Bir iş borsasına Muhtacız Yazan: Muhittin Birgea —— Ikbaharın geciken güneşi Anadolu dağlarının üstünde tekrar göründü. ısıtan nefes- ovalarına parlak Türk güne memleketin dağlarından süzüldükçe tabiatin göğsü de, ba- bayıla, kendisini işin yaratıcı elleri- © teslim ediyor; asırlardanberi bu top- Ti hamur gibi yoğurmaya —alışmış ın Türk kolu, mevsimle beraber, tek- |yar harckete geçti. Tekrar Türk toprak- 1 verecek, Türkiye, yeniden tabiat şenliğinin bereketli günlerini ya- mlekette iş Bermutad, maya n haddini bulu un her tarafında işçi ara ; het tarafta işçi bulmak, derece n birktç se- bol- u sene, “neye nisbetle, memlekette iş dal (dur. Toprak işlerinin çalışacı ihtiyacını temin için, y “iş sahaları boşalacak “Bu sene geçen seneye nisbetle daha fabrika çalışıyor; geçen seneye nis- le daha fazla tren işliyor. Her nevi iş ' B anda, atölyelerde daha fazla işçiye “İhtiyaç var. Bu sene madenler daha çok Aşçi bulmaya muhtaçtırlar. Toprak işçi dstiyor; fabrika işçi arıyor, maden işci- gi kıvranıyor. Meselâ, Zonguldak havzasına bakalım: İstihsal geçen sene- “ye nisbetle düşkündür; memleketin son “kış esnasında bir kömür buhranı geçir- diğini biliyaruz. Bizim için kıymetli bir iz vasıtası olan harice kömür sevki- ti durdu. Çünkü madenlerden kâfi “Mikdarda kömür ihraç edemiyoruz; çün- “kü madenler kâfi derecede işci bulamı- yorlar. Halbuki kömür ihtiyaçlarımız ar- byor, yeni yeni maden çeşidlerinin işle- “tilmesine başlanıyor. Bütün bu işi Jâzım. p * Memlekette iş arttıkça yavaş yavaş işçi ısında da buhran ve kıtlık baş gö Tecektir. Bugün için çalışacak kol kıtlığı bahis mevzuu olamaz; fakat, yakın bir tamanda bunu da hesaba katmıya mec- Fakat, bu kıtlık devrinin gelme- intizaren ve onun tedbirlerini ikinci ida düşünmek üzere, şimdiden müs- en alınması lâzım gelen - tedbirler dır. Bu tedbirlerin başında, memle- etin işci kuvvetlerini iş sahalarının ih- itiyaçlarına göre taksim edilmesini temin bir cihaz vücude getirmektir. İş tanununun tatbikat sahası içinde bulu- “(Ban bu vazifenin bir an evvel görülmesi, hayatının işçi ihtiyacı iş iş bulma derdini tanzim ve telif edecek bir »yaratılması artık zaruret kesbediyor, E de müstacel bir zaruret, 'Türkiyenin muhtelif noktalaı cud iş kesafeti İle gene memi telif noktalarındaki nüfus ve işçi kesa- kler vardır. Bu tanzim eden ye- “güne hareket, bir kör dövüşü h “den başka bir şey değildir. M bulda her zaman çti yardır; sokaklardaki seyy Oğu, hayvan arabalarına ve kamyo “zekabet eden hamal arabları, isk ginek avlıyan hamallar, İstanbul piyasa- sındaki iş ücretlerinin düşkünlüğü hep bu davanın delilleridir. Sade İstanbulda — değil, ayni hal, Anadolunun birçok y derinde göze çarpar. Birçok yerlerde iş O arıyan işciler ve birçok yerlerde de- işci arıyan işler vardır. İşle işci aratındaki 'bu kör dövüşüne bi: kanununun ifasını dü ğü den biridir. Bu vazifenin artık, bir an ev- Vel, ifa edilmesi lâzım g; N * Memleketin en mühim iş v “baları olan yerlerde b kilât nüvesi vücude ge iyor. İş alanlarla iş verenler arasındaki , Mmünaseb a duğu gibi sistemi nihayet bir iş bo: — decek olan bu hareketin bi nt gelmiştir. Bu, bir. taraftan ( — işe işci bulma: edecek, avaş Pe 'edeci fazla satıcı bollu- işci .. | vetidir. Bunun kuvvetli bir mütehassıs getirmek ve bu| Bir insanın gençlikte en kuvvetli tarafı bedeni kabiliyeti, orta yaşta ise fikri olgunluğudur. Çok genç iken bilgi lesi eksik olduğu için insan mühim teşe olgunluk zamanında ise bilgi ve tecrüb atılmaya ekseriya vücud kabiliyeti müsaade etmez. —e Kardeşlerine zehir Vererek öldüren kız Nevyorklu bir genç kız, uzün sorgular- dan sonra 2 ve 14 yaşlarındaki erkek kar- deşleğini, fare zihtrile zehirliyerek öl- dürdüğünü itiraf etmiştir. Polis dosya- sında sarışın Borjia ismile anılan genç kız şöyle demiştir: — Kardeşlerime dört kere zehir ver- Bunu da zehiri sütlerine ve porta- 1 sularına katarak yaptım. Ber bir üçük olan kardeşimden, beni döv- için nefret ediyordum. Bir keresin- in ettim diye, ağzıma bir yumruk irdi ve iki dişlmi söktü idi. En küçük imi ise çok severdim. Ona zehiri ve ne zaman verdiğimi hatırlıyamı- yarum. Avrupada milyonerlik rökoru Danimarkada Son neşredilen bir Istatistiğe göre bü- tün mali buhranlara rağmen Avrupada da bir çok milyonetrler bulunmaktadır. Bu istatistiğe göre Avrupada milyoner rekorunu kazanan memleket Danimarka- dır. Nüfusu 3,5 milyon olduğu halde mil- yönerlerinin adedi 500 dür. İkinci İngilteredir. Milyonerlerinin a- dedi 334 dü bulmaktadır. İbir yoldan gitmesine imkân yoktur; bu hal biraz daha devam ede kiye iktısadiyatını iz'aç edecek, yor. bir takım fenalıklar zuhuru muhakkak- tır. Bunların önünü almak için bir an (evvel bu tanzim faaliyetine başlamak lâ- zımdır. Her yeni işde olduğu gibi bu işde de İbir acemilik devri geçirmemiz - tabildir. Bir iş borsasının ne suretle ve nası! bir tedriç ile tanzim edilmesi lâzım geldiği ni nazari surette bilenlerimiz belki bir hayli vardır; fakat, bu hususta en fay- dalı rolü oymyacak olan, ameli bilgi ve tecrübe Üzerine kurulmuş ihtisas kuv- için, Avrupadan bu iş için çok mühim sadi işi onun elile tanzim ettirmek lâzın , Birçok tecrübe ile bi- Hiyoram ki bu işe olan ihtiyacımızın bir an evvel tatmini lâzımdır. Biraz daha ih- mial, memlekette yeni doğan teşebbüsler için bir buhran getirmekten hâli kalmı- yacaktır. İş borsası, sosyalizmin do |fantezi değildir residir. Muhittin Birgen İSTER n <Akay vapı şiyiz. İNAN, cından birinin yan kamarasında birkaç ki- SON POSTA Y Mayıs 1 Hiğinde hayat için bbüslere - girişemez, östere - girişemez, — e nan inkişafındı muhafaza etmektir. lence değil, vazife enin gösterdiği yola İnsanın insan sıfaflle kendi kendisine karşı vazifesi gen elzem olan bilgiyi edinirken vücud kabi: Tiyetini azamt hadde çıkarmak, olgunluk zamanında da di- a istilade edebilmek için vücud kuvvetini » Bu maksadladır ki 20 inci asır sporu eğ- sayar. ARASIN |' KERGÜN BİR FIKRA | Öküz ve eşekler Öküz lâkabı ile meşhur Mehmed Paşa bir gün bir ovada maiyeti ile beraber bir çadırda oturuyormuş. Bu sırada çadırın önünden bir sürü öküz geçmeğe başlamış. Öküzler geçerken Başlarını çevirip çadırın kapısından içeriye bakıyorlarmış. Maiyeti paşa- nın Tâkabını bildikleri için bu bakt- gin gerib tesadüfile Deyık altından gülmeğe başlamışlar. Öküz Mehmed Paşa kendisile alay edildiğini yınca geçen öküzleri göstermiş: — Hey yarabbi, demiş, bakın şu hayvanlara, bir öküzün eşekler ara- sında kalmış olmasına nasıl hayret yorlar?! anla- * 14 yaşında bir çocuğun Musiki hevesi £ —— Resmini gördüğünüz 14 yaşmdaki ço- cuk akordeon çalmıya ziyadesile müpte- lâdır. Bu yüzden, evinden gizlice gazete satarak parasile akordeon almış Bir ke- resinde radyoda könser vermiş. Bir de- |fasında da, bir gazinoda, bir otomobil ka- zası neticesinde, seanslarına yetişemiyen İçalgıcılar yerine geçerek davulcu ile bir- likte akordeonunu çalmış, bu suretle hal- ka üç saat d tmek imkânını vermiştir. Cenubi Afrikada mes'ud bir > izdivaç 16 yaşlarında bir Cenubt Afrikalı, 90 tane torunu olduğu halde, 10 çocuğu ve * |ması için bir âyar cihazı, bir intizam ib- 42 torunu bulunan 73 yaşındaki bir ka- | kocası İdınla evlenmiş! İSTER —M öyle seni İngiliz kadınlarında Tayyarecilik hevesi İngiliz hava nazırı Mis Taunsed'in tek- lifini kabul ederse İngiltere, kumanda- mnından pilotuna kadar hepsi kadından lmülrşekkil bir harb tayyaresi kıt'asına malik olacaktır. İngiliz arlstokratlarına bir yaşında olduğu halde üç sene evveli nezaretine verdiği bir istidada: | <Kadınların çok iyi tayyareci olabile- cekleri, hattâ birçok hususatta erkeklere İtefevvuk ettikleri artık sabit olmuş bir lar, neden muharebe zamanında vatan hizmetine çağırılmasınlar? üç bin kadın tayyarecilik — diplomasını haizdir, Bunlardan birçokları hizmele ır bir halde bulunmaktadır» demek- na göre muharebe tayyare kıt'ası yüz kadından teşekkül edecektir. Mis Taunsed'in babası ilk tayyareciler- dendi. Muharebede iki Alman tayyaresi- le çarpışarak ölmüştür. Domates kabağundan kauçuk yapılıyor İtalyan gazeteleri bir İtalyan kimya- gerinin şayanı hayret bir keşifte bulun- duğunu yazıyorlar. Kimya profesörü bu- lunan bu İtalyan, domates kabuğundan katnçuk istihsal etmeğe muvaflak olmüş- tur. Bu keşfin lâstik sanayline büyük bir tesir yapacağı anlaşılmaktadır. Masiri kuvvetile alelâde domates iyi- ©e gıkılarak suyu çıkarıldıktan sonra ge- riye kalan kabuğu elâstikf bir hal arzet- mekte ve bu da işlendikten sonra tabil lâstik haline getirilmektedir. Malâüm olduğu üzere İtaly domates yetişmektedir. Eğer Masirinin bu metodu ile domates sana- yide kullamılacak bir şekil alabilirse İtal- yanm bundan çok istifade edebileceği tahmin edilmektedir. da pek çok 23 sene mevhum bir kocanın nikâhında yaşayan kadın Bir İngiliz kadını büyük harbin baş- langıcında, bir İngiliz zabili ile nikâh- lanmıştı. Düğünden bir hafta evvel, zabit bir sefer esnasında ölmüş, fakat alâka- dar makamlar, zabitin öldüğünü resmen kabul etmiyerek, kadının o zabitin nikâhı altında olduğunu iddia etmişlerdir. Bu suretle 23 yıl, mevhum kocasının nikâ- hında kalan kadın, geçenlerde merhum resmi önünde kalb sektesinden İölmi İNANMA! Bu göze ikinci bir yolcu cevab verdi: ak etme, birkaç gün geçsin, bu perdeyi de gene İngilterede |d kimyager | * —. — bil bil Sözün Kısası Tatar ağasının Hikâyesi A, E Hikâyeyi bilmiyen yoktur: i di l en rinin valisi İstanbuldan henüz gelmiş r yolcu ile konuşuyormuş: — Ne var, ne yok? diye sormuş — Etendimizin sadrâzamlığı söy yör, cevabını almış. Bi sının projal Alınca da; İnanmuyorum amma söyle hoşuma idiyor demiş. Ne yalan söyliyeyim, şehir lerine atfen İstanbulu balde alacağı şekle aid tafsilâ hep bu hikâyeyi © nünüzde tâ bi r şehrah, £ dar uz semti.. Sonra el Taksime tırmanan, öbür tarafında Gazi bul lal dal M lal bil mensub olan Mis Taunsed henüz yirmi| lir tayyarecilik diploması almıştır. Tayyare | bindir. Bilenle e n ni bulan bir cadde, yepyeni bins- r, dümdüz sokaklar, çeşmeler, bavuz- r, bahçeler.. * — Ne ile yapılacak bütün bu! Dediğiniz dakikada hayalden sr. başlamış ol Daha bu sabah gazetelerde belediye eclisinin müzakerelerini anlatan satlır- r arasında okudum. Bütün İstanbulun ir senelik yol tamiri konulan kte bir apartımar ce, onun bi . Bununla b 'e Muhiti nik - geçen gün bir hâdisedir. En iyi tayyare kullanan kadın-| Masını d Mümk deyam edecek mi, edebilecek i, binbir ihtiyaca cevab vermek vazi « İstanbul şehri için senede bir kaç mil- bil olur mu, ve İstanbulun ası daha makul değil midir? * Birkaç hafta evvel Pariste Haussement adını taşıyan bir zatın ölümünün bilmem kaçıncı yıldönümü münasci gl la 80 betile — mera- m yapılmış, tafsilâtı veren gazete an- tıyordu: Bir önce Paris şehri dar kakları, yamrı yumru kaldırımları ve gaz fenerleri ile bir orta çağ manzarası ar za! zediyormuş. Bu Haussement — denilen t belediye reisliğine geçince her şey- den evvel şehrin umumit bir plânını yap- tırtmış, fakat plâün yapmakla iş £ ta fiyatı bile k. Tn para almış. Bu para ile 1biki için de para İster, varidat İ: mıyor. O halde ne alı? emen! mühim mikdarda imar e& semtlerde mümkün olduğu kadar sah at istimlâk etmiş, esas yolları açtıktan 'a geriye kalan parçaları yüksek fi« la satmış, hem masrafını çıkararak bor« cunu ödemiş, hem de diğer sahaları ise timlâk için para arttırr bütün dünya belediyeleri de ayni tul düşündüğü yaptığını güzel olduğu beş para eti blüse geçmeni: lim, şu Eminönünü genişletme fi dan neye istifade edil Fransız gazetesi: — Haussement'in tecrübesinden sonra yolu ttular, diyordu. Ben şahsan: — Bizimki müstesna, diyemiyeceğim, biliyorum, bir iki hareket işittim. Fakat İstanbulun en halde bugün harablıktazi hiyen semtlerinde bir teşeb- sırası gelmemi iye atınır iştir, el'an ane lıyamıdım yorsı kan saha Ti ti erek bir semti istimlâk edi- uz, o semt yıkılmcaz arkasından Çi- ezken bugün ediy bü ily dün beş para e ilyonluk bir değer Ikti imlâk ederek yerine ter- lle vücude getirerek bilâ- © sahayı da l niz bir mah Yanımdaki yolculardan biri kamaranın penceresini göz- tererek — Bak, dedi. Yepyeni bir perde asmışlar, birkaç gün evvel | buradaki perdenin eskiliğine ve kirliliğine bakıp içimden iğrenmiştim. iğrendirecek derecede eskimiş ve kirlenmiş || ,,, yüksek fiatla satıp bütün masraflari çıkarmakta, sahanm eski sahibleri aley- bine yapılmış bir haksızlık tasavvur ede“ mem. Madem ki mülklerinin dün getir- mekte olduğu irada tekabül edecek bir is- timlâk bedeli alacaklardır, bugün başla- (Devamu 13 ümat meyfada) hassıs amele yetişmesi ve iş ücretleri -| “rasında, muayyen nisbetler dahilinde u- “ mumi bir seviye husule gelmesine yacaktır. Buna şiddetle ihtiyaç vardır. İşle işci arasındaki münasebetler bu- | günkü anarşik nizam içinde çalıştıkça — Memleketin çalışma sahasında rasyonel İ bulursun. — Neden? — Neden olacak: Bu yan kamaralara giren yolcular çıkar- ken bu perdeler ile ayakkablarının tozlarını alırlar da ondan.» İSTER İNAN, İSTER İNANMA!