FAZLA NEZAKET v apur gişesine sokuldunuz, bileti- Jenler var. Sö; »» Rica ederim! tirham ederim! Allah aşkına! a. h aşkına! «. Kulunuz, köleniz © ğ lünı ö m! dilenciler de nereden nizi alacaksınız. Arkanızdan ge- nilenleri duyuyorsunuz: peydahlandı? Deyip, başınızı çeviriyorsunuz.. Ve şa- şarıyorsunuz. Arkanızda duranlar dilen - ciye benzemiyorlar. Sizin gibi, belki siz- den daha temiz giyinmiş insanlar.. — Mütaade edin biletinizi ben alacağım. — Müsaade edin ben alacağım. Anlıyorsunuz.. Bütün bu yalvarmala - rın, ayak öpmelerin sebebi - birbirlerine bir vapur bileti ikram etmek içinmiş. * 'Tramvay durüyor.. Durak yerindeki kalabalık harekete geliyor. Basamağa doğru hücum var. Fakat ne oluyor? Hiç kimse tramvaya girmiyor, tramvay ha - Teket etmiyor. Merak ediyorsunuz: — Acaba bir şey mi oldu? — Tramvayda bir sakatlık mı. var?. — Kondüktör kapıyı kapamış açmıyöor mu? — Bilet parası yüzünden sahanlıkta bir yumruklaşma mı oluyor da hiç kimse Sokuluyorsunuz , görüyorsunuz.. — İki| kişi en öne geçmişler.. Biri: — Siz buyurun! Diyor, öteki: Rica ederim siz buyurun! Diyor, ne o iniyor, ne öteki.. Ne de ar- kada bekliyenlere binmek sırası geliyor. * İki kişi görüyorsunuz, biri ötekine: — Çatt Bir tokat atıyor, öteki: — Çat çat! Tokadı yüzde yüz faizile tade ediyor. Etrafta toplananlara soruyorsunuz: — Ne oldu, neye dövüşüyorlar? Cevab veriyorlar: — Daha biraz evvel birbirlerile tanış- mışlardı. Mesele anlaşılıyor; biraz evvel tıkları zaman biri, ötekine: — Müşerref oldum. Demişti. Ötekisi: —O şeref bendenize sid, diye kabullenmişti. — Yok ne münasebet bana aid. — Hayır bana aid. — Eh artık fazla geliyorsun.. Ve nihayet iş tokada, silleye kadar yü- ümüş, gitmişti. Nezaket iyi bir şey, kabalık fena! Pa- | kat fazla nezaket kabalıktan iyi olmasa gerek! tanış- cesaret edip giremiyor? L Bunları biliyor mu idiniz? — Amerika ne kadar tütün içiyor Bir müddetten- beri Amerikada si- gara sarfiyatı baş döndürecek kadar artmıştır. 1930 yır lında bütün Ame- rikada 120 milyon siğara yapılıyordu. 1936 da, bu mikdar < 153 milyara yük- selmiştir. 1937 de ise bu rakam 163 milyarı bulmuştur. Şu hale göre, geçen sene Amerikada ya- pılan sigaralar, adam başıma (1250) dir. Okuyucularıma Cevablarım Bayan Ülgüne: Kızım; İki büyük sayfalık mektubunuz, zeve #inizin sayıp dökmekle bitip tükenmi- yen kusurlarile dolu. Kimi görse se « viyormuş. Sizi Ihmal ediyormuş. Kırk yılın başında bir eğlenti yerine birlik- te gittiğiniz takdirde, size karşı izzeti nefsinizi kıracak derecede lâkayd kalı- yormuş. Bu hareketleri günden güne artıyormuş. Sizi hiç bir bakımdan tat- min etmiyormuş. Fakat üç yetişkin çocuğunuz olduğu için, bütün bun « lara katlanıyormuşsunuz. Kocamz şim di de, vazife Icabı uzak bir memlekete gitmek mecburiyetinde imiş: «— Peşine takılıp gitsem, beni ora- larda Bedbaht edecek. Gitmesem, be- ni buralarda çocuklarımla parasız bi- rakacak., Ne yapayım?» diyorsunuz! * Maalesef, yanına sığınabilecek hiç kimseniz yokmuş. Üç tane de çocuğu- nuz bulunduğuna göre, kocanızın huy- suzluklarına tahammül etmek mec « buriyetindesiniz, Şahsiyetine, gururuna, haysiyetine, hürriyetine ve rahatına sahib olmak istiyen her kadın, her şeyden evvel ik tısadi hürriyetini kazanmalıdır. Aksi takdirde kadın. erkeğin, bir kocanın her kahrına katlanmıya mahküm olur. Çünkü hayatta kadımlığından başka satılabilecek hiç bir meziyeti yoktur. Bir san'at, bir meslek sahibi“blama - mak, yani kendi emeğile geçinebile - İsmet Hulüsi Burnundan şarab akan kral Fransa kralı on dördüncü Lui şa- tab veya su içmek istediği zaman, bu şarab ve suyun mühim bir kısmı bir çeşme gibi bur. nundan — akardı. Bunun sebebi, kra- n dişini çıkaran dişçisinin, o zaman, dişle beraber kralm bir kısım çene kemiğini de beraber ko- parmış olmasıdır. Dişçilik, o vakitler, böyle parlak bir devir yaşıyordu. | cek bir vaziyette bulunamamak, kadını aile yuvasında müsavat istemek imkâ- zından mahrum birâkır. Bu vaziyette bir kadının mes'ud o- labilmesi, vicdanlı, insaflı, 1z'anlhı bir kocaya düşebilmesile mümkündür. Aksi takdirde, kocasının şerrine kat- Tanabilmesi de, ondan ayrılması da güç olur. Siz ise, maalesef, bu müşkül mev - kidesiniz. Maamafih, sizin için de, mes'ud olmak ümidi yoök değildir. Kocanız, yaşını, başını almış bir a- damdır. Yaşı biraz daha ilerlerse, bu- gün yaşamakta bulunduğu sefihane hayatın zararlarını daha şiddetle his- setmiye başlıyacak$ır. Onu hissettiği zaman da, şimdi ihmal ettiği yuvasın- daki sükünun, şefkatin, saadetir, ve Tahatın kıymetini daha iyi anlıyacak- tır, Binaenaleyh, size düşen ferağat, ve fedakârlık, ztırablarınızı. mümkün mertebe gizlemek, kocanızı ağır söz « lerle değil, devamlir bir metanet ve tahammülle mahçup etmiye çalışmak, ve bir müddet daha sabretmektir. İsyan etmek, parlâmak — ihtiyacını fiddetle hissettiğiniz zamanlarda, fay- daşından ziyade Zararını göreceğiniz bir hareket yapacağınızı hatırlayın, ve mütehammil olun. Kocanıza, yeni vazifesinde refakat edin, ve tavsiyemi daima hatırlayın, Üç beş günde, üç beş haftada taham - mül etmeğe bıkmadığınız takdirde, bu sabrımzın ziyan olmadığını görecek - siniz kızım! TEYZE SON POSTA Mısır, ikinciteşrin ayı içinde bir veliahda sahib olacak Kraliçe Feride İngiliz gazeteleri Mısır kraliçesi Feri- denin, gelecek ikincitegrinde ana ol ğını haber vermektedirler. Bilindiği g kraliçe Feride, geçen ikincikânunda Mı- sır kralı Majeste Faruk ile evlenmişti. Meşhur komik Lorel Bir daha evlendi Meşhur komiklerden Lorel, ü karısı ile nihayet evlenebilmiştir. Eski karılarının türlü türlü oyunlarına maruz kalan, bu yüzden hastanelere kadar dü- şen Lorel, yeni karısile, mes'ud bir hi süreceğini, kendisini çok sevdiğini gaze- tecilere söylemiştir. Resim düğünü göstermektedir. Fazla patates ektiği için ceza gören çiftçi İngiliz çi inden biri, kendisin il adeden fazla patates ek - nüm başına 5 İngiliz lira - sından tam 360 İngiliz lirası ceza öde- miştir. Müsaadeyi veren makam, dev - letin erzak politikasını göz önünde tut- tuğunu ve bu politika aleyh'ne herhan- gi bir hareketin zararlı olacağını dü nerek bu cezayt verdiğini bildirmiştir Patates pişirmek için keşfedilen bir usul Londrada bulunan Litvanyalı fen a- damları yeni bir usul ile patates pişirme- sini keşfetmişlerdir. Bundan böyle, pata- tesi saymak, sonra pişirmek ihtiyacı kal- mıyacaktır. Un haline getirilmiş olan pa- tatese arzuya göre biraz yağ veya süt karıştırdınız mı, yemeğiniz hazırlanmış olacaktır. İngiltere hükümeti bu keşifle alâkadar olmuştur. Bir faciayı önliyen garib bir. tesadüf Amerikalı bir kadın rüyasında annesi- nin: — Kiızım uyan! diye haykırdığını duy- muş, uykudan helecanla uyanarak ayağa sıçradığı zaman yattığı odanın ateşler içinde çatır çatır yandığını gürmüş, ko - casını ve çocuklarını müdhiş bir âfetten | ” kurtarmıştır. “Bir yerde faili meçhul sormaya lüzum görmeden Sultanahmed | incj sulh ceza hâki mi Reşid, dün karışık bir dolandırıcı - lhk hüâdisesini tedkik etmiştir. Beyazıdda oturan Diyarbakırlı As - lan isminde biri polise müracaat ede - rek: — Sabahleyin saat 7,5 sularında Top kapı ile Unkapanı arasında bir yangın yerinden geçiyordum, Yolumu kaybet- tim. Bu sırada karşıma çıkan bir adam - dan yol sordum. Beni bilmediğim bi sokağa soktu. Biraz yürüdük, arkamız- dan zayıf, mavi gözlü, solgun benizli bir adam geldi: — Paramı kaybettim, üstünüzü ara- yacağım, dedi. Üstümüzü aradı. Kâğı - da sarilı paralarım vardı. Bunları al - dı, baktı, tekrar Jade etti ve gitti. Bi - raz sonra anladım ki, soyulmuşum, de- miştir. Zabıta tahkikat neticesinde suçlu - nun sabıkalılardan Süleyman oğlu Veh bi olduğunu tesbit etmiş ve yakalıya - rak adliyeye vermiştir. Sultanahmed | inci sulh ceza hâ - kimi, maznuna sordu: — Kaç sabıkan var?. — Eh, yattıklarımız dört, beş kadar. — Yatmadıkların? — Sorar mısınız?. Beş Her gün yakalayıp götürüyorlar. Maznun Vehbi garib — bir adamdı. Ken e İsnat edilen suçu kabul et- medi ve şunları söyledi: | — Benim bu işden malümatım bile yok. Ben dükkân işletiyorum. Oraday- | iz bugün adliyemizin en dirayet- hâkimisiniz. Hakikati ayırd eder- siniz. Bu işlere sebeb bir eski cahillik- |tir. Zaten yaşamak mı bu. Bir yerde den fazla, Poliste : İki yangın başlangicı Cibalide Zeyrek eaddesinde Yorgiye ald tahbin fabrikası ile Kadıköyünde Nemlizade sokağındaki 68 numaralı Albere alâ — evdo, yangın başlangıcı olmuş, fakat her ikisi de '|sirayetine meydan verilmeden söndürülmüş- tür. Üç kişi kadın yüzünden birbirlerini yaraladılar Bakırköyde Barut fabrikası amelesinden Şükrü ve Yakup ile bez fabrikası işellerin - den Mustafa arasında Makbule adlı bir ka- dın yüzünden çıkan kavgada — her üçü de birbirlerini bıçakla ağır surette yarılamış - lardır. Şükrü ile Yakubun yaraları pek a - Rırdır. Zabita tarafından çağırılan mıhhi im- dad otomobili Ile baygın ve Hadeye gayri muktedir bir halde Cerrahpaşa hastanesine kaldırılmışlardır. Diğerlerine nlsbeten ya - rası hafif olan Mustafa müdavatı yapıldık. Ban sonra ifades! alınmış ve hâdisenin kıs- kançlık yüzünden ileri geldiği anlaşılmıştır. Zabıta ve müddelumumllik tahkikata devam etmektedir. Dördüncü kattan sokağa düşen | genç kız Kağdıköyünde Yeldeğirmeninde — oturan Ahlıya kazı 19 yaşında Bofya oturduğu evin dördüncü katındaki taraçadan sokağa dü - gerek vücudünün muhtelif yerlerinden ağır ve tehlikeli surette yaralanmıştır. Çağırıları mdadı sıhhi otomobillle Nümune hastane - sine kaldırılan Sofyanın yaşaması güpheli - dir. ve ilk önce karakol Jla ismindeki R: “İnsanın bir kere adı çıkmasın !, Bir sabıkalı hâkime böyle söyledi ve şunları ilâve etti” bir vak'a oldu mu, arayıp hemen beni yakalıyorlaf u ben boyluyorum,, bir iş oldu mu, peşin ben giderim kâ rakola. Sorguyu müteakib suçlu — şimdil? ikametgâha raptedildi, kararını öğt€ nen Vehbi: — Ben bilirim zaten. —Mahkem hak tecelli eder, diyerek salondan ÇIF Hırsızlığı yapmışlar, suçlartif| yükleyecek adamı da bulmuşl Süleymaniyede bir ahırın ka m ve çalınan koyu! satan yüzü kı âmil isminde üÇ lu, yakalanarak tdliyeye verilmii dir. Tevkif edilen suçluların muhi mesine Asliye 3 üncü ceza mahke! sinde dün başlanmıştır. Bunlardan *? 1 merdce itiraf etmiş ve Kâmille, ben birlikte Yfğ nları çaldıkt sonra 10 lira verdi. Etem için: — O, sabıkalıdır. Bu işi onun üzeli atarız, dedi. , idlerin celbi için bAğ ılmıştır. Suçlulardan ©| yrimevkuftur. Mahküm olan hırsızlar Asliye 4 üncü ceza mahkemest” iki sirkat davası neticelendiritmiştif| Bakırköy civarımda birkaç KN |den müteaddid sirkatler yapan Kel ” san, yapılan duruşması sonunda — SfE| sabit görülerek, 2 sene 11 ay müdd le hapse mahküm edilmiştir. Beyoğlunda İsviçre klübünün bü” munda çalışırken ardiyeye anahtâf © e şampanya çaları da bir sene, 2 ay f İdetle hapse mahküim edilmi: Toplantılar: Beyoğlu Halkevinde konfe! Beyoğlu Halkeyinden: 10/Mayıs/988 saat 18.30 da Evünizin Tepebaşındakl kez binasında Profesör Bay Şekib ta dâan «Yeni Türk kadını ve ruhi mü leri meselesi» mevzuunda konferans Vet cektir. Herket gelebilir. B Hamamcıların toplantısı Hamamcılar Cemiyetinin hey'eti un ye içtimar Cağaloğlunda Emaf Merkezinde bu ayın 11 inde yapılacakli” | Bu içtimada idare hey'eti bir yıllık TMÜğİ yet raporunu okuyacak ve bu arada hT çıları alâkadar eden su meselesi Hal da izahat verecektir. Bebek - İstinye yolu — , Bebek ile İstinye arasında yap'” | asfalt yolun inşaatı hazırlıkları b ğ 26 sına kadar tamamlanmış olacı :"ı': yol haziran bidayetinden itibaren # ög mağa başlanacaktır. Bu sene yalnığ j bekten, Hisar yakınlarında bulunâü ğ mızı yalıya kadar olan kısma asfalt şenecektir. '. Azılı bir hırsız yakalandi Bir ay içinde İstanbulun muhtelif lerinde & hirsizlik suçu işleyip zabilâ | fından şiddetle aranmakta olan azili " kalılardan Hakkı oğlu Şükrü — KüçÜ! karakolu tarafından yakalanmış, müd? munülliğe teslim edilmiştir. vi | | Cen bırakılan kümes kapısı Bacaksızın maskaralıkları Açık K Üa l DD AY yYA