ğ :lı"rdımcı elin vasıtasile Türk tor- H Ertesi akşamdan itibaren muntazam muvasala başlamış, kapiten Naşmitle 8ON POSTA görüşen meçhul adam gizli sefinenin bütün ihtiyaçlarını geceden geceye fenerin bulunduğu noktava taşımıya koyulmuştu Krosbi elinde tüfeğin kundağını ok- Warak cevab verdi: "* E 12; denizallı mürettebatından —:iplteu Naşmitin maiyeti erkânın- Onbaşı Krosbi! > İşit Kapiten nerede? — Suyun altındaki gemide! — Görüşmek isterdim! &* Niçin? Ne söyliyeceksen bana söy- — Benim vaktim yok! Mütecessis bir Biz, bir şübhe her şeyi mahvedebilir! — Doğru! ÇkOnun için; söyliyeceklerini çabuk ve git. Yarın akşam bütün sipa- İşlerini burada bulacaksın! bi bu hususta hiç talimat alma- :;":" Şimdi ne yapmalıydı? Maamafih Ğ noksanları ısmarlamak ve sa- hmn'in ertesi akşam içinklxğıann ma- vermekle bu halledı Bilirai, işi pe e- Y'hlruııyı Krosbi şunları söyledi: _T Yiyeceğimiz yok! Kumanya lâzım Yar, bir.. cebhane noksanımız da var.. hn“' akşam için bunları hazırla! Kap- 'ınâemuımnı belki bizzat verir! v ! S Yarın akşam kaçta geleceksin? 1s ; Tam bu saatte.. yani gece yarısını ! e PEU..ı.Bgıibay! B yi Ylbll'ntı tekrar sandala bindi; karan- | .ımnin rütubetli havasında kaybol- | ü de feneri söndürdükten son- Semiye döndü. ""G!i akşamdan itibaren muntazam ı';lnu başlamış, kapiten Naşmitle | Şen meçhul adam gizli sefinenin —% ihtiyaçlarını geceden geceye in bulunduğu noktaya taşıma- b)'u.hıuştu. i günü ve ikinci geceyi ayni mola vererek geçiren E 12, Bonra Marmarada korkacak bir etmiyordu. hın“uo kadar ki, Naşmit azalan, yer- torpillerini dahi, bu kıy- YEfi ığı!; tedarik etmek suretile telâfi ei- asını, cebhanesini temin f .""lî © Marmaradan değil, Marma- korksundu. Suyun altına giz- ve, bilhassa görünmez elin yardımını temine muvaffak o- bulunduğu noktanın bi- olmuştu. torpillenip Bigados ;ğrğfğ’ £ baştan kara etmesi, Barbaro- % kıyılarında batırılması, —“*mn çıkan her türlü deniz va- h.. büyük bir kiısmının kayıb- Marmaranın sahil şe- büyük bir korku, büyük bir doğuruyordu. Bu korku, bu deh- ğ balka, dalga dalga, içerilere yayılıyordu. Artık, her yer- bu bahis konuşuluyor, her kafadan *"ü—ğ Yükseliyor, herkes mütaleasını Gk 'Or, ihtiyarlar, bunun tedailerile Ün nnn ıra aid büyük korsanlıklar- vuruyorlardı. :î' denizciler, onlar büyük bir he- TT İ Ydılar, Büyük küçük, hiçbir N;'hluı Marmara enginlerine a- “hlllılıı Küçük taka ve kayık- 1 ancak gündüz, kıyı kıyı, birbi- SOk yakın iki yer arasında sefor iliyorlardı. Bu bile büyük bir ce- YdL Değme babayiğit kaptan, Cesaret edemiyordu. bir tahtelbahir görül- Blmu, birçok denizciler anlatı- Hattâ, Yalovadan İstanbula büyük bir müşmula kayığında Olan on sekiz yaşında Ali, yolda karşılarına tahtelbahirin , nasıl korkunç bir heyü- hu, torpili kayıklarına nasıl : bir tahta parçasına sarı- çıktığı Gemlikte öyle Ve dehşetle anlatıyordu ki etra- bu macerayı hayretlerle £ PE Ti B 1 j İ Kuşağından çıkardığı tabakadan sigara sarıp çubuğuna taktı ve birkaç nefes çekti miştı. Marmaraya çıkacak fedal bir de- nizciye rastlamak mümkün değildi. Bu bütün Marmara havzasında, dinleyen Gemlik köylüleri, onun, bu dehşetli macerayı yeniden yaşar gibi olduğunu, ayni heyecan ve korkuyu yeniden duyduğunu, |Selim kaptanla iki feci ölümlerinin yeniden gözleri önün- de canlandığını görerek fecaatin idrâ- kine yeni vardığını hissediyorlardı. kayığın kaptanı tayfa arkadaşının Bu haber de, dalga dalga, Bursa, Or- hangazi, İzmit civarında yayılıvermiş- i, Az zamanda, İstanbulun yanı başın- da bir havuz gibi emin olan Marmaraya açılabilmek, hiçbir ge edemediği mühim bir mı Bir doktorun günlük notlarından kaaclg“er ve safri Kesesi taşları Moşhur bir Fransız doktoru, göbek üre- rTinde zaman gaman sancılar vükü bül- duğu zaman mutlaka safra kesesini dü- gününüz, demiştir. Hakikaten, pratikte de gördüğümüz veehile bu sancıları bl- dayette mideye ve mide ile beraber bar- sak bozukluklarına atfederler. — Nihayet sancılar birdenbire şiddet kesbeder ei- mez taştan mütevellid bir ıztırab oldu- gu teşhisi konulur. Halbuki bu yeni de. gildir. Hasta tedkik ve isticvab edilirse zaman zaman daha küçük mikyas ve şid- dette bu sancıların geldiği tahakkuk e- der. Safra taşı sancılarında sağ omuzda ağrı hissedilir, fakat bu kati değildir. Kay, gasyan görülür. Bazan sarılık da yapar, Sarılık yaptığı vakit arlık teşhis kat'lleşir. Bafra taşlarının tedavisi per- hiz ve tıbdır. Yalnız alkollü içkiler, sa - lamuralı şeyler, fazla yağlı etler, sucuk, pastırma, yumurta, beyin, ciğer, havyar gibi şeyler nevidir. Az mikdar da zeytin- yağlı sebzeler, haşlama yemekler, kom- postolar, şütlü şeyler, meyvalar muvafık- tir. Cevab Bteyen — okuyucularımızın — posta pulu yollamalarını rica ederiz. Aksi tak- dirde İstekteri mukabelesiz kalabilir. Nöbetci Eczaneler Bu gece nöbetçi olan eczaneler şunlar- dıri İstanbul cihetindekiler: Aksarayda: (Şeref), Alemdarda: (Abdül- kadir). Beyazldda: (Asador), Samatya- da: (Ridvan). Eminönünde: (Aminasya), Eyübde: (Arif Boşir), Fenerde: Şehremininde: — (Nazım), — Şebzade - başında; — (Üniversite). Karagümrükte: (Sund). Küçükpazarda: (Hulüsi). Bakır- köyünde: (Merkez), Beyoğlu cihetindekiler: (Kanzuk), Dalrede: (Güneş). Topçularda: (Sporidis). Tok- simde: (Nizameddin). — Tarlabaşmımda: (Nihad) Şişlide: (Halk). Beşiktaşta: (Sü-) leyman Receb). Boğaziçi, Kadıköy ve Adalardakiler: Üsküdarda: (İskelebaşı). Barıyerde: (0s- man), Kadıköyünde: (Saadet - Osman Hulüsi). Büyükadada: — (Şinasi Rım). Heybelide: (Tanaş). : İstiklâl caddesinde: dehşet, günlerle çalkandı durdu. di. (Arkası yarına) Hikâye : Bizi kim zannetmişler ? (Baş tarafı 12 inci sayfada) yüzünü kapamış olduğu halde ağlıyor- dü. tüleri ve küfürleri dinliyordu. atlerin halka kadar yordum.. | miyordu. ni oğuşturarak: ye söylenmeğe başladı. Biz hayretle birbirimize baktık. bir sesle: yordumuz?, Ahaliden bir başkası da: dedi?, Ahali ayni numaraları etmesini çok rica ediyor. Biz, ahali na- tekrar çıkmasını çok rica ediyoruz. dümüzü, bizden önce numara yapması dim - tehir yapmıştı.. Biz, âdeta sersemlemiş bir halde klübden dışarı çıktık. hareket ettik. boylu sarışın piyanist; dev cüsseli irticalen şilr söyliyen arkadaşı- mız; ben ve nihayet gayet şişman, kır- mizi yanaklı, yusyuvarlak Jirik şair yüumurtaları, çiçekleri alamadık.. Bahtımızı bir başka yerde deniyecek- tik.. Marmara sahil postaları da durmu.ş—l tu. Tekirdağına, Bigaya, Bandırmaya, Gemlik ve Mudanyaya, hiçbir gemi ha- reket edemiyor, hiçbir kaptan, gemisi- le herhangi bir sahil şehrinden açılıp diğer birine gitmek cesaretini göstere- miyordu. Yalmız, bir tek kaptan bu ce- sareti gösterebiliyordu ki bu da genç ve İngilizden dönme Abdullah kaptan- Piyanist Marusya Grekova, ellerile Lirik şair hareketsiz bir halde ayak- ta duruyor, korku ile dışardaki gürül- Ben bu olan bitenden hiçbir şey an- lamamıştım, Daha doğrusu, güzel san- ulaştığını, fakat bambaşka bir şekilde ulaştığını düşünü- Dışardaki gürültü, patırdı hâlâ din- Birdenbire kulis arasmda bir ayak patırdısı oldu. Halktan birkaç kişi bi- zim odaya girdi. İçlerinden biri elleri- — Rica ediyoruz!. Rica ediyoruz!. di- Ayni adam, fakat bu defa daha tatlı — Yoldaşlar, heyecanlanmayın, dedi. Şimdi her şeyi hallederiz.. siz ne İsti- — Biraz önce sahneye çıkan kimdi, tekrar | mına bir murahhas heyeti olarak geli- yoruz.. hani şu kıyafetini değiştirip bir kaç defa sahneye çıkan transformatörün Birdenbire her şeyi anlamıştık.. dör- icab eden transformatör Yakimov zan- netmişlerdi. Halbuki müsamereyi ter- tib eden zat, programda ufak bir tak- Ertesi gün de bu taşra kasabasından yanı dördümüz bir arada ve bir tek a- dam olarak taşra halkının nazarında ha- rikulâde usta bir transformatör tesiri yapmıştık.. Fakat beklediğimiz mis gibi ekmeği, Blekli M Teşviki sanayi kanunu hükümleri mucl « bince ondan «z amele ve beş beygirden &$a- J& kuvvel muharrike ile işleyen fabrikalarla sanayti beytiye yüzde on muamele vergisin - den İstlna edilmektedir. Bu muafiyetten ts- tifade etmek için, deri fabrikalarında oldu- (Bu gibi, diğer sanayi branşlarının da va kü- Jeülüp, ufak parçalara ayrıldığı veya sanayil beytiyeye tahavrül etlği görülmektedir. Bu hal ise, küçük çaptaki yerli sanayli koru « mak için devlet varidatından yapılan fedi kârlıkla bu samimi düşünüşün sullstimal € - gilmesini mucib olmaktadır. Bundan başka büyük fabrikalara da zarar vermektedir. Bu- nun belli başlı misalleri, trikotaj sanayii ile diğer sanayi şubelerinde görülmektedi. Bu halin önüne geçilmesi için Bal Kâületi tedkikler yapmaktadır. Hazır bir kararnameyle musmele vergisinin küç mikyazdaki aanayie de teşmil edileceği söy - lenmektedir. Hububat ofisinin İstanbul şubesi da olacak besi bulunacaktır. Bu teşkilât — kurulurken Afyon İnhisarının mevcud teşkilâtından da istifade edilecektir. İstanbul Leşkilâtının ku- rulmasında Ihzari mahiyette tedkiklerde bu- lunmak üzere yeni hububat oflsi umum mü- dürü Hamıza Osman ile İktisadi Vekületi ih- İracatı teşkilâtlandırmıa müdürü Bervet şeh- |rimize gelmektedirler. Margarin talimatnamesi haziranda tatbik edilecek Margarin talimatnamesi Hazirandan ıti - baren tatbik edilmeğe başlanacaktır. Bu nu- susta Jâzım gelen hazırlıklara başlanmıştır. 'Talimatnamenin — muhteviyatından bütün margarin yapan imalâthaneler haberdar e - dilmiş olacak, talimatnameye aykırı yağ imal ecenler hakkında şiddetli cezalar tatbik e - Gilecektir. v SS A Yoğurt ve peynir fiatları pahalı Havaların yağmurlu ve soğuk gidişi süt mahsulünün a: olmasını intaç etmiştir. Bu sebeble piyasaya yoğurt ve peynir az gel - mektedir. Bu mikdar geçen seneye nizbetle yüzde elli noksandır. Bu sebeble fiatlar yük- sek ve piyasa istakitdir. Yoğurt yedi kiloluk tenekeler birinei yağlı mallar 120, orta yağ- hılar 100, yağsız yoğurtlar B0 kuruştur. Peynir tenokesi 520 - 600 arasındadır. Ge- çen sene buzhaneye konulan peynirler tama- meh sarfedilmiştir. Maamafih havaların wınması sütü ve bu- na müvasi olarak istihlâki de arttıracaktır. Fakat bu sene yoğurt fiatlarında ucuzluk 0- lacağı tahmin edilmemektedir. Anadolunun her tarafında kırkım başla- dığı ve yeni sene mahsulü dahili piyasalara şüklük olmuştur. Flatların bir mikdar daha düşeceği tah - Kilo BEBESEzEZ amele vergisinin küçük leşmil edileceği söyleniyor Merkezi Ankarada olmak Üzere kurula -| cak hububat ofitsinin İstanbulda da bir şu - Tiftik ve yapak fiatları düşüyor | ,, fazla mikdarda arsedildiği için tiftik fiatla- | rında yeniden dört beş kuruş kadar bir dü - | min edilmektedir. Bu düşüklük yapağı flat « larında da görülmekledir. Raziran — teslimi Trakya kivircik yapağıları — için şimdiden 62-69 kuruş verilmektedir. Geçen gene FPransay. külliyotli mikdarda keçi kılı, Karayaka ve Şark malı yapağı sa - tılmıştı. Frangın kıymetten düşmesi üzer'ne Fransadaki firmaların bu sene biraz — daha teenni ile hareket edecekleri sannedilmek « tedir. Ankara horsası Açılış- kapanış fiatları 7-5 - 938 Nev-York Milâno Brüksel Atina Cenevre Sofya Amsterdamm Prag Viyana Madrid Berlin Varşova Budapeşte Bükreş Belgrad Yokohama Stokholm Londra Moskova 630, 1$ 8175 Anadolu şm. © 60 peşin A $Şm. 9 60 vadeli Bomonti - Nektar Aslan çimento Merkez Bankası İş Bankası 'Telefon İttihat ve Değir. Şark Değirmeni 'Terkos 7 75 91 B0 10 60 8 bü 12 70 110 ı lolu I pe. » T vadeli .» İlpe » Hva Anadolu mü, peşin ı Ehisarlar' U. Müdürlüğünden: l Cins Yamalık Kanaviçe I — Cins ve mikdarı yukarıda yazılı sargılar pazarlıkla satılacaktır. N — Pazarlık, 13/V/938 tarihine rastlıyan Cuma günü saat 15 de Kabataşta Levazım ve Mübayaat Şubesi Satış Komisyonunda yapılacaktır. IV — İsteklilerin pazarlık için tayin lariyle birlikte yukarıda adı geçen komisyona müracaatları ilân olunur. Hi — Satılacak mallar Ahırkapı bakımevinde hergün görülebilir . edilen gün ve saatte $6 15 teminat para- «2394> Türk Hava Kurumu 25. ci - TERTIB BÜYÜK PiYANGOSU Birinci keşide 11/Mayıs / 1938 dedir. Bundan başka: — 15.000, Büyük ikramiye: 40 " 0 o 0 Liradır... 12.000, (20.000 ve 10.000 ) liralık iki adet mükâfat vardır... Şimdiye kadar Binlerce kişiyi zengin eden bu piyangoya 10.000 liralık ikramiyelerle iştirak etmek suretile siz de taliinizi deneyiniz...