Bon Posta'nın tarihl tefrikası: 8 SON POSTA POYRAZ ALi Yazan: A. R. Kont Belas dö Şeri yıldırım sür'atile kılıcını çekti ve bir adım geriledi. İki sert çelik birbirlerile çarpıştı. Tannan bir ses, kulaklarımda çınladı. Artık ilerliyor, gerileyor, bükülüyor ve sıçrayorduk şüp bayılmıştın. Ben ni, gömicilere vererek, Poyraz A- lamıştım, Ve orada, her tarafı talan edilmiş olan (Fondi) kasabasının meydanında, tek başıma kalmıştım. Bir an, ne yapacağımı şaşırmıştım. Sonra, meçhul bir kuvvetin sevkile, Civanna- nin kaçtığı tarafa atılmıştım. Ben; Ci- vannayı, kasabayı basan Türklere esir olmamak için kaçıyor zannetmiştim. Eğer onu arar bulursam, artık bu sefer, apaz kıyafetindeki haris adamın e- irim, demiştim. Bu e görünmeden, Fon- o gece sabaha kadar, ette yolu ta- iğim köylüler- apıyordum, Ve her de- anın, yanındaki şöval- ye ile daha ileri gi ini öğreniyordum. Dört gün devam eden yolculuktan son- ra; nihayet (Şeri) isminde bir köye gel- ayni ismi taşıyan bir kon- imiş. Civannayı sordu- ucu ile terdiler: tun malil ğum köylüler, parmaklarının eki (Şeri) şatosunu gö: — Oraya girdi. Dediler. Hiç tereddüd etmedim. Doğ- ruca (Şeri) şatosuna gittim. Şatonun kapıcılarına: silzade bir misafir geldi. Diye seslenerek asma köprüyü in- dirttim. Ve beni karşılıyan uşaklara: — Adım, şöval min oğluyum... Gidiniz, efendinize ha- iç gün evvel, Fondiden bu- gelen Madmazel Civanna ile gö- aç dakika son- ; aç dakika son in bir haz ve - Bu şatoda, şö- isminde bir adamı kimse ta- na binaen, efendim Kont kabul etmek- yor... dedi, n; en doğru tâbiri ile, tepe- ğına kadar kulak kesilmişti. y leri i- şitir işitmez, sanki o kapıdan kendisi kovuluyormuş gibi, bir heyecana ka- mna.. ne alçaklık.. ne kâ- zadeye böyle muamele » Orada bulunmadığıma, ne kâ- ettim... diye söylenmişti. Ş rin içini çekerek sö- züne t — Bir anda, bütün şuurumu kaybet- tim sandım. Şatonun pencerelerine dö- nerek, yumruklarımı kalçalarıma daya- dım. ÂAcı ve sert bir kahkaha attım. Karşımdaki kâhyadan ziyade, şatoda- kilere duyuracak kadar yüksek bir sesle: — Şimdi anlıyorum, ki.. burası, bir asilzade şatosu d, bir kahpe yuva- İ ) Civanna, belki saklana- ; arfık karşıma, açık alınla mıyacak kadar temizliğini kaybet- miştir. Onu kaçırdığıra emin olduğum, Löyolâ'ya gelince, hiç şübhesiz yesi de madmazelinki ka- dar da temiz değiklir. Fakat bir asilza- de olduğu için, alnındaki lekeleri, be- lindeki uzun kılıçla temizlemesi lâzım gelir. Anladınız mı, kâhya efendi? Gi- diniz.. bu sözlerimi aynen efendilerini- ze söyleyiniz. Şayet bana verilecek bir cevabları varsa, onları; şurada, şatoya gelirken gördüğüm küçük düzlükte bekli: Diye bağırdım. O anda şatonun, av- luya nazır olan aralık pencerelerinden biri hafifce gıcırdadı. Sükünetle kapan- di Derhal, şatoyu terkettim. Ateşler i-| çinde yanan, bir değirmen laşı gibi a- ğırlaşan başımı, omuzlarımın üzerinde güçlükle dik tutabilerek ağır ağır yo- Küuştan indim, Yanından küçük bir dere «— Adım Şövalye Cem, geçen düzlükte bekledim. Aradan, çok geçmedi. Koyu fındıki rengi kacife el- biseli, uzun boylu, yakışıklı bir asilza- de geldi. Önümde durarak derin bir hürmetle selâm verdi. Sonra, metin bir sesle: — Mösyö 16 Şövalye! Size bizzat ce vab vermiye geldim. Lütfen sözlerinizi bir daha tekrar eder misiniz? Dedi. Bu terbiyeli genci, ben de hürmetle selâmladım, Fakat heyecanı- mı yenemedim. Sert bir sesle: — Müsyö! Beni sevdiğini zannettiğim bir kaldın ile, rahib Löyolâ isminde kâr bir adamın, şatonuza iltica ettiği- ttim. Onlarla görülecek bir hes olduğu için, (Fondi) den buraya, J i indür, #yerek gelmist şatonuza dâkika olsur, o kadır dim Çünkü o kadının; şittiği , bana şitab edeci netmiştim. Halbuki, hakaretle karşıla- şınca; artık hislerimi açıkca söylemek- |te bir beis görmedim. Dedim. Bu genç asilzade, beni din- ledi. Ve, sakin bir sesle şu cevabı verdi: —M .. Sizi temin ederim ki, ra- hib dö Löyolâ, buraya gelmemişt Madmazeli Fondiden alıp buraya ge |ren, benim... Ben, yani, Kont Belas dö |Şeri... Âşığına ihanet eden kadına ge- İlince.. vakıâ, kadınların gönül işlerine İaid davalarında, onların avukatlığını der'uhde etmekten hoşlanan adam de- ğilim. Ancak şu var ki; Madmazel Ci- yannanın müstakbel zevci olduğum için size cevab Vvermek meeburiyetinde- yim., Civannanın, müstakbel zevci. bu sözleri duyar duymaz, bir anda irade- me hâkim olamadım. Büyük bir hay- retle: — Siz.. siz, ha,. Civannanın mi bel zevci, öyle mi?.. Diye bağırdım. Ve arkasından, acı r kahkaha attım. Ona doğru bir adım |daha ilerledim: Mösyö 1ö Kont! Müsaade ederse- niz.. size.. jebrik yerine teessüflerimi beyan edeyim. Bu sizin müstakbel zev- | ceniz.. Madmazel Civanna Diye; söze başlıyarak, Civanna nasıl seviştiğimizi, bu aşk yü: den,t ikimizin de ne çileler, ne ıztırablar çek- | tiğimizi ve nihayet bütün bunlara rağ- |men izdivac için Civanna ile nasıl leştiğimizi anlatmak istedim. Fakat, Kont Belas dö Şeri, sert bir hareketle sözlerimi kestiz - Mösyö 1ö Şövalyel!. Kâfi. Müstak- bel zevcem hakkında, sizden izah beklemiyorum. Görülüyor ki, biz iki rakibiz.Onun için aramızdaki meseleyi, şövalye kanunmları mucibince halletme- liyiz. Civanna; ya benim olacaktır, hud, size kalacaktır. Buyurunuz. Çeki- niz kılemızı Dedi. Ve yıldırım sür'atile kılıcını çekti. Bir adım, geriledim. Ben de kılı- cımı çektim. İki sert çelik, birbirile çarpıştı. Tantan bir ses, kulaklarımda çınladı. Artık, ilerliyorduk.. geriliyor- mü: stak- Sultan Cem'in oğluyum!» duk.. bükülüyor, sıçrıyorduk.. mütema- diyen birbirimize saldı: ve pişkin bileğim üzerinde dönen kılı zaman zaman bir yılan gibi şahlanıyor- du. Kont, kendi Jâde bir soğuk- kanlılıkla müdafaa biraz sonra, ı. Derhal geri doğru bir adım attı. Ye- re kapanır gibi bir vaziyet aldı. (Arkasn var) BOLDAN SAĞA: 1 — Romada büyük muvnuffakiyet göster- diğimiz bir spor. 2 — Bir torpidomuzun ismi, su. 9 — Yanardağın ağzından çıkar, bir ye- rimiz kesilince hasıl olur. * — Dudak, şehri İdare eden. B — İspanya relsicumhurunun ismi, evli 'de bulunan bir âlet. 6 — Bir vilâyetimiz, boya ve yağdan kalan 7 — İşaret edatı, renk. 8 — Bir nded, göz. © — Hareket edemiyen, bir emir, nota, 10 — Baki bir san'atimiz. YUKAKRDAN AŞAĞI: Y — Bir taür, su 32 — Bayram, ıztırab vermek, ced. Atıcılıkla alâkadar bir sam'at. Vermez, süvari. Yerinde duramıyan. 6 — Üzerine çamaşır asılır, benzer, intikam, ir kuş, bal yapar, 8 — Ana baba ve çocuklar. 9 — Kışın yağar, şanlı. 10 — Bir esnaf nev'i, renk, Evvelki Bulmacanın halledilmiş şekli Bu haftaki maçlar Bu pazar milli küme — maçları için İstanbulda Güneşle Beşiktaş karşılaşacak Bu hafta millf küme maçlarına An- kara ve İstanbulda Taksim stadyo - munda devam edilecektir. Bugün — Alsancak - Muhafızgü - cü — ile karşılaşacaktır. İzmirliler millf kümenin en şanssız takımı olduk- larından gene Ankarada da ayni şe kilde mağlüp olabilirler. Çünkü Muha fızgücünü kendi sahasında yenemedi. Bu sefer rakib sahada oynayacağından vaziyet daha fazla aleyhindedir. Al - sancak, yarın da Harbiye ile karşı - laşacak ve Ankara şampiyonu bir gün evvel oynadığı oyundan yorgun düşen Alsancaklıları mağlüp edebilecektir. İstanbulda ray, Altılar muh telitile oynayacak, birkaç hafta evvel | berabere kaldığı bu takımı mağlüp et- Voleybol ajanına açık mektub Cumhuriyet gazetesinin 23/4/38 - tarihli nüzhasında İstanbul Voleybol — Ajanlığının bir tarmuva tertib edeceğine dair tebliğini o- kuduğum zaman hayret ettim. İstanbul Voleybol Ajanlığının evvelce ter- Ub etmek istediği turnuvadan bazı klüple - sebebsiz çekilmesini mazeret göstererek ayni şekilde başka bir turnuva yap - ağa kalkmak, düşünceleri tamamen — milli olan ktüplerimize bir leke sürülmek demek - tir. Hayır Bay Ajan.. Klüplerimiz (Y. M. C. A) Genç Hiristtyanlar Cemiyeti — himayesinde yaptığınız müsabakalardan sebebaiz çekil - memişlerdir. Bu sebebleri size klüp mürahhasları wrun u- Jzadıya anlatmışlar, fakat &iz bunları din - lemediniz. veyahüd dinlemek İstemediniz. Kabahatlerinizi klüplerin sırtına yüktle - mekle kendi aczinizi ortadan kaldırmak is- tiyorsanız, muvaffak olamazsınız. Hakikat saklanamaz. İstanbulda Baaketbol ve Voley- bol, alâkasızlık ve himayasizlik görmüyor. Bu alâka ve himaye sizden değii, fakat bu işlerde manevi bir tevk duyan bazı şahis - Tardam geliyor. İstanbulda sizin — tertib ettiğiniz t mü: mra yalnız 8& teşekkül giriyor ve bunların yarnsı da daha Uk müsabakadan İsonra Y. M. C. A. himayesini sezdikleri için turnuvadan çekiliyorlar. Fakat diğer taraf - | tan bu sene içinde tertib edilerek büyük mu vaffakiyetlerle başarılmış İki turnuva var - (dır ki sizin alâkadar olmanız icab ettiği hal |de seyirci olarak bite gelmediğiniz Beyoğlu | Halkevinin Voleybol ve Basketbol turnura - larıdır. Bay Afan, neden hakikatı örtmek isti -| yorsunuz? Muvaffak olamadığınız bir saha - da, niçin Beyoğlu Halkevi Spor Şubesi mu - vaffak aluyor. Bunun zebebini araştırdınız mi? Hayır, çünkü araştıramazsınız, araş - yrmak tstemezstniz. Bay Ajan, neden Beyoğlu Halkevi tur - nuvalarına şeve seve 40 - 50 teşekkül işti - rak ediyar da sirin ve monitörünüzün Y. M. C. A, salonundaki müsabakalarınıza ancak & takım geliyor? Bunlarım sebeblerini aradınız mı? Ha - yırt Bay Ajan, niçin Galatasaray Spor Klü - bü kendi salonunu sporcuların emrine bilâ - bedel terkettiği halde, teşkilâtii — parasını Y. M. C. A. hesabına sarfetmekten çekinmi- yorsunuz? Bu sporla meşgul olanlar, bu spotu se - venler, bu sporun faydasmı görenler, ken - dAilerini her hususta tatmin eden ve kendi - lerinin bu zevklerin Inkişafına yardım. ed. Beyoğlu Halkevinin turnuvalarına iştirak ! le iftihar duyanlardanız. Bonra Y. M. C. A, Spor müdürü Voleybol ve Basketbolün inktşafını temin için teşki - lâtımızdan maaş aldığı halde bü #por şube- lertne ancak haftada dör$ saatini lâtfen tah sis edebileceğini bildirmesine — rağınen hâlâ | oradan sıyrılamıyorsunuz? Hatıra olarak tertib edeceğindz son tur - nuva neticesinde vereceğinizi 1lân — ettiğiniz kupayı idarenizde en parlak muvaffakiyet- | lerinizin yaşamasına yardım eden Y. M. C. A. salomuna tahals etmeniz çok — muvafık olur kanaatindeyim. Eski bir sporou İhsan Belar Atletizm müsahakaları İstanbul Atletizm Bayramı tertib hey'e - tindenz İstanbul Atletizm bayramımın dokuzun - cusu & Mayıs Pazar günü öğleden sonra saat on dörtte Bebekte Kolej sahasında yapıla - caktır. Geçen hafta seçilerek finale kalan bütün mtletlerin pazar günü saat on üçde Bebetta Kolej sahasında hazır bulunmaları rica o - dunur. Bu sene müsabakalara Atletizm Federas- yonunun tensibi ile diğez bölgelerden gele - cek atletler de iştirak edecektir. Müsabakalar dühuliyesiz ve hBerkes davet- lidir. İkL senedir tatbik edilem yen! program mucfbince müsabakalara başlandıktan son- ra, ara verilmiyecek, bir müsabaka biter bit- mez diğeri yapılacaktır. | | meğe uğraşacaktır, Altılar ise bu b berliğin bir tesadüf eseri — olmadıği göstermek için canla başla çalışacak lardır. Beşiktaş - Güneş'e gelince! İşte (€ tin bir oyun... Güneşliler geçen Altılara oldukça zayıf bir takım Çik) rarak mağlüp olmuşlardı. Ayni gün Beşiktaşlılar Galatasaraya yenilmit di. Güneşliler ligde mükemmel bir #i kilde ilerlediler, Rakiblerini bir | uvanla geçtiler. Maamafih bu oyuf larının gene vaziy ne tesiri dokü nacaktır. Çünkü d: önlerinde GW iv, ve Ankara oyunları var.. Bu haflaki futbol maçları zevkli Jacaktı Voleyhol dedikodus! etrafında düşünceler, Voleybol ajanının bir tebliği neşredild rada bazı klüblerin sebebslz olarak turli dan çeklidikler ü Mevzuubahs olan klüblerle konuştuk, dik Ki bu ayrılmanın mühim bir sel İ Ajan, voleybol sporu yapan klübleri bİZ mıntakaya içtimza davet etmişti. Orü zun münakaşalardan söonra maçlarım tasaray veya Halkevi salonlurmda yapt « karar alti alınmıştı. Ve turnuvafi İf yet muntazam bir şekilde Calatasaray ÜÜi linde başlanmıştı. Bu hal ancak bir (d Piği devam etti. Sonra ajan ve monitör KeD'Üğİ ralarında anlaşarak maçlara Genç SÜİ yanlar Cemtyetinde devamı kararlaşı! lar. Monitör İlhami Genç Hıristiyanlar yetinin maaşlı memurudur. Kondi sörli” he göre bütün faaliyetini oraya ayiftüli, diğer taraftan maaş aldığı Türk Spor Fi munun voleybol işk ancak nıtudl/ saat meşgul olabilirmiş. Spor Kurum ğf Kabul ettikten sonra itiraza mahal yol6 İy maz sporcuları Genç Hıristiyanlar Cemill 0 ta Galatasaray, Vefa, AnadolüP Gi 'Topkapı. gibi klüblerimiz olmak üzet0 ? klübler de ajanın ve monitörün bü vi doğru bulmadılar. Birer mektubla ti protesto ettiler. Ve yapılan — bir 16f aöylenen bazı garib sözler üzerine Dü rin murahhasları salonu terkettiler. —j Bundan sonra ancak dört klüa «Ki af tesirk ve idaresi altındadır- GENÜ ristiyanlar Cemiyetine devamı kabül lerdir. P Şimdi ajan bu sporda Türk gençietlii lAkasızlığından bahsediyor. Acaba sporu alâkasız mıdır? Senelerdenbeti lu Halkevi tarafından tertib edileni ara zırktan fazla taktm iştirak edef ü taka müsabakalarına — girmiyeti Oalatasaray salonlarında her cum"': maç yapmaktadırlar, Yant her haft Zım çarpışıyor demektir. Kendi hallif, kılmış olan bu spor, her halde sendli ri büyük emekler sarfedilen diğet lerinden daha verimli ve daha hartl Şu halde ortaya konan kupa, #JaRtfi gi ettiği turnuvanın gelibine değil, GEPf / tiyamıar Cemiyetine girmek isteml) Türk sporcularına verilmelidir. ı& C. R. İ'_ Biga belediye reisi muhi edilecek Biga (Hususi) — Belediye T ile kâtib Hamdullah ve beledi Ahmed ile doktor Niyazi hak! mu muhakeme kararı verilmişti> Biga evkaf dairesi v,l_ Biga (Hususi) — Bigada ';IJJ dükkânlar kâmilen satılmıştır. N/ başında Biga evkaf dairesinin ceği söylenilmektedir. N z t Ölçü üzerine Fenni Kasık bağları | Mide,barsak, böbrek tarilesi gönderilir. Eminönü İzmir sokeağı Tel. 20219 ZAHARYA Oresopulos Taklitçilerden sakınınız. ——— LT LİLET I ESe b (