kızını öldüren Cevadıntecziyesi istenild İddia makamı hâdisede cezayı hafifletici sebebler © d gunu söyliyerek cezanın ona göre tayinini taleb ©j &| Kadiköyünde üvey kızı Reyhanı öldü - ren, eski maarif memürlarından o Cevadın muhakemesine Ağırcezada devam edilmiştir. Dün iddianamesini okuyan, müddelu - mumi Sadun Cevadın maktul Reyhanın annesi Sabiha ile vak'adan 5 yıl evvel ta - nıştığımı, fakat alkole müptelâ bir adam ol- ailenin fından verilen 16 lira ile geşindiğini, maz - nunun Sabihadan sik sık rukı parası iste - diğini tebarüz sürdükten sonra, hülâsaten ev değiştirmek zaruretinde kalırlarmış. Hâ- dise olduğu günün ertesi günü de, yeni bir eve taşınacaklarmış. Hâdise akşamı Cevad eve gene sarhoş dönmüştür. Ayni evde O - turan Sudi'yo de bir 2i lik rakı aldırarak iş- tir. Sudi yorgun olduğunu söyliyerek, oda - sına çekilmiş, Cevad da onu takiben yanına gitmiştir. Sabiha da arkasından giderek, ko- casını çağırmış, buna hiddetlenen Cevad ka- rısiyle kavgaya başlamış ve üvey kızı Rey - han hakkında çirkin iinadlarda bulunmuş, bu sözleri duyan Reyhanın odaya girmesi, Cevadı büsbütün hiddetlendirmiş; — Çekil yoksa, öldürürüm diye tehdid et- mişse de, Reyhan odadan çıkmamıştır. Maznun kaçmak İsteyen kızı saçlarından şakalamış ve sofadaki bir sandık Üstüne ar- ka üstü yatırdıktan sonra (O bacaklarından bıçaklamıştır. Kasten öldürmekten mahke - meye gelen mazmun, hakikaten böyle ol - saydı, bıçağını kızın açık göğsüne, kalbine, gırtlağına saplamazı için bir mâni yoktu. Reyhan hastaneye geş nakledildiği ve bin- netice fazla kan sayiinden öldüğü anlaşıl - mıştır. Bu hususta Tıbbı Adiice verilen ra - por hâdiseyi izah edecek serahatte olmayıp, umumi mütalealari haridir. Geçen eslsede, Tibbi Adliden bu pokta - nn yeniden sorulması hakkındaki talebimiz, verilen raporun vamh olduğu esbabı mu - cibesile mahkemece reddedilmiştir. Böylece, mülaleamin eski rapora istinad | ettirmek zarureti hazıl olmuştur. Buçlunun Mi'ade öldürmek kastı olma - iyap, yaralamak suretile ölüme sebebiyet ver» mek, vaziyeti vardır. Ceza kanynunun 452 nci maddesine göre tecziyesin! isterim. Müddetumuminin istediği caza $ seneden başlamaktadır. Suçlu mabkemcye (18 sene hapsi talebile aevkedilmişti. Dava, müdafaaya kalmıştır. Şişhane faciasının tazminat davası bugün devam edecek Şişhane yokuşunda vuku bulan tramvay faclasının muhakemesi Ağırcezada metice - lenmiştir. Hâdisenin hukuki tarafı da Asliye 5 inci hukuk mahkemesinde rüyet olunmaktadır. Hidisede yaralananlardan üniversite ta- lebesi Abdullah Şirketten 30 bin lira tazmi- nat istemişti. Trbbi Adilce yeniden muayenesi yapılan Abdullahın daimi mslüliyete duçar olduğu anlaşılmıştır. Abdullah $ inci hukuk mahkemesi riya - setine yen! bir istda daha vererek, yeniden 25 bin lira tazminsi istemiştir. Abdullahın validesi 10 bin, hüdisede ya - ralananlardan Hüseyin (o Özdemir de 80 bin ira tazminat istemekte idiler. Bu safhaya varan bu davanın muhakemesine bugün de devam edilecektir. Me Kendine maliye çeri süsü vererek, Bakırköy Dikiş Yurdu Direktörü Makbuleyi dolandırmaktan suçlu Remzi paşa zade Şev- ketin muhakemesine Asliye 3 üncü cezada dün Dün mahkemede şahid olarak, dinlenilen Makbulenin iddiasına göre, Şevket mektebe gitmiş, kendini maliye müfettişi olara Yazısız karikatür U: 5 nıttıktan sonra, teftiş için geraigin N miştir, Maarif ve Maliye tarafından yeti #atnameler ve diğer evrak üzerinde lerini yapmıştır. dg Sonra, kazanç vergisini verip lerini, okul direktöründen sormuş vE #” vabı Almıştır: — İhbarname geldi. Fakat henüf vermedik. K Şörket vergi parasını da aldık bir imza bırakmış ve çıkıp gil Bilâhare polisço tutularak, 9 sevkedilmiştir. Dünkü celsede Şevket, hakkında! ayı reddederek, demişlir ki: | — Şahidin anlattıkları doğru d ki ki nim muhtelif el yasılarim var. il: denli verdiğim imzadır. Bu imza €l rımla karşılaştırsın, vaziyet Bu talebe makamı iddin da miştir. BGSSİYESEZ ti HE hi W kabul rek, Küle atin kini yili Da la . Uk edilmiştir. ai a, Tevkifhanedeki cinayetin ff | de tecziyesi istenildi > Badara meselesinden çıkan Om” müleakib tevkifbanede Çolak Ferzfi giğ Bk gal ayağından yapılma bir bıçakin y Lâz Yusutla, suç ortağı Maksudun Yeni da görülen duruşmaları son safha? Beni mıştır. Dünkü celsede müddelumumi $ taleasmı serdederek, şahidler (ve “ği Yusufun suçunu sabit görmüş ve hununun 448 inci maddesine göre. sini istemiştir. Müddelumum! suçis sübut bulmıyan Maksudün etmiştir. Polis te: Sokak ortasında futbol bir kadını yaraladılar Kadıköyünde Şerkihey sokağına? oy | 45 yaşında Fatma Allıyol ağzında ken sokakta fufbol oynayan kunduracı Rasimin çektiği şüt ka kulağına rasigelerek onu baygni yere sermiştir. Zabıta tarafından kaldırılan Fatmanın müdavalı suçlu yakalanmıştır. Bir adam karısını üç yaraladı Kağıköyünde Tepe sokağında pe ile karısı Fatma arasında eve geç P.. “ zünden çıkan bir kavgada Ali nd çakla vücudünün 3 muhtelif yeri ( As surette yâralamışlır, Al tedavi altına alınmıştır. Bir mekteb talebesi beri kuyusunda boğuldu J Dün Ortaköy Musevi mektebi “ff mekteb müdiresi Bayan Aliz ile , yü civarında Balmumcu çiftliğinde . zintisine çıkmışlardır. Talebelerdef? da Leotida bir aralık kafileden laşirken Balmumcu yatı mektebi © Ki bir bostan kuyusuna düşerek b tar. Jandarma tarafından cesed çikarılmış ve tahkikata Fatihde bir kulübe > Dün saat 330 da Fatihde sinde Hasan oğlu Balihe aid muf kulübede yangın çıkmış, kulübe yandıktan sonra itfaiye tarafında rülmüştür. gf, Bir tramvay bir bisiklete gi Vatman Mahmudun vay Sirkecide Alemdar caddesinde” ifl ken bisiklelle ayni istikametten i olan 12 yaşında Ohanese e a e 214